Buradasınız
Kozlu’da İşçilerin Ölüm Sebebi Tanıdık: İhmaller Zinciri!

Zonguldak Kozlu’daki maden ocağında, gaz püskürmesi sonucu 8 madencinin hayatını kaybettiği iş cinayetinde, ihmallerin büyük bir rol oynadığı ortaya çıktı. Maden ocağında yapılan denetlemelerde 5 ayrı eksiklik tespit edilmiş, sorunların giderilmesi için uyarılar yapılmış ve burada faaliyet yürüten şirketlere cezalar kesilmiş. Fakat bu uyarılar ve kesilen cezalara rağmen, maden ocağında kömür çıkarma faaliyeti devam etmiş. 2011’de Meclis KİT Komisyonu’na bir rapor gönderen Sayıştay müfettişleri, söz konusu madenle ilgili olarak; “Vahim bir olayla karşılaşılmamasının tamamen tesadüf olduğu görülmektedir...” ifadelerini kullanmışlar. Bu eksikliklere dair açıklamaları, olay yerini ziyaret eden Çalışma Bakanı Faruk Çelik gerçekleştirdi. Çelik, kazaya dair kendisine verilen brifingden sonra basına yaptığı açıklamada, yapılması gereken rutin işlemlerin yerine getirildiğini, ama işverenlerin uyarıları dikkate almadığını söyledi. Sayıştay müfettişlerinin raporlarında yer alan ihmaller zinciri şöyle:
Firmanın çalıştığı lağımların havalandırması, vantüpün arından uzak bırakılması nedeniyle yeterli değil.
Çok sayıda yazılı ve sözlü uyarıda bulunulmuş olmasına rağmen, istenilen sertifikalara sahip madenci baş lambaları kullanılmamış.
Kömüre 2 metre yaklaşıldığının tespit edilmesine ve metan gazı degajı riskinin artmasına rağmen degaj sondajı yapılmaksızın arında ilerleme yapılmış.
-
560 Kılıçlar lağım arınında kontrol (pilot) sondajı yok.
Ateşleme sırasında çalışanların sığınacakları ateşleme mahalli yok.
Yükleyicinin de arızalı olması nedeniyle arındaki degaj sondaj deliğinin görülemediği, arından 240 metre geriye doğru vantüpte yırtıkların olduğu, Metan sensörünün arından 45 metre geride kaldığı, haberleşme telefonunun arından 120 metre geride olduğu, lağım ateşleme tellerinin demir bağların arkasından ve ekli olarak çekildiği tespit edilmiş.
Enerji kablolarına patlamaya yol açabilecek şekilde eklemeler yapıldığı ve uçlarının açıkta bırakıldığı,
Degaj sondajlarının olması gereken derinlikte yapılmadığı,
-630 kuyu dibi akrosaj lağımı arınının şistli ve ezik olduğu, arında çalışmanın stop edildiği, tavanda kavlak oluştuğu, arına kapak tutulmadığı, ilave bir tahkimat yapılmadığı, arında pilot sondaj bulunmadığı,
Dinamit ve kapsül sandıklarının gözetim altında tutulmadığı, işçilerin ateşleyiciden bağımsız olarak sandıkları taşıdıkları,
Arınlarda çalıştırılan biri kuruma ait 3 adet yükleyici makinenin yağ tanklarının çok yüksek derecede ısındığı, sıcaklık ve seviye sensörleri ile makineleri stop eden düzeneklerin devre dışı bırakıldığı, yağ tanklarındaki yağların eski ve seviyelerinin düşük olduğu tespitleri bulunmaktadır.
İş cinayetine kurban giden işçiler, taşeron firmaya bağlı olarak çalışıyorlardı. Bu bağlamda bir gazetecinin, 2010’da Karadon’da 30 maden işçisinin ölümüyle sonuçlanan iş cinayetinde de taşeron firmaların sorumlu olduğunu hatırlatması üzerine Çelik, “Netice itibariyle hepsi işverendir. Asıl olan iş sağlığı ve güvenliği kurallarına uyup uymamadır. Sistem boyutu ayrı bir şeydir. Alt işverenlerde nasıl olmalıdır, şu anda bizim mutfakta çalıştığımız, siyasi partilerin, sivil toplum örgütleri de dâhil oluyor. Kurallara uyulup uyulmadığı çok önemlidir” cevabını verdi. Hükümet, taşeronluk sisteminin sorgulanmasını istemiyor. Bu nedenle Bakan Çelik, iş kazalarının en önemli sebeplerinden biri olan taşeronluk sistemiyle ilgili soruları geçiştiriyor.
Bakan bu açıklamaları yaptığı sırada, 5 işçinin cansız bedeni çıkarılmış, 3 işçi içinse yaşadıkları umuduyla kurtarma çalışmaları devam ediyordu. Aileler, işçilerin canlı çıkması umuduyla ocağın ağzında beklemekteydiler. Denetlemelerin gerektiği gibi yerine getirilmediğini bilmiyorlardı. Madenden sağ çıkarılan işçi Hasan Baş, patlamanın olduğu yere yakın mesafede galeri açma çalışması yaptıklarını, patlamanın ardından galerinin hızla gazla dolmaya başladığını, yanlarındaki gaz maskelerini kullanmak yerine, uzun süre yerin altında kalacaklarını düşünerek başlarını havalandırma borusuna sokarak nefes almaya çalıştıklarını anlattı.
İhmaller zinciri, 8 işçinin daha yaşamdan kopartılmasına neden oldu. İşyerlerinin çoğunda gerekli denetimler yapılmıyor, yapılanlarda ise önlemler alınması için yaptırımlar uygulanmıyor. İş kazalarının durması için gerekli önlemler alınmalı, devlet denetimlerini yapmalı ve iş güvenliği önlemlerini almayan patronlara ağır yaptırımlar uygulamalıdır. İşçilerin iş cinayetlerine kurban gitmesinin müsebbibi olan patronlar ağır bir şekilde cezalandırılmalıdırlar.
Bu Ayın Şanslı İşçisi Kim?
- Sorumluluğu İşçiye Yıkmanın Yolu: “Ya Güvenli Çalış Ya Hiç Çalışma”
- “Benim Suçumdu Abla”
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
- Aşırı Sıcaklar İşçi Sağlığı ve Güvenliğini Tehdit Ediyor
Son Eklenenler
- İzmir’de Tekgıda-İş Sendikasının örgütlü olduğu Oryantal Tütün Paketleme (OTP), TTL Tütün ve Sunel Tütün fabrikalarında süren grevler anlaşmayla sonuçlandı. Genel-İş Sendikasında örgütlü İzmir Konak Belediyesine bağlı MER-BEL işçileri düşük ücret...
- Dünyada ve Türkiye’de olup bitenler üzerine sohbet ederken genç bir işçi kardeşimiz, “valla artık haberlere bakmıyorum, zaten benim kendi derdim başımdan aşkın” dedi. Aslında hepimizin derdi başından aşkın. Ama belki de bu nedenle çevremizdeki...
- Sömürüye başkaldırının sembolü, tüm dünya işçilerinin ortak duygularla ve taleplerle alanlara çıktığı, evrensel bir mücadele günü olan 1 Mayıs yaklaşıyor. Yüreği 1 Mayıs coşkusuyla, sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya özlemiyle çarpan tüm işçilere selam...
- 2 Nisan 2024’te İstanbul Beşiktaş’ta Masquerade isimli gece kulübünde çıkan yangında 29 işçi yaşamını yitirmişti. Aileler aradan geçen bir senede adaletin sağlanmamış olmasına, asli kusurluların tutuklanmamasına tepkili. Mahkemeye sunulan ikinci...
- Arjantin’de faşist devlet başkanı Javier Milei’nin 2023 yılı sonunda iktidara gelmesinden bu yana işçiler üçüncü kez genel greve çıktı. Genel İş Konfederasyonu’nun (CGT) çağrısıyla 10 Nisan Perşembe günü ülke çapında 24 saatlik grev gerçekleşti....
- Panayırdaki gösteri için adam avazı çıktığı kadar bağırarak müşteri çekmek istiyormuş ama gösteri o kadar kötüymüş ki kimse adama kanıp gösteriye gitmiyormuş. Panayır açılalı epey olmuştur ve çığırtkana kanarak girenlerin söyledikleri de kulaktan...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşıyor. Peki, hangi koşullarda karşılıyoruz 1 Mayıs’ı? İşçiler, emekçiler olarak hepimiz ağırlaşan sorunlarımızın çözülmesini, üzerimizdeki baskının hafiflemesini istiyoruz....
- Kocaeli Gebze’de bulunan Alman sermayeli Erlau Metal fabrikasında işçiler, Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 1 No’lu Şube’de örgütlendi. Sendika yakın zamanda Çalışma Bakanlığından yetki belgesini almasına rağmen işveren yetki itirazında bulundu....
- Kasım 2024’te Esenyurt Belediye Başkanı Prof. Dr. Ahmet Özer tutuklanarak görevden alınmış ve ardından belediyeye kayyum atanmıştı. İşçiler üzerinde baskı uygulayan kayyum yönetiminin tazminatlarını ödemeden, haklı gerekçe göstermeden pek çok işçiyi...
- Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) geçtiğimiz hafta Özel Program ve Proje Uygulayan Eğitim Kurumlarına Öğretmen Atama ve Yönetici Görevlendirme sonuçlarını açıkladı. Sonuçların açıklanmasının ardından eğitim sendikaları atamaların ölçülebilir ve somut...
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...