Buradasınız
Dünyanın Diğer Ülkelerindeki İşçi Kardeşlerimiz Bizleri Güneşe Davet Ediyor!
Kocaeli’den bir kadın işçi
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
Kendi fabrikamızda ve çevremizdeki fabrikalarda yaşanan baskılardan etkilenip kimi zaman ümitsizliğe kapılıyoruz. Fakat dünyayı takip edip olan bitenleri doğru yorumlarsak aslında ümitsizliğe kapılmamız için bir neden yoktur. İşçiler pek çok ülkede haklarını korumak, saldırılara karşı koymak için milyonlar halinde sokaklara dökülüyorlar.
Dünyanın hiçbir ülkesinde patronlar ve onların devletleri, işçilerin lehine yasalar çıkarmıyor. Aksine Türkiye’de olduğu gibi diğer ülkelerde de emeklilik yaşı yükseltilmiş, işçilerin birçok hakkı gasp edilmiştir. Ve hâlâ doymayan kirli düzenin sahipleri, işçilerin ellerinde ne var ne yok çekip almak istiyorlar. Görüyoruz ki diğer ülkelerdeki işçi kardeşlerimiz de bizden farklı değil. Hal böyleyken, birçok işçi kardeşimiz, “Avrupa Birliği’ndeki şartlar sunulmuyor bize, yurtdışındaki işçiler nankör. Yüksek maaş alıyorlar fakat yine de isyan ediyorlar” demektedir. Oysa bu sözler, bizleri bölmek ve yabancı düşmanlığını yaymak için biz işçilere kanıksatılmaya çalışılan sözlerdir. Biz işçiler oltaya gelirsek diğer ülkelerde mücadele eden sınıf kardeşlerimize büyük bir haksızlık etmiş oluruz. Biz işçilerin vatanı yoktur, çünkü vatanımız bütün dünyadır. Bunu çok iyi bilmeliyiz. Gözüne perde indirilen sınıf kardeşlerimizin
merceğindeki örtüyü bizler mücadele ederek kaldırmalıyız. Yani biz de dünya işçileri gibi, kıdem tazminatımız, güvenceli iş, parasız sağlık, ulaşım, eğitim, barınma hakkımız için mücadele etmeliyiz. Taşeronlaştırmaya, sendikal örgütlenmenin önündeki engellere karşı, sendikalarımızda daha çok söz hakkına sahip olabilmek için, dünyanın çeşitli bölgelerindeki işçi kardeşlerimiz gibi kavgamızı vermemiz gerekir. Yoksa milliyetçilik bataklığına saplanıp kalırsak Tunus, Mısır, Yemen, İsrail, İtalya, İngiltere, Yunanistan ve sayamadığım diğer ülkelerdeki işçilerin sınıf mücadelelerini anlamakta geç kalırız ve elimizdeki son haklarımız da gider. Yerimizde dövünmek bizlere çözüm getirmez.Kardeşlerim, bizleri birbirimize düşürmek isteyen patronların ağlarına takılmamalı ve uyanık davranmalıyız. Görüyoruz ki patronlar biz işçilerin bir araya gelmemesi için her türlü kirli oyunu sergiliyorlar. Hatta bizlerin iş kazalarında sakat kalmamızı ve ölmemizi bile göze alıyorlar. Ya biz birlik olup patronları ve onların şakşakçılarını alaşağı edeceğiz ya da onların çıkarları için ölmeye, sefalet içinde sürünmeye devam edeceğiz.
İşçilerin tüm dünyada bir gün iş bırakması patronlar için yıkım demektir, milyar dolarların bir anda erimeye başlaması demektir. Bu yüzden işçi olduğumuz için, koskoca dünyayı ellerimizle çevirdiğimiz için nasıl bir güce sahip olduğumuzu görmenin zamanıdır şimdi. Ancak örgütlenip, mücadele eden işçiler insanca yaşayabilirler. İnsanca yaşamak için örgütlenmeye!
BMİS Üyesi Metal İşçilerinden Çağrı
Ortalık Sosyal Haktan Geçilmiyor!
- Hindistan’da 250 Milyon Dolarlık Düğün ve Yoksulluk
- Emek Sömürüsü Kapitalizmin Fıtratında Var
- Sahip Olduğunuz Servet Bizden Çaldıklarınızdır!
- “Sayende Sigortalı Çalıştım, Emekliliğime Az Kaldı”
- Bayramları Bayram Gibi Yaşamak İçin!
- Dünya Üzerinde Yaşayan Herkesin Evi Olmalı
- Onlar Yok Ediyor, Biz Yenisini Yapacağız!
- Suyun Lüksü Olur mu Hiç?
- “Senin Yolundan Gideceğim Amca”
- Her Günü Doğa ve İnsanlık Günü İlan Etmek İçin…
- “Kıpır Kıpırsın, Heyecanın Ne Güzel Ey Yolcu”
- “Bence, Sevgi Emektir”
- Ah, Cemal Ah!
- Bir Fotoğraf Karesinin Hissettirdikleri
- Davulun Sesi Uzaktan Hoş Gelir
- İstanbul’da Yaşam: Deniz Kıyısında Deniz Görememek!
- Bruno’nun Fikri, Benim Fikrim, Senin Fikrin…
- Yüzüncü Maymun Teorisi
- Bir Otobüs, İki Kuşak ve İşçi Sınıfı
- “Hey” Diyen ve UİD-DER Saflarında Büyüyen Çocuklarımız
Son Eklenenler
- İstanbul Çatalca’da bulunan Polonez’de işçilerin sendika hakkı için mücadelesi sürüyor. Ancak işçilerin sendikal örgütlenme hakkını yok sayan şirket yönetimi önce baskı uyguladı, sonra işçileri işten attı, son olarak da 27 Temmuzda polisi işçilerin...
- Bugün milyarlarca insan kapitalizmin yarattığı pek çok sorunla cebelleşiyor. İşsizlik, yoksulluk, iklim krizi, göç krizi, emperyalist savaşlar… Dünya üzerinde yaklaşık 300 milyon göçmen var. Türkiye’de Amerika’da, İspanya’da İngiltere’de ve daha...
- Geçtiğimiz günlerde Asya’nın en zengin ailesi olan Ambaniler’in Martta başlayan 4 aylık düğün maratonunda 250 milyon dolar harcadıklarına dair bir haber okudum. Mukesh Ambani’nin oğlu Anant’ın evlendirildiği şatafatlı düğüne dünyanın her yerinden...
- İstanbul 112 Ambulans çalışanları ve SES İstanbul Şubeleri, 26 Temmuz Cuma günü Avrupa İl Ambulans Servisi Başhekimliği binası önünde, yaşanan sorunlara çözüm bulunması talebiyle basın açıklaması gerçekleştirdi. Yapılan basın açıklamasına 112...
- Otoriter, faşist rejimlerin iktidarda olduğu dönemlerde toplumsal değerler aşındırılır, insanlar yalnızlaştırılır, bencillik ve bireycilik daha fazla öne çıkar. Zulme ve haksızlığa karşı çıkmak aptalca, kişisel çıkarları ön planda tutmak, bunun için...
- Kemal Türkler anılırken yaşadığı dönemle ve mücadele arkadaşlarıyla, sınıf mücadelesinde elde ettikleri kazanımlarla anılıyor. Bize öyle önemli bir miras bırakmış ki katledilişinin 44. senesinde bizler onu hâlâ aramızda ve kavgamızda hissediyoruz....
- İstanbul Çatalca’da bulunan, sucuk, salam, sosis gibi işlenmiş et ürünleri üretimi yapılan Polonez’de baskılar ve hukuksuzluklar artıyor, işçiler de sendikal haklarına sahip çıkmaya devam ediyor. Tekgıda-İş Sendikasının yeterli çoğunluğu sağlayarak...
- Siyasi iktidar Türkiye’nin dört bir yanını maden şirketlerine peşkeş çekmeye devam ediyor. Son olarak Emsa Enerji ve Madencilik şirketi Tokat’ta 30’dan fazla köyün yaylası ve su havzası olan Sorhun Obasında altın aramak için sondaj çalışmalarına...
- Sermaye sınıfının sendika düşmanlığına ve ücret gasplarına karşı işçilerin ve emekçilerin mücadeleleri sürüyor. İstanbul Çatalca’da Polonez işçileri patronun sendika düşmanlığına karşı direnişe geçti. Şişli Belediyesi işçileri ücretlerinin eksiksiz...
- “Fabrikadaki çoğu kadın 600-700 işçiye haklarının ellerinden gideceğini anlattığımızda protestoya katılmayı tereddütsüz kabul ettiler. Fabrikada sendikasız işçi yoktu. Kadınlar erkeklerden daha bilinçliydi. Sınıfsal olarak da meseleyi biliyorlardı....
- Başka dilde bir şarkı söylendiğinde sözlerini anlamayız. Yine de şarkıda akan hisler yüreğimize kolaylıkla işler. Elbette müziğin gücü ve evrenselliğidir bu. Ancak esas güç, egemenlerin ne yaparlarsa yapsınlar önüne geçemeyecekleri duygudaşlık...
- DİSK’in kurucusu, Maden-İş’in Genel Başkanı, Türkiye işçi sınıfının unutulmaz önderi Kemal Türkler, katledilişinin 44’üncü yılında Topkapı Mezarlığındaki mezarı başında anıldı. 22 Temmuzda gerçekleştirilen anmaya DİSK’e bağlı sendikaların üye ve...
- Türkiye işçi hareketinin yükselişe geçtiği 1960-1980 arası dönemi düşündüğümüzde bu yükselişe büyük katkısı olan Maden-İş geleneğini ve Maden-İş Genel Başkanı Kemal Türkler’i anmamak olmaz. Kemal Türkler, bu dönemin sembolü haline gelmiş isimlerden...