Buradasınız
Düş Değil Bu, Hayal Değil!
UİD-DER’li bir işçi

Merhaba işçi abilerim, işçi ablalarım, geleceğin işçisi kardeşlerim. UİD-DER’imizin 15. yıldönümündeki yayın akışını hepiniz gibi ben de büyük bir coşkuyla ve gururla takip ettim. UİD-DER’in yaptığı çalışmalardan, ortaya koyduğu mücadeleden kesitlerin ortaya konulduğu, onu var eden sınıf bilinçli işçilerin mesajlarının yer aldığı akış boyunca sanırım hepimizin birleştiği düşünce şu olmuştur: UİD-DER 15 yıllık bir tarihin çok ötesinde bir mücadele geçmişini ve tarihsel birikimi temsil ediyor. Nitekim derneğimizin kuruluşunda yer alan işçi abilerimiz, ablalarımız akışta bunu çok güzel belirtiyor. 60’ların sınıf mücadelesine, 15-16 Haziran Büyük İşçi Direnişine uzanan geleneğiyle UİD-DER kadim bir düş olan eşitlik ve özgürlük hayalinin insanoğlunun zihnine düştüğü andan itibaren insanlığın özlemlerine, birikimlerine sahip çıkıyor.
Geçmişten bugüne bu düş uğruna mücadele sürüyor. Krallar, firavunlar, padişahlar sömürüsüz bir dünya düşü uğruna ayağa kalkanları ezdiler. Bugün ise başka bir durum var; bugün bu düşü hayata geçirebileceğimiz nesnel koşullar var, tek engel kapitalizmdir! Ezilen, sömürülen ama aynı zamanda daha iyi bir dünya için mücadele eden emekçi kitleler öylesine bir miras bırakmışlar ki bizlere, gerçeği görmek isteyen, bu uğurda mücadele eden insanlar bir şekilde bu mirası fark edebiliyor. Ne mutlu bize ki insanlığın kadim düşüne ve ezilen sınıfların tarihsel mirasına sahip çıkan, bu mirası hak ettiği yere taşımak için örgütlü şekilde mücadele eden bir örgütümüz var. UİD-DER’imiz bizlere bu mirasın gerçekliğini kavratıyor, insanlığın kadim düşüne mücadele edilerek varılabileceğini tarihsel örnekleriyle gösteriyor, kendi de bu tarihsel örneklerden birisi olmaya devam ediyor. İşçi sınıfının mücadelesi yolunda nice 15 yıllara UİD-DER!
Kökleri 15-16 Haziran’a uzanan UİD-DER, aynı 1970’lerde düş gibi görünen bir gerçekliğin patronların suratına çarpması gibi, bugün düş gibi görünen yeni bir dünyanın yarın elbet kurulacağını bizlere muştuluyor. Yeter ki insanlaşma mücadelesine bizler de omuz verelim, yeter ki kavgayı birlikte büyütelim. Ozanın dediği gibi “Düş değil bu, hayal değil!”
Çocuk İşçilik Son Bulsun!
- UİD-DER Olmasaydı Ben Bu Koca Dünyada Kaybolurdum
- Düş Değil Bu, Hayal Değil!
- Direnişçi Bir İşçi Ailesinden ve Belediye İşçilerinden Merhaba!
- UİD-DER ile Değişen Hayatım
- İnsan Kalabilmek
- Aktarma Kayışı UİD-DER’e Teşekkürler
- Akiko Hoşino’dan UİD-DER’e Teşekkür Mesajı
- UİD-DER ile Yeniden Doğdum
- UİD-DER Nefestir Bizim İçin
- Yolumuz Daima Açık Olsun!
- Suriyeli İşçi: “Derneğiniz Ne Güzel İnsanlar Yetiştirmiş”
- Anne-Oğul UİD-DER’liyiz, Mutluyuz, Gururluyuz
- Kökleri Derinlerde Bir Çınar, UİD-DER
- UİD-DER’le Bakmayı ve Baktığımı Görmeyi Öğrendim
Son Eklenenler
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...
- Biz Gebze’den bir grup UİD-DER’li işçi olarak Omsa Metal direnişini ziyaret ettik. Direnişçi işçilerle sorunlarımız üzerine sohbet ettik.
- Kapitalist sistemin tarihsel krizi, siyasi iktidarın sermaye sınıfının çıkarlarına göre yürüttüğü politikalar biz emekçileri derinden etkiliyor. Açlık sınırı altında kalan sefalet ücretlerine mahkûm edilmiş durumdayız. Bizler insanız, sadece...
- Metal işkolunda grup toplu iş sözleşmesi yaklaşıyor. Bu sözleşme MESS ve metal işkolunda örgütlü bulunan Birleşik Metal-İş, Türk Metal ve Çelik-İş sendikaları arasında gerçekleşecek. Biz işçiler bir araya geldiğimizde futbol üzerine konuşur, sohbet...
- BM destekli Entegre Gıda Güvenliği Aşaması Sınıflandırması (IPC), Gazze’de yaklaşık 500 bin kişinin yaşadığı yerleşim bölgesinde kıtlık ilan etti. Gazze’de açlıktan ölenlerin sayısı her geçen gün artıyor. İsrail’in uyguladığı bu soykırımı protesto...
- Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, taleplerini iletmek için 22 Ağustosta konfederasyon genel merkez binası önünde toplanarak Cumhurbaşkanlığına yürümek istedi. Kamu emekçilerinin yürüyüşü polis tarafından engellendi. Emekçiler sendika binası önünde...
- Hatay’dan İstanbul’a emekçiler rant uğruna evlerinden, tarım arazilerinden, geçim kaynaklarından ediliyorlar. Hatay Samandağ’da gece vakti alınan acele kamulaştırma kararıyla arazilerine giren ve narenciye ağaçlarını söken iş makinelerini durduran...
- Türkiye’de sayıları 16 milyona yaklaşan emeklilerin büyük bölümü, açlık sınırının altında maaşlarla yaşamaya çalışıyor. Yaşlılık dönemlerini huzur içinde geçirmesi gereken emekliler; temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor, kiralarını ödeyemiyor,...
- Jack London’ın 1900’lü yılları resmettiği “Uçurum İnsanları” kitabını geçtiğimiz günlerde, arkadaşlarla birlikte okuduk. Yaşadığımız bazı şeyler nasıl da bu kitapta anlatılanları çağrıştırıyor.
- Hüzünlüsün, biraz durgun, biraz da dalgınsın kardeşim./ Evet ve tabii olmadan, hayat zor bizim için./ Her gün, günün en aydınlık, en sıcak, en soğuk, en kıpır kıpır saatinde/ Kapanmak dört duvar arasına, esaret saatlerine mahkum ve mecbur olmak...
- Siyasi iktidarın “aile yılı” ilan ettiği 2025’te nice ailenin ocağına ateş düştü, düşmeye de devam ediyor. Ocak ayında meydana gelen ve 78 kişinin hayatını kaybettiği Kartalkaya’daki otel yangını felaketiyle başladı yeni yıl. Ama bu felaket ne ilkti...