Buradasınız
Korku Atmosferinin Tozu Dumanı Arasında…
Sarıgazi’den bir grup emekçi kadın

Geçtiğimiz hafta sonu büyükşehirlerde sokağa çıkma yasağı uygulandı. UİD-DER’in sitesinde çıkan bir mektupta bir işçi arkadaşımızın da dediği gibi bu virüs o kadar akıllı ki çalıştıkları hafta boyunca işçilere dokunmuyor, izinde olduklarında ise bulaşıveriyor. Tam da bu konu hakkında arkadaşlarımızla sohbet ederken önümüzdeki hafta sonu da sokağa çıkma yasağı uygulanacağı açıklandı. Tekstilde çalışan bir arkadaşımız şunları anlattı: “Kalabalık bir ortamda çalışıyoruz. Hafta içi her gün işe gittiğimizde bize virüs bulaşmıyor da hafta sonu bir araya geldiğimizde mi bulaşacak? 20 yaş altına sokağa çıkma yasağı gelince patronumuz sigortasız çalıştırdığı iki kız kardeşe ‘ben sizin vebalinizi alıp da sizleri çalıştıramam. Ceza yerseniz ben çağırmadım sizi, ama aileniz gönderiyorsa gelin’ dedi. Ama sipariş artınca yeniden işe çağırdı, hatta herhangi bir durdurma olmaması için arabayla onları almaya başladı. Bu nasıl bir vebal almamadır, anlayamıyorum. Üstelik sokağa çıkma yasağı geldikten sonra Cumartesi günü işe gitmediğimiz için bir günlük ücretimiz kesildi. Bir ayda dört Cumartesi günümüz kesilirse çok daha düşük ücret alacağız. Devlet bu yasağı koydu ama bunun karşılığında çalışamayan işçilerin ücretlerinin ne olacağını belirlemedi. Yine işçiler mağdur oldu.” Otomotiv sektöründe çalışan fabrika işçisi arkadaşımız ise işyerinin bu virüsü bahane ederek onları da ücretsiz izne çıkardığını ve fabrika kısa çalışma ödeneğine başvurmasına rağmen ödenek çıkmazsa bir ücret alamayacaklarını anlattı.
Bir başka işçi arkadaşımız ise; “Hamile bir kadın arkadaşım var. İşyeri onları ücretsiz izne çıkarmış. Bir hafta sonra doğum iznine ayrılması lazım ama ücretsiz izinde olduğu için doğum izni parası alamıyor. Üstelik ücretsiz izni bir ayı geçerse hastaneye gidip doğum yapabilmesi için bile GSS primi yatırması gerekecek. Bu arada eşinin de ücretsiz izne çıkarılması gündemde. Kaygılılar ve bebeklerinin olacağına bile sevinemiyorlar” dedi.
Milli Eğitim Bakanlığına bağlı bir rehabilitasyon merkezinde öğretmen olarak çalışan bir arkadaşımız işverenin kısa çalışma ödeneğine başvurduğunu ve bu süreçte ücret alıp almayacaklarının belli olmadığını, kendilerine hiçbir açıklama yapılmadığını söyledi. Bütün eğitim kurumları bu süreçte bir genelge ile kapatıldı, ancak devlet kurumları dışındaki okullarda çalışan binlerce işçinin durumunun ne olacağı ile ilgili hiçbir açıklama yok.
İşyerine otobüs ile giden bir işçi arkadaşımız ise evi ile fabrikası arasında tek bir otobüs hattı bulunduğunu ve bu hattın da “önlemler” nedeniyle boş koltuklar olmasına rağmen kendi durağında durmadığını söyledi. “Otobüs durmayınca işe geç kalmamak için iki minibüs değiştirerek işe gittim. Her iki minibüs de tıklım tıklım doluydu. Boş koltukların olduğu otobüse binsem virüs kapma riskim var ama tıklım tıklım dolu minibüste yok, öyle mi? Minibüs şoförleri de bu önlemlere uysalar bu defa minibüslere de binemeyecektim ve işe zamanında gidemeyeceğim için yarım günümü keseceklerdi. Güya virüsten korumak için otobüslerdeki, minibüslerdeki yolcu sayısını azalttıklarını söylüyorlar ama işçilerin işe nasıl gideceklerini düşünmüyorlar” dedi.
Bütün bunlar gösteriyor ki AKP iktidarı önlem adı altında bir takım uygulamaları ve yasakları hayata geçirirken sorumluluk alıyormuş gibi görünüyor ama gerçekte hiçbir sorumluluk almıyor. Altı boş bırakılan bu “önlem” ve yasakları patronlar kendi çıkarları doğrultusunda istedikleri gibi dolduruyorlar. Olan yine işçilere, emekçilere oluyor. Göstermelik önlemler ne virüsten koruyor ne işsizlikten ne de ay sonunu nasıl getireceğim derdinden. Medya sürekli korona haberleri yapıyor, alınan önlemleri anlatıyor ama bizim yaşadığımız sıkıntılara ve çözümüne dair hiçbir konuya değinmiyor. Bu nedenle ikiyüzlüce verilen haberlere kanıp da korku atmosferine kapılmamalı ve gerçeklerin farkına varmalıyız. Gerçek ise normal şartlarda gerçekleştiremeyecekleri hak gasplarını koronavirüs bahanesiyle yarattıkları korku atmosferinin tozu dumanı arasında hayata geçirmeye başlamış olmalarıdır.
- Gevrek “Susamlı Tavuk”
- Koronavirüs Sınıf Ayrımı Yapmıyor mu?
- Salgında İşçi Sağlığı Hiçe Sayılıyor!
- Patrondan Covid-19 Önlemleri
- Koronavirüsle Geçirdiğimiz 9 Ayın Bilançosu
- Maskeye Emanet Edilmiş İşçi Sağlığı ve İşten Atmaların Yeni Bahanesi Maske
- Patronlar Koronavirüsü Tepe Tepe Kullanırken Asıl Faturayı Biz İşçiler Ödüyoruz
- Şantiyede Sözde Korona Önlemleri
- Hayat Eve Sığar mı?
- İşçi Sınıfıdır Bizim Asıl Ailemiz
- Bakan’a mı İnanalım Yaşadıklarımıza mı?
- Adımız Koronalıya Çıktı!
- Metal İşçileri: “İşçinin Hakkı İşçiye!”
- Sözde Pandemi Önlemleri ve Küresel Açlık
- “Hijyene Dikkat Edin Ama Fazla Su, Sabun, Peçete Harcamayın”
- “Yeni Normal” Koşullarında Öğrencilerin Sınav Maratonu
- Gebzeli İşçiler Koronavirüsün İşçiler Üzerindeki Etkilerini Anlatıyor
- Gebzeli İşçiler Yeni Normali Değerlendiriyor
- Koronavirüsle Yaşamayı Öğrenmeli miyiz?
- Yağlı Ekmekleri Ballandı!
Son Eklenenler
- Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, geçtiğimiz günlerde en kötüsünü geride bıraktığımızı söyledi ve “2026 yılı, refahın daha çok hissedildiği, fırsatların genişlediği ve ekonomik güvenin pekiştiği bir yıl olacak” dedi. Yıllardır iktidar sözcülerinden...
- Özel Okul Öğretmenleri Sendikası üyesi öğretmenlerin Büyük Öğretmen Yürüyüşü 3. gününde devam ederken, 27 Haziranda Ankara’da Milli Eğitim Bakanlığı önünde basın açıklaması yapıldı. Aynı gün Haber-Sen Türkiye genelinde yaptığı basın açıklamalarında...
- Sevgili Polonez işçisi kardeşlerim, Dayanışma TV’de yayınlanan “146+Bir Polonez Bir İşçi Direnişinin Kalbinden” belgeselinizi büyük bir dikkatle izledim. Belgeseldeki her bir kare, her bir sözünüz direnişinizin gün gün örülmüş gerçek hikâyesini...
- “Gerçeğin içinden, sınıfın penceresinden” şiarıyla yayın yapan Dayanışma TV, işçi sınıfının ilham verici mücadelelerini belgelemeye, bu mücadelelerin işçi sınıfının ortak deneyimi haline getirilmesi çabasına katkı sunmaya devam ediyor. Dayanışma TV...
- Türk-İş’e bağlı sendikalarda örgütlü kamu işçileri, 2025-2026 yılı toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde siyasi iktidarın yüzde 16’lık sefalet zammı dayatmasına karşı 26 Haziranda Türkiye genelinde yarım gün iş bıraktı. Türkiye Sağlık-İş Sendikasına...
- İspanya’nın güneyinde bulunan sanayi kenti Cadiz’de yaklaşık 30 bin metal işçisi grevde. 18-19 Haziranda 2 günlük grevlerinin ardından talepleri karşılanmayan işçiler 23 Hazirandan bu yana süresiz grevdeler. CCOO ve UGT sendikalarına üye işçiler,...
- Gençlik dönemi, insan hayatının en heyecanlı, en meraklı ve en enerjik zamanlarıdır derler. Bu yönleriyle gençlik bir nehre benzetilebilir; coşkulu, yönünü arayan, bazen de önüne çıkan taşlara çarpa çarpa yolunu bulan… Bazen hızlı, bazen yavaş akar...
- Yozgat Sorgun’da, 71 yaşındaki Selami Şimşek dede, çalıştığı inşaatın 6. katından düşerek yaşamını yitirdi. Akla ilk şu soru geliyor: “71 yaşındaki bir dedenin evinde torununu sevmek yerine, ne işi var inşaatın 6. katında?”
- Umutlarım, hayallerim, sevdalarım Sığmıyor ceketimin cebine Bunca zamandır ket vurulmuş umutlarıma Bunca zamandır kafeste tutulmuş ruhum, nefesim, aklım Sığar mı bu düzene gencim, yaşlım
- Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası taban maaş talebi, iş güvencesi ve özlük hakları için yıllardır yürüttükleri mücadelenin devamı olarak 25 Haziranda İstanbul Kadıköy’de bulunan sendika genel merkezi önünden Ankara’ya Milli Eğitim Bakanlığına...
- 24 Haziranda Demir Yol-İş, Yol-İş, Türkiye Sağlık-İş, TES-İş, Koop-İş, Tez Koop-İş, Türkiye Sağlık-İş, Genel Maden-İş, Türk Harb-İş, Şeker-İş sendikalarına üye işçiler İstanbul’dan Adana’ya, İzmir’den Hakkâri’ye il ve bölge temsilciliklerinin olduğu...
- Aile hekimliği sisteminde Kasım 2024 tarihi itibariyle yürürlüğe giren “Eziyet Yönetmeliği”nin insan ve toplum sağlığını riske atacak bir diğer uygulaması da geçici koruma statüsündeki mültecilerin ve göçmenlerin aile hekimliklerindeki kayıtlarının...
- İsrail devletinin 13 Haziranda İran’a saldırmasıyla birlikte emperyalist savaşın alevleri, hızla yayılmaya devam ediyor. Bu savaşın arkasındaki güç olan ABD, 22 Haziranda İran’daki üç nükleer tesisi bombalayarak yangını daha da büyüttü. Emperyalist...