Buradasınız
Ne Suyun Başını Biz Tutuyoruz, Ne de Kova Bizim Elimizde
Gebze’den bir petrokimya işçisi
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
Büyük bir ekonomik kriz yaşanıyor ve patronlar yine krizin faturasını işçilere kesiyorlar. Bu da milyonlarcamızın işsiz kalmasına neden oluyor. Böyle bir durumda bile teşvikler, destekler yine patronlara akıyor. İşçilerin maaşlarından kesilen paralarla oluşturulan İşsizlik Sigortası Fonu bu destek paketlerinin ana kaynağını oluşturuyor. İşsiz kalan işçiler kendi fonlarından patronlar kadar yararlanamıyorlar. İşsiz işçiler olarak fondan yararlanmamamız için bin dereden su getiriyorlar. Ne suyun başını biz tutuyoruz ne de kova bizim elimizde!
Yapılan açıklamalara göre İşsizlik Sigortası Fonunda 130 milyar liranın üzerinde para bulunuyor. DİSK-AR’ın yayınladığı rapora göre; “2018’de işsizlik sigortasının toplam gideri 24 milyar lira olmuştur. Gider kalemlerinin içinden işsizlik ödeneği miktarı yaklaşık 6 milyar lira iken işverenlere teşvik olarak ödenen miktar ise 10,7 milyar liradır. 2019’da 37 milyar lira olan toplam giderden işsizlik sigortası için 10,4 milyar lira harcanırken, işveren teşviklerine harcanan miktar 16 milyar liraya yükselmiştir.”
Fonda biriken paraları patronlara vermek için adeta bahane arayan iktidar sahipleri işçilere gelince de tam tersini yapıyorlar. İşçilerin fondan yararlanması için birçok şartı yerine getirmesi gerekiyor. Fakat patronlara hükümet eliyle ballı teşvikler veriliyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 100 milyarlık destek paketini açıkladığında TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’na “neşen yerinde” demesi iktidarın kriz zamanında kimleri koruduğunun çok somut bir örneğidir. Hükümet her krizde patronların imdadına koşarken işçilere ise tüm kapıları kapatıyor. Geçtiğimiz yıl fondan işsizlerin sadece yüzde 13’ü yararlanabilmiş. 2020’nin ilk üç ayında ise işsizlik ödeneğine başvuran 502 binden fazla işçiden sadece 239 bini işsizlik maaşı almaya hak kazanmış”.
Fondan zaten Kısa Çalışma Ödeneği kapsamındaki işyerlerinin patronları da yararlanabiliyor. Son olarak 62 maddelik bir torba yasayla “işten çıkarmaları yasaklama” adı altında İşsizlik Sigortası Kanununa ve İş Kanununa eklenen geçici maddelerle işçilerin aslında ücretsiz izne çıkarılmasının önü de açıldı. Ücretsiz izne çıkarılan işçiler İşsizlik Sigortası Fonundan günlük sadece 39 lira alabilecekler. Yani aylık 1177 lira. Ücretsiz izne itiraz hakkımız patronların iki dudağının arasına bırakıldı. Her zaman olduğu gibi sermaye ve iktidar sahipleri krizi atlatmak için el ele, kol kola hareket ediyorlar. İktidar, İşsizlik Sigortası Fonunu adeta sermayenin malıymış gibi kullanıyor. Bu demektir ki iktidarın denetiminde olan fondan ancak sermayeye kaynak çıkar. Zaten hükümetin denetiminde olan fonun 122 milyar lirası devlet tahvillerinde bulunuyor. Sigorta fonu ucuz iç borçlanma kaynağı olarak kullanılmış. Hükümetin fon dediğinde aslında sermayeye yapılacak teşvikler demek istediğini unutmayalım.
Fon bakımından Türkiye’nin karnesi ortadadır. Fakir Fukara Fonundan KEY’e, Tasarruf Teşvik Fonundan İşsizlik Sigorta Fonuna hep aynı manzara. Üstelik hükümetler değiştiği halde fonların başına gelenler hep aynı. Yani fonlar sermayeye peşkeş çekiliyor. Çünkü iktidardakiler sermayenin temsilcileridir. Biz işçiler olarak sermayenin temsilcilerine, milyonlarca işçi çocuğunun okul harçlığını, süt parasını, alamadığı bir lokma ekmeğin parasını emanet ediyoruz ama onlar her seferinde bu emanete ihanet ediyorlar. İçinde bulunduğumuz ekonomik krizin faturasını işçiler değil, bunun sorumlusu olan patronlar sınıfı ödesin.
İşten çıkarmalar, ücretsiz izinler yasaklansın!
İşsizlik Sigortası Fonunun tüm yönetim ve denetim hakkı işçilerin oluşturacağı kurullara verilmelidir.
- Biz Bu Masalları Ayaküstü Çok Dinledik
- Ekonomik Sorunların Kaynağı Bulundu: İşçi ve Emekçiler!
- Vergiler Patronlardan Kesilsin!
- Soğanı Bile Lüks Hale Getiren Bu Rejim Gitmeli!
- Bakandan Dâhiyane Buluş: Kış Tatili!
- Bizim Yoksulluğumuz, Onların Yalanları Büyüyor
- Nasıl Küçüldük, Kimi Büyüttük?
- Bir İşçi Çocuğunun Gözünden Hayat Pahalılığı
- “2023’ü Beklerken” Neler Oldu?
- Zamlardan Haberi Olmayanlar da Var!
- Enflasyonu Asgari Ücret Zammı mı Arttırıyor?
- Büyüdüğümüzü Hissedebiliyor musunuz?
- Evsiz Kalmak mı Mücadele Etmek mi?
- Ekmeğimizi Büyütmek İçin!
- Haklı Olan Biziz!
- İktidarın Enflasyon Masalı
- Yağa Neden Zincir Vuruluyor?
- Yüksek Elektrik Faturalarına Tepkiler Sokaklara Taştı
- İşten Çıkarma Yasağı Sona Erdi, Saldırılar Başladı!
- Doların Yükselmesi Bizi İlgilendirmez mi Dediniz?
Son Eklenenler
- ABD merkezli Yum Brands şirketinin KFC ve Pizza Hut restoranlarının Türkiye’deki işletmecisi olan İş Gıda'nın konkordato ilan etmesinin ardından 7 bin işçi Ocak ayı maaşlarını, kıdem ve ihbar tazminatlarını, izin paralarını alamadı. İşçiler şirketin...
- Gebze Plastikçiler Organize Sanayi Bölgesinde otomotiv parçaları üreten Chinatool Otomotiv’de işçiler 10 Şubat sabahı greve çıktı.
- Aralık ayında tüketici fiyatlarının yüzde 1’in biraz üzerinde yükseldiği, yıllık enflasyonunsa azalarak yüzde 44 civarında gerçekleştiği açıklandı. Bu oranlara bakarak enflasyonun hız kestiğine, ücret zamlarının “beklenen enflasyona” göre belirlenip...
- 2025 yılı için asgari ücret zammı, TÜİK’in sahte rakamlarıyla açıklanan enflasyon oranının dahi altında kalan yüzde 30 olarak belirlendi. Patronlar da işçilere bu sefalet zammını dayatıyor. Şubat ayıyla beraber zamlı ücretlerin açıklanması sonrası...
- İş kazaları ve iş cinayetleri dur durak bilmiyor. Sermeyenin aç gözlülüğü işçileri yaşamından ediyor. Balıkesir’de bulunan ZSR Patlayıcı üretim tesisinde, 24 Aralık 2024’te gerçekleşen patlamada 11 işçi yaşamını yitirdi. Patlama sonrasında Balıkesir...
- Maraş ve Hatay başta olmak üzere 11 şehirde çok büyük yıkım yaratan, yaklaşık yüz bin insanın hayatını kaybettiği, on binlerce insanın yaralandığı, milyonlarca insanın yaşamının derinden etkilendiği 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti....
- Siyasi iktidarın ekonomi politikalarının hedefi belli: Ekonomik yıkımın bedelini işçi ve emekçilere ödetmek, on milyonlarca işçinin, emekçinin, emeklinin açlığa talim etmesi pahasına sermayeyi dizginsizce büyütmeye devam etmek. Soygunun, talanın...
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti. Aradan geçen zamanda depremlerin yarattığı yıkımın, ortaya saçılan yolsuzlukların, usulsüzlüklerin ve boş vermişliğin hesabı sorulmadı. Siyasi gelişmelerle, yaratılan yapay gündemlerle yaşanan felaketin...
- İzmir Büyükşehir Belediyesinde 158 işçinin ücretsiz izne çıkarılması üzerine DİSK/Genel-İş Sendikası İzmir 1, 2, 3 ve 9 No’lu Şubeleri 3 Şubatta direnişe başladı. Sosyal-İş Sendikasının örgütlendiği Turkcell Global Bilgi’nin Siirt Şubesinde 4 işçi...
- Adalet Peşinde Aileleri Platformu, 6 Şubat depremlerinin 2’nci yılında Kadıköy İskelesi önünde anma programı düzenledi. 2 Şubatta düzenlenen anmada “Rant Uğruna Ölenlerin Hesabını Sormaya Geldik! Susmak İhanettir, Hesap Sormak Görevdir!” yazılı...
- Çalıştığım işyerinde 60 yaşlarında bir abiyle sohbet ediyorduk. “Ne zaman emekli olacaksın?” diye sordu. “60 yaşında emekli olacağım” dedim. “Ooo senin işin çok zor yahu, o yaşa kadar çalışılır mı?” dedi. “Ama sen de emeklisin, hâlâ çalışıyorsun”...
- Sırbistan’da Belgrad ve Novi Sad başta olmak üzere ülke genelinde kitlesel protestolar devam ederken bir yandan da öğrenciler dersleri boykot ederek üniversiteleri işgal ediyorlar. Yunanistan’da 2023'teki tren kazasının yıldönümünde işçiler,...
- Birleşik Metal-İş Gebze 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Kaynak Tekniği (Lincoln Electric) fabrikasında işçiler, 2024 Eylül ayından bu yana süren toplu sözleşme sürecinde, ücret ve sosyal haklarda anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktı. Sabah...