Buradasınız
“Yabancı Hekim ve Hemşire İthalatına Hayır” Sloganı Kimin Çıkarına?
Sağlıkçıların katıldığı son grevde, Beyazıt Meydanı’nda, “YABANCI HEKİM VE HEMŞİRE İTHALATINA HAYIR!” sloganının yazılı olduğu turuncu renkli dövizler sayıca fazlalıkları nedeniyle de çok göze çarpıyordu. “Yabancı uyruklu sağlık emekçisi mesleki yeterliliğini nitelikli bir denklik sınavıyla kanıtlamalıdır. Yabancı uyruklu sağlık emekçisinin çalışacağı bölgenin dilini (Türkçe, Kürtçe veya Arapça vb.) branşının gerektirdiği yetkinlikte kullanabildiğini kanıtlaması gerekir.” Buraya kadar çok ciddi bir sorun yokmuş gibi gözükse de işin içine “YABANCI HEKİM VE HEMŞİRE İTHALATINA HAYIR” sloganı girdiğinde işin rengi değişmektedir. Tıpkı sermayenin bakış açısı gibi emekçiyi alınıp satılır bir mal olarak değersizleştiren çirkin üslubun ötesinde, bu, açıkça milliyetçi bir yaklaşımdır.
Doktorların çoğu artık sermayenin ücretli işçisi haline dönüşmüş, dünya işçi sınıfının bir bileşeni haline gelmiştir. Emeğin uluslararası serbestçe dolaşımının engellenmesi gerici bir yaklaşımdır. İşçi sınıfını böler, işçi sınıfının uluslararası mücadelesinin örgütlenmesinin önüne engeller diker. Emeğin çıkarları ne zaman ulusal sınırlara hapsedilen bir mücadeleden geçer olmuştur?
Türkiye’de ekonominin gelişmesi yerli ve uluslararası sermayenin yatırım alanı olarak sağlık sektörüne gözünü dikmesine de neden oldu. Artan nitelikli işgücü ihtiyacı bahanesiyle sermaye sınıfının temsilcisi AKP bu işgücü ihtiyacını yurtdışından karşılama yoluna gidiyor. Bunu göçmen sağlıkçıların iyiliğini düşündüğünden değil, sermayenin çıkarlarını düşündüğü için yapıyor. Sermaye sınıfı zaten yasadışı yollardan hekim vb. ihtiyacını karşılayarak ve onları daha düşük ücretlerle çalıştırmak suretiyle ücretleri “piyasada” daha da aşağıya çekmeye başlamıştı. Örneğin yasal çalışma hakkı tanınmamış hekimler daha düşük ücretlere kaçak çalışmaya razı geliyorlardı.
Gelir dağılımında eşitsizliği sürekli büyüten kapitalizm, dünyada yüz milyonlarca göçmen yaratmış durumda. Bunların bir kısmı yasal, bir kısmı kaçak çalışıyor; bir kısmı mülteci ve bir kısmı yarı köle durumunda. Ailelerinden ayrı kalıyorlar, göç yollarında gemilerin batması sonucunda veya kamyonlarda havasızlıktan ölüyorlar. Kimileriyse sınırlarda katlediliyorlar. Hekimler de dâhil olmak üzere her meslekten ve her ülkeden işçilerin en zor koşullarda yaşayan kesimi göçmen işçilerdir.
Sermaye sınıfı işine geldiğinde işgücü ihtiyacını kaçak veya yasal yollarla göçmenlerden karşılamayı tercih ediyor. Bu sayede hem işçi ücretlerini düşürüyor hem de yeri geldiğinde göçmenleri tüm sorunların kaynağıymış gibi göstererek hedef saptırıyor. Kitlelerin bilincini bulandırıyor. Sendikaların üzerlerine düşen sorumluluğu yerine getirmemeleri, göçmen işçileri dışlamaları ya da örgütlemeye çalışmamaları sorunun derinleşmesine katkıda bulunuyor.
Egemenler yoksulluğun, krizin, işsizliğin vb. kaynağı olarak kapitalizmi değil başka etkenleri gösterirler. Suçlu “dış mihraklardır”, suçlu bir zamanlar egemenlerin bizzat buyur ettiği “göçmen işçilerdir”, suçlu “kötü yönetimlerdir”, suçlu içerde ülkenin gelişmesini istemeyen “irtica-terör-mafya” ve benzerleridir. Kapitalizm ve kapitalist devletler sanki bataklığın kendisi değildir. Kriz kapıyı çaldığında egemenler milliyetçiliği ve yabancı düşmanlığını daha da yükseltmekte ve adına “ulusal çıkarlar” dedikleri emelleri için kitleleri savaşa sürüklemektedirler. Milliyetçiliğin en büyük tehlikesi budur işte: İşçi sınıfının egemenlerin çıkar savaşlarına alet olması ve kendi bağımsız sınıf çıkarları çerçevesinde hareket etmeyip üniformaları giyerek savaşa gitmesi, dünyanın diğer ucundaki kardeşlerini boğazlaması…
Milliyetçilik ve yabancı düşmanlığı işçi sınıfı için çok feci sonuçlar üretir. İşçi sınıfının çıkarları enternasyonalizmden, uluslararası sınıf dayanışmasından geçer. Sağlık emekçileri, göçmenlerin örgütlenme dâhil her alanda yerli emekçilerle eşit haklara sahip olmaları için mücadele etmeli ve emeğin serbest dolaşım hakkını savunmalıdır. İşçilerin istedikleri ülkeye serbestçe girip çıkabilmelerini engelleyen her türlü yasa ve uygulama gericidir, işçi sınıfının mücadelesini geriletici bir etkiye sahiptir. Uluslararası sermaye sınıfının saldırılarına karşı uluslararası mücadelemizi yerli-yabancı demeden sağlık emekçileri olarak omuz omuza yükseltelim.
İstanbul’dan bir sağlık işçisi
DİSK’ten Ankara’da Eylem
- Umudun Gitarı Çalmaya Devam Ediyor!
- Polonez Gıda ve Akcanlar Tekstil’de İşçiler Mücadeleden Vazgeçmiyor
- 78’liler Girişimi: “44. Yılında 12 Eylül Tüm Boyutlarıyla Sürüyor”
- Narin’in Katledilmesi Onlarca Kentte Protesto Edildi
- Kâr Hırsıyla İşlenen Cinayet: Zulmünüze Boyun Eğmeyeceğiz!
- İsrail’de Yüz Binler Ateşkes Talebiyle Meydanlara Çıktı!
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Onlarca Kentte Eylem
- Kendimiz İçin Yürümeli ve UİD-DER Ailesini Büyütmeliyiz!
- Bu İşareti Yapanlar Kim?
- İktidar’ın “Vergide Adalet” Yalanı
- “Kenyalılar Bile” mi?
- Yangınlar da Sorumsuzluk da Aynı!
- Sağlıkta Talan, Hep Yalan Dolan!
- 1999’dan Bugüne Önlem Yok, Adalet Yok!
- “Şu Ablanız Çok İyi Bir Dinleyicidir”
- Patronların Saldırılarına İşçiler Mücadeleyle Cevap Veriyor
- Polonez İşçileri Genel Müdürlük Önünde Haykırdı
- Umudunu Kaybetme!
- İş Cinayetinde Ölen Zafer Açıkgözoğlu Anıldı
- Sorunlarımızın Kaynağı Göçmenler mi?
Son Eklenenler
- Çelikler Holding’e ait Afşin-Elbistan Termik Santralinde çalışan 8 işçi ücretlerine zam yapılmasını istedikleri için 18 Ağustosta işten çıkarıldı. Arkadaşlarının işten atılmasına karşı iş bırakarak direniş başlatan işçiler de işten atma saldırısıyla...
- Rüzgârlar, bulutlar, ırmaklar, göklerde süzülen kuşlar, çiçekten çiçeğe konan arılar… sınır tanımazlar. Mesela Dicle ve Fırat ırmaklarını düşünelim. Mezopotamya’nın bu en büyük iki ırmağı Türkiye’de doğar, sınırları aşarak önce Suriye’ye uğrar,...
- İstanbul Hadımköy’de bulunan, Petrol-İş Sendikasının örgütlü olduğu As Plastik’te grev başladı. Eker Süt’te sendikal baskılar devam ediyor. Tekgıda-İş Sendikası Bursa Kemalpaşa’da bulunan fabrika önünde gerçekleştirdiği eylemle işvereni sendika...
- Ruhi Su, 20 Eylül 1985’te hayatını kaybetti. Çünkü kanser tedavisi görmek için yurtdışına çıkması gerekiyordu ama 12 Eylül faşist darbecileri yurtdışına çıkmasını ve tedavi olmasını engellediler. Onun bıraktığı izler ne bu topraklardan ne de...
- Petrol-İş Gebze Şubesi tarafından yeni örgütlenen Tarkett Turkey Zemin Kaplama’da toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine grev baladı. Dev-Sağlık İş Sendikasının toplu sözleşme hakkının gasp edilmesine karşı Çalışma Bakanlığı...
- Çalıştığım işyerinde mavi yakalısından beyaz yakalısına birçok işçi borsada para kazanmaya çalışıyor. Sürekli borsayı takip ediyor, hangi hissenin değerleneceğini, hangisinin alınıp hangisinin satılması gerektiğini tartışıyor. Kimi gün neşeli...
- TMMOB Kocaeli İl Koordinasyon Kurulu ve Kocaeli İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi, Sakarya Hendek’te Oba Makarna fabrikasında 15 Eylülde gerçekleşen patlamayla ilgili basın açıklaması düzenledi. Patlama sırasında ve patlamanın etkisiyle çıkan...
- Konak’tan Basmane Kapılar tarafındaki mücadeleci sendikalara sınıf mücadelesinin kılavuzu İşçi Dayanışması götürmek için yürüyordum. Zihnimde haklarımız için verdiğimiz mücadeleler, işten atılmalarımız, gözaltılar, hakkımızda açılmış davalar ve...
- Düşük ücretler, sağlıksız, havasız, güvenliksiz ortamlarda çalışmak zorunda kalmak, zaten üç kuruş olan ücretini dahi zamanında alamamak, bir robot gibi gece gündüz demeden çalışmaya, fazla mesai yapmaya zorlanmak… Çoğu zaman yetersiz, sağlıksız,...
- Çarşıda, pazarda, markette, mağazada ekonomik yıkımın, yüksek enflasyonun, hayat pahalılığının yansıması olan fiyat etiketlerini görüyoruz. Güne kahvaltı yerine adeta iğneden ipliğe her şeye gelen zam haberleriyle başlıyoruz. Zaten normal bir...
- Sakarya Hendek’te faaliyet gösteren Oba Makarna fabrikasında 15 Eylül Pazar günü yem silolarının yakınında patlama gerçekleşti. Patlama sırasında ve patlamanın etkisiyle çıkan yangında aralarında itfaiye işçileri de olmak üzere 30 işçi yaralanırken...
- İşçi sınıfının sömürüye, eşitsizliğe, adaletsizliğe karşı mücadelesinin sembolü haline gelmiş şarkılar vardır. O şarkıları üreten ve söyleyen ozanlar vardır işçilerin unutmadığı, kuşaklar boyu saygı ve sevgiyle andığı. Onlardan biridir Şilili ozan...
- ABD’nin Boston ve Connecticut eyaletlerinde binlerce otel çalışanı toplu sözleşme görüşmelerindeki anlaşmazlık nedeniyle grevler düzenledi. 1 Eylülde Massachusetts Park Plaza Hotel’in önünde gece yarısı eylem başlatan işçilere, ülkenin çeşitli...