Buradasınız
“Yarım Olmaz, En Az 1 Kilo Alacaksın!”
Söğütlüçeşme’den bir işçi
“Gel, gel, gel, 3 liraya, 5 liraya, seç al.” “3 kilo 5 lira, 5 tane 6 lira, bakmadan geçme, en ucuzu burada.” Pazarcılar, avazları çıktığı kadar bağırıp, müşteri toplamak için bin bir türlü şekle sokarlar seslerini. Amaçları tezgâhtaki malı bitirmektir.
Ben de her işçi kadın gibi her şeyin en ucuzu nerdeyse oradan yapıyorum alışverişimi. Uzun zamandır pazara gitmemiştim, geçenlerde gittim. Neredeyse herkesin yaptığı gibi ben de baştan sona pazarı dolanıp “en ucuzu neresi” diye bulmaya çalıştım. Gittim gitmesine de karşılaştıklarımdan sonra alışverişe mi gittim, kavgaya mı, bilemedim. Müşterisini güler yüzle karşılayan, paranın yetmediği yerde “olsun be abla haftaya verirsin” diyenler gitmiş, yerlerine pimi çekilmiş patlamaya hazır bomba gibi duran satıcılar gelmiş. Yarım kilo almak isteyeni, tezgâhın başında çok kalanı, seçerek almak isteyeni neredeyse dövecekler. Başta sadece birkaçı öyle sandım, gezdikçe gördüm ki hepsi aynı. Eskiden anneannem bir haftalık meyveyi, sebzeyi alır, eli kolu dolu gelirdi pazardan. Şimdi ise taneyle alır olduk. Aldığımız ücretler yerinde sayarken, yediğimiz, içtiğimiz, giydiğimiz her şeye ardı arkası kesilmeden zam geliyor çünkü.
Kapitalizm uzun zamandır faturasını işçilerin ödediği bir krizde. Kriz bahanesiyle çalışma saatlerimiz iyice uzatıldı. Ücretlerimize doğru düzgün zam yapılmadığı gibi her şeyin fiyatı sürekli arttırılıyor. Kapitalist sistemde patronlar zenginliklerine zenginlik katarken, işçi ve emekçiler üç kuruşun hesabını yaparak alıyor, satıyor. Pazarcı, “yarım kilo tarttığıma değmez, poşetin parasını bile karşılamıyor” diyor. Müşteri, “biz iki kişiyiz fazla alırsam çürüyecek” diyor. Hani bir söz vardır ya “yukarı tükürsen bıyık, aşağı tükürsen sakal”. Satıcı elindekini satamazsa evi geçindiremez, alıcı fazla alırsa parayı yetiştiremez. Bu işin sonu belli: Azla yetinmeye çalışıp bir de üzerine azar işiten emekçiler, her gün bir başka hak kaybına, patronların saldırısına uğrayan işçiler ilelebet sessiz kalacak değiller.
- “Bizim Hayallerimizi, Sizin Geleceğinizi Çaldılar”
- Bizim Mahallenin Gençleri
- Kişisel Gelişim Zırvasına Kanma, Sınıf Mücadelesine Sarıl
- Sömürü Düzenini Uçurumdan Atmak İçin Örgütlenelim
- Hindistan’da 250 Milyon Dolarlık Düğün ve Yoksulluk
- Emek Sömürüsü Kapitalizmin Fıtratında Var
- Sahip Olduğunuz Servet Bizden Çaldıklarınızdır!
- “Sayende Sigortalı Çalıştım, Emekliliğime Az Kaldı”
- Bayramları Bayram Gibi Yaşamak İçin!
- Dünya Üzerinde Yaşayan Herkesin Evi Olmalı
- Onlar Yok Ediyor, Biz Yenisini Yapacağız!
- Suyun Lüksü Olur mu Hiç?
- “Senin Yolundan Gideceğim Amca”
- Her Günü Doğa ve İnsanlık Günü İlan Etmek İçin…
- “Kıpır Kıpırsın, Heyecanın Ne Güzel Ey Yolcu”
- “Bence, Sevgi Emektir”
- Ah, Cemal Ah!
- Bir Fotoğraf Karesinin Hissettirdikleri
- Davulun Sesi Uzaktan Hoş Gelir
- İstanbul’da Yaşam: Deniz Kıyısında Deniz Görememek!
Son Eklenenler
- Bugün 18 Kasım. Türkiye işçi sınıfının mücadele tarihinde önemli bir yer tutan Netaş Grevinin yıldönümü… Netaş işçileri, 12 Eylül 1980 askeri faşist darbesinin baskı koşullarında bile işçilerin örgütlülüğünün patronları alt edebilecek güçte olduğunu...
- UİD-DER, grevlerinin 81. gününde MKB Rondo işçilerine dayanışma ziyaretinde bulundu. “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Birlikte Karşı Duralım” pankartı ile grev yerine yürüyen işçiler; “MKB İşçisi Yalnız Değildir”, “Yaşasın Sınıf Dayanışması”...
- Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) ilk olarak 2001 yılında gündeme getirildi ancak AKP iktidarı 2018’de işçilerin iradelerinin dışında bu sistemi zorunlu hale getirdi. 2018 yılından beridir işçilerin maaşlarından her ay bu kandırmacaya para...
- As Plastik işçileri grevlerinin 58. gününde İstanbul Marmarapark AVM’de As Plastik ile iş ilişkileri olan Mavi Jeans önünde basın açıklaması yaptı. Toplu iş sözleşmesinde anlaşma sağlanamaması halinde 26 Kasımda greve çıkacak olan DİSK/Genel-İş...
- 100 küsur günü geride bırakan Polonez direnişine, kadın işçilerin kararlılığı damgasını basıyor. Sendikaları Tekgıda-İş’te örgütlenen işçiler sendika düşmanı patronları tarafından işlerinden atıldılar. Direnişe geçtiler, işlerine örgütlü bir biçimde...
- Geçtiğimiz günlerde İzmir’in Selçuk ilçesinde baraka gibi bir evde, elektrikli sobanın devrilmesiyle çıkan yangında en büyüğü 5 yaşında olmak üzere 5 kardeş hayatını kaybetti. Bu sırada hurda toplamaya giden anne eve döndüğünde çocuklarının cansız...
- Narin, Leyla, Sıla ve niceleri. Haberlerde duyuyoruz onların adlarını. Bir süre gündemde kalıyorlar, sonra unutuluveriyorlar. Oysa hafızayı diri tutmak gerekir mücadeleyi sürdürebilmek için. Bizler de bu mektubu, yaşananları unutmamak, unutturmamak...
- Son zamanlarda pek çok insanın aklında, dilinde aynı sorular var: Biz nasıl bir toplum olduk böyle? Nasıl olur da insanlar bu kadar kötü olabilir? Teşbihte hata olmaz derler. Toprağı düşünelim. Toprakta her zaman zehirli bitkiler yetişebilir. Ama bu...
- İşyerinde, mahallede, parkta, sokakta, kahvede… Sohbetler döner dolaşır hep aynı soruya bağlanır: “Ne olacak bu memleketin hali?” Soru bakidir, cevabı ise yaşadığımız koşullara, ait olduğumuz sınıfa göre değişiklik gösterir. Çünkü işçi ve...
- Şair “Kuşların vurulduğu zamandır şimdi” demiş. Gerçekten de haksızın haklı, hırsızın namuslu, haydudun yiğit sayıldığı zamandır şimdi. Her gün yeni bir “bu kadarı nasıl olur?” sorusuyla başlıyoruz güne. Geçtiğimiz günlerde Bursa’da bir tekstil...
- Yaklaşık iki ay boyunca hakları için mücadele eden, bu süreçte polisin ve jandarmanın saldırısına maruz kalan, gözaltına alınan Fernas işçilerinden biri arkadaşlarından birinin çocuğunun ilk adımını direniş alanında attığını söylemişti. Bir başka...
- Bir an için hafızamızı kaybettiğimizi düşünelim. Annemizin, babamızın, kardeşlerimizin, evlatlarımızın kim olduğunu, nereli olduğumuzu, yaşadığımız evi, ne iş yaptığımızı hatırlamadığımızı hayal edelim. Bütün yüzlerin, sokakların yabancı olduğunu...
- Bugünlerde kiminle konuşsak, herkes sorunlardan bahsediyor. Tezgâh başında, sokakta, pazarda, toplu taşımada, markette, bir hastanenin ya da bir okulun bahçesinde… Eğitimden sağlığa, kira derdinden geçim sıkıntısına, işçi ve emekçilerin gündemleri...