Buradasınız
UİD-DER’de 8 Mart: Emekçi Kadınlar Mücadelede Önde
UİD-DER Kadın Komitesi’nin organize ettiği 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü etkinlikleri 15-16 Martta UİD-DER’in Sefaköy, Tuzla, Sarıgazi ve Ankara temsilciliklerinde gerçekleştirildi. Kadın-erkek yüzlerce işçinin katıldığı etkinlikler, “Emekçi Kadınlar Mücadelede Önde” şiarıyla gerçekleştirildi. İşçi sınıfının tarihsel bir mücadele günü olan 8 Mart’ın tarihçesinin anlatıldığı etkinliklerde, emekçi kadınlar çifte ezilmişliğe karşı mücadeleye çağrıldı.
Yüzlerce işçinin, Suriyeli mülteci kadınların, çeşitli sendika yöneticilerinin katıldığı etkinlik; müzik grubumuzun seslendirdiği, kadınların çileli yaşamını ve mücadelelerini anlatan ezgilerle başladı. Ardından, UİD-DER Kadın Komitesi’nin emekçi kadınlarla görüşerek hazırladığı “Anlatılan Bizim Hikâyemizdir” filmi izlendi. Görüntüler, tüm katılanları derinden etkiledi. Daha sonra emekçi kadınlar işyerlerinde, sokaklarda ve evlerde yaşadıkları sıkıntıları anlattılar.Daha sonra 8 Mart’ın ortaya çıkışından bu yana kadın emekçilerin pek çok hak elde ettikleri, ama kapitalist sömürü düzeninin varlığından dolayı çifte ezilmişlikten kurtulamadıkları anlatıldı. Bu sunumun ardından emekçi kadınları birlik olmaya çağıran ve sorunlarının çözümü yolunda mücadeleye sevk eden UİD-DER Kadın Komitesi’nin çalışmalarını tanıtan bir video izlendi. UİD-DER Kadın Komitesi’nin işçi ve emekçi kadınların örgütlenmesi yolunda ortaya koyduğu anlamlı çabalar, etkinliklere katılan emekçi kadınlara güç ve moral verdi. UİD-DER Kadın Komitesi’nin çalışmaları coşkulu alkışlarla desteklendi.
Sohbet bölümünde emekçi kadınlara söz verildi. Emekçi kadınlar hem sorunlarını dile getirdiler hem de sorunlarının çözümü için mücadele isteklerini ortaya koydular. Etkinliklerde direnişçi kadınlar da söz aldılar. Mücadele etmenin ve yıllarca sessiz kaldıktan sonra patronlara başkaldırmanın kendilerini muazzam biçimde dönüştürdüğünü ifade eden işçi kadınlar, bu sayede kendilerine güvenlerinin arttığını belirttiler. Cesaret ve güven kazandıklarını anlatan direnişçi kadınlar, tüm işçileri mücadele ve dayanışmaya çağırdılar. Konuşmaların ardından emekçi kadınların talepleri sıralandı. İşçi korosunun seslendirdiği şarkıların ve türkülerin ardından etkinlikler halaylarla son buldu.
Etkinliklere katılan emekçi kadınlar, işçilerin mücadele örgütü olan UİD-DER’in çalışmalarından çok etkilendiklerini dile getirdiler. UİD-DER’li erkek işçiler, etkinlik boyunca çocuk bakımı, çay servisi ve temizlik gibi işlerin tümünü üstlenerek sınıf dayanışmasının güzel bir örneğini sergilediler. Çocuklar, kendileri için oluşturulan kreşlerde hem eğlendiler hem de öğrendiler. Emekçi kadınlar, böylesine anlamlı bir etkinlik örgütleyen UİD-DER Kadın Komitesi’ne teşekkür ettiler.Etkinlikte emekçi kadınlara UİD-DER Kadın Komitesi tanıtım broşürü de dağıtıldı. Broşürde yer alan eşit işe eşit ücret, her işyerine ve her mahalleye kreş, doğum ve emzirme izninin uzatılması gibi talepler, kadınlar tarafından sohbet konusu yapıldı. Emekçi kadınlar, “bu taleplerimiz için mücadele edersek kazanabiliriz” görüşünde ortaklaştılar.
“Emekçi kadınlar ezilmeye ve sömürüye mahkûm değildir” diyen UİD-DER Kadın Komitesi, emekçi kadınların 8 Mart’ını şu sözlerle kutladı: “8 Mart tüm dünyada işçilerin, emekçilerin, ezilenlerin sömürüye ve zulme başkaldırdığı tarihi bir gündür. Çok büyük mücadeleler sayesinde tarihe kazınmış bu güne sahip çıkmak, aslında emekçi kadınların birbirine, geleceklerine sahip çıkmasıdır, sorunlarına sahip çıkmasıdır!
Kapitalist sömürü düzenini işçi-emekçi kadınlara baskı, zulüm ve ezilmekten başka bir şey veremez. Bu kurulu düzeni devam ettirmek isteyenler, bizim acılarımızın devam etmesini isteyen kadın-erkek patronlardır. Bu nedenle bizim dostumuz, kadınıyla erkeğiyle tüm işçilerdir, dünyanın tüm yoksulları, tüm ezilenleridir! Görkemli mücadelelerle bize 8 Mart’ı armağan eden yiğit ve mücadeleci kadınlardır.
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü biz emekçi kadınların günüdür. Eşitlik, kardeşlik, birlik için mücadele günümüzdür. UİD-DER Kadın Komitesi tüm emekçi kadınları 8 Mart’a sahip çıkmaya ve UİD-DER çatısı altında mücadelede birleşmeye çağırıyor.”
Sefaköy
15 Martta gerçekleştirilen etkinliğe pek çok işçinin yanı sıra Punto Deri direnişçileri, Greif Direnişçileri, direnen ve kazanan Cerrahpaşa Hastanesi işçileri, Kumport Limanı direnişçileri, BDP Küçükçekmece İlçe Eşbaşkanı ve Barış Anneleri de katıldı.Direnişçi kadınlar etkinlikte birer konuşma yaptılar. Mücadele etmenin, yıllarca sessiz kaldıkları patronlara başkaldırmanın kendilerini muazzam dönüştürdüğünü, bu sayede kendilerini bulduklarını ifade ettiler. Cesaret ve güven kazandıklarını anlatan direnişçi kadınlar, tüm işçileri mücadele ve dayanışmaya çağırdılar. “Direnen İşçiler Yalnız Değildir”, “İşgal, Grev, Direniş”, “İşçilerin Birliği Sermayeyi Yenecek” sloganlarıyla desteklenen konuşmalar büyük alkış aldı.
Pek çok kez alkışlanan sunum ve videoların ardından işçi koromuzun seslendirdiği şarkı ve türkülerle coşku ikiye katlandı. Omuz omuza çekilen halayların ardından, direnişçi işçilerin kestiği 8 Mart pastası ikram edildi.
Derneğimizde ilk kez bir etkinliğe katılan tüm işçiler, bu denli nitelikli, disiplinli, özenli ve coşkulu bir programa katıldıkları için çok mutlu olduklarını ifade ettiler. Tüm konuklarımız teşekkür ederek ayrıldılar.
Tuzla
Tuzla’da yapılan etkinliğe deri, metal, tekstil, sağlık, petrokimya sektörlerinden işçi kadınların yanı sıra çok sayıda ev kadını ve erkek işçi katıldı.
Aileler, etkinliğe çocuklarıyla birlikte katıldılar ve çocuklarını onlar için hazırlanan kreşlere emanet ettiler. Bir işçi çocuğunun okuduğu Elif Çağlı’nın Karamelâ Şekeri adlı şiiri dinleyenleri etkisi altına aldı. UİD-DER müzik grubunun seslendirdiği ezgiler de dinleyicilerden beğeni topladı.
Etkinliğin sohbet bölümünde söz alan kadınlar, izlenen videolardan çok etkilendiklerini dile getirerek sorunlarını paylaştılar. Metal işçisi bir kadın UİD-DER ile tanıştıktan sonra, dünyaya farklı bakmaya başladığını, haklarının farkına vardığını ifade ederek, “keşke daha önce tanışmış olsaydım” dedi. Kadın işçi kardeşimiz, “bunca yıldır işçilik yapıyorum, çok hakkımı yediler, ama UİD-DER’le tanışmış olsaydım hakkımı yedirmezdim. UİD-DER bir işçi örgütü olarak hem kadınları hem de erkek işçileri birleştiriyor, yan yana getiriyor” dedi.Annesi ev kadını olan genç bir işçi ise, annesinin sabahın köründen gecenin yarısına kadar çalıştığını ama emeğinin değerinin bilinmediğini ve görünmediğini dile getirdi. Annesinin kendilerini hep sevdiğini aktaran arkadaşımız, bir süre sonra bu sevgisini devam ettirmediğini, kendisinin bundan etkilendiğini anlattı. Bunun nedenini annesine sorduğunu ifade ederek şöyle dedi: “Anneme sordum, ‘Anne artık neden bizi okşamıyorsun, neden bizi sevmiyorsun?’ Annem ellerini göstererek şu cevabı verdi: “Kızım şu parçalanmış ellerle mi sizi seveyim. Ellerim çamaşır suyundan ve çalışmaktan paramparça olmuş durumda.” Bu sözler üzerine salonda yer alan tüm emekçiler yoğun duygular yaşadılar.
Sarıgazi
16 Martta gerçekleşen etkinlikte çok sayıda kadın ve erkek işçi hazır bulundu. Etkinliğin coşkusu katılan işçileri derinden etkiledi.
Sohbet esnasında, dernekteki erkek arkadaşlarımızın da söz alıp konuşması, kadın emekçilerin “demek ki bizim sorunlarımızı anlayan erkekler de varmış” demesine neden oldu. Derneğimizin erkek aktivistleri çalışmalarından dolayı alkış aldı. Etkinliğe katılan bir emekçi kadın “bu yaşıma kadar, bir erkek elinden çay içtim, o da işte bu gençlerden” diye gençlerimizi işaret etti. “Bizim zamanımızda da bu dayanışma olaydı, nerdeydiniz o zaman” dedi.
Sohbetler esnasında emekçi kadınlarla röportajlar da yapıldı. Emekçi kadınlar böyle bir etkinlik düzenlediği için UİD-DER’e ve UİD-DER Kadın Komitesi’ne teşekkür ettiler.
Ankara
Etkinliğe fabrikalardan kadın ve erkek işçiler, ev kadınları, askeri işyerlerinden işçiler, öğrenciler, Suriyeli mülteci kadınlar ve çocukları, eğitim emekçileri, Hacettepe Hastanesi ve Üniversitesi işçileri, HDP Sincan ve Etimesgut İlçe Başkanları, Emekli-Sen Sendikası’ndan kadınlar, Asim-Sen yöneticileri katıldılar.
Sohbet sırasında ev kadınları yaptıkları işlerin görünmediğinden bahsettiler, askeri işyerinde çalışan bir kadın kardeşimiz, belli işlerin kadın işi olarak zihinlerde yer ettiğini, kadınların da bu durumu normal karşıladığını, bu duygudan kurtulmak gerektiğini söyledi. Başka bir kadın işçi kardeşimiz kadınların hem işyerlerinde ekmek parası kazanmak için çalıştığını ve tacizden düşük ücrete kadar pek çok sıkıntıyla karşılaştıklarını bir yandan da akşam eve gidip hayatın devam etmesi için gerekli temizlik, çocuk bakımı, yemek gibi işlere koşturduklarını söyledi. UİD-DER’li bir kadın işçi, emek verilerek burada bir araya gelindiğini, sorunların çözümü için kadın-erkek mücadele edersek çocuklarımıza daha iyi bir gelecek bırakabileceğimizi söyledi.
Müzik gurubunun şarkıları hep beraber coşkuyla söylendi. Müzik gurubunun söylediği Arapça şarkıya Suriyeli mülteci işçiler de eşlik ettiler.
UİD-DER’li işçilerin hazırladığı, kadınların kendi sorunlarını ve çözüm yollarını anlattıkları röportajlardan oluşan video çok beğenildi. İşçi kadınlar, sorunlarının ve onlara bu sorunları yaşatanlara karşı duydukları öfkenin çok iyi anlatıldığını ifade ettiler.
Günün başından sonuna kadar derneğin temizlik, çay dağıtımı işlerini üstelenen UİD-DER’li erkek işçiler, özellikle kadın işçilerin takdirini kazandı.
Etkinlik sohbetlerle ve 1 Mayıs çağrısıyla bitirildi. İşçiler dernekten ayrılırken unutamayacakları bir gün geçirdiklerini söylediler.
Taraf Olmayan Bertaraf Olur
İşçilerin Sordukları/22
Son Eklenenler
- Siyasi iktidarın sahte enflasyon verilerine dayanarak 2025 yılı için kamu emekçilerine yaptığı yüzde 11,54 oranındaki zam, kamu emekçileri tarafından ülke genelinde protesto edildi. 13 Ocakta iş durduran KESK, Birleşik Kamu-İş, Hür-Sen, ASİM-Sen...
- Aylardır uzmanların, siyasetçilerin, patronların hatta uluslararası finans kuruluşlarının yaptığı tartışma, analiz ve hesaplamaların sonunda 2025 yılı için asgari ücret 22 bin 104 lira olarak açıklandı. Bu açıklamayı, Türkiye İşveren Sendikaları...
- Günümüzde fabrikalarda, işyerlerinde “kolay yoldan para kazanma” hayaliyle şans ve bahis oyunları oynamak gitgide yaygınlaştı. Teknolojiyle birlikte kumarhane herkesin cebine girdi. Her molada, her köşede tüm başlar cep telefonlarına eğiliyor,...
- Balıkesir Gönen’de bulunan Arıtaş Kriyojenik’te 19 Aralıkta başlayan grev 10 Ocakta anlaşmayla sonuçlandı. DİSK/Emekli-Sen 11 Ocakta Türkiye genelinde İzmir’den Trabzon’a, İstanbul’dan Denizli’ye pek çok ilde “TÜİK Verileri Kirli ve Yalan; Açlık,...
- Aralık ayında Birleşik Metal-İş sendikasının örgütlü olduğu Hitachi Energy, GE Grid Solutions, Schneider Elekrik, Arıtaş Kriyojenik ve Green Transfo fabrikalarında peşi sıra grevler başladı. Çok geçmeden de sermaye sınıfının tatlı kârlarını düşünen...
- İzmir Buca’da sendikal baskıların ve işten atma saldırısının devam ettiği Telus önünde direniş başladı. Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri ve ardından Metropol İnşaat adlı taşeron şirketler bünyesinde çalışan inşaat...
- Yeni bir yılın, 2025’in ilk günlerini yaşıyoruz. Ama işçi ve emekçilerin yüreğinde “yeni” olanın getirdiği heyecan ve umut yerine büyüyen endişeler ve kasvet var. Takvim yaprakları hariç hayatımızda değişen tek şey yaratılan ekonomik yıkımın...
- Her Aralık ayında izlediğimiz asgari ücret tiyatrosu bu yıl çok daha trajik bir şekilde sonuçlandı. Resmi enflasyonun, TÜİK’in uydurma rakamlarıyla bile yüzde 47 olduğu, ENAG’a göre yüzde 87 olduğu bir süreçte asgari ücrete sadece yüzde 30 zam...
- DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası ile Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası (MESS) arasında 2024-2026 dönemi için yürütülen TİS görüşmelerinde MESS’in yüzde 40 oranında zam dayatması üzerine Schneider Elektrik’in Manisa ve Kocaeli...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde, İZENERJİ, İZELMAN, Ege Şehir Planlama, İZFAŞ şirketlerinde çalışan DİSK/Genel-İş Sendikasında örgütlü işçiler maaş, yılsonu ikramiye ve eğitim alacakları ödemelerinin geç ve eksik yapılmasını protesto etmek...
- UİD-DER’li emekçi kadınlar olarak, bir grup Polonez direnişçisi kadın kardeşimizle güzel bir sohbet gerçekleştirdik. Direnişçi bir ablamız “bize hep ‘aman kurulu düzenimiz bozulmasın’ düşüncesini bellettiler” dedi. Bu söz üzerine uzunca sohbet ettik...
- Polonez işçileri 173 gün süren mücadelelerinin kazanımla sonuçlanmasının ardından fabrika önünde kurdukları direniş çadırını halaylarla, sloganlarla kaldırdılar. 7 Ocakta direniş alanında zaferlerini kutlayan işçiler, davul zurna eşliğinde halaylar...
- İktidar ve sermaye sınıfının saldırıları böylesine ağırken işçilerin birlik olamayacağını düşünmek kime yarar sağlar? Bu düşünce doğru bir akıl yürütme yöntemi olabilir mi? Karşımızdaki yıkım tablosu, işçilerin birleşmek dışında bir çıkış yolu...