Buradasınız
İŞKUR’dan İş Bulma Önerileri!
UİD-DER’li bir işçi
İŞKUR’a kayıt yaptırın: İŞKUR, işsizlere ilk olarak kendilerini kayıt yaptırmayı öğütlüyor. Fakat hemen ardından bizle yetinmeyin diyerek daha baştan kendi başınızın çaresine bakın diyor.
Eşe dosta not bırakın: Elbette eşi dostu görebilirsek. Üstelik birçok eş ve dostun kendisi işsiz. Kiminin oğlu, kimin kardeşi, kiminin babası aylardır iş arıyor. İŞKUR’un eş dosttan kastı bakan, milletvekili, müdür vb. olsa gerek.
Günde 5 ila 8 başvuru yapın: Günde 5 ila 8 başvuruyu gerçekleştirecek yol parasını bir işsiz nereden bulacak hiç düşünüyor mu İŞKUR? Sonra sanki her fabrika işçi arıyormuş gibi günde 8 başvuru yapın demek de ne oluyor?
Esnek olun: İŞKUR esnek olun diye öğüt veriyor iş arayanlara. Maaş, ikramiye, sosyal yardım konularında katı kurallarınız olmasın, esnek olun diyor. Düşük maaşa razı olun, mesailere kalın, ikramiye vs. istemeyin, esnek olun. Yani uysal, sessiz olun ve şartlara boyun eğin demek istiyor. Esnek olmazsanız iş bulamazsınız diyor.
Sabırlı olun: İŞKUR diyor ki günde 20-30 telefon görüşmesi yapmak cesaretinizi kırmasın, sabırlı olun. Bir evet yanıtını alıncaya kadar yılmayın. Halen mi iş bulamadınız o halde:
İyi izlenim bırakın: Kendinize çekidüzen verin. Suratınızı asmayın. İş aramaya şık elbiselerle gidin. Uzun zamandır işsiz kalmanıza aldırmadan, neşeli olun, görüşmede dostça davranın, karşınızdaki kişinin gözlerinin içine bakın. Aslında sırıtın, mutlu olun, cicili bicili olun diyor.
İŞKUR iş bulmak için daha ne diyor: Teşekkür edin! Neden acaba. Onca masraf, yol ve zaman kaybı üstüne bir de teşekkür mü edelim, çok ilginç. Fakat öneriler İŞKUR’dan. O da biliyor ki işsizler bir ay, beş ay, hatta bir yıl zor iş bulacaklar. İsyan etmeyelim, kızıp sinirlenmeyelim diye yumuşak başlı olup bir de teşekkür edelim istiyor patronlara.
Demek ki iş bulmak çok zor ve uzun uğraşlar gerektiriyor. Neden iş bulmak bu kadar zor? Neden bu kadar çok işsiz birikti? Bu sorunun cevabı kolay, çünkü patronlar işsizleri bir koz olarak kullanıyor. İşten atmaların önünde engeller yok, işçiler olarak çoğunlukla örgütsüzüz. Bir yandan iş aramaya devam ederken diğer yandan işsizliğin nedeninin patronlar ve onların kurduğu bu düzen olduğunu bilmeliyiz. Eğer işsizsek bu bireysel değil toplumsal bir sorun. İşsiz arkadaşlarımıza bir küçük öneri de bizden: İşsizliğe son vermek için var mısınız örgütlenmeye? Bunun için UİD-DER’i ziyaret etmek ve mücadele etmekten başka bir çaremiz yok.
Maaş Bordromu UİD-DER’de Hesaplattım
- Huzurlu Bir Yaşam İçin Mücadeleye…
- “Bizim Hayallerimizi, Sizin Geleceğinizi Çaldılar”
- Bizim Mahallenin Gençleri
- Kişisel Gelişim Zırvasına Kanma, Sınıf Mücadelesine Sarıl
- Sömürü Düzenini Uçurumdan Atmak İçin Örgütlenelim
- Hindistan’da 250 Milyon Dolarlık Düğün ve Yoksulluk
- Emek Sömürüsü Kapitalizmin Fıtratında Var
- Sahip Olduğunuz Servet Bizden Çaldıklarınızdır!
- “Sayende Sigortalı Çalıştım, Emekliliğime Az Kaldı”
- Bayramları Bayram Gibi Yaşamak İçin!
- Dünya Üzerinde Yaşayan Herkesin Evi Olmalı
- Onlar Yok Ediyor, Biz Yenisini Yapacağız!
- Suyun Lüksü Olur mu Hiç?
- “Senin Yolundan Gideceğim Amca”
- Her Günü Doğa ve İnsanlık Günü İlan Etmek İçin…
- “Kıpır Kıpırsın, Heyecanın Ne Güzel Ey Yolcu”
- “Bence, Sevgi Emektir”
- Ah, Cemal Ah!
- Bir Fotoğraf Karesinin Hissettirdikleri
- Davulun Sesi Uzaktan Hoş Gelir
Son Eklenenler
- Kapitalist sistemde yaşıyoruz ve bu sistemin yol açtığı büyük-küçük pek çok sorunla boğuşuyoruz. Peki sorunlarımızı çözmek için ne yapıyoruz? Örneğin pek çoğumuzun ailesinde çocuk, hasta, yaşlı ya da engelli olduğu için bakıma muhtaç yakınlarımız...
- İşçi Dayanışması çıktığında her birimiz ilk görüşte etkilendiğimiz yazıyı seçiyoruz. Neden etkilendiğimizi, yazının bizi nasıl etkilediğini, neyi düşünmemizi sağladığını anlatıyoruz birbirimize. Bu yazıyı herhangi bir arkadaşımıza nasıl ve neden...
- Mutsuzluk ve umutsuzluk gençler arasında adeta bir salgın gibi yayılıyor. Etrafımıza, arkadaşlarımıza bakıyoruz, yaşamdan tat alamadığını söyleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor. “Her günüm bir öncekiyle aynı”, “yarından bir beklentim yok”, “bana...
- Biz işçiler haftanın her günü vardiyalı bir şekilde 24 saat çalışırız. Yeri gelir Pazar mesai yaparız. Dinlenmeye, ailemize vakit ayırmaya zaman bulamayız. Sanki biz işçiler için hayat sadece çalışmaktan ibaretmiş gibi. Fabrikada mühendis bir...
- Eskiden her sorunun beni bulduğunu, bu sorunları yaşayan tek kişinin ben olduğumu düşünüyordum. Sonra UİD-DER ile tanıştım ve İşçi Dayanışması’nı düzenli olarak okumaya başladım. Bir genç olarak, gençlik yazılarını okudukça bu sorunları yalnızca...
- Ben büyük bir tekstil fabrikasında çalışıyorum. Başta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek olmak üzere siyasi iktidar sözcülerinin, asgari ücret zammının hedeflenen enflasyon oranına göre yapılacağını her fırsatta söylemelerine rağmen asgari ücrete...
- Son günlerde sohbet edebildiğim her insana Türkiye’deki Suriyeliler hakkında ne düşündüklerini soruyorum. Devamındaysa nerede dünyaya geldiklerini, neden göçüp büyük kentlere geldiklerini soruyorum. Son olarak aile büyüklerinin nerelerden göçerek...
- Sevgili işçi kardeşlerim, 8 yaşına kadar babasız, 8 yaşından sonraysa hem anasız hem de babasız büyümüş sayılırım. 12-13 yaşıma kadar mahallede ve çalıştığım fabrikada anası-babası yanında olan arkadaşlarıma imrenmiş, onları kıskanmışımdır. O halimi...
- DİSK 24-27 Aralık tarihleri arasında bölge temsilciliklerinin olduğu şehirlerdeki vergi daireleri önlerinde, Ankara’da Hazine ve Maliye Bakanlığı önünde “İnsanca Ücret Vergide Adalet” talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İşyerlerinde...
- Bir an için zifiri karanlıkta kaldığımızı düşünelim. Yanımızı yöremizi görememenin huzursuzluğuyla korkuya kapılırdık. Ne yazık ki bugün milyonlarca işçi ve emekçi yüreğinde benzer bir korku taşıyor. Çünkü dünyamıza egemen olan kapitalist düzende,...
- İşçi Dayanışması’nın 197. sayısında, Emekçi Gençlik köşemizdeki “Yaşadım Diyebilmek İçin” yazısında şöyle deniyordu: “Öyle bir zamandan geçiyoruz ki her geçen gün daha fazla sayıda genç arkadaşımızın kendine “en güzel yıllarım bu mu?” diye sorduğunu...
- Merhaba, ben Polonez işçisiyim. Daha doğrusu işçisiydim. Direnişimizin 163. günündeyiz, son 21 gündür direnişimizi Çatalca Adliye Sarayı önünde yürütüyoruz. Geçenlerde bir gazeteci arkadaşımız “2025’ten beklentiniz nedir?” diye bir soru sordu. “...
- Sendikalı, sendikasız, hatta sigortasız çalıştırılan işçi kardeşlerim, her yılın son ayında hepimizin kulak kesildiği asgari ücret tiyatrosu başlar. Bu sene de aynı şekilde adeta bir tiyatro izledik. Sınıf temelinde örgütlü mücadelenin bir parçası...