Buradasınız
Yüz Binler Kazlıçeşme’de Newroz’u Kutladı

İstanbul Kazlıçeşme Meydanı’nda yapılan Newroz kutlamalarına yüz binlerce kişi katıldı. Sabahın erken saatlerinden itibaren, havanın soğukluğuna rağmen yüz binler kutlama alanında yerini aldı. Kadını ve erkeğiyle, yaşlısı ve genciyle Kürt emekçiler, rengârenk kıyafetleriyle ve sloganlarıyla coşku içinde alana aktılar. Onlarca demokratik kitle örgütünün yanı sıra derneğimiz UİD-DER de, ezilen Kürt halkının yanında olmak amacıyla “Başka Bir Ulusu Ezen Ulus Özgür Olamaz!” pankartıyla alanda yerini aldı.
Newroz kutlamaları konuşmalarla açıldı. Tertip komitesi adına konuşan Dursun Yıldız, Kürt halkının demokratik taleplerini dillendirdi. Konuşmacılar arasında BDP Milletvekili Sebahat Tuncel ve Ufuk Uras da vardı. Diğer bir konuşmacı ise BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş idi. Demirtaş, 2011 Newroz’unun Kürt halkı açısından “özgürlük ve çözüm” Newroz’u olacağını söyledi. AKP’yi eleştiren Demirtaş, AKP’nin Kürt sorununu çözme yönünde bir irade ortaya koymadığını, oy ve koltuk derdinde olduğunu, barış talebini haykıran Kürt halkına askeri operasyonlarla yanıt verdiğini ifade etti. 1 Mayıs’ta da alanlarda yerlerini alacaklarını dile getiren Demirtaş, seçimlere yönelik demokratik seçim bloğundan söz etti. Kutlamalara ve konuşmalara “Onurlu Bir Yaşam İçin Ya Özgürlük Ya Özgürlük!” sloganı damgasını bastı.
UİD-DER Kürt Emekçilerinin Yanındaydı
Derneğimiz UİD-DER Newroz alanına “Kürtlere Özgürlük! Kurdara Azadî!” sloganlarıyla girdi. Ezilen Kürt emekçilerin yanında yer alan UİD-DER’li işçiler, Kürt halkının demokratik taleplerinin görmezden gelinmesini, baskı politikalarının devam ettirilmesini attıkları sloganlarla protesto ettiler. UİD-DER kortejinden yükselen “Kürtlere Özgürlük, Kurdara Azadi” sloganı, ezilen Kürt halkına sunulan dayanışmanın bir ifadesiydi. UİD-DER’li işçiler biliyorlar ki, “Başka Bir Ulusu Ezen Ulus Özgür Olamaz!” Türk emekçiler milliyetçi bir temelde Kürt kardeşlerine karşı kışkırtılıyorlar. Bu durum, Türk ve Kürt işçilerin bir araya gelmesinde ve sömürücülere karşı birlikte örgütlenerek mücadele etmesinde bir ayak bağına dönüşüyor. Oysa Kürt halkının ezilmesi işçi sınıfının çıkarına değildir. Bu nedenle Kürt halkının demokratik talepleri karşılanmalıdır.
Arap Halklarına Selam, 1 Mayıs’ta Alanlara!
Derneğimiz UİD-DER Abdi İpekçi Spor Salonu önünde kortejlerini oluşturarak flamalarla yürüyüşe geçti. Kürt halkının ezilmesine, milliyetçi saldırganlığa, emperyalist savaşlara karşı dile getirilen sloganlar sık sık yükseltildi. “Bütün Ülkelerin İşçileri Birleşin” sloganı coşkuyla haykırıldı. Diktatörlere karşı isyan eden Arap emekçilerin kurtuluşunun nereden geçtiği ise şu sloganla dile getirildi: “Arap Halkları İsyanda, Çözüm İşçi İktidarında!” İşçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs’a da, “Yaşasın 1 Mayıs, Bijî Yek Gûlan” sloganıyla dikkat çekildi.
Konuşmalarla, şarkılar ve halaylarla devam eden Newroz kutlamaları yüz binlerin Zeytinburnu’na doğru yürüyüşe geçmesiyle son buldu. UİD-DER her zamanki disipliniyle alandan da sloganlarla ayrıldı.
Kıraç’ta İşçilere Sorunlarını Sorduk
Özgürlük Ateşi
Son Eklenenler
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...
- Mücadele örgütümüz UİD-DER’in saflarında yer almış her işçi kardeşimizden, çoğu zaman övgü dolu sözler duyarız. Bu sözler tesadüf değil, UİD-DER’in sınıf mücadelesinin tarihsel deneyimlerinden süzülüp gelen mücadele kültürünün bir sonucudur. Ben de...
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...
- Biz Gebze’den bir grup UİD-DER’li işçi olarak Omsa Metal direnişini ziyaret ettik. Direnişçi işçilerle sorunlarımız üzerine sohbet ettik.
- Kapitalist sistemin tarihsel krizi, siyasi iktidarın sermaye sınıfının çıkarlarına göre yürüttüğü politikalar biz emekçileri derinden etkiliyor. Açlık sınırı altında kalan sefalet ücretlerine mahkûm edilmiş durumdayız. Bizler insanız, sadece...