Buradasınız
Kökleri Derinlerde Bir Çınar, UİD-DER

UİD-DER 15 yaşında. Kuruluşunda koca salona sığmayan coşkulu, yaşlısından gencine gözleri ışıl ışıl, umudu yeşerten o insanlardan biri olduğu için ne kadar şanslı olduğunu zaman içerisinde daha iyi kavrıyor insan.
Evet, UİD-DER 15 yaşında. Fakat kökleri bir çınar gibi çok derinlerde ve toprağında dal budak salmış. Elbette bir evveliyatı vardı UİD-DER’in. İşçi Öz-Eğitim Gruplarında örgütlü işçiler, baharı bekleyen kardelenler gibi yanı başındaki işçileri örgütlüyor ve toprağın üstüne birlikte çıkmak için canla başla çalışıyorlardı. Bu işçilerin fabrikalarda, sendikalarda, alanlarda çok farklı bir duruş ve tarzı vardı. En öne çıkan yanı ise işçi sınıfının uluslararası bir sınıf olduğunun vurgulanmasıydı. İşte İşçi Öz-Eğitim Gruplarının ve kökü çok daha eskilere dayanan örgütlü işçilerin on yıllara dayanan alın terinin ve emeğinin ürünü olarak kurulmuştu UİD-DER.
UİD-DER’in 15-16 Haziran’da kurulması da hangi köklere dayandığının bir göstergesiydi. Nasıl ki 1 Mayıs sömürüye son vermek için dünya işçilerinin bir ilk adımdıysa, 15-16 Haziran da Türkiye işçi sınıfının bu topraklardaki ilk büyük direnişiydi. O tarihlerden beri işçi sınıfının içinde ve sendikalarda yer alan sınıf mücadelesinin öncüleri UİD-DER’in temellerini atmışlardı.
UİD-DER, her birimizi yeniden şekillendirdi. UİD-DER’le tanışan her birimiz dünyaya geniş bir pencereden ve işçi sınıfının cephesinden bakmayı öğrendik. Hayatında tek satır yazı yazmamış, okuma alışkanlığı olmayan işçiler bile UİD-DER çatısı altında sınıfının tarihini öğreniyor, siyaseti takip ediyor ve işçi sınıfının bakışıyla yazılar yazıyorlar. Sermaye sınıfının kirli siyasetini her alanda teşhir ediyorlar. Bu nedenle UİD-DER’li olmakla çok şanslıyız. Bu şansı başka işçilere vermek ve UİD-DER’le tanışıp buluşması için emek vermek boynumuzun borcu.
Bir resim karesinde minik bir UİD-DER’li kızımız karşısındaki grevci işçiye ve objektife cin gibi bakıyor. O resim karesinde olanlardan biri olmak ve UİD-DER içinde yaşlanmak da çok ayrı bir gurur benim için. UİD-DER kurulduğunda minik olan çocuklarımız büyüdüler ve mücadelenin içinde çekirdekten pişerek yetişen pırıl pırıl birer öncü işçi oldular. UİD-DER kökleri derinde olan ama geleceğe yükselen ulu bir çınar gibi büyüyor. Yaşasın örgütlü mücadelemiz! Yaşasın dünya işçilerinin örgütlü mücadelesi! Yaşasın UİD-DER!
- UİD-DER Olmasaydı Ben Bu Koca Dünyada Kaybolurdum
- Düş Değil Bu, Hayal Değil!
- Direnişçi Bir İşçi Ailesinden ve Belediye İşçilerinden Merhaba!
- UİD-DER ile Değişen Hayatım
- İnsan Kalabilmek
- Aktarma Kayışı UİD-DER’e Teşekkürler
- Akiko Hoşino’dan UİD-DER’e Teşekkür Mesajı
- UİD-DER ile Yeniden Doğdum
- UİD-DER Nefestir Bizim İçin
- Yolumuz Daima Açık Olsun!
- Suriyeli İşçi: “Derneğiniz Ne Güzel İnsanlar Yetiştirmiş”
- Anne-Oğul UİD-DER’liyiz, Mutluyuz, Gururluyuz
- Kökleri Derinlerde Bir Çınar, UİD-DER
- UİD-DER’le Bakmayı ve Baktığımı Görmeyi Öğrendim
- Sönmeyen Ateşi Hep Beraber Harladık
- 1 Mayıs Tüm İşçilerin Bayramı!
- İnsanlaşmak İstiyoruz
- En Zor Anda Tutunacağımız Daldır UİD-DER
- Zihnimize, Ruhumuza İyi Gelen 1 Mayıs Akışı
- Sağlık İşçilerinden Mesajlar
Son Eklenenler
- İnsanlığın elindeki bunca bilgi birikimine, teknolojik gelişmelere ve deneyimlere rağmen bir afetin felakete dönüşmesi ancak bilinçli tercihlerin sonucu olabilir. Yaşadığımız sermaye düzeni kapitalizmde kâr her şeyden önce gelir ve eğer kâr...
- Değişim Yaratacak ve Yeni Bir Dönem Açacak Olan Emekçilerin İradesidir! İşçi Sınıfı 1 Mayıs’ta Asrın Kötülüğüne ve Yağmacı Enkaz Düzenine “Artık Yeter” Diyecek!
- Fransa’dan sonra Doğu Avrupa ülkesi Çekya hükümeti de emeklilik yaşını yükseltmek üzere hazırlıklara girişti. Hükümet, 65 olan emeklilik yaşını 68’e çıkarmak istiyor. İşçilerse zaten mezarda emeklilik demek olan 65 yaş sınırının daha da...
- Fransa işçi sınıfı Macron hükümetinin emeklilik yaşını 64’e çıkarmasına genel grevlerle karşı koymaya devam ediyor. Ülkede, 23 Marttan sonra 28 Martta da milyonlarca işçinin katıldığı grevler gerçekleştirildi. Böylelikle Fransa işçi sınıfı Ocak...
- 27 Martta Almanya’da son yılların en büyük grevi yaşandı. Havaalanları, demiryolları, limanlar tramvay, otobüs ve metrolar 24 saat boyunca çalışmadı. Ulaşım ve kamu hizmetleri durdu. Grev alanlarında mitingler, gösteriler yapıldı.
- Çalışma koşullarının düzeltilmesi, baskıların son bulması ve ücretlerine yüzde 25 oranında zam yapılması talebiyle direnişte olan Mata Otomotiv işçileri, direnişlerinin 30. gününde Ankara’daydı. Birleşik Metal-İş Sendikası Genel Başkanı Adnan...
- Ben Güneş, 17 yaşındayım. Nasıl başlamam gerektiğini bilmiyorum. Burası artık Hatay diyebileceğim bir yer değil, benim alıştığım Hatay değil. Çok garip bir şey, doğup büyüdüğüm yerin böyle yıkılışını görmek… Bunu yaşayacağımızı düşünmedim hiç. Tabii...
- İstanbul/Tuzla’da bulunan Mata Otomotiv işçileri, 27 Martta Ankara’ya yürümek üzere İstanbul Endüstri ve Ticaret Serbest Bölgesinde toplandılar. Daha insani koşullarda çalışmak isteyen ve haklı taleplerini duyurmak için Ankara’ya yürümek isteyen...
- Mata Otomotiv’de 27 Şubatta üretimi durduran 1000 işçi, hakları için 27 Martta Ankara’ya yürüyor. Mata işçileri, iş güvenliği önlemlerinin alınması, yönetim ve amirlerin uyguladığı baskının son bulması ve yüzde 20 ek zam yapılması için işten kaçınma...
- Tıpkı depremden önce olduğu gibi depremden sonra da devlet yetkilileri sorumluluklarından kaçmaya devam ediyorlar. Hatta umursamazlıkta adeta birbirleriyle yarış halindeler! İlk imdada koşanın devlet olmasını bekleyen depremzedeler hayal kırıklığına...
- Depremzede emekçiler bu kış günlerinde sıcak bir yuvadan yoksunlar. Çoğunun giyecek doğru düzgün bir kıyafeti ya da belki sarılacak bir battaniyesi yok. Çocukların ayaklarında ayakkabıları yok. Kimisi sıcak bir çorbadan yoksun. Deprem bölgesinde...
- DİSK/Birleşik Metal-İş Sendikası tarafından Cengiz Holding binası önünde direnişçi işçilerle birlikte kitlesel bir basın açıklaması gerçekleştirildi. Satera Elektrik işçilerine direnişteki Mata işçileri ile MKS işçileri de destek verdi. Eyleme DİSK’...
- İran’da kız çocuklarının eğitim gördüğü okullarda 30 Kasım 2022 tarihinden beri zehirlenme vakaları görülüyor. İlk olarak Şiilerin kutsal saydığı Kum kentinde bulunan Kum Kız Sanat Okulunda görülen zehirlenme vakası, kısa sürede diğer okullarda da...