Buradasınız
Marmaray’da “Teknik Arıza” Değil İş Cinayeti!
İstanbul/Avcılar’dan bir kadın işçi
İstanbul’da Marmaray’dasınız. Tren seferlerinde bir aksama var, bekliyorsunuz ama bir türlü tren gelmiyor. Sonra Marmaray’dan bir açıklama geliyor: “Teknik bir sebeple Marmaray trenleri Kazlıçeşme-Ataköy arası tek yoldan işletilmekte, seferler bu nedenle gecikmeli olarak yapılmaktadır.” Marmaray’ı kullananlar bilirler, zaman zaman teknik bir arıza çıkar, sinyal problemleri yaşanır ve tren gecikmeli olarak gelir. Fakat 13 Haziran günü de yine böyle bir teknik sorun yaşandığını iddia edenlerin gizlemeye çalıştıkları şey bir iş cinayetiydi!
Saat 11.00 sularında Zeytinburnu/Yenimahalle durakları arasında tren raylarında çalışma yapan 3 işçi seyir halindeki trenin sirenini duyar duymaz kaçmaya çalıştı fakat bir işçi kendini kurtaramadı. Genç bir işçi olan Vedat Güçtekin trenin çarpması sonucu başını raylardaki levhaya çarparak can verdi. Olayın ardından TCDD, attığı teknik arıza tweetinin dışında açıklama bile yapmadı. Yine iş güvenliği önlemleri alınmadı, yine bir işçi yaşamdan koparıldı, yine sorumlular hesap vermedi, yine işçinin canı, akrabalarının, sevenlerinin acısı hiçe sayıldı!
Vedat’ın ölüm haberini alan eşi Pınar yaptığı paylaşımda “Sizin o teknik arıza dediğiniz benim 8 aylık eşim Vedat Güçtekin! Daha 3 gün önce 32 yaşına girmişti benim bitanem. İhmali olan kim varsa yaşadığım sürece bunun hesabını sormazsam namerdim!” diyordu. Pınar’ın dediği gibi “teknik arıza” denilip geçilen bir canın yitip gitmesiydi, ailesi ve sevdikleriyle bir yaşamdı. Fakat kapitalist sistemde işçileri bir makine parçasından daha değersiz gören sermaye sahipleri bu nedenle işçilerin canını koruyacak işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerini gereksiz ve boşuna maliyet olarak görüyorlar. İş kazaları ve işçi ölümleri “bu işin fıtratında var” denilerek normalleştirilmeye çalışılıyor, tren kazasında olduğu gibi insanların tepkisine neden olmaması için “teknik bir sebeple” denilerek yok sayılıyor. İşçi ölümleri her geçen gün artan bir ivmeyle devam ederken ne sermaye ne de siyasi iktidar bu konuda bir adım atmaya niyetli. Onlar sadece sermayelerini korumaya ve büyütmeye çalışıyorlar.
Vedat Güçtekin Marmaray’da iş cinayetine kurban edilen ilk işçi değildi. 2016 yılında yine Marmaray’da Sirkeci istasyonunda elektrik akımına kapılan gencecik bir işçi yaşamdan koparılmıştı. Daha geçtiğimiz ay Kadıköy’de yüksek hızlı treni temizlerken metal fırçanın yüksek gerilim hattına değmesi sonucu bir işçi elektrik akımına kapılmış ve çok ağır yaralanmıştı. Önümüzdeki süreçte ekonomik krizin derinleşeceği, işsizliğin artacağı öngörülüyor. Bu durum işçi başına düşen iş yükünün artması, çalışma koşullarının daha da kötüleşmesi dolayısıyla iş kazalarının artması anlamına gelir. İşçiler olarak bu durumu sineye çekemeyiz, sıra hangimizde, hangi işçi kardeşimizde diye eli kolu bağlı bekleyemeyiz. İşçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin derhal alınması, almayan patronların cezalandırılması, denetimlerin gerçek anlamda ve aksatılmadan yapılması, daha fazla işçinin ve ailesinin hayatının kararmaması için mücadeleye dört elle sarılmaktan başka şansımız yok.
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- Amasra Katliamının 10. Duruşması Görüldü
- İş Cinayetleri Artıyor, Hayatımız İçin Mücadele Etmeliyiz
- İran’da Maden Faciası: Kapitalizm Can Almaya Devam Ediyor
- Kocaeli’de Oba Makarna’daki İş Cinayeti Eylemle Protesto Edildi
- Oba Makarna’da İş Cinayeti
- Soma Katliamı Davası: “Parasına Göre mi İşliyor Bu Adalet?”
- Torunlar Center Katliamının 10. Yılında Kâr Hırsı Can Almaya Devam Ediyor
- İşçi Sınıfı Örgütlü Olursa İş Cinayetleri Son Bulur…
- Desan Tersanesinde İş Cinayeti Protesto Edildi
- İş Cinayetinde Ölen Zafer Açıkgözoğlu Anıldı
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Hendek Katliamının Dördüncü Yılında Ailelerin Adalet Arayışı da Yası da Sürüyor!
- Güney Kore’de Fabrika Yangını: Kâr Hırsı Öldürüyor
- 12 Haziran: Kapitalizmin Çocuk İşçi Sömürüsü Büyüyor
- Soma’nın 10. Yılı: Unutmadık, Unutmayacağız!
- Soma Katliamının 10. Yılında Eylemler
- Soma’dan Bugüne Acımız ve Öfkemiz Büyüyor!
- Amasra Maden Katliamı Davasında 3 Tutukluya Tahliye
- 28 Nisan: Yaşamak İçin Örgütlen!
Son Eklenenler
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...
- Mutsuzluk ve umutsuzluk gençler arasında adeta bir salgın gibi yayılıyor. Etrafımıza, arkadaşlarımıza bakıyoruz, yaşamdan tat alamadığını söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. “Her günüm bir öncekiyle aynı”, “yarından bir beklentim yok”, “bana...
- Biz işçiler haftanın her günü vardiyalı bir şekilde 24 saat çalışırız. Yeri gelir Pazar mesai yaparız. Dinlenmeye, ailemize vakit ayırmaya zaman bulamayız. Sanki biz işçiler için hayat sadece çalışmaktan ibaretmiş gibi. Fabrikada mühendis bir...
- Eskiden her sorunun beni bulduğunu, bu sorunları yaşayan tek kişinin ben olduğumu düşünüyordum. Sonra UİD-DER ile tanıştım ve İşçi Dayanışması’nı düzenli olarak okumaya başladım. Bir genç olarak, gençlik yazılarını okudukça bu sorunları yalnızca...
- Ben büyük bir tekstil fabrikasında çalışıyorum. Başta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olmak üzere siyasi iktidar sözcülerinin, asgari ücret zammının hedeflenen enflasyon oranına göre yapılacağını her fırsatta söylemelerine rağmen asgari ücrete...
- Son günlerde sohbet edebildiğim her insana Türkiye’deki Suriyeliler hakkında ne düşündüklerini soruyorum. Devamındaysa nerede dünyaya geldiklerini, neden göçüp büyük kentlere geldiklerini soruyorum. Son olarak aile büyüklerinin nerelerden göçerek...
- Sevgili işçi kardeşlerim, 8 yaşına kadar babasız, 8 yaşından sonraysa hem anasız hem de babasız büyümüş sayılırım. 12-13 yaşıma kadar mahallede ve çalıştığım fabrikada anası-babası yanında olan arkadaşlarıma imrenmiş, onları kıskanmışımdır. O halimi...