Buradasınız
Milletin Değil Sermayenin Hizmetkârısınız!
Güneşli’den bir işçi

Başta işyerleri olmak üzere hayatın her alanında başlıca gündem seçimler… Bu seçimlerin diğerlerine göre çok daha fazla konuşulması ve gündem olmasının içinden geçtiğimiz dönemle çok yakından ilgisi var. Başta ekonomik krizin sonuçlarının çok ağır hissedilmesi, sürekli bir savaş, kutuplaşma ve belirsizliğin olması toplumda seçimleri başlıca gündem maddesi yapıyor. Öyle ki Galatasaray bile sessiz sedasız şampiyon oldu. AKP dört bir koldan biz işçi emekçilere seslenerek “büyük ülke olacağız, güçlü ülke olacağız” diyerek seçimlerde hükümeti desteklememizi, böylece tek adam rejimine evet dememizi istiyor. Peki, biz işçiler, geçmişte mücadele ederek kazandığımız hakları gasp eden, bizleri yoksulluğa mahkûm eden, haklarımızı büyütmek için yaptığımız grevleri yasaklayarak bizi patronlar karşısında güçsüz duruma düşüren bu rejime evet demeli miyiz? Bunun cevabını birlikte verelim.
Elindeki bütün olanakları işçi emekçileri kandırmak ve peşine takmak için seferber eden hükümet, her fırsatta “milletin hizmetkârıyız, mazlumun yanındayız, yoksulun yanındayız” diyerek asıl niyetini gizlemeye çalışıyor. Onlar yoksulun yanındayız dedikçe dolar milyarderin sayısı artıyor. Milletin hizmetkârıyız dedikçe bir grev daha yasaklanıyor. Mazlumun yanındayız dedikçe hakkını arayan bir işçi ya azarlanıyor ya da tekmeleniyor. Her alanda katmerleşerek büyüyen sorunların işçi emekçileri kitlesel bir mücadeleye sevk etmesinden korkan hükümet, hamaset nutuklarıyla, yalanlar ile bu sorunların üstünü örterek işçi emekçileri kandırmaya çalışıyor. Tek dertleri iktidarda kalmak ve patronları zengin etmektir. AKP hükümeti bu niyetini gizlemiyor da. Erdoğan’ın katıldığı bir toplantıda patronlara şöyle seslenmişti: “Biz OHAL’i niçin kullanıyoruz? Grevleri yasaklamak için kullanıyoruz. Bir yerde grev tehdidi oldu mu OHAL’den istifade edip oradaki grevi yasaklıyoruz. Neden? İş dünyamız rahatsız olmasın diye.” Yine hükümete yakın bir işveren örgütü olan TOBB’un başkanı Hisarcıklıoğlu ise geçmişte işçilerin açtıkları davaların %99’unu kazandıklarını, ama hükümetin çıkardığı arabuluculuk ve benzeri yasalarla bu durumun değiştiğini söyleyerek, hükümetin aslında kimin hizmetkârı olduğunu gösteriyor.
Evet kardeşler. Her geçen gün daha fazla yoksullaşıyoruz. Grevlerimiz yasaklanıyor ve haklarımız elimizden alınarak patronlara dikensiz gül bahçesi yaratılıyor. Bunları yapan AKP hükümeti, bütün bu haksızlıkları kalıcı hale getirmek için seçimlerde tek adam rejimine “evet” dememizi istiyor. Bize bu hayatı reva görenlere cevabımız HAYIR olmalıdır. İşçiler olarak tek adam rejimine HAYIR demeli ve sorunlarımızın çözümü için bir araya gelerek mücadele etmeliyiz.
- 14 Mayıs Seçimleri: İhtiyacımız Bir Kurtarıcı Değil Örgütlülüktür!
- Emekçi Kadınlar: Yağmacı Enkaz Düzenine, Tek Adam Rejimine Hayır!/1
- Soğanı Bile Lüks Hale Getiren Bu Rejim Gitmeli!
- UİD-DER ve TİP’ten İstanbul/Avcılar’da Ortak 1 Mayıs ve Seçim Çalışması
- Türkiye İşçi Partisi Milletvekili Adaylarını Tanıttı
- Emek ve Özgürlük İttifakı Cumhurbaşkanlığı Seçimlerinde Kararını Açıkladı
Son Eklenenler
- Bir sabah uyandığımızda tekerleğin icadı sonrası hayatımıza giren tüm icatlar ortadan kalkmış, unutulmuş olsa ne olurdu? Şöyle bir düşünelim; tekerlek icat edilmeseydi çark olmazdı, çark olmasaydı değirmen olmazdı. Ne üretim ne ulaşım gelişirdi....
- Kültür Radyo Televizyonu (KRT) çalışanları Mart ayından bu yana ödenmeyen ücret ve sosyal hakları için 4 Haziranda iş bıraktı. 5 Haziranda İstanbul Maslak’taki KRT binasının önünde “İşçiyiz Haklıyız Kazanacağız” diyerek toplanan kanal çalışanları,...
- İstanbul Tuzla’da bulunan ve Petrol-İş Sendikası İstanbul 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Reckitt Benckiser fabrikasında 27 Mayısta başlayan grev kararlılıkla sürüyor. UİD-DER’li işçiler olarak, bayrama mücadeleyle giren grevci işçileri grevlerinin...
- ABD ve İngiltere gibi emperyalist devletlerin desteğini arkasına alan İsrail’in Filistin halkına yönelik katliamları kadın, bebek, çocuk, genç, yaşlı on binlerce masum insanın yaşamını aldı, almaya devam ediyor. Egemenler, kendi çıkarları uğruna...
- Toplumda gelecekle ilgili düşünceler ve planlar genellikle maddiyat üzerinden oluşuyor. İyi bir eğitim, iyi bir iş, iyi bir kariyer… Bunları yerine getirince ekonomik ve sosyal açıdan rahat yaşamak mümkünmüş gibi düşünülüyor. Ama sömürü düzeni olan...
- Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinin örgütlü olduğu Kocaeli Çayırova’da bulunan Portakal Plastik ve Porvil fabrikalarında 7 Mayısta başlayan grev 3 Haziranda anlaşmayla sona erdi. Petrol-İş Sendikası Genel Merkezinde Petrol-İş Genel Merkez...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir şirketlerinde çalışan yaklaşık 23 bin işçi, DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikasının öncülüğünde 29 Mayıs’ta greve çıktı. Grev yedinci gününde sürerken, grevi ve işçilerin mücadelesini...
- İzmir Büyükşehir Belediyesine ait İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir’de çalışan Genel-İş üyesi yaklaşık 23 bin işçi, toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde düşük ücret dayatılmasına karşı ve eşit ise eşit ücret talebiyle 29 Mayısta greve çıktı. Belediye...
- Her 1 Mayıs sabahını gecesinde uyuyamadığım, bir an önce sabahı karşılamanın heyecanıyla beklerim. Tüm dünyada milyonlarca işçi renk, ırk, ülke gözetmeksizin alanlara meydanlara çıkıyor ve tek yürek oluyor! Taleplerimiz ve mücadelemizde ortaklaşıyor...
- Neden “UİDER” değil, UİD-DER” dediğimi anlatmak istiyorum size. Geçtiğimiz günlerde bir işçi kardeşimiz bana UİD-DER’in açılımını sordu. Yanıtladım: “Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği, kısaca UİD-DER.” Fakat internette arama yaparken kısaltmayı...
- Son yıllarda egemenlerin ekonomik ve siyasi krizlerden söz ederken “fırtına” ya da “kasırga” benzetmesine çok sık başvurduklarına şahit oluyoruz. Mesela JP Morgan CEO’su 2022’de yaklaşan ekonomik belirsizlikleri tarif etmek için “ekonomik kasırga”...
- Bazı insanlar vardır, kalpleri sadece kendileri için değil, tüm insanlık için, yeryüzünün tüm canlıları için özgürlük tutkusuyla çarpar. Tıpkı Haziran ayında sonsuzluğa uğurlanan üç yürek işçisi gibi. 3 Haziran 1963’te Nâzım Hikmet’in, 2 Haziran...
- UİD-DER’de emekçi kadınların bir araya geldiği bir etkinlikte çocuklarla ilgilenmek için kreşte görevliydim. Yaşları 3 ile 10 arasında değişen 7-8 çocuk vardı. Hangi oyunları oynamak istediklerini sorduğumda, içlerinden biri oyun oynamak...