Buradasınız
Krizin Bedeli Deri İşçisine Ödettiriliyor!
UİD-DER’li bir deri işçisi
Deri sektöründeki patronlar ekonomik krizi fırsata çevirmeye çalışıyorlar. Nasıl mı? İşçileri işten atarak. Deri sanayi bölgesinde birçok tabakhanede işçi çıkarmalar, sendikasızlaştırma, ücretli-ücretsiz izinler şeklinde başlayan ve sonunda toplu tensikatlara doğru giden bir sürece girdik.
Tuzla deri sanayi bölgesinde patronlar krizin faturasını işçilere ödettirmek için saldırılarına başladılar. Birçok fabrikada ücretli izinler başladı. Sezonluk işçi çalıştıran Tarancılar, Gözdersan, Alfakürç, Atacan Deri’de toplu işten çıkartmalar oldu. Kopuzlar, Göryakınlar, Yıldız Deri işçileri ise dönüşümlü olarak izne çıkartılıyorlar. AKKO Deri patronunun fabrikayı müşterisine kiralık olarak devretmesi gündemde, yeni patron ise fabrikayı “temiz bir şekilde” almak istiyor. 160’ın üzerinde işçi çalıştıran ve deri sektöründeki önemli firmalardan Uyguner Deri işçileri topluca 28 gün izne çıkartı. Nalbant Deri kapandı. Şahinoğulları Deri’de de durum farklı değil. Fabrikayı kapatacağım diyen Şahinoğulları patronu işçileri toplu olarak işten çıkardı. Şu anda fabrika önünde bekleyişleri devam eden Şahinoğulları işçileri önümüzdeki hafta patronla yapılacak görüşmeyi bekliyorlar. Bunun dışında birçok fabrikada daha işçiler işten atılacaklar.
Kriz nedeniyle deri işçilerinin yaşadığı sorunlar daha da artmaktadır. Ücretli ve ücretsiz izinler, sosyal haklardan kırpma ve gecikmeler, ücretlerin düşürülmesi, tazminatsız işten atılmalar, işsizlik, iş kazaları, sigorta primlerinin ödenmemesi, sendikasızlaştırma gibi sorunlar biz işçilerin ortak sorunlarıdır. Bugün yaşanan saldırıların temelinde deri işçilerinin krize karşı nasıl bir örgütlü mücadele vereceğini bilmemesi vardır. Krizin faturasını patronlara ödettirmek için deri işçisi örgütlenmeli ve mücadele etmelidir. Yakın bir zaman önce, 1987’de patronların artan saldırılarına karşı Kazlıçeşme deri işçileri şöyle haykırıyorlardı: “İki şeyden emin olabiliriz! Mücadele edeceğiz ve kazanacağız!” Buna bizler de emin olmalıyız.
Dünyaya Barış İşçilerle Gelecek!
Üreten Biziz, Yöneten de Biz Olmalıyız
- Susup Sıranın Bize Gelmesini Beklersek Kazanamayız!
- Patronların Hak Arayan İşçiye Tahammülü Yok
- Xiaomi Salcomp’ta İşten Atmalar Protesto Edildi
- Hacettepe Üniversitesi’nde İşten Atma Saldırısı
- Ezberler ve Gerçekler: “İş Çok, İş Beğenen Yok!”
- Cumhuriyet Gazetesinde Sendikalı İşçi Kıyımı
- Esenyurt’ta A101 İşçisi Kod 46 ile İşten Atıldı
- 65 İşçiyi Daha İşten Çıkardılar
- Ekmekçioğulları Metal’de İşten Atma Saldırısı
- Özer Elektrik’te İşten Atmalar Protesto Edildi
- İşten Çıkarma Yasağı İşten Çıkarmayı Engelliyor mu?
- Akwel’de İşten Atmalara Karşı İş Durdurma Eylemi
- TPI Kompozıt’te İşten Atma Saldırısı
- VIP Tekstil’de İşten Atmalar Protesto Edildi
- DERİTEKS, Üyelerinin İşten Atılmasını Protesto Etti
Son Eklenenler
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...
- Biz Gebze’den bir grup UİD-DER’li işçi olarak Omsa Metal direnişini ziyaret ettik. Direnişçi işçilerle sorunlarımız üzerine sohbet ettik.
- Kapitalist sistemin tarihsel krizi, siyasi iktidarın sermaye sınıfının çıkarlarına göre yürüttüğü politikalar biz emekçileri derinden etkiliyor. Açlık sınırı altında kalan sefalet ücretlerine mahkûm edilmiş durumdayız. Bizler insanız, sadece...