Buradasınız
Karabük Vatan Hastanesi İşçilerinin Durumu Ne Olacak?
Karabük’te bulunan Özel Vatan Hastanesi işçileri, 3 aydır maaşlarını alamıyorlar. Hastanede bulunan tüm cihazlar hacizli ve birkaç doktor hizmet vermeye çalışıyor. Hastane sahiplerinin Karabük dışında 11 hastanesi daha bulunuyordu ancak bunların çoğu kapanmış, hastane çalışanlarının 6-7 aylık maaşları, kıdem ve ihbar tazminatları ödenmemişti. Hastane yönetimi hastaneleri satışa çıkardı. Hastaneler satılmazsa işçilerin durumunun ne olacağı belirsizliğini koruyor.
Karabük Vatan Hastanesi çalışanları Kasım ayı içerisinde 2 kere iş bırakıp basın açıklaması yaptılar. Bunun üzerine patron, işçilere Aralığın sonuna kadar beklemelerini söylemiş ancak ücretlerinin ne olacağına dair bir yanıt vermemişti. İşçiler bu nedenle her gün hastaneye gidiyor, kart basıp, imza atıp bekliyorlar. 200’e yakın sağlık emekçisinin çalıştığı hastanede bazı işçiler yiyecek ekmek paraları kalmadığı için ihtar çekip, başka işlerde çalışmak zorunda kaldıklarını dile getiriyorlar.
3 Kasımda hastane bahçesinde yapılan basın açıklamasında hastanede çalışan kadın işçilerden biri Şenel Öğüt göz yaşları içinde şunları anlatmıştı: “Evimde doğalgaz yakamıyoruz. Battaniye altında oturuyoruz. Karı-koca ikimiz burada çalışıyoruz ve 3 aydır evimize beş kuruş para girmiyor. Belirsizlikten bıktık, çaresiziz artık. Ekmek alacak paramız bile yok. Kimse bize sahip çıkmıyor. Bize belli bir şey söylemiyorlar. Farklı farklı günler söyleyip maaşları yatıracaklarını söylediler. En son bugün yatacak dediler ama hâlâ yatırmadılar. Her sene aynı sorunu yaşıyoruz. Bir ay verip üç ay vermiyorlar. Bizi insan yerine koyan yok, biz de personeliz. İki çocuğum üniversitede okuyor. İdareye gidiyoruz ‘biz de aynı durumdayız’ diyorlar. İcraları neyle durduracağız. Bakkal bile borcunu istiyor. Ne yapacağımızı bilmiyoruz. Hepimiz aynı durumdayız, dayanacak gücümüz kalmadı. İş buluyoruz gidemiyoruz, belki burası düzelir diye. Biz insanız ama insan yerine koyan yok. Vali, belediye başkanı bize bir çare bulsun.”
20 Kasımda yine hastane bahçesinde yapılan başka bir basın açıklamasında maaşını alamayan işçilerden Hakan Kaya; “Bütün çalışanlar mağdur, doktorlar hariç. Hastane çalışanı olarak yaklaşık 180 kişi kaldık. 25 kişi ihtar çekip ayrıldı. Doktorlar yönetimden aldıkları senetlerle alacaklarını tahsil etti. Çalışanlar ise Temmuz ayından bu yana maaş alamıyor. Hastanede bugünden itibaren yemek çıkmıyor. Biz de poliklinikte herhangi bir hizmet vermek istemiyoruz artık. Biz, yıllardır burada hizmet veriyoruz ama hiç kimse gelip bize derdimizi sormuyor. Seçim yaklaşıyor ve şimdi gelip sorarlar ne istiyorsunuz diye. Bundan sonraki günlerde de çalışanlar olarak toplanacağız. Bizim bu saatten sonra beklentimiz maaş almak değil, çünkü ödeyeceklerini sanmıyoruz. Sadece tüm çalışanların işten çıkarılmasını talep ediyoruz. İcra ve hacizlerden dolayı bize para verme durumları yok. Biz sadece karta basıp içeride oturuyoruz. Birçok hastaneleri kapandı. Bu sadece bize özgü bir şey değil. Birileri artık bizim mağduriyetimizi duysun. En azından işten çıkışımızı versinler de en azından işsizlik maaşı alıp evlerine ekmek getirsinler.”
29 Kasımda Karabük KESK binasında Sağlık ve Sosyal Hizmet Sendikası (SES) temsilcileri, Vatan Hastanesi işçilerinin yanında olduklarını, güvencesiz çalışma ve sağlıkta özelleştirmelerin bir sonucu olarak sağlık emekçilerinin işinden olduğunu kamuoyuna göstermek için bir basın açıklaması gerçekleştirdiler. Sorularının yanıtlanmasını istediler.
Hastane şimdiye kadar çalıştırdığı sağlık emekçilerinin mali sıkıntılarını nasıl çözecektir? Personel maaşları, tazminatları nasıl ödenecektir?
Bu ödeme peşin mi yoksa taksitlendirme yöntemi ile mi yapılacaktır?
Personele taahhüt edilen Aralık ayı içerisinde ki maaş ödemesi son tarih midir? Yoksa bu yine bir önceki tarihlere bakıldığında oyalama taktiği midir?
Hastanenin bağlı bulunduğu grup bu süreçte ruhsatıyla ilgili bir sıkıntı yaşayacak mıdır? Gruba bağlı bulunan diğer hastanelerle beraber çalışan sayısı binleri geçen bir özel sağlık kurumu personel ödemelerini bir takvime bağlayacak mıdır? Eğer bir takvim varsa bunun duyurusu ne zaman yapılacaktır?
Aralık ayı içerisinde değişiklik olmazsa hastane kapısına kilit mi vurulacaktır?
Güne Hazırlan
Kraldan Çok Kralcı
- Her Fabrikada Ortak Sorunlarımıza Çözüm: Örgütlen!
- “Yanıyorsun Fuat Abi”
- Kredi Kartları Taksitlerinden Kurtuluyoruz!
- Neden Hiçbir Şey Değişmiyor?
- İşçilerin Kafa Karışıklığı Kimin İşine Geliyor?
- Dünya Dönüyor Ama Eskisi Gibi Değil
- Asgari Ücretle Açgözlü Olunur mu?
- Ekmeğimizin Peşindeysek Haklarımızın da Peşinde Olmalıyız!
- Hayatı Bizim İçin Ömür Törpüsü Haline Getirdiler
- Bu Düzen Sağlığımızı Bozuyor
- Benim Ekonomim Neden Şahlanmıyor?
- Migros’ta İşten Atılan Yeğenim İşe İade Edildi
- Borsada Neleri Kaybediyoruz?
- Umut Hep Vardır
- Dün Hiroşima Bugün Ortadoğu
- MESS Sözleşmesinden Çıkardığımız Bir Ders Var
- Patron Haklı mı?
- Doğru Bilgi ve Çözüm İçin Mücadele Saflarına
- Karnımızı Doyurmak Değil Sağlıklı Beslenmek İstiyoruz
- “Fedakârlık” Neden Hep Bize Düşer?
Son Eklenenler
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta bir kez daha dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanında işçiler meydanlara çıktılar. Kapitalist sömürüye, emperyalist savaşa, yoksulluğa, baskılara, eşitsizliğe, adaletsizliğe...
- İngiltere’de 7 Ekimden bu yana her Cumartesi ulusal çapta eylemler düzenleyerek Filistin halkının yanında yer alan işçi ve emekçiler, egemenlerin savaşına karşı meydanlarda yerlerini almaya devam ediyor. 20 Nisanda ülke çapında çeşitli kent...
- İtalya’da büyük işçi sendikaları iş cinayetlerine karşı binlerce işçinin katıldığı kitlesel bir miting düzenledi. 20 Nisan’da işçiler “Artık Yeter!” sloganıyla işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği, kamu sağlığı hakkı, adil vergi reformu ve...
- İşyerinde, sokaklarda, toplu taşıma araçlarında insanların yüzlerinden okunan yorgunluk ve mutsuzluk dikkatimi çekiyor. Öfke, mutsuzluk, umutsuzluk bir virüs gibi yayılmaya başladı. “Ama insanlar neden bu kadar mutsuz?” diye düşündüm kendi kendime....
- 1 Mayıs’ın gelmesiyle emekçiler, kadınlar, üniversiteli gençler, emekliler kendi taleplerini haykırmak için alanları doldurmaya hazırlanıyor. Ben de genç bir işçi olarak kendi talebimi haykırmak için alanda yerimi alacağım. Benim talebim çalışma...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER Mersin temsilciliğinde de “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlik gerçekleştirildi. Etkinliğe çeşitli...
- Bugünün stajyer öğrencileri, yarının sağlık işçileri olarak 1 Mayıs’ta sesimizi duyurmaya geliyoruz. Kimimiz ailelerinden uzakta farklı şehirlerden gelip yurtlarda kalan, kimimizse aileleriyle İstanbul’da yaşayan öğrencileriz. Biliyoruz ki stajyer...
- 2021 yılı sonunda Mesleki Eğitim Kanunu’nda yapılan değişiklikle birlikte MESEM’e (Mesleki Eğitim Merkezleri) kayıtlı kişi sayısında patlama yaşandı. Bugün MESEM’e kayıtlı, 300 bini ise 18 yaşından küçük, 1,5 milyon öğrenci var. MESEM’lerin daha...
- Bizler Gebze’den işçi ve öğrenciler olarak 1 Mayıs yaklaşırken sizlerle duygu ve düşüncelerimizi paylaşmak istiyoruz. Birçoğumuz 1 Mayıs’ı UİD-DER’in geçen sene Uğur Mumcu Kültür Merkezinde gerçekleşen 1 Mayıs etkinliği ile tanıdık. Bu tanışma...
- UİD-DER’li işçiler, grevlerinin 9. gününde Mersen işçilerine dayanışma ziyaretinde bulundu. “İşçiler Boyun Eğmiyor Mücadele Ediyor! Yaşasın Sınıf Dayanışması!” pankartı arkasında grev çadırına yürüyen UİD-DER’li işçiler hep birlikte “Yaşasın Sınıf...
- Emekçi kadın kardeşimiz, nasılsın? Pek sorulmaz nasıl olduğumuz, neler hissettiğimiz ve en önemlisi ne istediğimiz. Bu düzende bir rol biçilmiştir biz emekçi kadınlara ve ona uygun davranmamız, rolümüzü iyi oynamamız beklenir bizden. Hem de öyle...
- Bizler kamuda çalışan sağlık emekçisi kadınlarız. 1 Mayıs yaklaşırken içimizdeki heyecan ve umutla bir araya geldik ve sağlık emekçileri olarak “neler talep ediyoruz?” diye konuştuk. Kadınların oldukça yoğun çalıştığı bir sektörde olmamıza rağmen...
- Sorunlarımız her geçen gün katmerlenerek büyüyor. Mutfak masrafları, faturalar, barınma sorunu, düşük ücretler… Ama yalnızca sorunları sıralamakla bir yere varamayız. Yaşadığımız sorunları çözüme kavuşturmak için öncelikle sorunun kaynağını...