Buradasınız
Açlık Korosunun Sesi Yükseliyor
Sefaköy’den bir öğrenci

Yaşadığım mahallede yaklaşık on gündür sokaktan geçen ve bağıran insanların seslerini duyuyorum. Bir sütçünün ya da bir hurdacının sesi değil bu sesler. “Açım!” diye bağıran insan sesleri… “Açım ablalar, açım abiler... Ne olur yemek verin, bir parça ekmek verin” diye avaz avaz bağıran çaresiz insanların sesleri... Bu sesler önceleri de vardı kuşkusuz ama şu an daha da çok yükseliyor. Bu kadar yüksek çıkması sokağa çıkma yasaklarıyla yahut gönüllü karantinalarla insanların bir şekilde eve hapsedilmesiyle, sokakların boş olmasıyla doğan sessizlikten falan da değil. Açlar korosunun üyeleri arttı ondan! Farklı renklerde, farklı tonlarda, farklı çaresizliklerde gün geçtikçe açlık korosunun sesine yeni sesler katılıyor. Sesler bütün mahalleyi inletiyor, bağırıyor aç insanlar, ses tellerini patlatırcasına. Bütün mahalle resmen açlar korosunun sesleri ile irkiliyor.
Bir tek benim yaşadığım mahallede bu tablo yok, biliyorum ki daha birçok yerden aynı sesler yükseliyor. Kimi yerde açım diye bağırıyor, kimi yerde artık yemek topluyor açlar korosunun üyeleri… Kirli ve yırtık eşyalarını doldurduğu alışveriş arabası ve yanında küçücük çocuğu ile bir kadın geçti mesela geçenlerde yanımdan. Elinde muhtemelen çöpten bulduğu kirli bez bebeği ile fukaralığın tüm belirtilerini taşıyan küçücük bedeni ile ve ufacık sesi ile bağırdı annesini takip eden çocuk: “AÇIZ!”
Hepimiz görüyoruz insanlar marketlerin çöpe attığı artık sebzeleri topluyor. İkiyüzlü egemenler diyorlar ya bu aralar sık sık “sebze, meyve tüketmek metabolizmayı güçlendirir”. Çabaları metabolizma falan değil sadece aç karınlarını doyurmak bu insanların! Bir de refahtan bahseder, her şeyin iyi olduğundan söz eder insanlığın yüz karası egemenler! Bu mudur refah? Bu mudur her şeyin iyi olduğu dünya? Hele bir bakalım sokağımıza, hele bir bakalım çevremize, gerçekten her şey yolunda mı acaba? Değil dostlar, değil. Hiçbir şey yolunda değil, bu düzen bütün pisliklerini orta yere sermiş durumda. Yaratılan bu açlık ve sefalet kabul edilir, sineye çekilir gibi değil.
Düzenin yarattığı açlığı da sefaleti de haksızlıkları da yok etmek gerekiyor. Bu da ancak birlikte mücadele etmekle olur. Bizler de açlar korosunun, yani işçi sınıfının fertleriyiz. Bu açlığı bitirmek için işçi sınıfının saflarında örgütleneceğiz ve mücadele edeceğiz. Açlık ordusu bu düzenin üstüne üstüne yürüyecek o zaman; ete ve ekmeğe, hürriyete doymak için!
MİLYONLAR AÇ! MİLYONLAR İŞSİZ! İŞTE KAPİTALİST DÜZENİNİZ!
- Biz Bu Masalları Ayaküstü Çok Dinledik
- Ekonomik Sorunların Kaynağı Bulundu: İşçi ve Emekçiler!
- Vergiler Patronlardan Kesilsin!
- Soğanı Bile Lüks Hale Getiren Bu Rejim Gitmeli!
- Bakandan Dâhiyane Buluş: Kış Tatili!
- Bizim Yoksulluğumuz, Onların Yalanları Büyüyor
- Nasıl Küçüldük, Kimi Büyüttük?
- Bir İşçi Çocuğunun Gözünden Hayat Pahalılığı
- “2023’ü Beklerken” Neler Oldu?
- Zamlardan Haberi Olmayanlar da Var!
- Enflasyonu Asgari Ücret Zammı mı Arttırıyor?
- Büyüdüğümüzü Hissedebiliyor musunuz?
- Evsiz Kalmak mı Mücadele Etmek mi?
- Ekmeğimizi Büyütmek İçin!
- Haklı Olan Biziz!
- İktidarın Enflasyon Masalı
- Yağa Neden Zincir Vuruluyor?
- Yüksek Elektrik Faturalarına Tepkiler Sokaklara Taştı
- İşten Çıkarma Yasağı Sona Erdi, Saldırılar Başladı!
- Doların Yükselmesi Bizi İlgilendirmez mi Dediniz?
Son Eklenenler
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Diyarbakır’dan Ankara’ya pek çok kentte eylemler düzenlendi. Ankara’da Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla Kolej Meydanında bir araya gelen kitle sloganlar, alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde Sakarya Meydanına...
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...