Buradasınız
Suriyeli İşçi: “Derneğiniz Ne Güzel İnsanlar Yetiştirmiş”
Gebze’den metal işçisi bir kadın
UİD-DER’li bir işçi olarak mücadele örgütümün işçilerin yaşamlarına, yüreklerine nasıl tesir ettiğine dair bir örneği sizlere anlatmayı borç bildim. Suriyeli işçi arkadaşlar, fabrikamızda çalışmaya başladıklarında önceleri tepkiler yükseliyordu. Suriyeli kardeşlerimize işleri doğru şekilde öğretmemekten tutun da, kullanacağı iş ekipmanlarını vermemeye varana kadar çeşitli zorluklar çıkarılıyordu. Ben de her defasında dilimizi bilmeyen, mülteci statüsünde bile sayılmadıkları için tamamen patronların insafına bırakılmış bu kardeşlerime yardımcı olmaya çalıştım. İş güvenliği ekipmanları olmadan çalışmamaları ve mola saatlerinde dinlenmeleri gerektiğini anlattım. Anlamadıkları şeyleri anlatmaya çalıştım. Bir de tabi ki işyerindeki diğer işçilere, sadece patronlar ve işçiler arasındaki ayrımın doğru olduğunu.
İşçi Dayanışması gazetemizin bu konulardaki yazıları üzerinden yürüttüğüm sohbetler, savaşa, göçmen işçilere bakış açımızın nasıl olması gerektiğine dair konuşmalarımız diğer işçi arkadaşların da tutum ve davranışlarını olumlu yönde etkiledi. Şimdi bir paket bisküviyi hep birlikte yiyoruz. Ayrım yapmadan birbirimize sahip çıkıyoruz. Geçenlerde Suriyeli bir kardeşimizin bebeği oldu. İşçi arkadaşlarım aralarında para toplayıp ziyarete gittiler. Suriyeli işçi kardeşim teşekkür ederek, “ilk geldiğimizde düşman gibiydiler. Sen hep bize sahip çıktın. Şimdi biz de sizden olduk” dedi. Ona örgütlü bir işçi olduğumu yani kim olduğumu, hangi sınıfa mensup olduğumu bildiğimi söyledim. Ve bunu UİD-DER’den öğrendiğimi anlattım. Derneğimizin bu yıl kuruluşunun 15. yılı olduğunu söyleyince, dili döndüğünce o da şunları söyledi: “Savaştan, zulümden kaçıp geldim ama kötü şeylerle karşılaştım burada. Seninle karşılaşana kadar ben de önyargılıydım abla. Herkesin bizden nefret ettiğini düşünüyordum. Ama derneğiniz ne güzel insanlar yetiştirmiş. Eğer diğer arkadaşların da böyleyse iyi insanların sayısı çok fazla demektir. Allah razı olsun o dernekten. Kutlu olsun 15’inci yılı, ömrü çok uzun olsun inşallah!”
Yolumuz Daima Açık Olsun!
- UİD-DER Olmasaydı Ben Bu Koca Dünyada Kaybolurdum
- Düş Değil Bu, Hayal Değil!
- Direnişçi Bir İşçi Ailesinden ve Belediye İşçilerinden Merhaba!
- UİD-DER ile Değişen Hayatım
- İnsan Kalabilmek
- Aktarma Kayışı UİD-DER’e Teşekkürler
- Akiko Hoşino’dan UİD-DER’e Teşekkür Mesajı
- UİD-DER ile Yeniden Doğdum
- UİD-DER Nefestir Bizim İçin
- Yolumuz Daima Açık Olsun!
- Suriyeli İşçi: “Derneğiniz Ne Güzel İnsanlar Yetiştirmiş”
- Anne-Oğul UİD-DER’liyiz, Mutluyuz, Gururluyuz
- Kökleri Derinlerde Bir Çınar, UİD-DER
- UİD-DER’le Bakmayı ve Baktığımı Görmeyi Öğrendim
Son Eklenenler
- Bugün 18 Kasım. Türkiye işçi sınıfının mücadele tarihinde önemli bir yer tutan Netaş Grevinin yıldönümü… Netaş işçileri, 12 Eylül 1980 askeri faşist darbesinin baskı koşullarında bile işçilerin örgütlülüğünün patronları alt edebilecek güçte olduğunu...
- UİD-DER, grevlerinin 81. gününde MKB Rondo işçilerine dayanışma ziyaretinde bulundu. “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Birlikte Karşı Duralım” pankartı ile grev yerine yürüyen işçiler; “MKB İşçisi Yalnız Değildir”, “Yaşasın Sınıf Dayanışması”...
- Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) ilk olarak 2001 yılında gündeme getirildi ancak AKP iktidarı 2018’de işçilerin iradelerinin dışında bu sistemi zorunlu hale getirdi. 2018 yılından beridir işçilerin maaşlarından her ay bu kandırmacaya para...
- As Plastik işçileri grevlerinin 58. gününde İstanbul Marmarapark AVM’de As Plastik ile iş ilişkileri olan Mavi Jeans önünde basın açıklaması yaptı. Toplu iş sözleşmesinde anlaşma sağlanamaması halinde 26 Kasımda greve çıkacak olan DİSK/Genel-İş...
- 100 küsur günü geride bırakan Polonez direnişine, kadın işçilerin kararlılığı damgasını basıyor. Sendikaları Tekgıda-İş’te örgütlenen işçiler sendika düşmanı patronları tarafından işlerinden atıldılar. Direnişe geçtiler, işlerine örgütlü bir biçimde...
- Geçtiğimiz günlerde İzmir’in Selçuk ilçesinde baraka gibi bir evde, elektrikli sobanın devrilmesiyle çıkan yangında en büyüğü 5 yaşında olmak üzere 5 kardeş hayatını kaybetti. Bu sırada hurda toplamaya giden anne eve döndüğünde çocuklarının cansız...
- Narin, Leyla, Sıla ve niceleri. Haberlerde duyuyoruz onların adlarını. Bir süre gündemde kalıyorlar, sonra unutuluveriyorlar. Oysa hafızayı diri tutmak gerekir mücadeleyi sürdürebilmek için. Bizler de bu mektubu, yaşananları unutmamak, unutturmamak...
- Son zamanlarda pek çok insanın aklında, dilinde aynı sorular var: Biz nasıl bir toplum olduk böyle? Nasıl olur da insanlar bu kadar kötü olabilir? Teşbihte hata olmaz derler. Toprağı düşünelim. Toprakta her zaman zehirli bitkiler yetişebilir. Ama bu...
- İşyerinde, mahallede, parkta, sokakta, kahvede… Sohbetler döner dolaşır hep aynı soruya bağlanır: “Ne olacak bu memleketin hali?” Soru bakidir, cevabı ise yaşadığımız koşullara, ait olduğumuz sınıfa göre değişiklik gösterir. Çünkü işçi ve...
- Şair “Kuşların vurulduğu zamandır şimdi” demiş. Gerçekten de haksızın haklı, hırsızın namuslu, haydudun yiğit sayıldığı zamandır şimdi. Her gün yeni bir “bu kadarı nasıl olur?” sorusuyla başlıyoruz güne. Geçtiğimiz günlerde Bursa’da bir tekstil...
- Yaklaşık iki ay boyunca hakları için mücadele eden, bu süreçte polisin ve jandarmanın saldırısına maruz kalan, gözaltına alınan Fernas işçilerinden biri arkadaşlarından birinin çocuğunun ilk adımını direniş alanında attığını söylemişti. Bir başka...
- Bir an için hafızamızı kaybettiğimizi düşünelim. Annemizin, babamızın, kardeşlerimizin, evlatlarımızın kim olduğunu, nereli olduğumuzu, yaşadığımız evi, ne iş yaptığımızı hatırlamadığımızı hayal edelim. Bütün yüzlerin, sokakların yabancı olduğunu...
- Bugünlerde kiminle konuşsak, herkes sorunlardan bahsediyor. Tezgâh başında, sokakta, pazarda, toplu taşımada, markette, bir hastanenin ya da bir okulun bahçesinde… Eğitimden sağlığa, kira derdinden geçim sıkıntısına, işçi ve emekçilerin gündemleri...