Buradasınız
Erkunt’ta Düşük Ücretleri Yükseltmenin Tek Yolu Fazla Mesai mi?
Erkunt’dan bir işçi
Ben Erkunt Sanayi A.Ş.’de çalışan bir işçiyim. Burası Türkiye’nin ilk yerli traktörünü üreten ve üretmeye de devam eden köklü bir firma. Bunun yanında Ford, Mercedes gibi büyük firmalara dişli kutuları, fren gövdeleri, motor blokları vb. otomotiv parçaları üretiyor. Peki, bu kadar köklü ve büyük bir işletmede biz işçiler hangi koşullarda çalışıyoruz?
Fabrikamızda asgari ücret ya da biraz üstünde ücretler veriliyor. Bu sefalet ücreti sadece karın doyurmaya yetiyor. Fazla mesailerle bunun 200-300 TL fazlasını alıyoruz. Peki, hangimiz ailemizle beraber sosyal aktivitelere katılabiliyoruz? Çok nadir. Buna engel olan şeyler arasında düşük ücretler olduğu kadar uzayan iş saatleri de var. Sırf asgari ücretin bir miktar üzerinde para almak için fazladan saatlerce çalışıyoruz. Bu yüzden ne kendimize ne de ailemize vakit ayırabiliyoruz. Fabrikada büyük hasarlı iş kazaları yaşanıyor. Geçtiğimiz yaz aylarında fabrikamızın aylık çıkardığı iki yapraklık bülteni aldım. Bültenin bir köşesinde, “içimizden biri” başlığı altında, üst makamlarda çalışan biri ile her ay röportaj yapılıyor. Aldığım bültendeki röportaj fabrikamızın İSG (İş Sağlığı ve Güvenliği) uzmanıyla yapılmış. Bu röportajda kendisine “risk kelimesi sizin için ne ifade ediyor” şeklinde bir soru yöneltiliyor. O ise “almaya değer” diye cevap veriyor. Bir İSG uzmanı nasıl olur da böyle bir şey söyleyebilir. Sözde onun görevi riski en aza indirmek ve bunun devamlılığını getirmek değil miydi? Bu röportajı okuduktan sonra bizim fabrikadaki iş kazalarının neden son bulmadığını anladım.
Patronların bize dayattığı düşük ücretlere, uzayan iş saatlerine, kötü çalışma koşullarına sessiz kalan biz işçiler, arka planda patronların bizler için ne düşündüğünü, başımıza ne çoraplar ördüğünü ve bizlere hangi gözle baktığını göremez hale geliyoruz. Ben UİD-DER ile tanışarak hangi koşullarda çalışırsak mutlu olabileceğimizi ve bu mutluluğu getirmenin yolunun birlik olup mücadele etmekten geçtiğini öğrendim.
Derneğimiz UİD-DER, geçtiğimiz aylarda başlattığı “Düşük Ücretlere, Uzayan İş Saatlerine, Taşeronlaştırmaya Hayır” kampanyasıyla işçileri birlik olup patronlar sınıfına ve bu sömürü düzenine karşı mücadeye davet ediyor. Yani tam da bizim fabrikamızda yaşadığımız sorunlara değiniyor.
Ben UİD-DER’de öğrendim ki bunlar ve bunlar gibi sorunlar sadece bizim fabrikamızda değil her iş yerinde var. Ve biz işçiler bir araya gelip aynı safta mücadele etmediğimiz sürece bu koşullar daha da ağırlaşacaktır.
Analar
Son Eklenenler
- UİD-DER’li işçiler, grevlerinin 9. gününde Mersen işçilerine dayanışma ziyaretinde bulundu. “İşçiler Boyun Eğmiyor Mücadele Ediyor! Yaşasın Sınıf Dayanışması!” pankartı arkasında grev çadırına yürüyen UİD-DER’li işçiler hep birlikte “Yaşasın Sınıf...
- Emekçi kadın kardeşimiz, nasılsın? Pek sorulmaz nasıl olduğumuz, neler hissettiğimiz ve en önemlisi ne istediğimiz. Bu düzende bir rol biçilmiştir biz emekçi kadınlara ve ona uygun davranmamız, rolümüzü iyi oynamamız beklenir bizden. Hem de öyle...
- Bizler kamuda çalışan sağlık emekçisi kadınlarız. 1 Mayıs yaklaşırken içimizdeki heyecan ve umutla bir araya geldik ve sağlık emekçileri olarak “neler talep ediyoruz?” diye konuştuk. Kadınların oldukça yoğun çalıştığı bir sektörde olmamıza rağmen...
- Sorunlarımız her geçen gün katmerlenerek büyüyor. Mutfak masrafları, faturalar, barınma sorunu, düşük ücretler… Ama yalnızca sorunları sıralamakla bir yere varamayız. Yaşadığımız sorunları çözüme kavuşturmak için öncelikle sorunun kaynağını...
- Mersin Çevre Platformu, MIP AŞ’nin limanı genişletmek amacıyla Atatürk Parkını kapatmasını Özgür Çocuk Parkında basın açıklaması ile protesto etti. Mersin halkı, şehir merkezinde bulunan Atatürk Parkının MIP A.Ş tarafından liman genişletme...
- 28 Nisan birçok ülkede iş kazalarında ve meslek hastalıklarında yaşamını yitirmiş işçileri anma günü olarak kabul edilmiş durumda. İlk defa Kanada Kamu Çalışanları Sendikası (CUPE), 1984’te kendi üyeleri için 28 Nisanı Yas Günü olarak ilan etti. Bir...
- ABD’nin New York şehrindeki Columbia Üniversitesi öğrencilerinin başlattığı Filistin halkıyla dayanışma eylemleri ülke çapındaki diğer üniversitelere de yayılarak büyüyor. ABD’nin 22 eyaletinde 40’tan fazla kampüste öğrenciler aynı taleplerle...
- Aralık 2023’te iktidara gelen faşist Javier Milei ve hükümeti, kemer sıkma politikalarıyla krizin faturasını Arjantinli emekçilerin sırtına yıkmaya devam ediyor. İktidara geldiği günden bu yana birçok protesto gösterisiyle Milei hükümetine...
- İşçi sınıfının kadınları olarak birçok sorun yaşıyoruz ve bu 1 Mayıs’ta bizim de yükselteceğimiz taleplerimiz var. Sohbetimiz sırasında emekçi kadın kardeşlerimiz hangi taleplerle 1 Mayıs’a katılacaklarını anlattılar.
- Bizler bir grup petrokimya işçisiyiz. Tüm sınıf kardeşlerimizi 1 Mayıs’ın birlik, mücadele ve dayanışma coşkusuyla selamlıyoruz.
- İşçilerin sendikalaşma hakkı, ücretleri patronlar tarafından gasp edilirken bu duruma itiraz eden, hakkını arayan işçiler cezalandırılıyor, darp ediliyor. Ancak saldırılara, baskılara boyun eğmeyen işçiler mücadeleyi sürdürüyor. İstanbul Finans...
- Tekirdağ Çorlu’da 8 Temmuz 2018’de meydana gelen tren katliamında 7’si çocuk 25 kişi yaşamını yitirmiş, 300’den fazla kişi yaralanmıştı. Katliama ilişkin davanın karar duruşması 25 Nisanda Çorlu Halk Eğitim Merkezi’ne kurulan 1. Ağır Ceza...
- Emekçi kadınlar olarak hayatın her alanında çeşitli sorunlarla karşılaşıyoruz. Bu sistem bizi sokakta katledip, savaşlarda öldürüyor. Emeğimiz yok sayılıp hayatımız değersizleştiriliyor. Bizler işçi sınıfının kadınlarıyız, ellerimizdeki hünerle...