Buradasınız
Maden Patronlarına Kaynak, Madenciye Sopa!
Siyasi iktidar, kendisine yakın sermaye grupları başta olmak üzere patronlar sınıfına kaynak aktarmaya devam ediyor. Madencilik bu açıdan liste başı sektörlerin içinde yer alıyor. Hâlihazırda pek çoğu iktidara yakın madencilik şirketlerine sunulan çeşit çeşit kıyak yetmezmiş gibi gündeme şirketleri yeni muafiyetlerle donatmak üzere bir kanun teklifi getirildi. Ülkeyi yönetenler sermayenin çıkarları için gemi azıya almış durumda. Sermaye sahipleri bu şekilde palazlandırılırken ücretsiz izin adı altında fiili olarak işten atılan işçiler günlük 39 liraya mahkûm ediliyor, grevler yasaklanıp hak arayan işçilerin karşısına polis ve jandarma çıkarılıyor. Durum oldukça net; sermayeye kaynak, işçiye sopa!
Yoğun sömürü ve iş cinayetleriyle gündem olan maden şirketleri özellikle son yıllarda hükümetten pek çok muafiyet ve teşvik elde etti. KDV istisnası, gümrük vergisi muafiyeti, kurumlar ve gelir vergilerinde indirimler, Hazine arsalarının yatırım yeri olarak tahsisi, düşük faizli kredi desteği… Tüm bu kolaylıklar yetmezmiş gibi 5 Ekim 2020 tarihinde TBMM Başkanlığına 46 maddeden oluşan “Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” sunuldu. Torba yasa 14 Ekimde Meclis gündemine taşınacak.
AKP milletvekillerinin imzasıyla hazırlanan teklif, maden patronlarına yeni olanaklar sağlıyor. Kanun teklifine göre maden, doğalgaz ve elektrik şirketleri ödemesi gereken KDV’ler, harçlar, kira bedelleri ve yapım ücretlerinden muaf tutulacak. Aynı zamanda arazilerin bedelsiz devri ve irtifak hakkında kamu yararı aranması şartını da ortadan kaldıran kanun teklifi, kimi cezai yaptırımları da esnetiyor. En önemli maddelerden biri ruhsat süreleri biten maden işletmeleri, süre uzatım talebinde bulunmaları halinde ruhsatları yenilenene kadar faaliyetlerini devam ettirebilecek. Gerekçe ise “bürokratik engeller.” Öyle ya sermayeye sınırsız, engelsiz bir sömürü cenneti gerek!
Her şey fazla söze gerek bırakmayacak denli ortada! Ekonomik krizin faturası işte bu ve benzeri şekilde işçi sınıfına ödetiliyor. “Aynı gemideyiz” diyenler kamu kaynaklarını sermayeye akıtıyorlar.
Madenciye ise sopa var!
Madencilik için tarihin uzmanlık isteyen en eski mesleklerinden biri olduğu söylenir. Öyledir de, zor iştir madencilik… Yerin metrelerce kat altındaki karanlık dehlizlerde kazma sallamak, cevheri söküp toprağın bağrından yeryüzüne çıkarmak her babayiğidin harcı değildir. Peki, bu denli emek isteyen, uzmanlık, fedakârlık ve özveri isteyen bu işin karşılığı nedir? Bu düzende sömürü, yoksulluk, işsizlik, hak gaspı, iş cinayeti ve sopa!
Kozlu, Gediz, Karadon, Soma, Ermenek, Şirvan, Balveran… Sadece birer ilçe ismi değildir bunlar, her biri aynı zamanda acı acı Türkiye yakın tarihindeki madenci katliamlarını anımsatır bizlere… Maden patronunun serveti büyüsün diye can veren 301 madenciyi, yerlerde tekmelenen madenci yakınını, yürek yakan ağıtları, iktidar sahiplerinin pişkince söylediği “kader” yahut “fıtrat” yorumlarını, “güzel öldüler” laflarını hatırlatır.
Maden işçisi bugün iş cinayetlerine tepki gösterince, artan yoksullaşmaya, ücretsiz izin adı altında işsiz bırakılmaya karşı çıkacak olsa devletin tüm aygıtlarının karşısına dikildiğini görüyor. AKP’nin iktidara geldiği günden bugüne toplamda 195 bin işçinin grevi yasaklanmıştır. Grevleri yasaklanan işçilerin hatırı sayılır bölümü maden işçisidir. Sermaye sınıfı ve siyasi iktidar; haksızlık karşısında sesini çıkarmayan, hak talep etmeyen, mücadele etmeyen, süklüm püklüm işçi istiyor. “Milli güvenliğe tehdit” olacağı gerekçesiyle grev yasaklamanın başka anlamı yoktur. Onların tek önemsediği sermayenin güvenliği ve çıkarıdır.
Maden patronlarına muazzam ayrıcalıklar tanıyan mevzu bahis torba yasa Meclise sunulmayı beklerken, hakkını arayan maden işçileri yine darp ediliyordu. Uzun süredir mücadele eden Soma’daki Uyar Madencilik, Ermenek’teki Seba Madencilik ve Cenne Madencilik işçileri gasp edilen ücretleri, kıdem ve ihbar tazminatları için eş zamanlı olarak 12 Ekimde Ankara’ya bir yürüyüş başlattı. Hakkını arayan işçilerin önlerine ise jandarma ve polis dikildi. İşçilere plastik mermilerle, biber gazlarıyla saldırı gerçekleştirildi. 301 madencinin katledilmesine göz yumanlar, hakkını arayan işçiye karşı adeta güç gösterisi yaptı.
Bir taraftan sermayeye kaynak üstüne kaynak aktarıp diğer taraftan işçiye sopa göstermek siyasi ve sınıfsal bir tutumdur. İşçiyi grev hakkından mahrum bırakmak ve dahası hak isteyene, haksızlığa karşı çıkana saldırmak siyasi ve sınıfsal bir tutumdur. Aynı şekilde küçük üreticinin havasını, suyunu, ağacını maden patronlarını ihya etmek için yok etmek de, iş cinayetlerinin katlamalı bir şekilde artmasına göz yummak da, işçi sınıfının yoksullaşmasını derinleştirecek politikalar üretmek de… Egemenlerin haklarımıza yönelik saldırılarını alabildiğine arttırdığı bu dönemde işçi ve emekçiler olarak bizim de sınıfsal bir tutum almaktan başka çaremiz yok. Bir araya gelmekten ve bizi hiçe sayanlara karşı, haklarımıza ve yaşamlarımıza kast edenlere karşı mücadele etmekten başka çıkar yolumuz yok.
- Çayırhan Maden İşçileri: “Biz Çocuklarımızın Geleceği İçin Mücadele Ediyoruz”
- SASA İşçileri Ücret Gaspına Karşı Mücadele Ediyor
- UİD-DER’den Atakaş Çelik İşçilerine Dayanışma Ziyareti
- Ankara’da Madenciler Özelleştirmeye Karşı Eylemde
- MKB Rondo Grev Yerinde Müzik Dinletisi
- As Plastik ve Bayraklı Belediyesi İşçilerinden Eylemler
- Öğretmenler, Belediye ve Üniversite İşçileri Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor
- Direnen İşçiler Kartal Belediyesi’ne Geri Adım Attırdı
- Hak Gasplarına İşçilerin Yanıtı Grev ve Direnişler!
- Sendika Düşmanlığına ve Ücret Gaspına Karşı İşçi Eylemleri
- As Plastik Grevcileriyle Dayanışma Gecesi
- Dayanışmayla Mücadeleyi Büyüten Fernas Madencileri Soma’da Patron Vekilleriyle Görüşecek
- Direnişçi İşçilerle Omuz Omuza!
- Polonez İşçilerinden Boykot Çağrısı
- Ruhumuzu Esir Alan Korkuyu Çıkarıp Atalım
- “Annemle Gurur Duyuyorum”
- Grevdeki MKB Rondo İşçileriyle Söyleşi
- Sınıf Dayanışmasıyla Daha Güçlü Hissediyoruz
- Eker Süt İşçileri Basın Açıklaması Gerçekleştirdi
- Grev ve Direnişlerini Sürdüren İşçiler Meclis’te Basın Açıklaması Gerçekleştirdi
- BES Kandırmacası ve İptal Eziyeti
- As Plastik ve Bayraklı Belediyesi İşçilerinden Eylemler
- Polonez Direnişçileri: 100 Gündür Buradayız Kazanmadan Gitmeyiz!
- 5 Kardeş Neden Öldü?
- Esir miyiz?
- Hesap Sormadıkça İş Cinayetleri Devam Edecek!
- Belediye İşçileri Hakları İçin Mücadele Ediyor
- “Şehrin En Güzel Yerindeki Mezar”
- Toplumu Zıvanadan Çıkarttılar
- Ne Kadar Örgütlüysek O Kadar Nefes Alırız
- Bursa’da Gelirde ve Vergide Adalet Eylemi
- Belediye İşçileri ve Sağlık Emekçileri Ücret Gasplarına Karşı Eylemler Yapıyor
- Sesimizi Duyurmak İçin Grevdeyiz
- Bunlar Bu Cesareti Nereden Alıyorlar?
- Filistin Sendikalarından Eylem Çağrısı
- Taksim’de İsrail’in Saldırıları Protesto Edildi
- Direnişçi İşçilerle Omuz Omuza!
- İktidar ve Sermaye Sahipleri Doymak Bilmiyor
- Ankara Gar Katliamının 9. Yılında Barış Karanfilleri Anıldı
- 10 Ekim Katliamında Hayatını Kaybedenler Ankara’da Anıldı
Son Eklenenler
- Ankara’dan UİD-DER’li işçiler olarak özelleştirmeye ve hak gasplarına karşı eyleme geçen Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmesi işçilerini eylem alanlarında ziyaret ettik. 20 Kasımda maden işçileri iş bırakarak direnişe başlamış, ardından...
- “Eğer öleceksem, burada size karşı mücadele ederken öleceğim. Benim düşmanım sizsiniz. Vietnamlılar ya da Çinliler, Japonlar değil. Benim düşmanlarım ben özgürlüğümü istediğimde buna karşı duranlardır. Adalet istediğimde buna karşı duranlardır....
- Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri adlı taşeron şirket bünyesinde çalışan inşaat işçileri gasp edilen 2 aylık ücretleri ve tazminatları için 20 Kasımdan beri fabrika önünde eylem yapıyor. Yapı ve Yol İşçileri...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Atakaş Çelik fabrikasında Birleşik Metal-İş üyesi üç işçi, geçtiğimiz günlerde işten çıkarılmıştı. UİD-DER’li işçiler olarak fabrika önünde direniş başlatan işçilere direnişin beşinci gününde dayanışma ziyaretinde...
- “Her şeyin içinde ve her şeyin dışındayız”. Bu söz bir market çalışanı arkadaşımın ağzından işçilerin yaşamını özetleyen bir söz olarak döküldü. Uzun zamandır büyük bir mağazada çalışan arkadaşım, marketin günlük cirosunun rekorlar kırmasına rağmen...
- 40 yıllık kısacık yaşamına yüzlerce hikâye ve roman sığdıran Amerikalı sosyalist yazar Jack London 22 Kasım 1916’da hayatını kaybetti. Aradan geçen uzun yıllar London’ın eserlerinin güncelliğinden hiçbir şey kaybettirmedi. Çünkü o işçi sınıfının...
- Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Kömür İşletmeleri AŞ (KİAŞ) bünyesindeki Çayırhan Termik Santralinde çalışan madenciler, madenin özelleştirilmesine karşı 20 Kasımda direnişe başladı. Sabah 08.00’de gece vardiyası dışarı çıkmadı, gündüz...
- Emperyalist savaş Ortadoğu başta olmak üzere dünyanın her yerinde kendini hissettiriyor. Egemenler yıllık bütçelerin büyük kısmını “savunma” adı altında savaş sanayisine ayırıyorlar. Burjuva siyasetçilerin politikaları hızlı bir şekilde sertleşiyor...
- Fotoğraftaki reklam panosu kaldırımın ortasında duruyor, gündüz gece. Arka tarafında medya maymunu Hülya Avşar sanki “hadi EYT’liler koşun, sakın geç kalmayın” dercesine sırıtıyor. Mağazada çalışan genç işçi kızımıza EYT reklamını sordum. Kendine...
- Bağımsız Maden-iş üyesi Fernas Madencilik işçilerinin direnişi çeşitli sendika ve işçi örgütlerinin desteği ile kazanımla sonuçlandı. Fernas patronu Ocak 2025’te işçilerin ücretlerine zam yapılmasını ve atılan işçilerin hak kaybı olmadan işe geri...
- Fransa’da devlet demiryolu şirketi SNCF’de örgütlü CGT-Cheminots, UNSA-Ferroviaire, SUD Rail ve CFDT-Cheminots sendikaları, 11 Aralıkta süresiz grev kararı aldı. Dört demiryolu sendikası, grev kararını SNCF’nin yük taşımacılığı birimi olan SNCF Fret...
- Gürcistan’ta madencilik şirketi Georgian Manganese’e ait Zestafoni ferroalyaj tesisi ve Chiatura manganez madeni 1 Kasımdan Nisan 2025’e kadar üretimi durdurduğunu açıkladı. Gürcistan’ın en büyük madencilik şirketi Georgian Manganese’in tesislerinde...
- Çocukların mutlu olduğu, gelecek endişesi taşımadığı, ayrımcılığa maruz kalmadığı; eşitlik, özgürlük, barış dolu bir dünyada yaşamalarını kim istemez ki? Fakat biliyoruz ki dünyamız çocuklar için sıcak bir yuva değil. Kol kanat gerdiğimiz...