Buradasınız
Bu Ellerin Hakkını Yiyenler Daha Tehlikeli
Kıraç’tan bir metal işçisi

Bu eller ve bu anlamlı cümle mermer işinde çalışan Türkmenistanlı bir işçi kardeşimize ait. Bazı resimler vardır ki insana birçok şey anlatır, işte bu resim de onlardan biri. İnsanları asgari ücret düzeyinde yani açlık sınırının altında çalıştıran, “hepimiz kardeşiz” diyen ama her fırsatta işçilerin haklarını gasp etmeye yeltenen, biz işçileri en ağır koşullara mahkûm eden kapitalist sistem ve o sistemin efendilerinin eseridir bu ve benzeri resimler.
Biz işçilerin kanı ve canı üzerinden sermayeyi katlayarak büyüten kapitalizm, geldiğimiz noktada dünya çapında bir ekonomik çöküş yaşamaktadır. Fakat nasıl ki bugüne kadar sırtımızdan büyüdülerse şimdi de çöküşün bedelini bize ödetmek istemektedirler. Koronavirüs bahane edilerek işçi sınıfı, burjuvazi tarafından büyük bir korku atmosferine sokulmuş, adeta insanlar evlerinden çıkamayacak, yan yana gelemeyecek noktaya getirilmiştir. Daha düne kadar her ay yüzlerce işçinin iş cinayetlerinde katledilmesine ses çıkarmayan burjuvazi, şimdi ne oldu da bir anda tüm insanları ve de biz işçileri düşünür oldu? İnsan hayret ediyor. Daha düne kadar madenlerde işçilerin pisipisine ölmesine “kader, fıtrat” diyenler bugün ne oldu da korona salgınını köpürttükçe köpürttü? Bu salgının gündeme getirilmesi ve iyice gözümüze sokulmasıyla birlikte, bir anda ikiyüzlü fırsatçıların faturayı biz işçi sınıfına kesmeye başlamaları biz işçilere herhalde çok şey anlatıyordur. Bugün esnek çalışma, işten atmalar, kısa çalışma gibi uygulamalar devreye sokulurken yarın kıdem tazminatının gasp edilmeyeceğinin bir garantisi var mı? Burjuvazi bu uygulamalarla resmen yüzümüze “saf olma kardeşim” diye haykırmıyor mu? Resmin sahibi Türkmen işçi kardeşimizin sorduğu gibi koronavirüs mü daha tehlikeli yoksa insanlığı uçurumun kenarına getiren kapitalist sistem mi? Unutmayalım, kapitalizme karşı mücadele etmeden koronavirüse karşı mücadele veremeyiz.
Koronavirüs ve Tutarsızlıklar
Korku İle Köleliği Sağlamlaştırmak
- Gevrek “Susamlı Tavuk”
- Koronavirüs Sınıf Ayrımı Yapmıyor mu?
- Salgında İşçi Sağlığı Hiçe Sayılıyor!
- Patrondan Covid-19 Önlemleri
- Koronavirüsle Geçirdiğimiz 9 Ayın Bilançosu
- Maskeye Emanet Edilmiş İşçi Sağlığı ve İşten Atmaların Yeni Bahanesi Maske
- Patronlar Koronavirüsü Tepe Tepe Kullanırken Asıl Faturayı Biz İşçiler Ödüyoruz
- Şantiyede Sözde Korona Önlemleri
- Hayat Eve Sığar mı?
- İşçi Sınıfıdır Bizim Asıl Ailemiz
- Bakan’a mı İnanalım Yaşadıklarımıza mı?
- Adımız Koronalıya Çıktı!
- Metal İşçileri: “İşçinin Hakkı İşçiye!”
- Sözde Pandemi Önlemleri ve Küresel Açlık
- “Hijyene Dikkat Edin Ama Fazla Su, Sabun, Peçete Harcamayın”
- “Yeni Normal” Koşullarında Öğrencilerin Sınav Maratonu
- Gebzeli İşçiler Koronavirüsün İşçiler Üzerindeki Etkilerini Anlatıyor
- Gebzeli İşçiler Yeni Normali Değerlendiriyor
- Koronavirüsle Yaşamayı Öğrenmeli miyiz?
- Yağlı Ekmekleri Ballandı!
Son Eklenenler
- Merhaba dostlar. 1 Mayıs’ı geride bıraktık. Bizler de genç işçiler olarak 1 Mayıs’ta UİD-DER’le birlikte alanlardaydık. Sınıfımızın saflarında olmanın heyecanını yaşadık. Duygularımızı sizlerle de paylaşmak istiyoruz.
- Erol Eğrek’in katledilmesinin sorumlusu yalnızca Çalık Holding değildir. Mahkeme kararına rağmen işçinin kazanılmış hakkını 10 yıldır ödemeyen Çalık Holding’e hiçbir yaptırım uygulamayan; patronları denetlemeyen, adaletsizlik ve cezasızlığı temel...
- Yaşanan her türlü baskı ve zorbalığa karşı, işçi sınıfı kendi saflarında gücünü birleştirmeli ve öfkesini doğru adrese yönlendirmelidir. 1 Mayıs bu birliğin ortaya çıktığı uluslararası bir mücadele günü olarak önemli bir yere sahiptir.
- 1980 darbesinin üzerinden 45 yıl geçti ama bıraktığı karanlık hâlâ silinmedi. O darbe devrimci hareketi ve örgütlü işçi sınıfını ezmek için yapıldı. Bugün hâlâ baskılarla karşı karşıyayız. Ama nasıl ki o karanlık günlerde Hasanlar, Haticeler...
- Her sene olduğu gibi bu 1 Mayıs’a da büyük bir titizlik ve ciddiyetle hazırlandık. UİD-DER ailesi olarak çocuklarımızla, gençlerimizle kadın erkek hep birlikte kapitalizmi teşhir ettik. Ekonomik, sendikal ve siyasal taleplerimizi dosta düşmana...
- İstanbul Sultangazi’de bulunan Bezmialem Validesultan Kız Anadolu İmam Hatip Lisesinin Okul Müdürü Refik Albayrak’a, İBB’nin dağıttığı ücretsiz yemeğin öğrencilere ulaştırılmasını sağladığı için Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kınama cezası...
- Gebze Organize Sanayi Bölgesinde bulunan Alman sermayeli ERLAU Metal fabrikasında işçilerin direnişi sürüyor. Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubede örgütlenen işçiler kod 46 ile işten atıldı. Direnişin 26. gününde UİD-DER’li işçiler...
- Bazı kayıplar vardır ki ifadesi mümkün olmaz, sanki bir parçamızı alıp götürür. Pazar günü emekçi bir abimizi, bir değerimizi, bir rengimizi, “bu ülkede barışı savunan bir kişi bile kalsa umut vardır” diyen, savunduğu değerlerin bedelini...
- Bu yıl 1 Mayıs’ta Kadıköy’de yan yanaydık! Yağmur da yağdı, çamur da vardı ama biz çocuk, yaşlı, genç, engelli, üniversiteli, liseli, emekli, kadın, işçi, emekçi oradaydık. Omuz omuza, yürek yüreğeydik…
- İzmir’de belediye işçileri birbiri ardına greve çıkıyor. Narlıdere Belediyesi işçileri 6 Mayısta grev başlattı, bir gün sonra talepleri kabul edildi. Konak Belediyesi işçileri ise 7 Mayısta greve çıktı. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde çalışan...
- Bu 1 Mayıs’a kızım, torunum ve oğlumla katıldım. 1 Mayıs alanında çocuklarımın da yanımda olmasının heyecanımı ve mutluluğumu arttırdığını belirtmek isterim. Ben her yıl 1 Mayıs’a UİD-DER’le katılıyorum ve her zaman çok heyecanlanıyorum.
- TÜPRAŞ Rafineri'de kendilerine haber verilmeden taleplerinin çok altında zam oranlarına ve 3 yıllık sözleşmeye imza atılmasına tepki gösteren işçiler üretimi durdurarak, yürüyüş yaparak sözleşmeyi protesto etti.
- Hiçbir şey siyaset üstü değildir. Ekmekten suya, yediğimiz peynirin kalitesinden oturduğumuz evin sağlamlığına kadar her şey siyasetin içindedir. İş cinayetlerini “kader” diye yutturanlar, depremleri de “fıtrat” diye anlatıyorlar.