Köle Pazarları ve Ölüm Havzalarına Karşı Mücadeleyi Yükselt!

Herkese Sağlık Güvenli Gelecek Platformu tarafından geçtiğimiz cumartesi saat 17.00’de Tuzla Gemi önünde bir basın açıklaması gerçekleştirildi. Basın açıklamasına bölgede direnişte olan tersane işçilerinin yanı sıra, Limter-İş, TİB-DER, ESP ve derneğimiz UİD-DER üyesi işçiler katıldı. Basın açıklamasında ilk konuşmayı, HSGGP üyeleri gerçekleştirdi. Platform üyeleri, sermaye sınıfının aman tanımaz kâr hırsı ve onların hükümetlerinin çıkardıkları yasalarla biz işçilerin yaşamsal haklarının elinden alındığına, tersane işçilerinin çalışma koşullarına ve mücadelesine vurgu yaptılar. Ardından ortak basın metninin okunması için sözü Limter-İş başkanı Cem Dinç aldı. Dinç: “Tuzla’da ölüm çoktan beridir kol geziyor. Taşeronlaştırma, kuralsızlaştırma, güvenliksiz ve güvencesiz çalıştırma, uzun çalışma saatleri, denetimsizlik had safhada. Tuzla’da çalışmak ölüm için kuyruğa girmeye benzedi. Şu ana kadar 127 kişi yaşamını yitirdi. Yüzlerce yaralı var. Bu şu demek, önümüzdeki aylarda da sermayenin kârı için en az bir işçi daha ölecek”. Bu gidişe dur demek için mücadele vurgusu yapan Dinç, ardından bölgede hayata geçirilmesi gereken talepleri sıraladı. Dinç, çıkacak olan özel istihdam bürolarına ilişkin yasa ile işçileri bir başka işverene kiralama imkânına değindi. “Yeni çıkacak olan yasa AKP hükümetinin işçi düşmanı olan zihniyetini ortaya koyuyor. Kurulmak istenen, işçileri haksız, hukuksuz, sendikasız, güvencesiz ve sigortasız bir ortamda ve daha ağır koşullarda çalışmaya zorlayacak köle pazarlarıdır. Bu, tüm çalışma yaşamının en hafif deyimle taşeronlaştırılması, kadro istihdamının giderek azalması, geçici işçiliğin giderek esas hale getirilmesi ve tüm çalışanların temel güvencelerinden biri olan kıdem tazminatı hakkının yok edilmesi demektir” dedi. Eylem boyunca sıkça atılan “Tersane İşçisi Köle Değildir”, “Gün Gelecek, Devran Dönecek, AKP Halka Hesap Verecek”, “Bütün Ülkelerin İşçileri Birleşin”, “Yaşasın Sınıf Dayanışması”, “Örgütlüysek Her Şeyiz Örgütsüzsek Hiçbir Şey”, “Kurtuluş Yok Tek Başına Ya Hep Beraber Ya Hiç Birimiz” sloganlarının ardından basın açıklamasına son verildi.