Buradasınız
Meğer Bir Can Bir Pantolon Edermiş
Tuzla’dan bir işçi
Gazetelerde ya da internet sitelerinde hepimiz İsmail Devrim’in intihar haberini okuduk. Kocaeli’nde lise birinci sınıfa başlayan M.D. okul pantolonu olmadığı için normal pantolonu ile okula gitti. Okul kıyafeti olmadığı için M.D. derse alınmadı. Morali bozuk bir şekilde evine döndü ve neden canının sıkkın olduğunu soran anne ve babasına yaşadıklarını anlattı. Baba İsmail Devrim motosiklet kazası geçirmişti ve çalışamıyordu. Bu yüzden de oğluna okul kıyafeti alamamıştı. Oğlunun pantolonu olmadığı için derse alınmadığını öğrenen İsmail Devrim’in morali çok bozuldu. Eşine “ben oğluma okul kıyafeti alamıyorsam niye yaşıyorum ki!” dedi ve yaşadığı bu çaresizlik nedeniyle evinin banyosunda intihar etti. Bir insanın hayatının bedeli bu kadar ucuz mu?
Bir babanın yaşadığı yoksulluk yüzünden oğluna bir pantolon alamaması, canına kıymasına neden oldu. Kocaeli Valiliği yaşanan olayla ilgili şu açıklamayı yaptı. “21.09.2018 tarihinde Körfez ilçemizde yaşanan intihar olayı basında yer almıştır. Söz konusu haberler; intihar sebebi çocuklarına kıyafet alamadığı ve bu sebeple okula alınmadıkları şeklinde yayınlanmıştır. Yapılan araştırma ve inceleme sonucunda, bu haberlerin gerçeği yansıtmadığı olay sebebinin psikolojik nedenlere dayandığı anlaşılmıştır. Haberlerin kamuoyunu yanlış bilgilendirerek, olumsuz algı oluşturmaya sebep olduğu anlaşılmaktadır” denildi. İntihar eden babanın cebinden 20 lira çıktı. Ne kadar çok değil mi? Tamı tamına 20 lira. Ama yetkililere yani düzenin bekçilerine sorarsanız basın yalan haber yapıyor. Baba işsiz, yoksul, bu nedenle çocuğuna okulun istediği pantolonu alamıyor. Psikolojisi nasıl bozulmasın? “Olayın nedeni psikolojik” diye açıklama yapıyorlar ama psikolojik sorunlara yol açan şeylerin ne olduğunu söylemiyorlar. Yaşanan olay kadar, olayın nedenini çarpıtmak için yapılan bu açıklamalar da insanı öfkelendiriyor. Körfez İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ise “aile, gururuna yediremediği için yardım isteyemedi” diyerek insanların vicdanını sızlatan intiharın sebebini kabulleniyor.
Ekonomik kriz biz işçi ve emekçilerin yaşamını her geçen gün daha çok etkiliyor. Ve bu yaşananlar da krizin somut ve can yakan sonuçları olarak karşımıza çıkıyor. Bir pantolon bir babanın canına kıymasına neden oluyor. Diğer taraftan ise ülkeyi yönetenler çıkıp hâlâ şunları söyleyebiliyor: “Kriz filan sakın ha bunlara aldırmayın, bunların hepsi manipülasyondur, bizde kriz filan yok, güçlenerek geleceğe yürüyoruz.” Bunlar biz işçi sınıfının bilincini çarpıtmak için sarf edilen cümleler. Krizin bizim hayatlarımızdaki somut ve can yakıcı karşılığı; işsizlik, yoksulluk, çıkışsızlık ve canına kıyan emekçi kardeşlerimizdir.
İSTEMEM
- Çorlu Tren Katliamı Davası Sonuçlandı: “Üst Düzey Sorumlular da Yargılanmalı”
- İş Cinayetlerine, Düşük Ücretlere, Sendikal Baskılara Karşı Eylemler
- Bursa’dan Bir Özel Okul Öğretmeniyle Söyleşi
- Sağlık Çalışanlarından Sağlıkta Şiddete Karşı Eylem
- Ücret Gasplarına, Düşük Ücretlere ve Baskılara Karşı Mücadeleler Sürüyor
- 2024: Emeklilere Zulüm Yılı
- İşçiler Hak Gasplarına Karşı Mücadele Ediyor, Kazanıyor
- Tahsin İncirci Yaşamını Yitirdi, Besteleri Yaşayacak
- Faruk Türkoğlu Sonsuzluğa Uğurlandı
- “Emekli Boş Durmasın, Çalışsın Diyenlerdir” Bu Toplumun Sırtına Yük!
- 84 Yaşında Bir İnsan Neden İş Arar?
- Sendikal Baskılar Mücadeleyle Aşılıyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Çıkışsızlık Sarmalındaki Gençler
- İş Kazaları Kader Ya da Fıtrat Olamaz
- Türkiye Okul Yemeği Koalisyonu Kuruldu
- Sel Gider Kum Kalır
- İlet’ten İliç’e Mükellefiyetten Bugüne
- Bizim Çocuklarımız Onlar
- “Eşimle Birlikte Kahvaltı Ancak Yıllık İzinde”
Son Eklenenler
- Sarayları süsleyen altın, sultanların ve soyluların yaşamında zenginliğin en önemli ölçüsü olmuştur. Fakat bu zenginliği üreten zamanın köleleri ve günümüzün işçileri için bu maden her zaman acı, gözyaşı ve ölüm getirmiştir. Altın madenlerinde...
- Çalıştığım işyerinde uzun yıllardır çalışan ve EYT yasası çıktıktan sonra SGK’ya başvurup emekli olanlar var. Malûm, emeklilik maaşı iktidar eliyle kuşa çevrildi. Bizim patron da sayıları azımsanmayacak kadar çok olduğu için EYT’li işçileri bir an...
- DİSK, 3 Mayısta Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) Ankara’daki merkez binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Burada konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, TÜİK’in enflasyon sepetindeki maddelerin fiyat listesini 2 yıla yakın bir...
- Geçenlerde yeğenimle sohbet ederken “kolajenlerin içerisinde en kalitelisi hangisi bilgin var mı?” diye sordu. Ben de doğal olarak “bir sağlık sorunun mu var, neden kolajen kullanma gereği duyuyorsun?” diye sordum. O da yarı utanarak “hep güzel...
- Dünya genelinde yoksulluk ve baskılar büyüyor, emperyalist savaşın alevleri gün geçtikçe yayılıyor. Kapitalist sömürü düzeninin yarattığı sorunlar, krizler derinleşiyor. İşçi sınıfı ise kapitalist sömürüye karşı mücadele etmekten, birlik olup...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta Türkiye’nin dört bir yanında yüzbinlerce işçi ve emekçi alanlara çıktı, ekonomik yıkımın bedelini ödemek istemediklerini haykırdı. Sendikaların ve demokratik kitle...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta bir kez daha dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanında işçiler meydanlara çıktılar. Kapitalist sömürüye, emperyalist savaşa, yoksulluğa, baskılara, eşitsizliğe, adaletsizliğe...
- İngiltere’de 7 Ekimden bu yana her Cumartesi ulusal çapta eylemler düzenleyerek Filistin halkının yanında yer alan işçi ve emekçiler, egemenlerin savaşına karşı meydanlarda yerlerini almaya devam ediyor. 20 Nisanda ülke çapında çeşitli kent...
- İtalya’da büyük işçi sendikaları iş cinayetlerine karşı binlerce işçinin katıldığı kitlesel bir miting düzenledi. 20 Nisan’da işçiler “Artık Yeter!” sloganıyla işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği, kamu sağlığı hakkı, adil vergi reformu ve...
- İşyerinde, sokaklarda, toplu taşıma araçlarında insanların yüzlerinden okunan yorgunluk ve mutsuzluk dikkatimi çekiyor. Öfke, mutsuzluk, umutsuzluk bir virüs gibi yayılmaya başladı. “Ama insanlar neden bu kadar mutsuz?” diye düşündüm kendi kendime....
- 1 Mayıs’ın gelmesiyle emekçiler, kadınlar, üniversiteli gençler, emekliler kendi taleplerini haykırmak için alanları doldurmaya hazırlanıyor. Ben de genç bir işçi olarak kendi talebimi haykırmak için alanda yerimi alacağım. Benim talebim çalışma...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER Mersin temsilciliğinde de “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlik gerçekleştirildi. Etkinliğe çeşitli...
- Bugünün stajyer öğrencileri, yarının sağlık işçileri olarak 1 Mayıs’ta sesimizi duyurmaya geliyoruz. Kimimiz ailelerinden uzakta farklı şehirlerden gelip yurtlarda kalan, kimimizse aileleriyle İstanbul’da yaşayan öğrencileriz. Biliyoruz ki stajyer...