Buradasınız
Memleketimden İnsan Manzaraları
Sancaktepe’den bir kadın işçi
Son günlerde malum herkesin tek bir gündem konusu var: Koronavirüs. Telefonlarda, sokakta, işyerinde, otobüslerde herkesin sadece bu konuyu konuşuyor. Gazetelerde, televizyonlarda tüm programlar koronavirüs üzerine. İnsanlar evden çıkmaya korkar oldu ama bir taraftan da ücretsiz izne çıkarılan, işten atılan işçiler var. Diğerleri ise çalışmak zorunda ve bu süreçte işinden olmaktan da korkuyor.
Virüs paniği tırmandırıldığı için işçiler kaygılılar ama işsizlik korkusu, para kazanamama kaygısı virüs korkusunun da önüne geçiyor. İşçiler bir kendi hayatlarına bir de “evde kal” diyenlerin hayatlarına bakıyorlar ve aradaki uçurumu çarpıcı bir şekilde görüyorlar. Buna bir de hükümetin bir taraftan “kendi OHAL’inizi ilan edin” derken diğer taraftan işçilerin evde kalmalarını sağlayabilecek hiçbir imkân sunmaması ekleniyor. Hal böyle olunca dinledikleri, okudukları haberlere işçilerin tepkisi de artıyor gün geçtikçe.
Geçen gün iş çıkışı serviste giderken gazetede çıkan bir haberi okudum. Haberde İstanbul’da sokağa çıkmama tavsiyesine uyan ve uymayan ilçeler ve semtler açıklanmıştı. Habere göre Kadıköy, Ataşehir en fazla “evde kalan” ilçeler arasında iken Sancaktepe, Sultanbeyli ise en az uyan ilçelerdenmiş. Ben haberi okur okumaz servis şoförü “Ya ne olacaktı? Buralarda yaşayanlar işçi. En basitinden işe gitmek için her gün dışarı çıkıyor, otobüslere biniyorlar. Ataşehir, Kadıköy’de yaşayanlar daha tuzu kuru olduğu için dışarı çıkmadan da yaşayabilirler. Onların tek kaygısı virüs, buradakilerinse ekmek!” dedi. Başka bir sabah girdiğim pastanede, televizyonda “evde kalın” çağrısı vardı yine. Ben “Bunlar evde kalın diyor, biz her sabah işe gitmek için dışarı çıkıyoruz, yüzlerce işçi yan yana çalışıyoruz” dedim. Pastanede çalışan adam “Şehirden uzakta, 800 metrekarelik evlerinde, hesaplarında on binlerce dolar para ile evde kalın demesi kolay. Gelsinler bir de bize baksınlar. Ben evde kalsam ne olacak, akşam ne yiyip içeceğiz, kiraları, faturaları kim ödeyecek? Her sabah işe gelmek için 40 km yol yapıyorum ben. Çok mu memnunum? Değilim tabi. Ama bizim başka çaremiz yok. Sinir oluyorum bu halden anlamazları gördükçe” dedi. Fabrikalarda arkadaşlarla yaptığımız sohbetlerle bu örnekleri arttırmak mümkün. Eminim hepimiz benzer sözler duymuşuzdur çevremizden.
Kapitalistler ve onların hükümetleri yarattıkları korku atmosferi ile insanları sindirip evlere kapatmak isterken diğer taraftan da bu bahaneyle haklarımıza saldırmaya devam ediyorlar. Fakat işçilerde alttan alta zaten mayalanmaya başlamış olan öfke daha da artıyor. Bugün arkadaşlarımıza bu gerçekleri anlatmalı, kapitalistlerin ikiyüzlülüklerini teşhir etmeliyiz.
- Gevrek “Susamlı Tavuk”
- Koronavirüs Sınıf Ayrımı Yapmıyor mu?
- Salgında İşçi Sağlığı Hiçe Sayılıyor!
- Patrondan Covid-19 Önlemleri
- Koronavirüsle Geçirdiğimiz 9 Ayın Bilançosu
- Maskeye Emanet Edilmiş İşçi Sağlığı ve İşten Atmaların Yeni Bahanesi Maske
- Patronlar Koronavirüsü Tepe Tepe Kullanırken Asıl Faturayı Biz İşçiler Ödüyoruz
- Şantiyede Sözde Korona Önlemleri
- Hayat Eve Sığar mı?
- İşçi Sınıfıdır Bizim Asıl Ailemiz
- Bakan’a mı İnanalım Yaşadıklarımıza mı?
- Adımız Koronalıya Çıktı!
- Metal İşçileri: “İşçinin Hakkı İşçiye!”
- Sözde Pandemi Önlemleri ve Küresel Açlık
- “Hijyene Dikkat Edin Ama Fazla Su, Sabun, Peçete Harcamayın”
- “Yeni Normal” Koşullarında Öğrencilerin Sınav Maratonu
- Gebzeli İşçiler Koronavirüsün İşçiler Üzerindeki Etkilerini Anlatıyor
- Gebzeli İşçiler Yeni Normali Değerlendiriyor
- Koronavirüsle Yaşamayı Öğrenmeli miyiz?
- Yağlı Ekmekleri Ballandı!
Son Eklenenler
- Her açıdan zorlu bir yılı geride bırakıyoruz. Ama işçi ve emekçiler olarak neredeyse hepimiz 2025’in daha zorlu bir yıl olacağında hemfikiriz. Çünkü sermaye sınıfı ve iktidar, neden oldukları ekonomik yıkımın bedelini biz işçi ve emekçilere ödetmeye...
- Sevgili UİD-DER’li kardeşlerimiz; sizi daha önceden tanımadığımız için üzgünüz. Bu kadar birikimi bize sunduğunuz, mücadele ateşini bize taşıdığınız, desteğinizi hiç esirgemediğiniz için teşekkür ederiz. Çok değerlisiniz bizim için. İşçi Dayanışması...
- Türkiye’de emekçiler, büyüyen yoksullaşma dalgasının altında ayakta kalma mücadelesi veriyor. Bu mücadeleyi tek başına veremeyeceğinin farkına varan işçiler, birlikte mücadele etmenin yollarını arıyorlar. Çalışma koşullarını iyileştirmek ve...
- Güney Kore’de devlet başkanı Yoon Suk Yeol’un sıkıyönetim ilan etme girişiminin ardından kitlesel protestolar devam ediyor. Güney Kore’deki sendikaların, siyasi partilerin ve sivil toplum örgütlerinin çağrısıyla on binlerce kişi başkent Seul başta...
- İşçi Dayanışması Nisan 2008’de yola çıktığında tüm dünyada sarsıcı bir ekonomik kriz yaşanıyordu. Sermaye sınıfının hizmetindeki iktidarlar, krizin bedelini işçi sınıfına ödetmek için en yıkıcı politikaları hayata geçiriyorlardı. Aradan geçen...
- Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), 9 Aralıkta İstanbul Taxim Hill Otel’de düzenlediği basın açıklamasıyla DİSK Araştırma Merkezi tarafından hazırlanan Asgari Ücret Araştırması Raporu’nu ve DİSK’in asgari ücret taleplerini açıkladı.
- 8 Aralık Pazar Günü, İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla binlerce işçi ve emekçi hayat pahalılığına, düşük ücretlere, vergi soygununa, kayyımlara, baskılara hayır demek için Kartal’da bir araya geldi. Mitingde DİSK ve KESK’e bağlı...
- Bizler çeşitli sektörlerde çalışan kadın işçileriz. Öncelikle İşçi Dayanışması bültenimizin 200. sayısını heyecanla bekliyoruz. Bültenimiz bundan 16 yıl önce, 2008 Nisanında çıktı ve ilk iş olarak mücadeleci işçi ve emekçileri 1 Mayıs’ta UİD-DER’le...
- Sevgili işçi kardeşlerim. Geçtiğimiz günlerde bir kez daha Engelliler Gününde engellilerin yaşamının nasıl eziyete dönüştürüldüğüne tanık olduk. Engelliler sokağa çıkıp “engelsiz yaşam istiyoruz” diye haykırıyorlar. Engellilerin ortak talebi...
- İstanbul Çatalca’da bulunan Polonez fabrikasında Tekgıda-İş Sendikasında örgütlendikleri için işten atılan 146 işçi 140 gündür sendika hakkı ve işe iade talebiyle mücadele ediyor. Polonez işçileri seslerini duyurmak için aylardır çeşitli eylemler...
- TEKSİF Sendikası, Bolu Organize Sanayi Bölgesinde faaliyet gösteren Gezer Terlik Tekstil fabrikası önünde 5 Aralıkta basın açıklaması yaparak işverenin sendika düşmanı tutumunu ve işten atmaları protesto etti. İstanbul Finans Merkezi Merkez Bankası...
- Barınma ihtiyacı, tarih boyunca insanın en temel ihtiyaçlarından biri olmuştur. Tarihin ilk dönemlerinde bizi yırtıcılardan ve olumsuz hava koşullarından koruyan barınma alanlarımız zamanla gelişerek ailemizle paylaştığımız bugünkü evler haline...
- Çocukluğumuzda, gençliğimizde “çok çalış sınavda başarılı ol, işsiz kalmayacağın bir bölümde oku” telkinlerini, işe başladıktan sonra “çok çalış maaşın artsın, daha iyi bir bölüme geç” sözlerini sıkça duymuşuzdur. Elbette hepimiz iyi bir gelecek...