Buradasınız
1 Mayıs’a Katılan Emekçi Kadınlar Anlatıyor
UİD-DER Kadın Komitesi’nden bir işçi
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
UİD-DER'li emekçi kadınlar olarak bu yıl da 1 Mayıs çalışmalarını yoğun bir şekilde yürüttük. Tabi bu yılın geçen senelerden bir farkı vardı. 1 Mayıs çalışmalarımıza Emekçi Kadın Komitesi’nin çalışmalarını da eklemiştik. Emekçi kadınlarla bir araya gelerek neden 1 Mayıs’a katılmamız gerektiği üzerine sohbet ettik. Evlerde 1 Mayıs’ı anlatan videolar izledik. Kadınlara hangi taleplerle 1 Mayıs’a katılacaklarını sorduk, röportajlar yaptık. Bu yoğun temponun ardından nihayet 1 Mayıs günü gelip çattığında mahallelerden emekçi kadınlarla beraber 1 Mayıs’a katıldık.
1 Mayıs’ın ardından Sarıgazi’deki emekçi kadın arkadaşlarla duygularımızı anlatan bir mektup yazmaya karar verdik. Sözleştiğimiz arkadaşın evine gittiğimde diğer kadın arkadaşlar benden önce gelmiş kahvelerini yudumluyorlardı. Hepsinde de “nasıl yazacağız ki?” diyen meraklı gözler... “Merak etmeyin” dedim. “İçinizden ne geliyorsa onu söyleyin. Önemli olan samimiyetle duygularımızı paylaşabilmemiz. Bu sene bizimle 1 Mayıs’a gelemeyen emekçi kadınlara bugünün coşkusunu verebilmemiz” dedim. Kadın arkadaşlardan biri hazırlıklı gelmişti. “Elime kalemi aldım, kendiliğinden dökülüverdi cümleler” dedi. İlk defa eşiyle birlikte geldi 1 Mayıs’a. Gözlerinde haklı bir gururla uzatıyor kâğıdı. Bana da onun düşüncelerini sizlerle paylaşmak kalıyor: “İlk defa katılacağım için heyecanlıydım. Oraya gittiğimizde insanlardaki coşkuyu, dayanışmayı görünce ‘iyi ki buradayım’ dedim. O topluluğun sadece kendi çıkarları için değil, ezilen bütün insanlar için tek yürek olduğuna şahit oldum ve bu birlik beraberlik olduğu sürece mutlaka bir gün güneş ezilen toplumlar için de doğacaktır diye ümit ettim. Ben bir ev kadınıyım. Oraya gidip emekçilere destek vermek, onlar için bir şeyler yapmak kendime saygımı artırdı diyebilirim.”
Bu samimi cümleleri okuyunca ister istemez duygulanıyorum, teşekkür ediyorum kendisine. Diğer arkadaşların gelmesine vesile olan kadın arkadaşımız alıyor bu sefer sözü. O da bir başka gururlu haklı olarak. Çünkü sadece kendisini getirmekle kalmamış, 1 Mayıs öncesi UİD-DER Kadın Komitesi’nin çalışmalarında evini açmış, hazırlıklara destek vermiş ve arkadaşlarının da katılımını sağlamış olmanın heyecanıyla konuşuyor o da: “Tıpkı katıldığım diğer 1 Mayıslar gibi benim için anlamı büyüktü bu yılki 1 Mayıs’ın da. Birliğin, beraberliğin olduğu, yoğun duyguların yaşandığı bir ortama girmiş olmaktan bir kez daha gurur duyuyorum. Bu sene coşkum ikiye katlandı. Çünkü yıllardır çalıştığım emekçi kadın arkadaşlarımın da katılımıyla onlarla birlikte olmanın mutluluğunu ve gururunu yaşadım. Kortejimiz her zamanki gibi en disiplinli, düzenli ve en çok dikkat çeken kortejdi. Alanda binlerce insanı görünce sadece bugüne katılmakla yetinmemek, daha fazla şey yapmak istedim. Kortejimizde iş kazası geçirmiş işçilerin resimlerini görünce daha çok etkilendim. Aynı zamanda emekçi kadın komitesi pankartı arkasında yürüdüm bu yıl. Ve benim için en anlamlı talebin yazılı olduğu dövizi taşıdım. Çocuğum olduktan sonra 17 yıllık işçilik hayatımı bırakmak zorunda kaldım. Çünkü ne çocuğumu bırakabileceğim biri vardı ne de kreşe bırakabilecek kadar param. Bu nedenle “Her işyerine kreş” talebi benim için çok anlamlı. Bu talebimi haykırmama aracı olan UİD-DER’e bir kez daha teşekkür etmek istiyorum.”
Söylenenlerin coşkusuyla kalemim uçuyor sanki! Durmak istemiyorum. Hemen yine ilk kez katılan diğer arkadaşa dönüyorum. 1 Mayıs’tan hemen önce çenesinden küçük bir operasyon geçirmiş olmasına rağmen gelmişti o da. “Ben ilk kez katıldım bu yıl. Daha önce kendi haklarımı bile savunamazken başkası için gitmeyi kendime yakıştıramıyordum. Ama sonra bir şeylere inanıyorsan onun içinde olmak gerekiyor diye düşündüm. Su damlaya damlaya bir şeyleri aşındırır. O yüzden damla olmak bile çok önemli. Daha önce hep dışarıdan baktım böyle yürüyüşlere. İlk kez bir kortejin içinde yürüdüm. Ve orada yürürken bu sefer içerden dışarıdakilere baktım. Bize bakıyorlardı. Bu yıla kadar ben de onlar gibiydim. Belki bir gün onlar da tıpkı benim yaptığım gibi bu kortejin içinde yer alacaklar ve burada olmanın bir şeyleri değiştirebileceğine inanacaklar diye düşündüm. Ben artık bir yerlerden başlanması gerektiğine inanıyorum. 12 yaşından beri çalışıyorum. Çok fazla hakkım yendi. Keşke böyle bir dernekle çok daha önce tanışmış olsaydım. Şimdi kaybettiklerimi geri almanın mücadelesini veriyorum. Kendim için bir şey yapamasam da hiç olmasa benden sonrakiler için mücadele etmek istiyorum.”
Son cümlesi üzerine bugünkü genç işçilerin çalışma koşullarından bahsediyoruz. Ne yazık ki birçoğunun haklarından ve bunun gibi şeylerden bihaber olduğunu söylüyor. “İşte o yüzden bize ihtiyaçları var” diyorum ben de. Birilerinin onların elinden tutması, geleceklerinin çalınmasına karşı mücadele etmeleri gerektiğini anlatması gerek. Koyu sohbetin orta yerinde kapı zili çalıyor. 1 Mayıs günü mitinge gelmek istediği halde gelemeyen bir kadın arkadaş gelen. Hemen takılıyor arkadaşları ona. “Piknik nasıldı?” diye soruyorlar. Sonra başlıyorlar anlatmaya. 1 Mayıs’a gelemeyince pikniğe gidelim diyen eşini protesto ederek evde arkadaşlarının dönüşünü beklemiş meğer. Gelememenin tesellisi olarak bir de sofra hazırlamış onlara. Semaveri de hazırlamış bir güzel. Gelir gelmez de soru yağmuruna tutmuş arkadaşlarını: “Nasıl geçti? Kalabalık mıydı? Coşkulu muydu?”
“O halde sen de düşüncelerini söyle. Hiç olmazsa senin gibi gelemeyenlerin duygularına tercüman olursun” diyorum. “Gerçekten çok istedim gelmeyi” oluyor ilk cümlesi. “Ama biraz da tereddütlüydüm sorun çıkar diye. Aynı zamanda gidemezsem bir tarafım eksik kalacaktı çünkü bütün sevdiklerim oradaydı. O coşkuyu yaşamak isterdim. Asalak gibi yaşamaktansa en azından kendi adımıza faydalı bir şey yapmak isterdim. Arkadaşlar yaşadıklarını anlatırken sanki ben de oradaymışım, yaşamışım gibi hissettim. Onların samimiyeti, mutlulukları az da olsa o hazzı yaşattı bana. ‘Keşke gitseydim’ dedirtti. Ama seneye mutlaka geleceğim.”
Sıcak çaylarımızı yudumlarken yapılan bu sıcak sohbetten böyle sıcak bir mektup çıkıyor işte. Ama artık gitme vakti geliyor. Emekçi kadınlar olarak tekrar bir araya gelmek üzere ayrılıyoruz arkadaşımızın evinden. UİD-DER Kadın Komitesi, adına yakışır bir şekilde çalışmalarına devam edecek. Önümüzdeki 1 Mayıs’ta çalışmalarımızın meyvesini göreceğiz hep birlikte ve daha güçlü çıkaracağız emekçi kadınlarımızın sesini.
İşçilerin Sordukları/12
- Bu Televizyonlar Neleri Gösterir, Neleri Göstermez?
- Ekranlar ve Çocuklarımız
- Gelişen Ufkumuz, Değişen Dünyamız
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- Kadına Yönelik Şiddete Karşı Dünyadan Eylemler
- Anastasya, Dilan ve Hafızamız
- Gerçek Adalet Mücadelemizle Gelir
- Geleceğe Dönüşmek, Geleceği Büyütmek
- UİD-DER Kadın Komitesi’nden Polonez Direnişine Dayanışma Ziyareti
- Ağıt Yakmasın Analar, Umut Türküleri Söylesin
- Nurten Abladan Bugünün Emekçi Kadınlarına
- “Kendimiz İçin Yürüdük…”
- Direnç Çiçekleri İşçi Sınıfının Bağrında Filizlenir
- Anne Karnında Başlayan Eşitsizlik
- Clara Zetkin ve Ölümsüz Mirası
- Değişen Dünyam ve Dünyayı Değiştirme İsteğim
- Acımız Öfkeye, Öfkemiz Mücadeleye Dönüşsün!
- Emekçi Kadın Mücadeleyle Güzelleşir
- Emekçi Kadınlar Haydi 1 Mayıs’a!
- Yaşıyoruz Sanıyoruz
Son Eklenenler
- Ankara’nın Nallıhan ilçesinde bulunan Kömür İşletmeleri AŞ (KİAŞ) bünyesindeki Çayırhan Termik Santrali işçileri, özelleştirmeye ve hak gasplarına karşı 10 Şubatta Ankara’ya yürüyüş başlattı.
- ABD merkezli Yum Brands şirketinin KFC ve Pizza Hut restoranlarının Türkiye’deki işletmecisi olan İş Gıda'nın konkordato ilan etmesinin ardından 7 bin işçi Ocak ayı maaşlarını, kıdem ve ihbar tazminatlarını, izin paralarını alamadı. İşçiler şirketin...
- Gebze Plastikçiler Organize Sanayi Bölgesinde otomotiv parçaları üreten Chinatool Otomotiv’de işçiler 10 Şubat sabahı greve çıktı.
- Aralık ayında tüketici fiyatlarının yüzde 1’in biraz üzerinde yükseldiği, yıllık enflasyonunsa azalarak yüzde 44 civarında gerçekleştiği açıklandı. Bu oranlara bakarak enflasyonun hız kestiğine, ücret zamlarının “beklenen enflasyona” göre belirlenip...
- 2025 yılı için asgari ücret zammı, TÜİK’in sahte rakamlarıyla açıklanan enflasyon oranının dahi altında kalan yüzde 30 olarak belirlendi. Patronlar da işçilere bu sefalet zammını dayatıyor. Şubat ayıyla beraber zamlı ücretlerin açıklanması sonrası...
- İş kazaları ve iş cinayetleri dur durak bilmiyor. Sermeyenin aç gözlülüğü işçileri yaşamından ediyor. Balıkesir’de bulunan ZSR Patlayıcı üretim tesisinde, 24 Aralık 2024’te gerçekleşen patlamada 11 işçi yaşamını yitirdi. Patlama sonrasında Balıkesir...
- Maraş ve Hatay başta olmak üzere 11 şehirde çok büyük yıkım yaratan, yaklaşık yüz bin insanın hayatını kaybettiği, on binlerce insanın yaralandığı, milyonlarca insanın yaşamının derinden etkilendiği 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti....
- Siyasi iktidarın ekonomi politikalarının hedefi belli: Ekonomik yıkımın bedelini işçi ve emekçilere ödetmek, on milyonlarca işçinin, emekçinin, emeklinin açlığa talim etmesi pahasına sermayeyi dizginsizce büyütmeye devam etmek. Soygunun, talanın...
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti. Aradan geçen zamanda depremlerin yarattığı yıkımın, ortaya saçılan yolsuzlukların, usulsüzlüklerin ve boş vermişliğin hesabı sorulmadı. Siyasi gelişmelerle, yaratılan yapay gündemlerle yaşanan felaketin...
- İzmir Büyükşehir Belediyesinde 158 işçinin ücretsiz izne çıkarılması üzerine DİSK/Genel-İş Sendikası İzmir 1, 2, 3 ve 9 No’lu Şubeleri 3 Şubatta direnişe başladı. Sosyal-İş Sendikasının örgütlendiği Turkcell Global Bilgi’nin Siirt Şubesinde 4 işçi...
- Adalet Peşinde Aileleri Platformu, 6 Şubat depremlerinin 2’nci yılında Kadıköy İskelesi önünde anma programı düzenledi. 2 Şubatta düzenlenen anmada “Rant Uğruna Ölenlerin Hesabını Sormaya Geldik! Susmak İhanettir, Hesap Sormak Görevdir!” yazılı...
- Çalıştığım işyerinde 60 yaşlarında bir abiyle sohbet ediyorduk. “Ne zaman emekli olacaksın?” diye sordu. “60 yaşında emekli olacağım” dedim. “Ooo senin işin çok zor yahu, o yaşa kadar çalışılır mı?” dedi. “Ama sen de emeklisin, hâlâ çalışıyorsun”...
- Sırbistan’da Belgrad ve Novi Sad başta olmak üzere ülke genelinde kitlesel protestolar devam ederken bir yandan da öğrenciler dersleri boykot ederek üniversiteleri işgal ediyorlar. Yunanistan’da 2023'teki tren kazasının yıldönümünde işçiler,...