Buradasınız
Kumport Limanı’ndaki İş Cinayetine Karşı Eylem!
Ambarlı Limanı girişinde toplanan işçiler, yaşamını yitiren arkadaşlarının anısına Kumport Limanı’na siyah bir çelenk bırakmak istediler. Ancak Kumport Limanı girişine izni verilmedi ve güvenlik tarafından barikat kuruldu. Bunun üzerine Kumport işçileri içeriye giriş izni verilene kadar oturma eylemi yapacaklarını açıkladılar. Güvenlik görevlileri ve işçiler arasında meydana gelen arbede sonucunda, Kumport Limanı’na yüründü. Yürüyüş sırasında “Kaza Değil Bu Bir Cinayet”, “Köle Değil İşçiyiz Sendikayla Güçlüyüz”, “Kumport İşçisi Yalnız Değildir”, “Greif İşçisi Yalnız Değildir”, “Yaşasın Sınıf Dayanışması!” sloganları atıldı. Kumport işçileri liman girişine çelenk bıraktılar. Direnişçi Kumport işçilerinden Sinan Ceviz patronun sendikalaşmanın önüne geçmek için taşeron işçi çalıştırdığını ve iş cinayetlerine neden olduğunu açıkladı ve güvenlik işçilerine “işçi işçiyle karşı karşıya gelmemeli, işçi işçinin yanında yer almalı” diye seslendi.
Basın açıklamasını Liman-İş adına Mülazım Dursun gerçekleştirdi. Gerçekleşen ölümün işverenin baskıları ve önlemlerin alınmaması sebebiyle gerçekleştiğini ifade eden Dursun, işçilere seslendi: “Bu bir kader değildir. Bu cinayettir. İşverenin gözünü kan ve para bürümüş. Benim sizlere çağrım; gelin sendikaya üye olun, birlik olun.” Dursun’un ardından söz alan HDP İstanbul Milletvekili Levent Tüzel iş güvenliği yasasının işçi ölümlerini durdurmaya yetmediğini vurguladı. Bu uygulamaların önüne geçmek için sendikalı, grevli, toplu sözleşmeli bir çalışma hayatının, bizzat işçilerin oluşturduğu iş sağlığı ve güvenliği kurullarının, denetleme komisyonlarının devrede olması gerektiğini söyledi. Tüzel şöyle devam etti: “Birleşerek karşımıza düzen güçleri tarafından çıkartılan engelleri aşarak emeğimize, aşımıza, sendikal hakkımıza sahip çıkmak, ölümleri önlemek durumundayız.”Tüzel’in konuşmasının ardından Greif işçilerine söz verildi. Greif işçisi Coşkun Alsaç işçilerin insanca bir yaşamı ve çalışmayı ancak örgütlü mücadeleyle kazanabileceklerini ifade ederek, yaşamını yitirmiş işçi için baş sağlığı diledi. Yapılan konuşmaların ardından basın açıklaması sona erdi.
İşçilerin Sordukları/23
- Toplu Konut Değil, Toplu Mezar!
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
- Aşırı Sıcaklar İşçi Sağlığı ve Güvenliğini Tehdit Ediyor
- Teknoloji Çağındayız Ama İşçiler Çalışırken Ölüyor!
- Örgütsüzlüğümüzün Bedeli: Artan İş Cinayetleri
Son Eklenenler
- İzmir Büyükşehir Belediyesinde 158 işçinin ücretsiz izne çıkarılması üzerine DİSK/Genel-İş Sendikası İzmir 1, 2, 3 ve 9 No’lu Şubeleri 3 Şubatta direnişe başladı. Sosyal-İş Sendikasının örgütlendiği Turkcell Global Bilgi’nin Siirt Şubesinde 4 işçi...
- Adalet Peşinde Aileleri Platformu, 6 Şubat depremlerinin 2’nci yılında Kadıköy İskelesi önünde anma programı düzenledi. 2 Şubatta düzenlenen anmada “Rant Uğruna Ölenlerin Hesabını Sormaya Geldik! Susmak İhanettir, Hesap Sormak Görevdir!” yazılı...
- Çalıştığım işyerinde 60 yaşlarında bir abiyle sohbet ediyorduk. “Ne zaman emekli olacaksın?” diye sordu. “60 yaşında emekli olacağım” dedim. “Ooo senin işin çok zor yahu, o yaşa kadar çalışılır mı?” dedi. “Ama sen de emeklisin, hâlâ çalışıyorsun”...
- Sırbistan’da Belgrad ve Novi Sad başta olmak üzere ülke genelinde kitlesel protestolar devam ederken bir yandan da öğrenciler dersleri boykot ederek üniversiteleri işgal ediyorlar. Yunanistan’da 2023'teki tren kazasının yıldönümünde işçiler,...
- Birleşik Metal-İş Gebze 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Kaynak Tekniği (Lincoln Electric) fabrikasında işçiler, 2024 Eylül ayından bu yana süren toplu sözleşme sürecinde, ücret ve sosyal haklarda anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktı. Sabah...
- Bazen gün ağarmadan, bir bardak çay bile içmeden, bir tabak yemek yemeden yeri geldiğinde hoş bir sohbeti yarıda bırakarak gözümüz sürekli saatte, servis bekleriz. Hastanede, okulda, düğünde, misafirlikte bile bir telaşımız oluyor, işyerinin...
- Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otelde göz göre göre gerçekleşen katliam, iktidarın bugüne kadarki denetimsizlik ve cezasızlık politikalarının yeniden sorgulanmasına neden oldu. İktidar sahipleri her zamanki gibi “bu meseleye siyaset karıştırmayın...
- Egemen sınıfın siyasetçileri sıklıkla gençliğin öneminden bahsediyor ve gençliği kazanmanın gerekliliğinden dem vuruyorlar. Mesela geçen ay Erzurum’da “Gençlerle Buluşma” programına katılan Erdoğan şöyle seslendi gençlere: “Bizim keyfi yere feda...
- İngiltere’nin başkenti Londra’nın meydanlarında aylardır emekçilerin barış talebi yankılanıyor. 18 Ocak Cumartesi günü, Filistin halkıyla dayanışma kapsamında Londra’da düzenlenen 24. ulusal gösteriye on binlerce kişi katıldı. Sırbistan'da...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Yolbulan Metal fabrikasında 219 gündür grevde olan işçiler, 24 Ocakta Payas Belediyesi önünde eylem yaptılar. 20 Haziranda greve çıkan işçiler, grevlerinin 217. gününde de fabrikanın önünden yürüyüş yaparak yolu...
- İş güvenliği önlemlerinin yetersizliği ve denetimsizlik sebebiyle iş kazaları yaşanmaya, işçiler iş cinayetlerinde ölmeye devam ediyor. Yakın tarihte yaşanan çeşitli iş kazaları ve bunlarla ilgili yayınlanan bilirkişi raporları patronların kâr hırsı...
- İşçi Dayanışması’nın ilk sayısı 2008 Nisan ayında yayın hayatına başlamıştı. Elbette çıkarken kardelenler gibi toprağında kök saldıktan sonra filiz vermişti. İşte o günden beridir 1 Mayıs meydanlarında kırmızı şapka ve önlüklerle gelincik tarlası...
- 24 Ocak 1980’de, sermaye sınıfının ortak talepleri doğrultusunda bir dizi ekonomik karar alınmıştı. Adına “yapısal dönüşüm programı” denilen bu kararların alınmasında IMF, Dünya Bankası gibi emperyalist güçler, bu süre zarfında kurulan hükümetler,...