Buradasınız
Ortalık Sosyal Haktan Geçilmiyor!
Aydınlı’dan bir işçi
Bizlerden önceki işçi büyüklerimiz büyük mücadeleler vererek ve bedeller ödeyerek birçok hak kazanmıştır. İkramiyeler, kömür parası, gıda parası, vb. Fakat 12 Eylül askeri faşist darbesi sonucu, dişle-tırnakla kazanılan bu haklar elimizden alınmıştır. Sonraki senelerde de işçi sınıfının örgütsüz olması nedeniyle kaybedilen haklarımızın hesabı sorulamamıştır. Bugün bile hâlâ geriye kalan haklarımız alınmaya devam ediliyor. Kıdem tazminatı elimizden gitmek için gün sayıyor. Tabii biz buna dur demezsek…
Eski kazanımlardan bize kalan sosyal haklardan bahsedersek, karşımıza üç şey çıkartıyorlar. İş görüşmelerine gidenler ve iş ilanlarına bakanlar bu üç şeyle çokça karşılaşmışlardır. Örneğin iş görüşmelerinde işçinin sorduğu şu sorunun cevabı ne dersiniz: “Çalışanlarınızın ne gibi sosyal hakları var?” Bu zamanda, bu sorunun karşılığında çok klasikleşmiş bir cevabı buluruz: Yol, yemek, SSK. Bunların sosyal hak olarak sunulmasının acı tarafı bir yana, bir de bunu söylerken sanki dünyaları veriyorlarmış gibi göğüslerini kabartıyorlar. Bu yüzsüzlüklerini çevrede birçok yere yapıştırılan iş ilanlarında da görüyoruz. Sanki bunlar patronların bizlere bahşettiği nimetlermiş gibi. Oysa 16 yaşından büyük işçilerin sigorta girişleri yapılmak zorunda. Hem de işe başlamadan bir gün öncesinde bunun yapılması gerekir. 16 yaşından küçükler için çıraklık sigortası yapılması zorunludur. Yol parası, işyerinde yapılan sözleşmeye göre uygulanır. Sözleşmede patronlar bunu belirtmemişse bizler mutlaka dikkat etmeliyiz. Yemek, işçilerin hakkıdır, patronlar bunu bahşetmiyorlar.
Sonuç olarak biz işçilerin örgütsüz olması ve mücadeleye korkuyla bakması sonucu, yeni haklar kazanmak bir yana, eski kazanılmış haklarımızı tek tek patronlara kaptırıyoruz. İşçi sınıfının örgütsüzlüğünden cesaret alan patronlar sınıfı ise bazı haklarımızı, yasalarda zorunlu olmasına rağmen bizlere “nimet”miş gibi sunuyor. Bedeller ödenerek kazanılmış eski haklarımızı geri almak ve yenilerini kazanmak için biz işçilerin birbirimize güvenmekten başka yolu yok. Birbirimize güvenmeli ve birlikte mücadele etmeliyiz.
- Adres Doğru mu?
- Emekliler “AÇIZ” Diyor, Onları Kim Duyuyor?
- Geleceğimizi Kurmak İçin Birliğimizi Büyütelim
- “Asıl Haber Biziz Be Abla”
- Sağlık Çalışanlarına Sağlıksız Yemekler
- Sorunlar Mücadeleyle Çözülür
- İşyerinde “Paralı Eğitim!”
- Onların İnsafına Bırakmayalım!
- “Sana Ceza Veriyorum Tayfun!”
- Emekli Maaşı Ne Zaman Ödenecek?
- “Çalışanlarımıza Rapor Vermeyin!”
- “Kırtasiye Ürünleri İkinci Ele Düştü”
- Örgütlü Olmak ve Toplu İş Sözleşmeleri
- Alo 170: Yanlış Numara Çevirdiniz!
- Turgut Özal, Gökova Santrali ve Sonrası
- TÜİK Kimin Hizmetinde?
- Emekliler Sendika Kuramazmış!
- Sorumluluk Almadan Kazanım Elde Edemeyiz
- Topluma Fildişi Kulelerden Bakmak
- Mücadele Edenler Mutlaka Kazanır!
Son Eklenenler
- 2025 yılı için asgari ücret zammı, TÜİK’in sahte rakamlarıyla açıklanan enflasyon oranının dahi altında kalan yüzde 30 olarak belirlendi. Patronlar da işçilere bu sefalet zammını dayatıyor. Şubat ayıyla beraber zamlı ücretlerin açıklanması sonrası...
- İş kazaları ve iş cinayetleri dur durak bilmiyor. Sermeyenin aç gözlülüğü işçileri yaşamından ediyor. Balıkesir’de bulunan ZSR Patlayıcı üretim tesisinde, 24 Aralık 2024’te gerçekleşen patlamada 11 işçi yaşamını yitirdi. Patlama sonrasında Balıkesir...
- Maraş ve Hatay başta olmak üzere 11 şehirde çok büyük yıkım yaratan, yaklaşık yüz bin insanın hayatını kaybettiği, on binlerce insanın yaralandığı, milyonlarca insanın yaşamının derinden etkilendiği 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti....
- Siyasi iktidarın ekonomi politikalarının hedefi belli: Ekonomik yıkımın bedelini işçi ve emekçilere ödetmek, on milyonlarca işçinin, emekçinin, emeklinin açlığa talim etmesi pahasına sermayeyi dizginsizce büyütmeye devam etmek. Soygunun, talanın...
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti. Aradan geçen zamanda depremlerin yarattığı yıkımın, ortaya saçılan yolsuzlukların, usulsüzlüklerin ve boş vermişliğin hesabı sorulmadı. Siyasi gelişmelerle, yaratılan yapay gündemlerle yaşanan felaketin...
- İzmir Büyükşehir Belediyesinde 158 işçinin ücretsiz izne çıkarılması üzerine DİSK/Genel-İş Sendikası İzmir 1, 2, 3 ve 9 No’lu Şubeleri 3 Şubatta direnişe başladı. Sosyal-İş Sendikasının örgütlendiği Turkcell Global Bilgi’nin Siirt Şubesinde 4 işçi...
- Adalet Peşinde Aileleri Platformu, 6 Şubat depremlerinin 2’nci yılında Kadıköy İskelesi önünde anma programı düzenledi. 2 Şubatta düzenlenen anmada “Rant Uğruna Ölenlerin Hesabını Sormaya Geldik! Susmak İhanettir, Hesap Sormak Görevdir!” yazılı...
- Çalıştığım işyerinde 60 yaşlarında bir abiyle sohbet ediyorduk. “Ne zaman emekli olacaksın?” diye sordu. “60 yaşında emekli olacağım” dedim. “Ooo senin işin çok zor yahu, o yaşa kadar çalışılır mı?” dedi. “Ama sen de emeklisin, hâlâ çalışıyorsun”...
- Sırbistan’da Belgrad ve Novi Sad başta olmak üzere ülke genelinde kitlesel protestolar devam ederken bir yandan da öğrenciler dersleri boykot ederek üniversiteleri işgal ediyorlar. Yunanistan’da 2023'teki tren kazasının yıldönümünde işçiler,...
- Birleşik Metal-İş Gebze 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Kaynak Tekniği (Lincoln Electric) fabrikasında işçiler, 2024 Eylül ayından bu yana süren toplu sözleşme sürecinde, ücret ve sosyal haklarda anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktı. Sabah...
- Bazen gün ağarmadan, bir bardak çay bile içmeden, bir tabak yemek yemeden yeri geldiğinde hoş bir sohbeti yarıda bırakarak gözümüz sürekli saatte, servis bekleriz. Hastanede, okulda, düğünde, misafirlikte bile bir telaşımız oluyor, işyerinin...
- Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otelde göz göre göre gerçekleşen katliam, iktidarın bugüne kadarki denetimsizlik ve cezasızlık politikalarının yeniden sorgulanmasına neden oldu. İktidar sahipleri her zamanki gibi “bu meseleye siyaset karıştırmayın...
- Egemen sınıfın siyasetçileri sıklıkla gençliğin öneminden bahsediyor ve gençliği kazanmanın gerekliliğinden dem vuruyorlar. Mesela geçen ay Erzurum’da “Gençlerle Buluşma” programına katılan Erdoğan şöyle seslendi gençlere: “Bizim keyfi yere feda...