Buradasınız
Mısır’dan Hindistan’a, Yunanistan’dan Libya’ya Mücadele Sürüyor
Arap emekçilerin isyanı sürüyor
Tunus’ta başlayan, Mısır’da devam eden halk ayaklanması şimdi Libya’da sürüyor. Tunus ve Mısır emekçileri başlarındaki diktatörleri alaşağı ettiler, şimdi Libya halkı Kaddafi diktatörlüğüne karşı mücadele veriyor. Birkaç ay öncesine kadar cani diktatörlerin adlarını fısıltıyla bile söylemekten korkan emekçi kitleler, birkaç hafta içinde korku duvarını aşarak diktatörleri tahtlarından indirdiler. 42 yıldır halkı inim inim inleten Kaddafi, diktatörlüğünü sürdürmek için emekçilerin üzerine savaş uçakları göndermekten, halkı bombalatmaktan geri durmayacak kadar canileşmiş durumda. Fakat emekçi halk tüm bunlara rağmen pes etmiyor. İsyan diğer Arap ülkelerine de sıçramış durumda. Yemenli emekçiler de Tunus, Mısır ve Libya halkının yolundan yürüyor. Ayrıca Bahreyn, Umman, Suudi Arabistan, Irak ve Suriye’de de gösteriler yükseliyor.Tunus’ta Bin Ali’nin devrilmesinin ardından iktidara gelen ve Bin Ali’nin devamı olan Ganuşi hükümetinin ömrü 27 Şubata kadar sürdü. İsyanı sürdüren Tunuslu emekçiler Ganuşi hükümetini düşürdüler. Onun yerine yeni bir hükümet kuruldu. Yeni hükümet Tunus halkının nefret ettiği Bin Ali’nin siyasi polis örgütü ve istihbarat dairesini feshetmek zorunda kaldı. Baskı ve işkencelerle öne çıkan bu iki kurum, isyan eden halkın öfkesinin hedefi olmuştu.
Mısır’da ise Mübarek’in devrilmesinden sonra 8 Martta Mısırlı kadınlar Dünya Emekçi Kadınlar Günü vesilesiyle Tahrir Meydanında bir araya geldiler. Sokaklarda taleplerini dile getiren bildiriler dağıttılar. Mısırlı kadınlar haklarının anayasal güvence altına alınmasını talep ediyorlar. Politik alanda yer almak istediklerini söyleyen kadınlar, daha fazla özgürlük ve demokratik hak talebinde bulunuyorlar. İşçiler ise asgari ücretin yükseltilmesi, fazla mesailerin ödenmesi, iş saatlerinin düşürülmesi, işçilere daha saygılı davranılması, yolsuzluk yapan yöneticilerin görevden alınması gibi taleplerle grevlere devam ediyorlar.
İsyan dalgasının ulaştığı Yemen’de ise Ali Abdullah Salih’in 32 yıllık iktidarı sallantıda. Emekçiler protesto mitingleri düzenliyorlar. İşçiler ve emekçiler yolsuzluğun ve çürümenin artık bitmesini istiyorlar. İş, eşit ve adil sağlık sistemi, kapsamlı bir reform talep ediyorlar. 12 Martta yapılan gösterilerde, polisin göstericiler üzerine ateş açması üzerine 7 kişi, 13 Martta yapılan gösterilerde ise 1 kişi yaşamını kaybetti. Ancak emekçi kitleler devlet terörüne rağmen korkup evlerine çekilmiyorlar, mücadele etmeye devam ediyorlar.
13 Martta Bahreyn’de yapılan gösterilerde polis kitlelere saldırdı. Yönetimi protesto eden halk aynı Mısır’daki gibi başkentin ana meydanına çadırlar kurmuş durumda. Pazar günkü gösteri oldukça kalabalıktı. Yolları kapatan emekçi kitlelere polis plastik mermi ve gaz bombalarıyla saldırdı. Halk, “güç ve iktidar bir ailenin elinde olmamalı” diyor ve eylemlerine devam ediyor.
İsyan ateşinin sıçradığı ülkelerden biri olan Irak’ta özellikle gençler işsizliğe, kötü yaşam koşullarına ve yolsuzluğa son verilmesini istiyorlar. Fas’ta ise tepkilerden korkan kral reform sözü vermek zorunda kaldı. Suudi Arabistan’da yapılan gösterilerde polis ateş açarak kitleleri durdurmaya çalışıyor. Ancak bu da kitleleri durdurmaya yetmiyor ve gösteriler birbirini izliyor. Umman’daysa kitleler sosyal adaletsizliği, işsizliği ve yoksulluğu protesto ediyorlar. Ülkenin en büyük limanı Sohar’da bir araya gelen on binlerce kişi liman ve petrol rafinerilerini işgal ettiler. Suriye’de de binlerce kadın emekçi, hayat pahalılığını protesto etmek için sokağa çıktı. Diğer bir Arap ülkesi olan Lübnan’da ise 8 binden fazla işçi “Ekmek, Eğitim ve Özgürlük” talebiyle sokaklara çıktı, gösteri yaptı.
ABD’den Avrupa’ya gösteriler
Krizden dolayı işçi sınıfına dönük saldırılar artarken, dünyanın birçok yerinde mücadeleler de yükseliyor. ABD’nin Wisconsin eyaletinde, sendikaların toplu pazarlık yapma hakkını gasp eden yasa meclisten geçti. Ancak buna sessiz kalmayan işçiler, Tunus ve Mısır emekçilerini selamlayarak meclis binasını işgal ettiler. Ohio’da da Senato sendikaların pazarlık hakkını kısıtlayan benzer bir yasayı kabul etti. Bu yasa kamu sektöründe çalışan işçilerin toplu pazarlık yapma hakkını elinden alıyor. Yani sendikaları tasfiye olma noktasına getiriyor. Amerikalı işçiler bu saldırıya öfkeyle tepki gösteriyorlar.Yunanistan ise genel grevlerle sarsılıyor. Yunanistan’da 23 Şubatta yeniden genel grev yaşandı. Yunanistan’ın kalbi Atina’da hayat edata durdu. İşçiler Sintigma Meydanını Tahrir Meydanına çevirelim dediler. Krize karşı en yoğun genel grevlerin yaşandığı Yunanistan’da işçi sınıfı pes etmiyor.
Beri taraftan Almanya’da da uyarı grevleri gerçekleşiyor. 1 Martta kamu çalışanları uyarı grevi yaptı. 600 bin kamu çalışanı, maaşlarına aylık 50 euro prim ve %3 zam yapılmasını istiyorlar. Almanya’da GDL sendikasına üye makinistler de zam talebiyle 4 Martta uyarı grevi yaptılar. 7 Martta da süresiz grev oylaması yaptılar ve makinistlerin %90’ı süresiz grev kararı aldılar. Özellikle demiryolu ve yük taşımacılığında ciddi aksama yaşandı. Aynı zamanda öğretmenler de greve çıktılar. Öğretmenler de maaşlarına %3 zam ve 50 euro prim talep ediyorlar. Telekom işçileri de kitlesel olarak grevlere katılıyorlar.
Hindistan’da gösteriler
23 Şubatta, Yeni Delhi’de, yüz binlerce işçi, temel ürünlerdeki fiyat artışlarının kontrol altına alınması, sosyal güvenliğin kayıt dışı çalışan işçileri de kapsayacak şekilde yaygınlaştırılması, güvencesiz çalışmanın engellenmesi, işsizliğin önüne geçilmesi, özelleştirmelerin durdurulması gibi taleplerle parlamentoya yürüdü.
Çok sayıda sendikanın ortaklaşa organize ettiği mitingde, işçiler, işsizliğin ciddi boyutlara ulaştığı, buna karşılık 12 saat çalışmanın kural haline geldiği, ücretlerin sefalet ücreti düzeyinde seyrettiği, sosyal güvencenin ve iş güvencesinin bulunmadığı, iş kazalarının tırmanışa geçtiği, kuralsızlığın ve kanunsuzluğun diz boyu olduğu bu koşulların kendilerine yaşam olanağı tanımadığını haykırdılar ve hükümeti uyardılar.
Özel ve kamu sektöründeki işçilerin birlikte gerçekleştirdiği eyleme, sadece sendikal örgütlülüğün görece yüksek olduğu işkollarında çalışan işçiler (kamu çalışanları, banka ve sigorta çalışanları, Telekom işçileri) katılmadılar; onların yanı sıra, inşaat işçileri, hamallar, şoförler, oto yıkayıcıları, dokuma işçileri gibi sendikal örgütlülükten yoksun işçiler de yoğun bir katılım sergilediler.
İşçi sınıfı tüm dünyada ağır çalışma koşulları altında eziliyor ve dizginsizce sömürülüyor. Sermaye, sanki bir kalemden çıkan politikalarla saldırıyor işçilere. Bu Türkiye’de ne kadar böyleyse ABD’de, Hindistan’da, Almanya’da ya da Yunanistan’da da böyledir. Bugün Arap emekçileri suskunluklarını bozarak tepelerindeki diktatörleri isyanlarla alaşağı ediyorlar. Dünyanın birçok yerinden mücadele sesleri yükseliyor. Dünya işçi sınıfı olarak kurtuluşumuz aynı hedef doğrultusunda mücadele yürütmekten geçiyor.
Trafikte İş Kazaları ve Haklarımız
- Güney Kore’de Devlet Başkanı Görevinden Uzaklaştırıldı, Mücadele Devam Ediyor
- Güney Kore’de Devlet Başkanına Karşı Protestolar Devam Ediyor
- Almanya’da Volkswagen İşçileri Grevde
- Dünya İşçi Sınıfı İşyerlerinde, Meydanlarda Mücadeleyi Büyütüyor!
- İngiltere’de İşçi ve Öğrenci ‘Filistin için İşyeri Eylem Günü’nde Birleşti
- İspanya’da On Binlerce Emekçi Artan Kira Fiyatlarını Protesto Etti
- Kadına Yönelik Şiddete Karşı Dünyadan Eylemler
- Yunanistan’da Kitlesel Genel Grev
- Fransa’da Demiryolu İşçileri İş Bıraktı
- Gürcistan’da Binlerce Maden İşçisi İşsiz Bırakıldı
- İspanya’da Emekçiler: Bizim Üzerimizde Çamur, Sizin Elinizde Kan Var!
- İngiltere’de On Binler Filistin Halkı İçin Yeniden Meydanlara Çıktı
- İspanya’da Sel Felaketinde Can Kaybı Yükseliyor
- Dünya İşçi Sınıfının Yoksulluğa, Hak Gasplarına ve Emperyalist Savaşa Karşı Mücadelesi Devam Ediyor!
- Yunanistan Liman İşçileri İsrail’e Silah Sevkiyatını Engelledi
- İtalya’da Ulaşım, Liman ve Otomotiv İşçileri Grev Yaptı
- İspanya’da Emekçiler Yüksek Kiralara Karşı Meydanlara Çıktı
- Avrupa İşçi Sınıfı Emperyalist Savaşı Protestoya Devam Ediyor
- Savaşın Birinci Yılında Dünya İşçi Sınıfı “Emperyalist Savaşa Hayır’ Diyor
- ABD’de Liman İşçilerinden Kitlesel Grev
Son Eklenenler
- İşçi Dayanışması yayınlandığı ilk günden bu güne biz işçilere kocaman bir sınıf olduğumuzu, yaşamlarımızın, sorunlarımızın ve çözüm yollarının ne kadar yakın olduğunu anlatmaya devam ediyor. Yazıların kaleme alınmasından görsellerin hazırlanmasına,...
- İstanbul Planlama Ajansının (İPA) Ekim ayı araştırmasına göre, İstanbul’da ortalama stres seviyesi 10 üzerinden 6,9 çıktı. Aslında bu veri sadece İstanbul’u yansıtmıyor. Mersin olsun, İstanbul olsun hiç fark etmiyor: Stres seviyemiz artıyor,...
- Sevgili işçi kardeşlerim, başlıktaki sözlere gelmeden meramımın tamamını anlatmak için 6 ay geriye gitmem gerekiyor. Mayıs ayının son haftasında iki azı dişime kanal tedavisi için Dokuz Eylül Üniversitesi diş bölümüne randevu alarak gitmiştim. İki...
- “Zeytinyağlı yiyemem aman/ basma da fistan giyemem aman…” Kütahya ya da Bursa yöresine ait olduğu düşünülen bu türkü düğünlerde, keyifli eş dost toplantılarında hep bir ağızdan söylenir. Hatta eğlenceli ritmi karşılıklı oynamaya da teşvik eder....
- Hayat pahalılığı, geçim sıkıntısı korkunç boyutlara ulaştı. Emekçiler olarak temel ihtiyaçlarımız olan barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarımızı karşılamakta zorlanıyoruz. Aldığımız maaşlarla kirayı mı ödeyelim, karnımızı mı doyuralım diye kara kara...
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...
- Mutsuzluk ve umutsuzluk gençler arasında adeta bir salgın gibi yayılıyor. Etrafımıza, arkadaşlarımıza bakıyoruz, yaşamdan tat alamadığını söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. “Her günüm bir öncekiyle aynı”, “yarından bir beklentim yok”, “bana...
- Biz işçiler haftanın her günü vardiyalı bir şekilde 24 saat çalışırız. Yeri gelir Pazar mesai yaparız. Dinlenmeye, ailemize vakit ayırmaya zaman bulamayız. Sanki biz işçiler için hayat sadece çalışmaktan ibaretmiş gibi. Fabrikada mühendis bir...
- Eskiden her sorunun beni bulduğunu, bu sorunları yaşayan tek kişinin ben olduğumu düşünüyordum. Sonra UİD-DER ile tanıştım ve İşçi Dayanışması’nı düzenli olarak okumaya başladım. Bir genç olarak, gençlik yazılarını okudukça bu sorunları yalnızca...
- Ben büyük bir tekstil fabrikasında çalışıyorum. Başta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olmak üzere siyasi iktidar sözcülerinin, asgari ücret zammının hedeflenen enflasyon oranına göre yapılacağını her fırsatta söylemelerine rağmen asgari ücrete...
- Son günlerde sohbet edebildiğim her insana Türkiye’deki Suriyeliler hakkında ne düşündüklerini soruyorum. Devamındaysa nerede dünyaya geldiklerini, neden göçüp büyük kentlere geldiklerini soruyorum. Son olarak aile büyüklerinin nerelerden göçerek...
- Sevgili işçi kardeşlerim, 8 yaşına kadar babasız, 8 yaşından sonraysa hem anasız hem de babasız büyümüş sayılırım. 12-13 yaşıma kadar mahallede ve çalıştığım fabrikada anası-babası yanında olan arkadaşlarıma imrenmiş, onları kıskanmışımdır. O halimi...