Kızıl Tomurcuklar Haykırıyor, Yaşasın 1 Mayıs!

İşçi sınıfının gençleri 1 Mayıs’ı selamlıyor. Ne mutlu ki işçi sınıfının gençleriyiz. Enerjik ve hareketliyiz, kıpır kıpır atıyor yüreklerimiz, diriyiz, dipdiriyiz. Hızlı akan kanımızı mücadelemiz uğruna sarf ediyoruz, etmeliyiz. Ne çıkar İranlı doğduysak, Güney Asya’da bulunduysak, Afrika’dan sürüldüysek, Amerika’ya göçtüysek, siyah olduysak beyaz olduysak ne çıkar? Safımız belli, sınıfımız belli. Kaderimiz atadan ortak. Geleneğimiz ortak, geleceğimiz ortak. Mersin’in işçi gençleriysek burayla sınırlı değiliz elbet. Yüreğimiz Döhler gıda fabrikası işçileriyle, Ekmekçioğlu işçileriyle, Warrior Met şirketinin kömür madenlerinde çalışan 1100 maden işçisiyle, iklim grevine çıkan Yeni Zelandalı gençlerle, Fransa’daki, Bağdat’taki ve oradaki ve buradaki her yerdeki işçilerin mücadelesiyle bir ve bütün. İşte bugün de koca işçi sınıfı olarak bir kez daha ne kadar güçlü bir sınıf olduğumuzun farkına varıyoruz. Bugün 1 Mayıs, takvimin sıradan bir yaprağından kopup gelen bir sayfa değil. Anlı, şanlı mücadelelerle kazanılan bir sayfa. 1800’lerin dünyasından bugünlere taşın altına elini değil bedenlerini koyanların armağan ettiği bir gün.

Bilincimizi, umudumuzu korumamız örgütlü olursak mümkün oluyor. Tarihi tozlu sayfaların ardına gömenler nasıl bir sınıfın evladı olduğumuzu gözlerden saklamak istiyor. Fakat bizler UİD-DER’de örgütlü işçileriz, gençleriz. Şükür ki istinat duvarımız sağlam. Unutturulan tarihimiz ve mücadelemizin güzergâhları nice emeklerle bize taşınıyor. Canlılığımıza canlılık katıyor. Emeği geçen bütün dostlarımıza selam olsun. Nice mücadele dolu 1 Mayıslara. Yeniden alanlara döndüğümüzde eminiz ki eskisinden daha güçlü sarsılacak meydanlar işçilerin patronları korkutan kararlılıklarıyla, sesleriyle!