Buradasınız
“Korona Düşman Ama Biz Bir Aileyiz”
Bağcılar’dan bir kargo işçisi

Koronavirüs korkusu bütün yoğunluğu ile yaşanırken işyerlerinde de durumlar bir hayli karışık. Bir taraftan korona düşmanıyla korkutulan ve sindirilen biz işçi ve emekçiler, diğer tarafta ise bunu fırsat bilen ve kendi çıkarları için tepe tepe kullanmaya çalışan patronlar. İnsan “bu nasıl ikiyüzlülüktür” demekten kendini alamıyor. Büyük bir salgınla karşı karşıyayız diyerek fırtına koparan patronlar sıra buna karşı önlem almaya gelince öncelikle kârlarını düşünüyorlar. Aslında önlem bile sayılmayacak maske takmak, dezenfektan kullanmak gibi en basit önlemlere bile maliyet gözüyle bakıyorlar. Özellikle patronları koruma paketi açıklandıktan sonra binlerce işyerinde işçiler ya ücretsiz izinlere çıkarıldılar ya da yıllık izinlere çıkarıldılar. İşyerlerinin çoğunda karşılaştığımız durum bu.
Benim çalıştığım kargo sektöründe de durum farklı değil. Koronavirüs bahanesiyle alınan ilk önlem işçileri yıllık izne çıkarmak oldu. Yıllık izinleri olanlar yıllık izne, olmayanlar da ücretsiz izne çıkarılacak veya gelecek yılın yıllık izninden kullandırılacak. Sözlerine bakarsanız işverenler güya bizi çok düşünüyorlar. Bizimle yapılan toplantılarda “işçilerimizin aileleri ve hayatları bizim için her şeyden daha önemlidir” diyen ülke müdürümüz, sıra önlemleri sıralamaya gelince “yıllık izinleri olanları yıllık izne çıkaracağız” dedi ve şöyle ekledi “biz bir aileyiz ve koronayı hep beraber yeneceğiz.” Alınan önlemler ise herkese bir eldiven, bir maske! İstihkakımız buymuş. Kafanı camdan çıkarsan öleceksin havası yaratan patronların aldığı önleme bakarsanız, ya biz işçilerin hayatlarının hiçbir önemi yok ya da bu hastalık söyledikleri ve abarttıkları gibi bir hastalık değil. Ya da her ikisi birden!
Kardeşlerim, hangi durum olursa olsun, patronlar bizim hayatlarımızı, sağlığımızı umursamıyorlar. Onların tek düşündükleri kendi çıkarlarıdır. Bunu son iki haftadır yaşadıklarımızdan çok rahat anlayabiliriz. Kendi marka değerleri bizim sağlığımızdan, ailemizden daha değerlidir. Bizler kargo işçileri olarak bu süreçte yine çalışmaya devam ediyoruz. Günde onlarca adrese uğruyor, onlarca ortama giriyoruz. Patronların söylediğine bakarsak bizim bu hastalığa yakalanma riskimiz çok yüksek. Belki başka sektördeki kardeşlerim de bu durumda çalışıyordur. Günlerce televizyonlardan sosyal mesafenizi koruyun diyen patronların, sıra işyerlerine geldi mi sosyal mesafe nedense akıllarına gelmiyor.
Kardeşlerim patronlar sınıfı her durumda kendi çıkarlarını düşünür. İşçilerin emekçilerin sağlıkları, yaşamları onları ilgilendirmez. Biz onlardan ve onların hükümetlerinden hiçbir beklenti içinde olmamalıyız. Onlarca ülkede açıklanan kurtarma paketlerinin aslında kimleri kurtarma paketleri olduğunu gördük. Sıra bizlere geldiğinde ise “fedakârlık yap, dua et” diyorlar.
Bizler sendikalı olarak çalışıyoruz. Bu gelişmeler başladığından beri haklarımızın elimizden alınmasına karşı mücadelemizi sürdürüyoruz. Sendikamızla toplantı yapıp kendi sorunlarımızı dile getirdik. “Ücretsiz değil ücretli izin olmalı” dedik. Göstermelik değil, gerçekten alınması gereken önlemleri talep ettik, bunu sendikamızla da konuştuk. Bizlerden fedakârlık istiyorlarsa patronların da fedakârlık yapmasını istediğimizi söyledik. İşverenle yapılan toplantıda bazı taleplerimiz kabul edildi. Yıllık izinlere çıkarılma meselesini gönüllülük temeline ve işçinin onayı olması gerektiğine bağladık. 60 yaş üstü olan, tansiyon, şeker, astım gibi kronik hastalıkları olan arkadaşlarımızın ücretli izinli sayılmasını içeren taleplerimiz kabul edildi. Sendikalı olmasaydık, bunları yaptıramazdık. Sendikalarımızı harekete geçirmenin, işyerlerimizde haklarımızı koruyup geliştirmenin yolunun mücadele etmekten geçtiğini gördük. Kardeşlerim bu süreçte uyanık olmalı patronların yalanlarına kanmamalıyız.
- Gevrek “Susamlı Tavuk”
- Koronavirüs Sınıf Ayrımı Yapmıyor mu?
- Salgında İşçi Sağlığı Hiçe Sayılıyor!
- Patrondan Covid-19 Önlemleri
- Koronavirüsle Geçirdiğimiz 9 Ayın Bilançosu
- Maskeye Emanet Edilmiş İşçi Sağlığı ve İşten Atmaların Yeni Bahanesi Maske
- Patronlar Koronavirüsü Tepe Tepe Kullanırken Asıl Faturayı Biz İşçiler Ödüyoruz
- Şantiyede Sözde Korona Önlemleri
- Hayat Eve Sığar mı?
- İşçi Sınıfıdır Bizim Asıl Ailemiz
- Bakan’a mı İnanalım Yaşadıklarımıza mı?
- Adımız Koronalıya Çıktı!
- Metal İşçileri: “İşçinin Hakkı İşçiye!”
- Sözde Pandemi Önlemleri ve Küresel Açlık
- “Hijyene Dikkat Edin Ama Fazla Su, Sabun, Peçete Harcamayın”
- “Yeni Normal” Koşullarında Öğrencilerin Sınav Maratonu
- Gebzeli İşçiler Koronavirüsün İşçiler Üzerindeki Etkilerini Anlatıyor
- Gebzeli İşçiler Yeni Normali Değerlendiriyor
- Koronavirüsle Yaşamayı Öğrenmeli miyiz?
- Yağlı Ekmekleri Ballandı!
Son Eklenenler
- Merhaba dostlar. 1 Mayıs’ı geride bıraktık. Bizler de genç işçiler olarak 1 Mayıs’ta UİD-DER’le birlikte alanlardaydık. Sınıfımızın saflarında olmanın heyecanını yaşadık. Duygularımızı sizlerle de paylaşmak istiyoruz.
- Erol Eğrek’in katledilmesinin sorumlusu yalnızca Çalık Holding değildir. Mahkeme kararına rağmen işçinin kazanılmış hakkını 10 yıldır ödemeyen Çalık Holding’e hiçbir yaptırım uygulamayan; patronları denetlemeyen, adaletsizlik ve cezasızlığı temel...
- Yaşanan her türlü baskı ve zorbalığa karşı, işçi sınıfı kendi saflarında gücünü birleştirmeli ve öfkesini doğru adrese yönlendirmelidir. 1 Mayıs bu birliğin ortaya çıktığı uluslararası bir mücadele günü olarak önemli bir yere sahiptir.
- 1980 darbesinin üzerinden 45 yıl geçti ama bıraktığı karanlık hâlâ silinmedi. O darbe devrimci hareketi ve örgütlü işçi sınıfını ezmek için yapıldı. Bugün hâlâ baskılarla karşı karşıyayız. Ama nasıl ki o karanlık günlerde Hasanlar, Haticeler...
- Her sene olduğu gibi bu 1 Mayıs’a da büyük bir titizlik ve ciddiyetle hazırlandık. UİD-DER ailesi olarak çocuklarımızla, gençlerimizle kadın erkek hep birlikte kapitalizmi teşhir ettik. Ekonomik, sendikal ve siyasal taleplerimizi dosta düşmana...
- İstanbul Sultangazi’de bulunan Bezmialem Validesultan Kız Anadolu İmam Hatip Lisesinin Okul Müdürü Refik Albayrak’a, İBB’nin dağıttığı ücretsiz yemeğin öğrencilere ulaştırılmasını sağladığı için Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kınama cezası...
- Gebze Organize Sanayi Bölgesinde bulunan Alman sermayeli ERLAU Metal fabrikasında işçilerin direnişi sürüyor. Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şubede örgütlenen işçiler kod 46 ile işten atıldı. Direnişin 26. gününde UİD-DER’li işçiler...
- Bazı kayıplar vardır ki ifadesi mümkün olmaz, sanki bir parçamızı alıp götürür. Pazar günü emekçi bir abimizi, bir değerimizi, bir rengimizi, “bu ülkede barışı savunan bir kişi bile kalsa umut vardır” diyen, savunduğu değerlerin bedelini...
- Bu yıl 1 Mayıs’ta Kadıköy’de yan yanaydık! Yağmur da yağdı, çamur da vardı ama biz çocuk, yaşlı, genç, engelli, üniversiteli, liseli, emekli, kadın, işçi, emekçi oradaydık. Omuz omuza, yürek yüreğeydik…
- İzmir’de belediye işçileri birbiri ardına greve çıkıyor. Narlıdere Belediyesi işçileri 6 Mayısta grev başlattı, bir gün sonra talepleri kabul edildi. Konak Belediyesi işçileri ise 7 Mayısta greve çıktı. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde çalışan...
- Bu 1 Mayıs’a kızım, torunum ve oğlumla katıldım. 1 Mayıs alanında çocuklarımın da yanımda olmasının heyecanımı ve mutluluğumu arttırdığını belirtmek isterim. Ben her yıl 1 Mayıs’a UİD-DER’le katılıyorum ve her zaman çok heyecanlanıyorum.
- TÜPRAŞ Rafineri'de kendilerine haber verilmeden taleplerinin çok altında zam oranlarına ve 3 yıllık sözleşmeye imza atılmasına tepki gösteren işçiler üretimi durdurarak, yürüyüş yaparak sözleşmeyi protesto etti.
- Hiçbir şey siyaset üstü değildir. Ekmekten suya, yediğimiz peynirin kalitesinden oturduğumuz evin sağlamlığına kadar her şey siyasetin içindedir. İş cinayetlerini “kader” diye yutturanlar, depremleri de “fıtrat” diye anlatıyorlar.