Buradasınız
Mahsa’yı Aramızdan Alanlar Hesap Verecek!
UİD-DER’li kadınlar

Mahsa Amini… 22 yaşında İranlı gencecik bir sınıf kardeşimizdi Mahsa. Henüz gençliğinin baharında başını “usulüne uygun” örtmediği gerekçesiyle İran polisi tarafından katledildi. Bir emekçi kadın kardeşimiz daha bu lanet olasıca düzenin ve onun efendilerinin kurbanı oldu. Mahsa 13 Eylülde akrabalarını ziyaret etmek için başkent Tahran’a gitmişti. Yolda, başını örtme biçimini beğenmeyen “ahlak polisleri” tarafından gözaltına alındı. Ailesine “eğitim verip bir saat içinde serbest bırakacağız” dendi. Ancak sağlıklı olarak girdiği karakoldan işkenceyle hastanelik edilerek çıktı. Üç gün sonra da hastanede yaşamını yitirdi.
Emekçi kadınlara hiçbir söz hakkı tanımayan, hayatlarının her alanına müdahale eden molla rejimi, nihayetinde Mahsa’nın en temel hakkı olan yaşam hakkına da son verdi. Mahsa’nın ölümünün duyulmasıyla birlikte ülke genelinde protesto gösterileri başladı. Cenaze törenine katılan emekçi kadınlar başörtülerini çıkararak “Diktatöre Ölüm!” diye haykırdılar. “Kız kardeşimizi öldürenlerin sonunu getireceğiz” diyerek egemenlere öfkelerini gösterdiler. Cenazeye ve protesto gösterilerine katılanlara polis saldırsa da Mahsa’nın katledilmesine öfke dinmiyor.
Gösteriler birçok kente yayılırken işçi mücadelesinin güçlü merkezlerinden biri olan Haft Tappeh (Yedi Tepe) şeker fabrikası işçileri, Mahsa’nın katledilmesine dair bir açıklama yayınlayarak molla rejimini protesto ettiler. “Bir kez daha söylüyoruz ki sevgili Mahsa’mızın devlet tarafından öldürülmesi bizleri daha da öfkelendirdi ve birleştirdi. Mahsa’nın hükümet tarafından gerçekleşen cinayeti cevapsız kalmayacak” diyen şeker işçileri, diğer sektörden işçilerle birleşerek mücadelelerine devam edeceklerini belirttiler. Tahran Üniversitesi öğrencileri de devam eden polis şiddetine rağmen Mahsa’nın katledilmesini sokaklara dökülerek protesto ediyor.
İran’daki baskıcı rejim işçi ve emekçilere hayatı zindan ediyor. Artan yoksulluk ve işsizlik nedeniyle intiharlar rekor seviyelere ulaştı. Pek çok işyerinde işçiler aylarca ücret almadan çalıştırılıyor. İşçi eylemleri polis şiddeti ile engelleniyor, sendika liderleri, mücadeleci işçiler, idamla, hapisle, işkenceyle cezalandırılıyor. Yoksulluk büyüdükçe toplumun üzerindeki baskı da büyüyor. Bu koşullarda kadınlar yasaklardan, baskılardan, şiddetten nasibini fazlasıyla alıyor. Boşanma zorlaştırılıyor. Tecavüze, saldırıya uğrayan ve nefsi müdafaada bulunan kadınlar sorgusuz sualsiz idam ediliyor. Örtünme zorunluluğu olan ülkede geçtiğimiz aylarda bu kurallara uymayanlara verilen cezaların arttırılması için bir kararname imzalandı. Kadınlar başörtülerini çıkararak bu karara karşı protesto gösterileri düzenlediler. Tüm zorlu koşullara rağmen, ölüm tehlikesiyle karşı karşıya olmalarına rağmen cesaretlerini kuşanıp meydanlara çıktılar. “İnancımıza, örtünüp örtünmeyeceğimize biz karar vermek istiyoruz” dediler.
Bizler de UİD-DER’li kadınlar olarak İran’daki sınıf kardeşlerimizin hem acısını hem de öfkesini yürekten hissediyoruz. Haklı mücadelelerini destekliyoruz. Dünyanın neresinde olursa olsun egemenler kendi çıkarları doğrultusunda emekçi kadınlara çeşitli roller biçiyor, sınırlar çiziyor. Toplumu itaat ve biat içinde tutmak için kadın hak ve özgürlüklerini hedef alıyor. Evde, sokakta, işyerinde, hayatın her alanında emekçi kadınlar egemenlerin politikalarının sonuçlarını yaşıyor. Kadına şiddet tüm dünyada her geçen gün artıyor. Ama inanıyoruz ki emekçi kadınlar mücadelede daha fazla öne çıkarak, erkek işçilerle birliğini ve dayanışmasını büyüterek bir gün egemenlere dünyayı dar edecek. İşte o zaman sorulacak tüm acıların hesabı.
- Nefes Almak İçin…
- UİD-DER’de 8 Mart Etkinlikleri: 8 Mart Yol Gösteriyor, Engeller Mücadeleyle Aşılır!
- Emekçi Kadın, Yaşam, Mücadele, Dönüşüm
- “Hey Kızlar Siz de Katılın Bize!”
- UİD-DER Kadın Komitesi: Sorunlar, Engeller Mücadeleyle Aşılır!
- Güvencesiz ve Esnek Çalışma Modellerine Bir Yenisi Eklendi: “Komşu Annelik”
- Bu Televizyonlar Neleri Gösterir, Neleri Göstermez?
- Ekranlar ve Çocuklarımız
- Gelişen Ufkumuz, Değişen Dünyamız
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- Kadına Yönelik Şiddete Karşı Dünyadan Eylemler
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Geleceğe Dönüşmek, Geleceği Büyütmek
- UİD-DER Kadın Komitesi’nden Polonez Direnişine Dayanışma Ziyareti
- Ağıt Yakmasın Analar, Umut Türküleri Söylesin
- Nurten Abladan Bugünün Emekçi Kadınlarına
- “Kendimiz İçin Yürüdük…”
- Direnç Çiçekleri İşçi Sınıfının Bağrında Filizlenir
- Anne Karnında Başlayan Eşitsizlik
Son Eklenenler
- Bugün dünyanın pek çok ülkesinde büyük kitleler, sömürüye, baskılara, emperyalist savaşa karşı meydanlara çıkıyor, isyan ediyor, genel grevler örgütlüyor. Tarih gösteriyor ki sömürüye ve faşizme son verebilecek, kitlelerin isyanını başarıya...
- 1 Mayıs işçilerin çalışma koşullarını düzeltmek için bir araya geldiği tarihsel bir günün adıdır. Bizler de her yaştan, her meslekten işçiler olarak çalışma koşullarımızı düzeltmek için 1 Mayıs’ta bir araya gelmeli, taleplerimizi hep bir ağızdan...
- UİD-DER’li gençler 1 Mayıs’a hazırlanıyor. İstanbul Anadolu Yakasından genç kardeşlerimiz neden 1 Mayıs alanında olacaklarını anlatıyorlar.
- Zenginlerin milyonlarca dolar ödeyerek kendilerine “kıyamet sığınakları” inşa ettirdiklerini biliyor muydunuz? Sığınak deyince aklınıza öyle soğuk ve karanlık, daracık mahzenler gelmesin. Bu sığınaklarda yok yok! Yapay zekâ destekli tıbbi bakımdan...
- Sırrı Süreyya Önder, Türkiye’de önemli bir siyasi figür. Ama biz UİD-DER’li işçiler, onu, önce temsilciliklerimizde, ev buluşmalarımızda izlediğimiz Beynelmilel filmiyle tanıdık ve sevdik. Sonra “Kıdem Tazminatımızı Gasp Ettirmeyeceğiz!”...
- Mersin’de “1 Mayıs: Umut Örgütlü Mücadelede” adlı etkinliğimizin ardından biz emekçi kadınlar olarak 1 Mayıs’ta alanlarda haykıracağımız taleplerimizi dile getirdik. 1 Mayıs coşkumuzla tüm emekçi kadınları 1 Mayıs’ta birlik olmaya, dayanışmaya...
- Hizmet-İş Sendikasında örgütlü Ankara Altındağ Belediyesi işçilerinin 21 Nisanda başlayan grevi devam ediyor. İstanbul Şişli Belediyesi işçileri alacakları ödenmediği için 24 Nisanda belediye önünde eylem yaptı. 31 Mart yerel seçimleri sonrası İzmir...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs, 1886’dan günümüze inatçı bir gelenek olarak yaşamaya devam ediyor. Türkiye’de 1 Mayıs’ın sembolü haline gelen 1 Mayıs Marşı, “Günlerin bugün getirdiği baskı zulüm ve kandır...
- UİD-DER, “Umut Örgütlü Mücadelede” şiarıyla işçi sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs hazırlıklarını sürdürüyor. UİD-DER temsilciliklerinde düzenlenen “1 Mayıs: Umut Örgütlü Mücadelede” etkinliklerinde, dünya işçilerinin...
- Bizler Gebze’de yaşayan genç işçiler ve öğrencileriz. İşçi sınıfının mücadele örgütü UİD-DER ile 1 Mayıs alanında sınıfımızın saflarında yerimizi alacağız. Çoktandır başlattığımız çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. İşçi sınıfına yönelik...
- Dev-Sağlık İş Sendikası üyesi sağlık çalışanları ve Petrol-İş Sendikası üyesi petrokimya işçileri düşük ücret dayatmasına karşı mücadelelerini sürdürüyor.
- Lüks arabalara, gökdelenlere, plazalara, internette gördüğü şatafatlı yaşamlara bakıp “insanlar bu kadar çok parayı nereden buluyorlar?” diye soranımız olmuştur. Öyle ya, gece gündüz çalışarak çok para kazanılmadığını, değil lüks bir hayat sürmek en...
- “Bu devirde babana bile güvenmeyeceksin.” Bu sözü iş arkadaşlarımızdan, akrabalarımızdan, çevremizden sıkça duyuyoruz. Hâlbuki günlük hayatımızdaki birçok uğraşımız güven ilişkisine dayanıyor. Mesela hastanedeki doktordan bindiğimiz otobüsün...