Buradasınız
Madencilerin Kaderi Hep Ağıt Yakmak mıdır?
Rivayet o ki Roma İmparatorluğu’nda babasının zulmünden kaçan Barbara isimli genç bir kadın, İzmit yakınlarındaki bir madene sığınır. Babası Roma’nın üst düzey bürokratlarından biridir, zenginliği kadar zorbalığıyla da ünlüdür. Zulmün ne demek olduğunu, sırtlarında şaklayan kırbaçlardan bilen madenciler de kendilerine sığınan Barbara’yı koruma altına alırlar ve onu saklarlar. Babasının gazabından uzun süre koruyamazlar genç kızı, ama hatıralarından ne zalimin zulmü silinir ne de Barbara’nın anısı… Gel zaman, git zaman, Barbara’nın ruhunun kendilerini koruduğuna, koruyacağına inanır olmuş madenciler. Onu madencilerin koruyucu azizesi ilan etmişler, dilden dile aktarır olmuşlar. Bu olayın üzerinden yüzyıllar geçmiş ve Santa Barbara’nın (Azize Barbara) İzmit’teki madene sığındığı gün olan 4 Aralık, Dünya Madenciler Günü olarak anılmaya başlamış.
Dünya Madenciler Günü geride kaldı. Sermaye sınıfının temsilcileri, kömür karası sicillerine aldırmaksızın 4 Aralık’ta bu günün anlamına ilişkin kutlama mesajları paylaştılar. Madencilerin büyük fedakârlıklar gösterdiğini, büyük özveriler ortaya koyduğunu söylediler. Onları saygı ve minnetle andıklarını açıkladılar. İşçi sağlığı ve güvenliğinin kırmızıçizgileri olduğunu söylediler utanmaksızın… Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür demiş eskiler, yani tabiri caizse unutkanlık insan halidir. Ama tarih unutmaz! Sınıf tarihini bilen sınıf bilinçli işçiler ise, bu nedenle iyi tanırlar dostlarını da düşmanlarını da! Kozlu, Gediz, Karadon, Soma, Ermenek, Şirvan, Balveran… Sadece birer ilçe ismi değildir bunlar, aynı zamanda acı acı madenci katliamlarını anımsatır her biri… Çok değil, daha geçen yılın 4 Aralık’ında, Dünya Madenciler Gününde, ikisi kardeş üç madenci patronların kâr hırsının kurbanı olmadı mı? Somalı madenci yakınının sırtına yediği tekme, bir diğerinin suratına yediği tokat unutulur mu? Unutulur mu yitirilen onca madencinin ardından söylenen “Bu işin fıtratında var” veya “Güzel öldüler” sözleri? Ermenek’te bir maden ocağını su basması sonucu oğullarını yitiren Ayşe Teyzenin “Oğlum yüzme de bilmezdi, suyun içinde ne yaptı?” sözlerini, Recep Amcanın ayağındaki yırtık lastik ayakkabıları unutmak mümkün olur mu? İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi verilerine göre AKP’li yıllarda en az 1693 madenci, 2018 yılı daha bitmeden ise en az 60 madenci yaşamını yitirdi! Unutulur mu çekilen acılar? Peki, ya ağıtlar? Yitirilen madencilerin ardından yakılan ağıtlar silinir mi kulaklardan?
İnsanın bir sevdiğini, sevdiklerini kaybetmesi en acı verici olayların başında gelir kuşkusuz. Derinden etkilenen insanın taa içinden, derinlerden kopup gelir sanki ağıtlar ve yürekleri yaralar. Tarih boyunca ağıt yakmak gibi, duygularını ifade etmenin pek çok yolunu bulmuş insanlar. Ağıtlar, türküler, ezgiler duyguları ifade etmenin yanı sıra, dünya halklarının sözlü tarihi de olmuş. Böylece dilden dile, nesilden nesile aktarılabilmiş nice acılar… Toplumsal yaralar açan olaylar, böylece kuşaklar boyunca bilinir olmuş.
Madencilik için tarihin uzmanlık isteyen en eski mesleği olduğu söylenir. Bu nedenledir ki pek çok madenci ezgisi söylenegelmiştir tarih boyu. Kimisi iş şarkılarıdır bunların; madenciler çalışma temposunu bu şarkıların ritmine göre ayarlasın diye çıkmıştır ortaya… Kimisi ise mücadele marşıdır; madencilerin köklü olduğu kadar şanlı mücadele tarihine ilişkin ipucu verir insana… Farklı dillerde pek çok ağıt da yakılmıştır madenciler için. Zifiri karanlığın bağrından cevheri söküp almak için kazma sallayan ve bir daha gün ışığına çıkamayan, yitip giden madenciler için…
“Mükellef ilan oldu gelin dediler, Cehennem deliğine girin dediler.” Bir ağıt niteliğindeki “Mükellef” türküsünde geçer bu sözler... Türkiye’de 1940 yılında bir kez daha mükellefiyet ilan edildi ve madenlerde çalışma zorunluluğu getirildi. Yoksul Anadolu köylüsünün cehennemi oldu maden ocakları... Nice acılar yaşandı mükellefiyet döneminde, nice kayıplar verildi. Bu ağıt da kömür ocağında çalıştırılmaya zorlanan ve buradaki göçükte ölen bir işçinin ardından yakıldı.
Ezen ile ezilen, sömüren ile sömürülenin olduğu bütün bir tarih boyunca sadece Anadolu köylüsü değil, bütün emekçiler kahır dolu yaşamlar sürdüler. İnsanlığın sınıflara bölündüğü tarihlerden bu yana yeryüzü nice acılara tanıklık etti. Kaderleri ortak emekçiler, farklı dillerde de olsa aynı acıları anlattıkları ağıtlar yaktılar. İspanyol Asturyas madencilerinin ağıtı olan “Santa Barbara Bendita” buna örnektir, Anadolu köylüsünün “Mükellef” ağıtına benzer. İspanyol bir madencinin, ölen arkadaşları üzerine hissettiği acıyı karısına anlatışını konu alır Santa Barbara Bendita... Kendisi de yaralanmış ve gömleği ölen dört sınıf kardeşinin kanına bulanmıştır madencinin. Katliamın üzerinde yarattığı etkiyi anlatır durur karısına, koruyucu olarak bildikleri Santa Barbara’ya kardeşlerini korumadığı için sitem eder.
Madenciler, verdikleri mücadeleler sayesinde iş güvenliği önlemlerini aldırabildiklerini göstermişlerdir. Amerika’da, madenciler başta olmak üzere işçi sınıfının örgütlenmesine katkı sunan bir kadın olan Mary Harris Jones, işçilerin iş cinayetlerine daha fazla kurban vermesini engellemeye çalışan bir işçi önderi, sendikacı olarak saygıyla anılmayı hak etmektedir. ABD’deki maden sahipleri tarafından “Amerika’nın en tehlikeli kadını” diye anılan işçi sınıfının Jones Anası, Barbara gibi bir “azize” değildi, ama fedakâr ve özverili çabalarıyla Amerikalı işçilerin gönlüne “Jones Ana” namıyla taht kurmuştu.
Madencilerin kaderi hep ağıt yakmak mıdır? Ölüm gerçekten dedikleri gibi bu işin “fıtrat”ında mı vardır? Elbette hayır, iş cinayetleri işçilerin kaderi değildir! Bugün örgütsüz olduğu için yer altında korka korka çalışan, karanlık dehlizlerde göçük altında kalan madenciler, ancak diğer sınıf kardeşleriyle birleştiğinde bu oyunu bozabilir. “Maden Ocağı”, işçilerin ağıtlarının değil de birlik türkülerinin, marşlarının yankılandığı bir yer olduğunda, işte o zaman korku saracak tüm beyleri!
YÜREKLERİN GEZİNTİSİ
Uçan Kâğıt Fiyatları
- Sendikal Baskılar Mücadeleyle Aşılıyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Çıkışsızlık Sarmalındaki Gençler
- İş Kazaları Kader Ya da Fıtrat Olamaz
- Türkiye Okul Yemeği Koalisyonu Kuruldu
- Sel Gider Kum Kalır
- İlet’ten İliç’e Mükellefiyetten Bugüne
- Bizim Çocuklarımız Onlar
- “Eşimle Birlikte Kahvaltı Ancak Yıllık İzinde”
- İliç Maden Faciası Kadıköy’de Protesto Edildi
- DERİTEKS’e Yapılan Saldırı Eylemlerle Protesto Edildi
- İliç’te Maden Faciası: Tonlarca Siyanürlü Toprak Çöktü, İşçiler Altında Kaldı
- DİSK 17. Genel Kurulu Gerçekleştirildi
- Patronların Sendika Düşmanlığına Karşı İşçiler Direnişte
- Avcılar’da 6 Şubat Depremleri Anması
- Beşiktaş’ta 6 Şubat Anması: Unutmadık!
- 6 Şubat Depremlerinde Hayatını Kaybedenler Sarıgazi’de Anıldı
- Mersin Emek ve Demokrasi Platformu: “Can Atalay Seçilmiş Milletvekilidir!”
- Can Atalay Şahsında Hedef İşçi ve Emekçilerdir
- 24 Ocak Kararlarından Bugüne Sermaye İktidarlarının Zihniyeti Değişmiyor
- İktidarın Zihniyeti İliç’te de Aynı!
- İş Kazaları Kader Ya da Fıtrat Olamaz
- İliç’te Aileler Arama Çalışmalarının Durdurulmasını Protesto Etti
- İliç’te Maden Faciası: Tonlarca Siyanürlü Toprak Çöktü, İşçiler Altında Kaldı
- Öğrenci Olmak: KYK Kredisi ve Motokuryelik
- İSİG Meclisi: Son 11 Yılda 671 Çocuk İşçi İş Cinayetlerinde Hayatını Kaybetti
- 2023’ün İş Cinayetleri Bilançosu: 1932 Can!
- Çocuklarımızın Canı Hiçe Sayılıyor
- Yangın Değil İhmal Can Aldı
- Onun Oğlu Suda Yüzme de Bilmezdi…
- Artık Acılarda Birleşmek İstemiyoruz!
- İşçiler Ölüyor Sorumlular Hesap Vermiyor!
- Davutpaşa Davası Yeniden Görüldü Ama Yine Adalet Yok
- Madenlerden Denizlere Sermayenin Kâr Hırsı Can Alıyor
- Maden Ruhsatsız, Göçmen Sahipsiz!
- Göçmen İşçilerin Katili Sermaye Düzenidir!
- Tosyalı Demir Çelik’te İş Cinayeti
- Kocaeli İSİG Meclisi: AKP’li Yıllar ve İş Cinayetleri Rejimi
- Kazakistan’da Maden Faciası
- Ermenek Katliamının 9. Yılı: İş Cinayetlerinin Hesabını Birleşen İşçiler Soracak
Son Eklenenler
- Mersin’in Gülnar ilçesinde yapımı devam eden Akkuyu Nükleer Santrali şantiyesinde çalışan işçiler Ocak ve Şubat ayı ücretleri ödenmediği için 27 Martta iş bıraktı. Santralin Türkiye tarafının genel yüklenici firması IC İçtaş bünyesinde çalışan...
- Özak Tekstil işçileri sendika değiştirme hakkını kullanarak BİRTEK-SEN’de örgütlendikleri için patronun işten atma saldırısıyla karşılaşmış ve 27 Kasımda direnişe geçmişlerdi. Tüm baskı ve engellemelere rağmen sendikalarıyla birlikte mücadeleyi...
- Bayburt Grup’a bağlı Agrobay Seracılık’ta çalışan işçiler Tarım-Sen’e üye oldukları için tazminatları ve 2 aylık maaşları ödenmeden işten atılmışlardı. 22 Ağustosta direnişe geçen işçiler patronun yalanlarına, jandarma saldırısına, defalarca...
- İşçilerin, patronların saldırılarına karşı mücadelesi sürüyor, bu mücadelelerin bir kısmı anlamlı kazanımlarla sonuçlanıyor. Sendika düşmanlığına karşı direnişe geçen RC Endüstri işçileri patrona geri adım attırdı. Direnişin 20. gününde üretimi...
- Sermayelerini büyütmeyi her şeyin önüne koyan patronlar sınıfı dünyanın dört bir yanında iş güvenliği önlemlerini almayarak, doğayı tahrip edip felaketlerin önünü açarak işçilerin canını almaya devam ediyor. Türkiye’de ve dünyada depremlerde,...
- İtalya İşçi Sendikası UIL ülkede giderek artan iş cinayetlerine karşı 19 Martta Roma’da protesto gösterisi düzenledi. Sendika öncülüğünde yapılan eylemde giderek artan işçi ölümleri protesto edildi. İş güvenliği önlemlerinin alınmamasının işçilerin...
- Sorunlarımız giderek artıyor. Çevremde pek çok insandan “hiçbir şey değişmiyor” cümlesini duyuyorum. Onlara soruyorum: “Peki, değişmesi için sen ne yapıyorsun?” Herkes çözümü birbirinden bekliyor, sonra da “neden böyle” diye şikâyet ediyor. Sonuç...
- Hak gasplarına karşı işçilerin, emekçi kadınların ve emeklilerin hak arayışı sürüyor. Çeşitli işkollarından işçiler İzmir’den Manisa’ya, İstanbul’dan Ankara’ya kadar direnişlerle, yürüyüşlerle, basın açıklamalarıyla seslerini yükseltiyor.
- Başlıktaki sorunun cevabı aslında çok basit: kim karıştırıyorsa onun işine gelir doğal olarak. Çalışmakta olduğum işyeri ağır sanayi… Genç işçilerin yanı sıra çocuk ve yaşlı emeği sömürüsü de katmerli olarak yaşanıyor. Ücretlerin çevredeki...
- Türkiye’de mevcut siyasi iktidar, pek çok alanda politika değiştirdi, iç ve dış politikalarında keskin zikzaklar çizdi, defalarca doğrultu değiştirdi. Fakat doğrultusunu hiç değiştirmediği, istikrarını hep koruduğu bir alan var: Emek politikaları!
- Binlerce yıl önce atalarımızın avlanmak için kullandığı bumerang, atıldığı noktaya geri dönmesiyle bilinir. Bumerangın bu özelliğine atıfla, kişinin gösterdiği tutum ve davranışların sonuçlarının eninde sonunda kendisine geri dönüşü olacağını...
- Bursa’nın Gemlik ilçesinde faaliyet gösteren Borusan Lojistik A.Ş’de Liman-İş Sendikası’na üye olan 4 işçi işten çıkarıldı. Sendikalaştıkları için işten atılan işçilerin geri alınması ve sendikal baskılara son verilmesi talebiyle 21 Martta fabrika...
- Her işçinin belki bir tesadüf neticesinde ve o güne değin ilk kez duyduğu, duyduğunda da “işte aradığım cevap buydu” dediği sözler vardır. Sınıf temelinde örgütlü işçiler buna “kulağına kar suyu kaçırmak” da derler. Benim kulağıma kar suyunu kaçıran...