Buradasınız
Trafikte İş Kazaları ve Haklarımız

Biz işçilerin hiçbir yerde can güvenliği yok. Sadece çalışma esnasında meydana gelen iş kazaları değil bizlerin canını yakan. Bir de trafikteyken geçirdiğimiz kazalar var. Bu nedenle haklarımızı bilmeliyiz. Örneğin, işe gidip-gelirken, işle ilgili bir yere giderken yaşadığımız trafik kazalarında, iş kazası tutanağı tutulması gerekiyor. Birçok işçi arkadaşımız bunu bilmediği için mağdur durumda kalıyor. Trafikte iş kazası sayılan durumlara bir göz atalım:
- İşçilerin işyerine toplu olarak gidip geldiği servis aracı trafikte kaza yaparsa, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 13. maddesinin (e) fıkrasına göre iş kazası kapsamına girer. 4857 sayılı kanunun 1. maddesine ve 5510 sayılı kanunun 5. maddesine göre araçlar işyeri kapsamında yer alır ve bu nedenle patron sorumlu tutulur.
- Patron tarafından bir yere çalışmaya gönderilen bir işçi, kullandığı özel araç ile görevdeyken trafik kazası geçirmişse patron, Yargıtay kararlarına göre 1475 sayılı İş Kanununun 73. maddesi uyarınca sorumlu tutulmuştur. 1475 sayılı İş Kanunundaki bu madde 4857 sayılı İş Kanununda 77. maddeye tekabül etmektedir..
- Patronun kiraladığı bir aracın şoförü o patronun emri altındadır. Eğer kiralanan araç bir trafik kazası yaparsa bu da iş kazası sayılır. Ve kaza geçiren işçi (şoför) İş Kanununun 77. maddesine göre patrona maddi ve manevi tazminat davası açabilir.
- Araç seyir halindeyken meydana gelen bir arıza sonucu araçtan inen şoföre o anda bir aracın çarpması iş kazası olarak sayılır. 5510 sayılı kanunun 13. maddesine göre patron sorumlu tutulur.
- Trafikte iş kazası geçiren bir işçinin, kaza sırasında araçla görevlendirilen yere giderken kullandığı araç eski ve bakımsız ise bu kazadan patron sorumludur.
- Servis aracı ile işyerine giderken, şoför tarafından uygunsuz bir yerde indirilen işçiye başka bir aracın çarpması sonucunda meydana gelen trafik kazası iş kazası kapsamına girer. İşe giderken geçirilen süre 5510 sayılı kanunun 13. maddesinin (e) fıkrasına göre çalışma süresinde sayılacağından, patron direkt olarak kusurludur.
- Aynı şekilde, patronun belirlediği bir durakta servis aracını bekleyen bir işçiye başka bir araç çarpıyorsa, bu da iş kazası kapsamına girer.
- Yurtdışına geçici olarak gönderilen bir işçinin trafikte iş kazası geçirmesi durumunda patron aynı kanunun 10. maddesine göre kesin olarak sorumludur.
Bir de hiçbir koşulda trafikte iş kazası sayılmayan durumlara bakalım.
- Özel amaçlı eğlence veya seyahatler sırasında meydana gelen kazalar iş kazası kapsamına girmez.
- Özel otomobili ile işyerine giden bir işçinin kaza geçirmesi durumunda bu olay iş kazası kapsamına girmez. İş kazası olarak kabul edilmesi için 5510 sayılı kanunun 13. maddesinin içindeki fıkralara uyması gerekmektedir.
Trafikte iş kazaları biz işçilerin en çok karşılaştığı durumlardan birisidir. Böyle durumlarla karşılaştığımız zaman neler yapacağımızı iyi bilmeliyiz. Yasalarda az da olsa işçilerin lehine maddeler var. Bu hakları nasıl kullanacağımızı bilmeliyiz. Ama elbette patronlar bu gibi haklarımız olduğunu öğrenmemizi istemiyorlar. Patronlar ve onların temsilcileri bizleri kandırmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Haklarımızı bilmenin yolu örgütlü olmaktan geçer. Örgütlü işçi haklarını bilir ve hakları için mücadele eder. Bu aynı zamanda, sadece haklarımızı bilmemizin yetmeyeceğini de ortaya koyar. Örgütlü değilsek yasalardaki haklarımızı savunamaz ve patrona kabul ettiremeyiz.
- İşyerinde Gelen Ölümler
- Çocuk İşçilikle Mücadele İşçi Sınıfının Örgütlü Mücadelesinin Büyümesiyle Mümkün
- 301’i, Soma’yı, O Günden Beri Hiç Unutmadık…
- Nurtani İçin Adalet, Adalet İçin Mücadele Gerek
- Sorumluluğu İşçiye Yıkmanın Yolu: “Ya Güvenli Çalış Ya Hiç Çalışma”
- “Benim Suçumdu Abla”
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- Aşçı ya da Doktor… Çocuklarımız Ezilmekten Nasıl Kurtulur?
- Söyleyecek Sözümüz, Verecek Hesapları Olmalı
- Gazze ve İnsanlığın Onur Mücadelesi
- Bizi Güçlü Kılan Birlik ve Dayanışmadır!
- Emekten Yana Bir Bilim İnsanı: Alice Hamilton
- Kölelerin İsyanı, Ücretli Kölelerin Gücü
- İşçi Dayanışması 208. Sayı Çıktı!
- Brecht ve İşçiler İçin Sanat
- Örgütlü Olamayan Ucuz İşgücü Olur
- Komşunun Evi Yanarken…
- İşçi Gençlik Patronların Kölesi Olmayacak
- On Depo Benzin İle Ölçülen Emek
- Yaşadığımız Çağın Sorumluluğunu Almak, Guido Gibi Olmak!
- “Greve Çıktık, Elimize Ne Geçti?”
- Sağlıksız Bir Sağlık Anlayışı
- Kim Bu Herkes?
- Zeytin Ağacına Bile Düşmanlar!
- Sorunlarımızı Aşmak İçin Birlik Olmaya İhtiyacımız Var!
- İşçi Dayanışması 207. Sayı Çıktı!
- Yıkanan Eller, Hayatları Kurtulan Anneler ve Geleceğimiz
Son Eklenenler
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...
- Biz Gebze’den bir grup UİD-DER’li işçi olarak Omsa Metal direnişini ziyaret ettik. Direnişçi işçilerle sorunlarımız üzerine sohbet ettik.
- Kapitalist sistemin tarihsel krizi, siyasi iktidarın sermaye sınıfının çıkarlarına göre yürüttüğü politikalar biz emekçileri derinden etkiliyor. Açlık sınırı altında kalan sefalet ücretlerine mahkûm edilmiş durumdayız. Bizler insanız, sadece...
- Metal işkolunda grup toplu iş sözleşmesi yaklaşıyor. Bu sözleşme MESS ve metal işkolunda örgütlü bulunan Birleşik Metal-İş, Türk Metal ve Çelik-İş sendikaları arasında gerçekleşecek. Biz işçiler bir araya geldiğimizde futbol üzerine konuşur, sohbet...
- BM destekli Entegre Gıda Güvenliği Aşaması Sınıflandırması (IPC), Gazze’de yaklaşık 500 bin kişinin yaşadığı yerleşim bölgesinde kıtlık ilan etti. Gazze’de açlıktan ölenlerin sayısı her geçen gün artıyor. İsrail’in uyguladığı bu soykırımı protesto...
- Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, taleplerini iletmek için 22 Ağustosta konfederasyon genel merkez binası önünde toplanarak Cumhurbaşkanlığına yürümek istedi. Kamu emekçilerinin yürüyüşü polis tarafından engellendi. Emekçiler sendika binası önünde...
- Hatay’dan İstanbul’a emekçiler rant uğruna evlerinden, tarım arazilerinden, geçim kaynaklarından ediliyorlar. Hatay Samandağ’da gece vakti alınan acele kamulaştırma kararıyla arazilerine giren ve narenciye ağaçlarını söken iş makinelerini durduran...
- Türkiye’de sayıları 16 milyona yaklaşan emeklilerin büyük bölümü, açlık sınırının altında maaşlarla yaşamaya çalışıyor. Yaşlılık dönemlerini huzur içinde geçirmesi gereken emekliler; temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor, kiralarını ödeyemiyor,...
- Jack London’ın 1900’lü yılları resmettiği “Uçurum İnsanları” kitabını geçtiğimiz günlerde, arkadaşlarla birlikte okuduk. Yaşadığımız bazı şeyler nasıl da bu kitapta anlatılanları çağrıştırıyor.