Buradasınız
Kıraç’ta İşçilere Sorunlarını Sorduk
İstanbul’un Avrupa yakasında bulunan Kıraç bölgesi bir sanayi bölgesidir. Genç işçilerin yoğun olarak çalıştığı bu bölgedeki işçilere sorunlarını sorduk:
İşyerinizde hangi sorunlar var?
Tekstil İşçisi: Hangi birini söyleyeyim ki, birçok sorun var. Ücretler çok düşük, asgari ücretin altında çalışan bile var. Yıllardır aynı işyerinde çalışıyorum, aldığım ücret 680 TL. Çok az, buna rağmen zamanında ödemiyorlar. Sürekli fazla mesai var, evdekilerin yüzünü unuttuk. Günde 14 saat çalışıyoruz. Mesaiye gelmediğimizde tutanak tutuluyor.
Metal İşçisi (1): Haftada 3 gün akşam fazla mesaiye kalıyoruz. Hafta sonları çalışıyoruz. Ücretlerimiz çok düşük, çoğumuz asgari ücrete çalışıyoruz. İki aydır bir pazar günü evde kaldım. Sürekli çalışıyoruz, bundan daha büyük sorun var mı?
Matbaa İşçisi: İki vardiya 12 saat çalışıyoruz. Maaşlar geç ödeniyor. Çay molalarımız bir yıl önce kaldırıldı. İki yıldır zam vermiyorlar. Asgari geçim ücretimizi vermiyorlar. Asgari ücrete çalışıyoruz.
Plastik İşçisi: Yemeklerimiz çok kötü. Asgari ücrete çalışıyoruz. İki vardiya halinde 12 saat çalışıyoruz. Benim çalıştığım bölüm haftanın 7 günü çalışıyor ve ben sürekli gece çalışıyorum. Vardiyam ayda bir gündüze dönüyor. Evden işe, işten eve gidiyorum.
Metal İşçisi (2): Ben taşeron firmada çalışıyorum. Kadrolu işçilerle aynı işi yapmamıza rağmen biz asgari ücretle çalışıyoruz. Çalışma ortamı çok kötü. İşyerinde taşeron işçi olduğumuz için kadrolu işçiler bize soğuk davranıyor. Yöneticiler en pis işleri bize veriyorlar. İşler yoğun olduğunda çok mesai oluyor. İşe gitmediğimiz gün veya rapor aldığımızda iki yevmiyemiz kesiliyor. Bizlere çok haksızlık yapılıyor.
Peki, bu sorunlar nereden kaynaklanıyor?
Tekstil İşçisi: İşyerindeki yöneticilerimizden kaynaklanıyor. Özellikle şeflerimiz ve ustabaşlarımız bizim haklarımızı aramıyorlar. Ben çoğu zaman ustama bu sorunları anlatıyorum, o da “hallederiz” diyor ama hiçbir şey değişmiyor.
Metal İşçisi (1): Birçok bölüme işçi alınması gerekiyor ama almıyorlar. Bu fabrika önceden böyle değilmiş. İkramiyesi varmış, maaşlar daha iyiymiş. Yeni müdür geldikten sonra her şey daha kötü olmuş.
Matbaa İşçisi: Bu ülkeyi yönetenlerden kaynaklanıyor. Hiç kimse patronlara hesap sormuyor. Oy zamanı gelip oy istemesini biliyorlar ama sonra bizi unutuyorlar.
Plastik İşçisi: Ne diyeyim bilmiyorum ki. Bu benim çalıştığım fabrika, dördüncü işim. Çalıştığım her yerde durum aynı, değişen bir şey yok. Okumuş olsaydım böyle olmazdı. Daha iyi bir iş bulabilirdim.
Metal İşçisi (2): Yöneticilerimiz çok kötü. Tamamen patronun yanındalar. Bizim sorunlarımız kimsenin umurunda değil. Aslında suçlu biziz, başkalarını suçlamaya gerek yok. Bizim fabrikada birlik yok. Biz bundan kaybediyoruz. Geçen sene kriz var dediler, zam vermediler. Hiçbirimizin sesi çıkmadı. Ne krizmiş be, neredeyse gece gündüz çalıştık. Bu sene de henüz zam almış değiliz. Aramızda konuşuyoruz ama hiç icraat yok. Müdürün karşısında sus pus oluyoruz.
Sizce bu sorunlar nasıl çözülür?
Tekstil İşçisi: Ustalarımız şeflerimiz bizim haklarımızı savunmalı.
Metal İşçisi (1): Bu sorunlar çözülmez. Nedeni ise önceden işçiler haklarını almak için birlikte hareket ediyorlardı, şimdi ise böyle bir şey yok. Kimse kimseye güvenmiyor. Patronun karşısında kimsenin sesi çıkmıyor.
Matbaa İşçisi: Bu ülkeyi dürüst insanlar yönetmeye başlarsa bu sorunlar çözülür. Bugüne kadar böyle bir şey olmadı ama belki bundan sonra olur.
Plastik İşçisi: Açıkçası bir fikrim yok ama bence çözülmez, çünkü her yerde durum aynı. Benim arkadaşlarım var, onlar da aynı koşularda çalışıyor. Ne yapabiliriz ki?
Metal İşçisi (2): Daha önce çalıştığım fabrikada maaşlarımızı geç alıyorduk ve çay paydosumuz kaldırılmıştı. Aramızda konuştuk ve hep birlikte işi bıraktık. Sorunlarımızı dile getirdik. İstediklerimizi aldık. Aslında bu işyerinde de bunu yapmalıyız yoksa bu sorunlar çözülmez. Ama sağına soluna baktığında bunu yapacak adam bulamıyorsun. Sanki herkes halinden memnunmuş gibi çalışıyor. Kısacası birlik olmalıyız, “birlikten kuvvet doğar” diye boşuna söylememişler.
Yukarıdaki tablo Kıraç’ta yaşayan ve o fabrikalarda çalışan işçilerin ne denli örgütsüz olduğunu, işçilerin birbirlerine güvenmediklerini, duyarsızlaşmanın derinleştiğini gözler önüne seriyor. İşçiler hem örgütsüz hem de haklarını bilmiyorlar. Bu durum işçi sınıfının ne denli örgütsüz olduğunu da ortaya koyuyor. Yukarıdaki tablo aynı zamanda sendikaların üzerine düşen görevi hiçbir şekilde yerine getirmediğini de gözler önüne seriyor. Sendikaların başına çöreklenen bürokratlar mücadele lafazanlığı yapmaktan, büyük kentlerin işçilerden uzak merkezlerinde basın açıklaması yapmaktan öteye geçmiyorlar.
Biz UİD-DER’li işçiler olarak yılmadan sanayi bölgelerinde çalışmaya, işçi kardeşlerimizi örgütlemeye ve bilinçlendirmeye çalışıyoruz. İşçi sınıfı örgütsüz, işçilerin çok büyük sorunları var, güvensizlik almış başını gitmiş. Ama bu durum hep böyle gitmeyecektir. İbre bir şekilde geriye dönecektir, işçiler yetti artık diyecektir. İşte o gün verdiğimiz emeğin boşa gitmediğini kesinlikle göreceğiz.
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- Sendikalı, sendikasız, hatta sigortasız çalıştırılan işçi kardeşlerim, her yılın son ayında hepimizin kulak kesildiği asgari ücret tiyatrosu başlar. Bu sene de aynı şekilde adeta bir tiyatro izledik. Sınıf temelinde örgütlü mücadelenin bir parçası...
- Yıllar önce fabrika önlerine gidip işçi kardeşlerimize vardiya çıkışlarında İşçi Dayanışması’nı ulaştırıyorduk. Bu fabrikalar arasında sendikalı olan da vardı olmayan da. Amacımız sendikalı ya da sendikasız olsun fabrikalardaki işçi kardeşlerimize...
- Kocaeli’de Gebze Organize Sanayi Bölgesinde üretim yapan Betek Boya (Filli Boya) işçileri Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinde örgütlendiler. Çoğunluğu sağlayarak yetki belgesini alan sendika, toplu sözleşme görüşmeleri için haftalardır patrona çağrı...
- 24 Aralıkta Balıkesir’de ZSR A.Ş’de meydana gelen patlamada 11 işçi hayatını kaybetti. Katledilen işçilerin kimi henüz hayatının baharında fidan, kimi ana, kimi babaydı. Hepsi bir ananın evladıydı. Patlamanın ardından şirket internet sitesinde...
- Birleşik Metal-İş’in Aralık ayında grev kararı aldığı işletmelerden beşincisi olan Green Transfo Energy’de 25 Aralıkta grev başladı. Kocaeli Çayırova’da bulunan fabrikada çalışan 263 işçi, “sefalet ücreti dayatmasına boyun eğmiyoruz” diyerek şalteri...
- Siyasi iktidar ve sermaye sınıfı temsilcileri, 2025 yılı için belirledikleri asgari ücreti düzenledikleri ortak toplantıyla açıkladılar. Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol ve Çalışma ve Sosyal...
- 11 fabrikada 2 bin işçiyi kapsayan toplu sözleşme görüşmelerinde metal işçilerinin MESS’e cevabı grev olmuş, Birleşik Metal-İş Sendikası, 4 Aralıkta Hitachi Energy’nin 4 fabrikasında, 13 Aralıkta Grid Solutions ve Schneider Elektrik fabrikalarında...
- Balıkesir’in Karesi ilçesinde bulunan ZSR A.Ş. mühimmat fabrikasında 24 Aralıkta sabah saatlerinde meydana gelen patlama sonucu 11 işçi hayatını kaybederken 3 işçi yaralanarak hastaneye kaldırıldı. Mühimmat, av, spor ve ses fişeği gibi patlayıcılar...
- Merhabalar dostlar. Yaklaşık 9 yıldır iş güvenliği uzmanı olarak çalışıyorum. Aslında yapmamız gereken çok daha fazla şey varken yasalar, yönetmelikler, patronların baskıları ve işçilerin canını umursamamaları nedeniyle temel olarak yapabildiğimiz...
- Birleşik Metal-İş üyesi 500 işçinin Hitachi Energy’nin Kartal, Tuzla, Dudullu ve Dilovası fabrikalarında 4 Aralıktan bu yana sürdürdüğü grev 20. gününde anlaşmayla sonuçlandı. 14 Aralıkta Cumhurbaşkanlığı kararıyla metal işçilerinin grevi “erteleme...
- Grev ya da direnişe çıkan işçilerin pek çoğu, daha önce yaşanmış grev ve direnişlerden, bu mücadeleleri yaşayan işçilerin deneyimlerinden haberdar olmadıklarını dile getirirler. Greve ya da direnişe çıktıktan sonra bazı şeyleri öğrendiklerini,...
- Sendikal hakları için 150 günden uzun süredir kararlılıkla mücadele eden Polonez işçileri Dayanışma TV’nin hazırladığı “146+Bir: Polonez” belgeselinin galasında buluştu. 22 Aralıkta Çatalca Belediyesi Nazım Özbay Kültür Merkezinde gerçekleşen,...
- İşçi Dayanışması biz genç işçilerin adeta başucu kaynağı. Her konuda, hayatın her alanında fikirlerimizi besleyen, zihnimizi açan bir eğitim kaynağı niteliğinde.