Buradasınız
İşçilerin Sordukları/22

İşveren işçiye ücret kesme cezası verebilir mi?
İşveren işçiye kafasına göre ücret kesme cezası veremez. İş Yasasının 38. maddesine göre işveren, toplu sözleşmede ya da iş sözleşmesinde hangi durumlarda ücret kesme cezası verileceğini açıkça belirtmek zorundadır. Sözleşmede belirtilen sebeplerin dışına çıkamaz. Ücret kesme cezası, bir ayda işçinin iki günlük ücretinden fazla olamaz. İşçinin ücretinden ceza olarak yapılacak kesintinin işçiye, sebepleriyle beraber bildirilmesi gerekir. Yapılacak kesintiyi işveren cebine atamaz. Çalışma Bakanlığı’nın ilgili hesabına bir ay içinde yatırması gerekir. Bu şartları sağlamayan işverene idari para cezası uygulanır. Şayet işçi kesintiyi haksız buluyorsa iş mahkemesine başvurarak cezanın iptalini talep edebilir.
İş Yasasında, verilecek olan cezalara ilişkin bir süre sınırı belirtilmemiştir. Ancak bu durum işverenin keyfine göre aylarca işçinin ücretinden her ay iki günlük ücretini keseceği anlamına gelmiyor.
Ayrıca işveren, ücret kesme cezasına sebep olarak gösterdiği sorunu öne sürerek işçinin iş akdini feshedemez. Çünkü işverenin aynı meseleye ilişkin iki ceza vermek gibi bir hakkı yoktur.
Asgari ücretten daha yüksek maaş alanlara AGİ ödenir mi?
Asgari Geçim İndirimi (AGİ), işçinin aldığı maaşın düşük ya da yüksek olmasına bakılmaksızın her işçiye ödenmelidir. AGİ, 846 lira olan asgari ücretin içindedir. 1 lira dahi asgari ücretin üstünde ücret alan işçilerin ise ücretine ilave edilir. Ancak genellikle işverenler AGİ’yi vermemek için yalan söylüyorlar. “AGİ sadece asgari ücret alanlara veriliyor” ya da “AGİ zaten maaşının içinde” diyebiliyorlar. Oysa doğru olanı örnekleyecek olursak, işe girerken 1000 lira maaş almak üzere anlaşan işçinin her ay alması gereken miktar 1000 lira + AGİ’dir. Burada AGİ’nin miktarı işçinin durumuna göre değişkenlik gösterir. Yani işçi, eşinin çalışıp çalışmaması ve sahip olduğu çocuk sayısına göre en az 1080 lira, en fazla 1136 lira aylık ücret almalıdır. Örneğimiz üzerinden gidersek, AGİ hakkı gasp edilmiş işçinin ücreti aslında 1000 lira değil 920 liradır. Ama utanmaz patronlar zaten işçinin hakkı olan AGİ’yi de ekleyerek işçiye 1000 lira maaş veriyormuş gibi göstermektedir. İşçinin asıl ücreti düşürüldüğü gibi sigorta primi de, işsizlik primi de bu düşük ücret üzerinden ödenmektedir. Bu da işçinin hem emekliliğini, hem kıdemini, hem de işsizlik maaşı miktarını olumsuz etkilemektedir. Burada işçinin bilinçli davranması ve daha işe girerken net maaşını konuşarak AGİ’yi ayrıca talep ettiğini belirtmesi gerekmektedir.
Hafta tatili ve resmi tatiller yılık izinlere dâhil midir?
Hafta tatilleri yıllık izinlere dâhil değildir. Yıllık izin süresine denk gelen genel tatil, hafta tatili, ulusal ve dini bayramlar yıllık izin süresine dâhil edilmez. Örneğin bir yılını doldurduktan sonra 14 günlük ücretli izin hakkını 21 Nisan 2014’te kullanmaya başlayan bir işçinin iznini kullandığı süreye denk gelen 23 Nisan, 1 Mayıs resmi tatilleri ve hafta sonu tatilleri yıllık izin süresinden sayılmayacak, işçinin işbaşı tarihi 9 Mayıs günü olacaktır.
- İcra ve İflas Yasasındaki değişiklik ne anlama geliyor?
- Covid-19, Kısa Çalışma ve Ücretsiz İzin Gerçeği
- AKP’nin Torba Yasası: Patronlara Kıyak, İşçilere Saldırı
- Pandemi, Ücretsiz İzinler ve Hak Gaspları
- İş Güvenliği Yasasına 4. Kez Erteleme Ne Anlama Geliyor?
- Kronik Hastalığı Olan İşçilerin ve Hamile Kadınların Yasal Hakları
- Koronavirüs ve Yasal Haklarımız
- Avukat Mesut Badem ile Arabuluculuk Üzerine/2
- Avukat Mesut Badem ile Arabuluculuk Üzerine/1
- İşçilerin Sordukları/78
- Emeklilik Hakkımız İçin Topyekûn Mücadele Edelim!
- Yargıtay’ın Hamile İşçiler İçin Emsal Kararı
- İşçilerin Sordukları/75
- İşçilerin Sordukları/74
- İşçilerin Sordukları/73
- İşçilerin Sordukları/72
Son Eklenenler
- Gerek dünyada gerekse yaşadığımız ülkede öyle olaylar, öyle gelişmeler yaşanıyor ki ilk bakışta her şey çok bilinmeyenli bir matematik denklemi gibi karmaşık ve anlaşılmaz görünebilir. Nasıl ki matematikte karmaşık problemleri çözebilmek için...
- İrfan Yalçın’ın “Ölümün Ağzı” romanı, 1940’lı yıllarda Zonguldak köylüsünün “mükellef” adı altında bedavaya çalıştırıldığını belgeleyen bir tanıklıktır. Dönemin tek partili rejiminde, İsmet İnönü madeni teftişe gittiğinde, karşısına dizilen...
- Ha geldi, ha gelecek, yok yok bu sene gelmeyecek derken Yaren leylek Bursa’nın Karacabey ilçesinde, Uluabat Gölünün kıyısında balıkçı Âdem amcayla buluştu. On dört yıllık dostluk! Adı gibi yarenlik yapıyor Âdem amcaya. Aslında kimsenin haberi...
- 11 Nisan’da Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Emek ve Demokrasi Güçleri ve öğrenciler birçok ilde tutuklu öğrencilerin serbest bırakılması talebiyle basın açıklamaları gerçekleştirdi. İstanbul’da KESK İstanbul Şubeler Platformunun...
- Yunanistan’da işçi ve emekçiler bir kez daha kamu ve özel sektörde 24 saatlik genel grev gerçekleştirdi. Tembi tren felaketinin ikinci yıldönümü olan 28 Şubatta tarihindeki en büyük grev ve protestolara sahne olan Yunanistan’da, 9 Nisanda bir kez...
- KESK’e bağlı Eğitim Sen, Birleşik Kamu-İş’e bağlı Eğitim-İş ve Hürriyetçi Eğitim Sen, 10 Nisanda birçok ilde Milli Eğitim Müdürlükleri önünde, kent meydanlarında, sendika şubelerinde proje okullara yapılan keyfi atamalara karşı basın açıklamaları...
- Üzerine sayfalarca yazı yazılabilecek, saatlerce sohbet edilebilecek bir konunun en öz, en çarpıcı halidir sloganlar… Hele ki işçi sınıfının sloganları! Birkaç kelimeyle büyük anlamlar sırtlanırlar. Kimisi somut bir talebi anlatır, kimisi bir...
- Ankara’nın Beypazarı ilçesinde bulunan Çayırhan Maden Ocağında 10 Nisanda gece vardiyası sırasında meydana gelen patlamada 2’si ağır olmak üzere 14 işçi yaralandı.
- Evrensel sağlık kapsamı; tüm insanların ihtiyaç duydukları sağlık hizmetlerine, ihtiyaç duydukları yer ve zamanda, mali sıkıntı çekmeden erişebilmeleri anlamına gelir. Sağlığın geliştirilmesinden, hastalıkların önlenmesine, rehabilitasyon ve...
- Gençlik yılları insanın en güzel, en verimli, en dinamik yılları olarak tanımlanır. Fakat gençlerin dinamizmleri yok ediliyor, gelecekleri ve hayalleri çalınıyor, toplum nefessiz bırakılıyor. Kapitalizm genç kuşaklara bir gelecek vaat etmiyor....
- Ruhunda özgür bir dünyanın umudunu taşıyan, yüreği bencil çıkarlarla değil, toplumsal kurtuluş özlemiyle çarpan sevgili büyüklerimiz ve değerli genç arkadaşlarımız, merhaba!
- Rejimin 19 Martta başlattığı saldırı dalgasına karşı başlayan protestolarda öğrenci gençler kitlesel katılımıyla dikkati çekmişti. Günlerce süren eylemlerde, polis barikatlarına, polisin şiddetli müdahalesine rağmen alanları terk etmeyen yüzlerce...
- Çünkü büyük kapitalist ülkeler, milyonlarca emekçinin vergileriyle oluşan bütçeleri sağlık, eğitim, barınma gibi temel ihtiyaçlara değil daha fazla silahlanmaya akıtıyorlar. Baskıcı ve otoriter uygulamaları arttırıyor, demokratik hak ve özgürlükleri...