Buradasınız
Krizin Yükü Kimde?
Mersin’den bir grup işsiz genç

Krizin üzerini örtmek için koronavirüs abartıldıkça abartılıyor. Ama bu arada en temel önlemler, mesela en temel işçi sağlığı ve güvenliği önlemleri alınmıyor. Bu korku ortamında işçiler için dışarı çıksan virüs, kalsan açlık, işsizlik, yoksulluk. İki ucu keskin bıçak. Çoğu işçi elbette bu duruma tepkili. Alınan önlemler salgını önlemekten ziyade faturasının işçilere kesildiği bir fırsatçılık örneği. İnsanlar asgari ücretle geçinemezken, işsizlik tehdidi altındayken “evlerde kalın” çağrılarına tepki duyuyorlar. “Madem evde kalmamızı istiyorsunuz yasal hakkımız olan ücretli izinleri verin” demek en doğal tepkidir. Fakat ne yazık ki örgütsüz ve güçsüzsen, haklı olman bu düzende işe yaramıyor.
Sosyal medyada gündem olan bazı tepkiler dikkatimizi çekti. Gözünüzden kaçmış olabilir bir kaçını sizlerle paylaşmak istedik. Çünkü patronların ve onların sözcülerinin asıl dertlerinin ne olduğunu gösteren örneklerdi bunlar.
Vodafone’da kapalı ortamda, beraber yemek yiyip, dip dibe çalışan 1000 kişilik çağrı merkezinde bir işçinin twitter’da “EvdeKal!” çağrısına karşı “bırakın da biz de evimizde kalalım…” tepkisine patronlarının cevabı beklenildiği gibi oldu. Kendisinden tweet’i kaldırması istendi. Tweet’i kaldırmasına rağmen kendisinin haberi olmadan işten çıkarıldığını bir telefonla öğrendi.
Tır şoförü olan bir emekçi abimizin gayet içten bir şekilde derdini anlattığı video çok paylaşıldı, durumun kendisi açısından ne ifade ettiğini şöyle anlatıyordu: “Emekli değilim, memur değilim, zengin değilim, işçiyim ben, tır şoförüyüm. Çalışmasam ekmek yok, elektriğimi, suyumu, kiramı ödeyemem.” Bu durumu milyonlarca insan yaşıyor şu an. Bu videonun ardından gözaltı kararı tabi ki şaşırtıcı olmadı. Yurt dışına çıkma yasağı ve adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Patronların abimizi işinden çıkarması ise gecikmedi.
Bakırköy Meydanındaki metro şantiyesinde çalışan bir inşaat işçisi, şantiyede ekmek arası ıspanak dağıtıldığı gün sosyal medyadan yiyeceklerin fotoğraflarını paylaştı. “Virüsten dolayı yemekhaneyi kapatmışlardı. Bundan üç gün önce şantiyeye bir torba geldi, baktık ekmek arası, streçlemişler. Bir açtık, ekmek arası ıspanak çıktı. Ben çok sinirlendim. ‘Bizi sabah 08.00’den akşam 19.00’a kadar çalıştırmasını biliyorlar’ dedim. ‘Çok ağır koşullar altında çalıştırmasını biliyorlar. Şirkette milyonlarca veya milyarlarca (liralık) iş dönüyor. Biz bu işi yapıyoruz. Bize bunu mu layık gördüler?’ dedim ve bunu sosyal medyada paylaştım. İnsanlar sesime ses oldu. Ertesi gün muhasebeden beni aradılar, iş sözleşmemin feshi verildi. Savunmamı yazdım. ‘Ben gurbetçi bir insanım, eve gidecek param yok şimdi, yatacak yerim yok, nasıl olacak?’ diye sordum. ‘Bedirhan biz burada doğruları tartışamayız, büyükler böyle karar vermiş’ dediler. Aynı gün şantiyeyi terk etmemi istediler.” İnşaat işçisi işten çıkarıldığı zaman da parasını alamadı.
Taksim AKM şantiyesinde sendika temsilcisi olan arkadaşları adına konuştuğu için işten çıkarılan bir işçi de şöyle diyor: “Eve gideyim, tamam. 1 ay sonra çıldırmayacak mıyım? Kapıma elektrikçi gelecek. O gelecek, bu gelecek. Yıllardır vergi veriyorum, demek ki bir anlamı yokmuş. Yol yaptı, cami yaptı diye hayatım göğe mi erdi? Yok. Birilerimiz ‘Ölelim mi? Aç mı kalalım? Ne yapalım? Aç kalmayalım tamam da pisipisine ölelim mi? Ben artık kendimi düşünmüyorum. Annem hasta. Şimdi işten çıkarılıyorum. Eve gidemem. 3 aydır burada çalışıyorum. Nerden bileyim belki hastalığa kapılmışım. Anneme babama mı bulaştırayım? Adalet bu mu? Böyle bir alçaklığa bir insan göz yumamaz.”
İşten çıkarılanlar sadece tepkisini dile getirenler olmadı şüphesiz. Çok kısa sürede dünyada on milyonlarca işçi işten çıkarıldı. Türkiye’de de yüzbinlerce işçi işinden oldu. Patronlar ekonomik krizin dev dalgalarıyla işçi sınıfını boğmaya çalışıyor. Bu örneklerin de gösterdiği gibi konuşsak da konuşmasak da bu krizin faturası bizlere kesiliyor. Açıklanan paketlerle patronlara tam destek sağlanırken işçilerin sağlığı ve yaşamı hiçe sayılıyor. Bu süreçte patronlar salgın bahanesiyle esnek çalışmayı kalıcı hale getirmenin hesabında. Ne zamana kadar böyle devam edecek bilinmez ama şurası kesin, krizin bütün yükünü allem edip kallem edip tüm işçi sınıfına kesmenin yolunu arıyorlar. Bizlere düşecek olan da yaratılan bu korkuya kapılmamaktır. Örgütlü olmanın hayat kurtardığını sürekli hatırlayıp örgütlülüğümüzü artırmanın hesabında olalım.
- Gevrek “Susamlı Tavuk”
- Koronavirüs Sınıf Ayrımı Yapmıyor mu?
- Salgında İşçi Sağlığı Hiçe Sayılıyor!
- Patrondan Covid-19 Önlemleri
- Koronavirüsle Geçirdiğimiz 9 Ayın Bilançosu
- Maskeye Emanet Edilmiş İşçi Sağlığı ve İşten Atmaların Yeni Bahanesi Maske
- Patronlar Koronavirüsü Tepe Tepe Kullanırken Asıl Faturayı Biz İşçiler Ödüyoruz
- Şantiyede Sözde Korona Önlemleri
- Hayat Eve Sığar mı?
- İşçi Sınıfıdır Bizim Asıl Ailemiz
- Bakan’a mı İnanalım Yaşadıklarımıza mı?
- Adımız Koronalıya Çıktı!
- Metal İşçileri: “İşçinin Hakkı İşçiye!”
- Sözde Pandemi Önlemleri ve Küresel Açlık
- “Hijyene Dikkat Edin Ama Fazla Su, Sabun, Peçete Harcamayın”
- “Yeni Normal” Koşullarında Öğrencilerin Sınav Maratonu
- Gebzeli İşçiler Koronavirüsün İşçiler Üzerindeki Etkilerini Anlatıyor
- Gebzeli İşçiler Yeni Normali Değerlendiriyor
- Koronavirüsle Yaşamayı Öğrenmeli miyiz?
- Yağlı Ekmekleri Ballandı!
Son Eklenenler
- Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu DİSK’in araştırma birimi DİSK-AR tarafından hazırlanan “Enflasyon ve Artan Vergi Yükü” Raporu, 2025 yılının ilk 8 aylık döneminde işçilerin yaşadığı ücret kayıplarını gözler önüne serdi. Raporun sonuçları, 5...
- Her gün yeni bir gündemle uyanıyoruz. “İktidardakilerin dertleri ya da amaçları nedir, neyi hedefliyorlar” gibi sorular sormamız bile tuhaf oluyor. Güya bizi düşündüğünü, bizim için çalıştığını ileri süren iktidar sorunları büyütüyor, içinden...
- ABD’de geleneksel olarak her yıl Eylül’ün ilk Pazartesi günü kutlanan Emek Günü’nde, bu yıl da ülke genelinde yüz binlerce emekçinin katıldığı kitlesel eylemler düzenlendi. New York, Boston, Şikago başta olmak üzere birçok şehirde sokaklara çıkan...
- Afganistan’da on binlerce emekçi, 31 Ağustos gecesi derin bir acıya uyandı. Ülkenin doğusunda yer alan Kunar eyaletinde meydana gelen 6.0 büyüklüğündeki deprem, kısa sürede büyük bir yıkıma yol açtı. İlk belirlemelere göre en az 2200 kişi yaşamını...
- Düşük ücretler, iş güvenliği önlemlerinin alınmaması ve ağır çalışma koşulları nedeniyle işçilerin yaşadığı sorunlar büyüyor. Çalışma yaşamını düzenleyen yasalar yalnızca kâğıt üzerinde kalıyor, patronlar hiçbir yaptırıma maruz kalmadan hukuksuz...
- Sosyal medyaya, Türkiye’nin geleneksel sermaye kesimlerinin önde gelenlerinden olan bir annenin paylaşımı düştü.
- Birleşik Metal-İş ve Türk Metal sendikaları 4 Eylülde sendika genel merkezlerinde basın toplantıları yaparak TİS tekliflerini açıkladılar.
- Rejimin toplumsal muhalefeti sindirmeye yönelik saldırıları artarak sürüyor. 2 Eylülde İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi, CHP İstanbul 38. Olağan İl Kongresini iptal etti. İl Başkanı Özgür Çelik’i ve yönetimi görevden alarak yerine kayyum atadı.
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Ankara Adalet Bakanlığı önünde, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile işten atılan emekçilerin görevlerine iade edilmesi talebiyle basın açıklaması düzenledi.
- Türkiye’de her yıl 3-9 Eylül tarihleri arası Halk Sağlığı Haftası olarak kutlanıyor. Sağlık Bakanlığı, Halk Sağlığı Haftasının amacını “halkın sağlığını korumak, geliştirmek, sağlık için risk oluşturan faktörlerle (bulaşıcı hastalıklar, çevresel...
- Kozasından çıkmaya çalışan kelebeğin hikâyesini bilir misiniz? Bir adam ormanda yürürken, bir kelebeğin kozasından çıkmaya çalıştığını görür. Saatlerce, kelebeğin küçücük bir delikten çıkmak için verdiği mücadeleyi izler. Ancak bir süre sonra...
- Yalova’da bulunan Sefine Tersanesi işçileri, patronun çalışma koşullarında yaptığı tek yanlı değişikliğe karşı direnişe geçti. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) grevi beşinci gününde anlaşmayla sonuçlandı. Artvin Şavşat Belediyesinde...
- Milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklisinin taleplerini boşa çıkaran 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci, Kamu Hakem Kurulu tarafından karara bağlandı. Hakem Kurulu, 2026 yılında ilk altı ay için yüzde 11, ikinci altı ay için yüzde 7; 2027 yılı için ise...