Buradasınız
Tuzla Tersanelerinde İş Cinayetinin Olmadığı Gün Yok!

Tuzla tersaneler bölgesinde işçilerin canını hiçe sayan patronlar gerekli hiçbir tedbir almadıkları için işçi ölümlerinin ardı arkası kesilmiyor. Patronlar basit ve üç kuruşluk bir maske bile vermiyorlar işçilere. Son ölümlerden biri de GEMTİŞ tersanesinde yaşandı. Kaynakçı olarak çalışan Osman Göç, kaynak dumanından zehirlenmesi sonucu hayatını kaybetti.
Osman Göç akşam mesai saatinden sonra evine gitmesinin ardından fenalaştı. Osman’ı hastaneye götürdüler. Doktor bir şeyin yok diye Osman’ı evine geri gönderdi. Evine geri dönen Osman gece saat 24 civarında tekrar fenalaşarak acilen hastaneye götürüldü. Doktorlar Osman’ın duman zehirlenmesine bağlı olarak kalp durması sonucu hayatını kaybettiği söylediler.
Tuzla tersanelerinde çalışan işçiler, patronlara her gün milyar dolarlık gemiler, tekneler, yatlar üretiyorlar. Ama bu milyar dolarları patronlara kazandıran işçilerin, baret, eldiven, maske, demir uçlu ayakkabı, iş elbisesi, emniyet kemeri vb. ihtiyaçları karşılanmıyor. Bu iş için gerekli malzemelerin tamamını işçilerin kendileri almak zorunda kalıyor. İşçiler bu malzemeleri bir kere alsalar da iş koşullarından kaynaklı birkaç gün sonra kullanılamaz hale geldiği için kaldırıp atıyorlar. Bir daha yenisini almak da hiç kolay olmuyor. Çünkü iş için gerekli malzemenin toplam tutarı, işçinin bir haftalık ücretini geçebiliyor.
Tuzla tersaneler bölgesinde bugüne kadar yaşanan iş cinayetlerinin tamamı, patronların kâr hırsı yüzünden gerekli hiçbir önlem alınmadığı için gerçekleşti. Karıncalar gibi çalışan işçiler birer ikişer katlediliyorlar. Ölenlerin yerineyse yeni ölü adayları geliyor.
Her gün yaşanan bu ölümler kader değil. Osman duman zehirlenmesi sonucu öldü. Çalışırken maskesi olsaydı bugün aramızda olabilirdi. Şunu bilmeliyiz ki, en basit yasal hakkımızı kullanmak için bile, örgütlü olmak ve patronlara örgütlü gücümüzle baskı uygulamak zorundayız. Aksi takdirde tüm haklarımız gasp edilecek ve bizler teker teker yok olmaya devam edeceğiz.
- Yine Yangın, Yine Katliam!
- Soma’yı Hatırlamak
- Soma'yı Unutma, Örgütlen, Hesap Sor
- Nurtani İçin Adalet, Adalet İçin Mücadele Gerek
- İş Cinayetinde Ölen İşçiler Kusurlu Sayıldı
- Oba Makarna, ZSR, Amasra, Kartalkaya… İş Cinayetleri, Denetimsizlik, Teşvikler
- “Emekliler Yılında” 512 Emekli İş Cinayetlerinde Katledildi
- İşçilerin Canının Hiçe Sayılmasına Birlikte Karşı Duralım!
- Amasra Katliamının 10. Duruşması Görüldü
- İş Cinayetleri Artıyor, Hayatımız İçin Mücadele Etmeliyiz
- İran’da Maden Faciası: Kapitalizm Can Almaya Devam Ediyor
- Kocaeli’de Oba Makarna’daki İş Cinayeti Eylemle Protesto Edildi
- Oba Makarna’da İş Cinayeti
- Soma Katliamı Davası: “Parasına Göre mi İşliyor Bu Adalet?”
- Torunlar Center Katliamının 10. Yılında Kâr Hırsı Can Almaya Devam Ediyor
- İşçi Sınıfı Örgütlü Olursa İş Cinayetleri Son Bulur…
- Desan Tersanesinde İş Cinayeti Protesto Edildi
- İş Cinayetinde Ölen Zafer Açıkgözoğlu Anıldı
- Örgütlenmeye İhtiyacımız Var
- Hendek Katliamının Dördüncü Yılında Ailelerin Adalet Arayışı da Yası da Sürüyor!
Son Eklenenler
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, 1 Eylül Dünya Barış Günü kapsamında 31 Ağustos Pazar günü Kadıköy’de bir miting düzenleyeceklerini duyurdu. Miting çağrısı, Mecidiyeköy’de bulunan Tüm Bel-Sen İstanbul Şube binasında 27 Ağustosta...
- Toplamda 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisini ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde, anlaşma sağlanamadı. Kamu İşveren Heyeti ile konfederasyonlar arasında görüşmeler çıkmaza girdiği için, süreç Kamu Görevlileri Hakem Kuruluna...
- İzmir’den İstanbul’a belediye çalışanları, ücretlerinin geç veya eksik ödenmesi, tazminatlarının ve yan haklarının ödenmemesi nedeniyle çeşitli eylemler yapıyor. Evlerini geçindirmekte zorlanan emekçiler, alacaklarının bir an önce ödenmesini talep...
- 600 bin kamu işçisini ilgilendiren Kamu Toplu İş Sözleşmeleri Çerçeve Protokolü (KÇP) süreci, kamu işçilerinin taleplerinin görmezden gelinerek sefalet zammına imza atılmasıyla sonuçlandı. Harb-İş İstanbul Şube Başkanı Murat Yalçınkaya ile Kartal...
- Grev yerindeki bir sohbet sırasında bir işçi kardeşimiz çocuğunun aşçılık bölümünü seçtiğini anlatırken bu durumun onu üzdüğünü şu sözlerle dile getirmişti: “Biz istedik ki bizim gibi işçi olmasın, mühendis olsun, doktor olsun, ezilmesin. Ama olmadı...
- Biz Gebze’den bir grup UİD-DER’li işçi olarak Omsa Metal direnişini ziyaret ettik. Direnişçi işçilerle sorunlarımız üzerine sohbet ettik.
- Kapitalist sistemin tarihsel krizi, siyasi iktidarın sermaye sınıfının çıkarlarına göre yürüttüğü politikalar biz emekçileri derinden etkiliyor. Açlık sınırı altında kalan sefalet ücretlerine mahkûm edilmiş durumdayız. Bizler insanız, sadece...
- Metal işkolunda grup toplu iş sözleşmesi yaklaşıyor. Bu sözleşme MESS ve metal işkolunda örgütlü bulunan Birleşik Metal-İş, Türk Metal ve Çelik-İş sendikaları arasında gerçekleşecek. Biz işçiler bir araya geldiğimizde futbol üzerine konuşur, sohbet...
- BM destekli Entegre Gıda Güvenliği Aşaması Sınıflandırması (IPC), Gazze’de yaklaşık 500 bin kişinin yaşadığı yerleşim bölgesinde kıtlık ilan etti. Gazze’de açlıktan ölenlerin sayısı her geçen gün artıyor. İsrail’in uyguladığı bu soykırımı protesto...
- Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, taleplerini iletmek için 22 Ağustosta konfederasyon genel merkez binası önünde toplanarak Cumhurbaşkanlığına yürümek istedi. Kamu emekçilerinin yürüyüşü polis tarafından engellendi. Emekçiler sendika binası önünde...
- Hatay’dan İstanbul’a emekçiler rant uğruna evlerinden, tarım arazilerinden, geçim kaynaklarından ediliyorlar. Hatay Samandağ’da gece vakti alınan acele kamulaştırma kararıyla arazilerine giren ve narenciye ağaçlarını söken iş makinelerini durduran...
- Türkiye’de sayıları 16 milyona yaklaşan emeklilerin büyük bölümü, açlık sınırının altında maaşlarla yaşamaya çalışıyor. Yaşlılık dönemlerini huzur içinde geçirmesi gereken emekliler; temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor, kiralarını ödeyemiyor,...
- Jack London’ın 1900’lü yılları resmettiği “Uçurum İnsanları” kitabını geçtiğimiz günlerde, arkadaşlarla birlikte okuduk. Yaşadığımız bazı şeyler nasıl da bu kitapta anlatılanları çağrıştırıyor.