Buradasınız
Korku İle Köleliği Sağlamlaştırmak
Esenyurt’tan bir mağaza işçisi

Koronavirüs salgını, tüm dünyada egemenler tarafından kısa zamanda tek gündem maddesi haline getirildi. Yönetenler, bir yandan “sakin olun panik yapmayın” diyorlar diğer taraftan panik havası yaratıyorlar. Korku artık tehlikeli eşiği aştı! Koruyucu, sağlıklı bir tepki olmaktan çıkarak hastalığa dönmeye başladı, toplumun büyük bir kısmında. Yaratılan bu korku iklimi insanların bir takım gerçekleri görmesini engelliyor. Onların gör dediğini görüp, görme dediğini görmemeye neden oluyor. Aslında çelişkiler gün gibi ortada, biraz sakin olup kendi penceremizden baksak neden korkutulduğumuzu daha iyi anlayacağız.
Gebze’de 600 kişinin çalıştığı bakır fabrikasında, rahatsızlanan işçilerin hastanede yapılan testleri sonucunda, üç işçide koronavirüs tespit edildi. Gerekli önlemler alınmadığı gibi, fabrika yönetimi işçileri çalışmaya zorladı. Patronun tehditlerine aldırmayan işçiler, fabrikada üretimi durdurdu. İşçiler yasal hakları olan çalışmama haklarını kullandıklarını açıkladılar. Olayın üzerinden daha yirmi dört saat geçmeden Kocaeli Valisi yaptığı açıklamada, kentte 15 gün boyunca iş bırakmanın yasak olduğunu ilan etti. Bunun yanı sıra kentte her türlü toplantı, yürüyüş, basın açıklaması, broşür dağıtmak, stant açmak, imza toplamak, alanlarda bir arada durmak 15 gün boyunca yasaklandı. Valilik bu kararı almalarının sebebinin virüsün yayılma riski olduğunu söylüyor. “Huzur ve güvenliğin, kamu düzeninin sağlanması, suç işlemenin önlenmesi, başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması ve müessif olayların yaşanmaması” gerekçesini gösteriyor. Bu ne yaman çelişkidir? İşçiler fabrikada iş güvenliği önlemlerinin alınması için iş bıraktılar ama Vali güvenlik gerekçesiyle kentte iş bırakmayı yasaklıyor!
Bugün tüm şehirlerde valilerin baskıyı arttırdığını görüyoruz. Uşak’ta eline telsiz alan Valinin sokaklarda koruma ordusu ile gezip vatandaşı azarlaması, konuşma üslubu medyaya yansıdı. Kahramanmaraş’ta aynı bankta oturan iki kardeşe 392’şer lira para cezası kesildi. Kardeşlerden biri, polisin ceza kesme işlemini cep telefonu kamerasıyla kaydedince ayrıca halk sağlığını bozma gerekçesiyle 3 bin 150 lira para cezasına çarptırılıp, halkı tahrik etme suçundan da gözaltına alındı. Oysa biz “sosyal mesafeyi koruyun” yalanını, Yalova tersanesinde işçilerin bindiği asansörlerin veya yemekhanede nasıl yemek yediklerinin görüntülerinden izledik!
Kardeşler, yönetenler korkmamızı ve var olan çelişkileri görmezden gelmemizi istiyorlar. İşçilerin en ufak tepkisine veya ses çıkarmalarına tahammül edemiyorlar. İşçilere şöyle sesleniyorlar: “Patronların ihtiyaçlarını karşılayın, üretin, kâr ettirin, fabrikalarda iş güvenliği önlemleri alınmadan çalışmaya devam edin, bunun haricinde evde kalın!” Bize söylenenleri düşünelim, bir de olanı biteni sorgulayalım. İşçilere bunları yaşatanlar patronlar sınıfı ve onların temsilcisi yönetenlerdir. Çünkü onlar kapitalizmin devam etmesini isteyenlerdir ve düzenin bekçileri olarak görevlerini yerine getiriyorlar. Biz işçilerse örgütlenmeye ve mücadele etmeye mecburuz. Bu telkinleri içermeyen hiçbir slogana itibar etmemeliyiz. Unutmayalım yaratılan korku iklimi üzerinden, köleliği sağlamlaştırıp itaat etmemiz isteniyor. Sorunlarımız evde kalarak, işyerlerinde patronlara çalışıp hizmet ederek değil mücadele ederek çözülecek. İçinden geçtiğimiz süreçte kokuşmuş, çürümüş sistemin tüm pisliği gün yüzüne çıkmış durumda ama hâlâ pisliklerini halının altına süpürmeye çalışıyor. Hiçbir konuda anlaşamayan egemenler tüm dünyada ağız birliği yapmış, koronavirüs üzerinden dünya işçi sınıfına korku salıyor. Yaşananların suçlusu koronavirüs değil kapitalizmdir. Egemenlerin korkusu da, dünya işçi sınıfının bunun farkına varmasıdır. İşçi sınıfının düşmanı kapitalizmdir ve onların korkulu rüyaları işçi sınıfının örgütlü mücadelesidir.
- Gevrek “Susamlı Tavuk”
- Koronavirüs Sınıf Ayrımı Yapmıyor mu?
- Salgında İşçi Sağlığı Hiçe Sayılıyor!
- Patrondan Covid-19 Önlemleri
- Koronavirüsle Geçirdiğimiz 9 Ayın Bilançosu
- Maskeye Emanet Edilmiş İşçi Sağlığı ve İşten Atmaların Yeni Bahanesi Maske
- Patronlar Koronavirüsü Tepe Tepe Kullanırken Asıl Faturayı Biz İşçiler Ödüyoruz
- Şantiyede Sözde Korona Önlemleri
- Hayat Eve Sığar mı?
- İşçi Sınıfıdır Bizim Asıl Ailemiz
- Bakan’a mı İnanalım Yaşadıklarımıza mı?
- Adımız Koronalıya Çıktı!
- Metal İşçileri: “İşçinin Hakkı İşçiye!”
- Sözde Pandemi Önlemleri ve Küresel Açlık
- “Hijyene Dikkat Edin Ama Fazla Su, Sabun, Peçete Harcamayın”
- “Yeni Normal” Koşullarında Öğrencilerin Sınav Maratonu
- Gebzeli İşçiler Koronavirüsün İşçiler Üzerindeki Etkilerini Anlatıyor
- Gebzeli İşçiler Yeni Normali Değerlendiriyor
- Koronavirüsle Yaşamayı Öğrenmeli miyiz?
- Yağlı Ekmekleri Ballandı!
Son Eklenenler
- Merhaba dostlar. 1 Mayıs’ı geride bıraktık. Bizler de genç işçiler olarak 1 Mayıs’ta UİD-DER’le birlikte alanlardaydık. Sınıfımızın saflarında olmanın heyecanını yaşadık. Duygularımızı sizlerle de paylaşmak istiyoruz.
- Erol Eğrek’in katledilmesinin sorumlusu yalnızca Çalık Holding değildir. Mahkeme kararına rağmen işçinin kazanılmış hakkını 10 yıldır ödemeyen Çalık Holding’e hiçbir yaptırım uygulamayan; patronları denetlemeyen, adaletsizlik ve cezasızlığı temel...
- Yaşanan her türlü baskı ve zorbalığa karşı, işçi sınıfı kendi saflarında gücünü birleştirmeli ve öfkesini doğru adrese yönlendirmelidir. 1 Mayıs bu birliğin ortaya çıktığı uluslararası bir mücadele günü olarak önemli bir yere sahiptir.
- 1980 darbesinin üzerinden 45 yıl geçti ama bıraktığı karanlık hâlâ silinmedi. O darbe devrimci hareketi ve örgütlü işçi sınıfını ezmek için yapıldı. Bugün hâlâ baskılarla karşı karşıyayız. Ama nasıl ki o karanlık günlerde Hasanlar, Haticeler...
- Her sene olduğu gibi bu 1 Mayıs’a da büyük bir titizlik ve ciddiyetle hazırlandık. UİD-DER ailesi olarak çocuklarımızla, gençlerimizle kadın erkek hep birlikte kapitalizmi teşhir ettik. Ekonomik, sendikal ve siyasal taleplerimizi dosta düşmana...
- İstanbul Sultangazi’de bulunan Bezmialem Validesultan Kız Anadolu İmam Hatip Lisesinin Okul Müdürü Refik Albayrak’a, İBB’nin dağıttığı ücretsiz yemeğin öğrencilere ulaştırılmasını sağladığı için Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kınama cezası...
- Gebze Organize Sanayi Bölgesinde bulunan Alman sermayeli ERLAU Metal fabrikasında işçilerin direnişi sürüyor. Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubede örgütlenen işçiler kod 46 ile işten atıldı. Direnişin 26. gününde UİD-DER’li işçiler...
- Bazı kayıplar vardır ki ifadesi mümkün olmaz, sanki bir parçamızı alıp götürür. Pazar günü emekçi bir abimizi, bir değerimizi, bir rengimizi, “bu ülkede barışı savunan bir kişi bile kalsa umut vardır” diyen, savunduğu değerlerin bedelini...
- Bu yıl 1 Mayıs’ta Kadıköy’de yan yanaydık! Yağmur da yağdı, çamur da vardı ama biz çocuk, yaşlı, genç, engelli, üniversiteli, liseli, emekli, kadın, işçi, emekçi oradaydık. Omuz omuza, yürek yüreğeydik…
- İzmir’de belediye işçileri birbiri ardına greve çıkıyor. Narlıdere Belediyesi işçileri 6 Mayısta grev başlattı, bir gün sonra talepleri kabul edildi. Konak Belediyesi işçileri ise 7 Mayısta greve çıktı. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde çalışan...
- Bu 1 Mayıs’a kızım, torunum ve oğlumla katıldım. 1 Mayıs alanında çocuklarımın da yanımda olmasının heyecanımı ve mutluluğumu arttırdığını belirtmek isterim. Ben her yıl 1 Mayıs’a UİD-DER’le katılıyorum ve her zaman çok heyecanlanıyorum.
- TÜPRAŞ Rafineri'de kendilerine haber verilmeden taleplerinin çok altında zam oranlarına ve 3 yıllık sözleşmeye imza atılmasına tepki gösteren işçiler üretimi durdurarak, yürüyüş yaparak sözleşmeyi protesto etti.
- Hiçbir şey siyaset üstü değildir. Ekmekten suya, yediğimiz peynirin kalitesinden oturduğumuz evin sağlamlığına kadar her şey siyasetin içindedir. İş cinayetlerini “kader” diye yutturanlar, depremleri de “fıtrat” diye anlatıyorlar.