Buradasınız
Suçlu Cemil Kaptan Değil Onu Ölüme Gönderenlerdir
Sarıgazi’den bir işçi

4 Aralık 2012’de Şile’de iş kazasında hayatını kaybeden Cemil Kaptan, bilirkişi raporuna göre %40 kusurlu bulundu. Bilirkişi raporları işçileri değil bürokratları, patronları ve onların müdürlerini koruyor. İşçiler iş kazalarında canlarını kaybederken sorumlular yargılanmıyor. Bunun son örneği Cemil Kaptan’ın davasında hazırlanan bilirkişi raporu oldu.
Cemil Kaptan, 4 Aralık 2012’de kötü hava koşulları nedeniyle batan bir geminin mürettebatını kurtarmak için botla yardıma giderken hayatını kaybetmişti. İzinde olmasına rağmen işten atılma tehdidiyle zorla çağrılarak göreve gönderilmişti. İşinden olmamak için gitmek zorundaydı. Fakat kullandığı KEGM-7 kurtarma botunun bir ay önce yapılan haftalık kontrolünde otomatik pilotunun çalışmadığı tespit edilmişti. Arıza raporu Kıyı Emniyeti’ne bildirilmişti. Fakat hiçbir tamir yapılmamıştı. “Batmayan tekne” diye adlandırılan KEGM 7, Şile Limanı’ndan çıkarken şiddetli dalgalar nedeniyle kayalara çarparak parçalanmıştı. Cemil Kaptan ve yanında bulunan üç arkadaşı kayalara çarparak parçalanan botta hayatlarını kaybetmişlerdi. İşçiler bile bile ölüme gönderilmişti. İş kazası iş güvenliği önlemlerinin alınmaması yüzünden meydana gelmişti. Ama bilirkişi raporuna göre asıl suçlu öncelikle hava koşulları olmak üzere işçilerdi. Cemil Kaptan %40 kusurluydu. Çünkü amirleri istemiş olsa bile Cemil Kaptan hava ve deniz durumunu dikkate almadan(!) ve can yeleği giymeden kurtarma botuna binmişti! Onu tehditle gönderen Kıyı Emniyeti Genel Müdürü Salih Orakçı ise rahat rahat koltuğunda oturmaya devam ediyor. Çünkü Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Orakçı hakkında soruşturma izni vermedi.
Cemil Kaptan’ın eşi Gülay Özben ise bu adaletsizliğe şöyle isyan ediyor: “Öldükten sonra suçlamak kolay, nasılsa ispatı yok. Eşimin katili masa başında oturmaya devam eden genel müdürdür. Telefonda emri kim verdiyse odur. Sayın Bakanıma sesleniyorum. Müfettiş raporlarına rağmen hakkında soruşturma bile açtırmıyor. İnsan hayatı bu kadar mı değersiz? Bu sorulara yanıt bulamıyorum. Ben de Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyım. Adalet istiyorum. Hem zorla çağırıp hem de eşimi suçlu yapıyorlar. Vicdanları nasırlaşmış. Kendisine ‘Sakın denize çıkma’ diye yalvardım. Evden, ‘dedem de denizde boğulmuştu, beni de boğacaklar’ diye söylenerek gitti. Sayın Bakanımız, neden genel müdürün yargılanmasının önünü kesti. Bunun nedenini öğrenmek istiyorum. Genel müdürün şovu uğruna eşim hayatından oldu.”
Cemil Kaptan’ın Şile kıyısında şiddetli fırtınada son kez kurtarılmayı beklerkenki görüntüleri televizyonlarda yer almıştı. “Batmayan tekne” olarak adlandırılan bot, sözde değil de gerçekten batmasaydı belki işçiler şu an yaşıyor olacaktı. İşçilerin hayatı bu kadar değersiz olmamalıdır. Hiçbir güvenlik önlemi almadan işçileri denize gönderenlerden hesap sorulmalıdır. İş kazalarında bilirkişi raporlarıyla işçileri “kusurlu, hatalı” göstererek suçlayan ve faturayı işçilere çıkaran zihniyet ancak mücadele ederek ortadan kaldırılabilir.
Şırnak’ta Taşeron İşçiler İş Bıraktı
Gebze’de Film Gösterimi: John Q
- Çocuk İşçilikle Mücadele İşçi Sınıfının Örgütlü Mücadelesinin Büyümesiyle Mümkün
- 301’i, Soma’yı, O Günden Beri Hiç Unutmadık…
- Nurtani İçin Adalet, Adalet İçin Mücadele Gerek
- Sorumluluğu İşçiye Yıkmanın Yolu: “Ya Güvenli Çalış Ya Hiç Çalışma”
- “Benim Suçumdu Abla”
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
Son Eklenenler
- Türkiye işçi sınıfının unutulmaz önderi, DİSK’in kurucusu ve Maden-İş Genel Başkanı Kemal Türkler, katledilişinin 45. yılında Topkapı Mezarlığı’nda düzenlenen törenle anıldı.
- Katledilişinin 45’inci yılında Kemal Türkler’i ve lideri olduğu Maden-İş Sendikasının mücadeleci sınıf sendikacılığı anlayışını hatırlamak, belki de her zamankinden daha büyük önem taşıyor.
- Sınıf temelinde örgütlü olmak, işçi sınıfının gücüne inanmak demektir. “Bu işçiler değişmez” diyenlerin yanıldığını, İzmir’deki grev ve direnişlerde bir kez daha gördük.
- Geçtiğimiz günlerde evde bazı tadilat işleri yapmaya başladık. Eşim de ben de emekli olduğumuz için bu masraflar bütçemizin biraz üzerine çıktı. Ben de düşük limitli kredi kartımın limitini yükseltip, taksitlendirmeyle bu sorunu çözmeyi düşündüm.
- İngiltere’de işçi, emekçi ve öğrenciler, yaklaşık 22 aydır devam eden İsrail’in Gazze’deki saldırılarına karşı durmak, Filistin halkıyla uluslararası dayanışmayı büyütmek ve suç ortağı İngiltere hükümetinin barış eylemlerine yönelik baskılarını...
- Eşimiz, kardeşimiz ya da başka bir yakınımız dayanışmanın öneminin farkında olmayabilir. Eğer biz biliyorsak, bilmeyenlere sabırla öğretelim ve yol gösterelim! Unutmayalım ki işçinin işçiden başka dostu yoktur.
- Sağlık emekçileri, “Eziyet Yönetmeliği” olarak adlandırdıkları, hem sağlık emekçilerinin hem de hastaların hak kaybına uğratıldığı Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliğine karşı 16 Haziran’da İl Sağlık Müdürlüğü önünde eylem yaptı. ASM’lere 6...
- Dünya egemenlerinin emperyalist paylaşım savaşlarında ölenlerin net sayısını telgraf telleri bildirmiyor artık. Bugün sosyal medyayla, telefonlarımıza düşen bildirimlerle çok kısa bir sürede alıyoruz dünyanın başka yerlerindeki saldırıların,...
- Amasya’nın Merzifon ilçesinde bulunan, Kristal-İş Sendikasının örgütlü olduğu GM Teknik Cam fabrikasında toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 17 Temmuzda grev başladı. İzBB Belediyesinde işten atılan Belediye-İş Sendikası...
- Türk-İş’e bağlı Sağlık-İş ve KESK’e bağlı SES üyesi sosyal hizmet işçileri, 18 Temmuzda Bahçelievler Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü Ek Binası önünde ortak bir basın açıklaması düzenledi. Kamuda yürüyen toplu sözleşme süreçlerine dair gerçekleştirilen...
- Merhaba, ben İstanbul’da bir devlet hastanesinde temizlik personeli olarak çalışan bir kadın işçiyim. Bilindiği gibi senenin yarısı geride kalmasına rağmen toplu iş sözleşmemiz halâ imzalanmadı. Bu süreçte sendikalar meydanlarda mitingler yaptılar,...
- 14 Temmuz 2025 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan yasa değişikliğiyle turizm sektöründe çalışan işçilerin hafta tatili hakkı fiilen gasp edildi.
- Ne acıdır, barış sözcüğü ağzımızdan çıkar çıkmaz yüreğimizde savaşın gölgesi belirir. Gözlerimiz dolar, sesimiz titrer, mahzunlaşırız çocuklar gibi. Oysa ne güzeldir kim bilir ağzımızdan taşan gülücüklerle, yüreğimizden kopan kardeşlik türküleriyle...