Buradasınız
TOKİ İşçilerinin Sorunları
Tuzla’dan bir TOKİ işçisi
Ben TOKİ’de çalışan bir işçiyim. Kaldığım şantiyeye bizi ziyarete gelen UİD-DER’li arkadaşlar sayesinde hem derneğinizle tanıştım hem de bülteni okuma şansım oldu. Ben de, “TOKİ işçilerinin sorunları da burada yazmalı ve başka sektörlerde çalışan işçiler de bizim sorunlarımızı öğrenmeli diye düşünüyorum” dedim. Bu yüzden de TOKİ işçilerinin yaşadığı sorunlardan bahsetmeye karar verdim. Yazılanlar inanması zor da olsa gerçektir.
İnşaatlarda asansör boşluklarında gerekli koruyucu önlemler alınmıyor. Emniyetsiz bir şekilde her an düşme tehlikesiyle karşı karşıyayız. Ağır çalışma koşullarına karşın yediğimiz yemekler yetersiz, kötü ve temizliğe hiç dikkat edilmiyor. Şantiyede kalıyoruz ve banyo, tuvaletler kirli, düzensiz durumda. Çevre temizliği de yok. Ayrıca her türlü tehlikeye de açık haldeyiz, can güvenliğimiz sağlanmıyor. Merdiven ve bina boşluklarında da gerekli emniyet sağlanmadığı için yine can güvenliğimiz olmadan çalışıyoruz. Son iki buçuk ayda 2 arkadaşımız öldü, 1 işçi de ağır yaralandı. En son 5 Mayısta kalıpçı arkadaş düşerek yaralandı.
İş kazası riskinin bu kadar yüksek olduğu bir sektör olmasına rağmen sigortamız ödenmiyor. Sadece ölüm ve yaralanmalardan sonra sigortayı yatırıyorlar. Böylece kendilerini de riske atmamış oluyorlar. Bu kadar soruna rağmen ekmek parası diyerek yine de çalışıyoruz, fakat bu sefer başka bir sorunla karşılaşıyoruz. Ücret ödemeleri de zamanında yapılmıyor. 6 ay çalışıp da parasını alamayan arkadaşlarımız var.
İşveren Mehmet Ekşioğlu yaşanan bunca ölüm ve yaralanmalara kulağını tıkamış durumda. Bir kere bile geldiğini, sorduğunu görmedik. Patronların hepsi birbirine benziyor. İşçinin sağlığı, iş koşulları söz konusu olduğunda hiçbirinin umurunda değil. Onları sadece ceplerine girecek paralar ilgilendiriyor. UİD-DER bülteni sayesinde sorunlarımızın pek çok işçiye ulaşacağına inanıyorum.
- Kamu Emekçileri, Ancak Birleşirse Kazanabilir!
- Sınıf Temelinde Örgütlü Olmak Sabırlı Olmaktır
- Bir Yaz Akşamı…
- Artık Kurdu Gözünden Tanıyorum!
- İşsizliğin Sebebi Sözleşme mi?
- “Bu İşçiler de Çok Nankör Canım!”
- Digel Tekstil İşçilerinin Mücadelesi Devam Ediyor
- Grevci TPI Kompozit İşçileri Kararlı
- Amazon Depo İşçileri Haklarını İstiyor
- İşsizliğe Karşı Mücadele Kapitalizme Karşı Mücadeledir!
- Hak Aramak Değil Grev Kırmak Vebaldir
- Bu Pahalılıkta Tatil Yapmak mı?
- “UİDER” Değil, “UİD-DER”
- Sırrı Abimizi Mücadelemizde Yaşatacağız
- Erol Eğrekler ve İşçi Sınıfı
- Patronlar “Kullan At” İşçi İstiyorlar!
- İşçi Sınıfı Olarak Ders Çıkaralım
- Grönland’ın Buzulları ve Egemenlerin Kâr Arzusu
- Dünü Unutmadan, Bugüne ve Geleceğe Bakabilmek…
- Emekliliği Kim Bitirdi?
Son Eklenenler
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Ankara Adalet Bakanlığı önünde, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile işten atılan emekçilerin görevlerine iade edilmesi talebiyle basın açıklaması düzenledi.
- Türkiye’de her yıl 3-9 Eylül tarihleri arası Halk Sağlığı Haftası olarak kutlanıyor. Sağlık Bakanlığı, Halk Sağlığı Haftasının amacını “halkın sağlığını korumak, geliştirmek, sağlık için risk oluşturan faktörlerle (bulaşıcı hastalıklar, çevresel...
- Kozasından çıkmaya çalışan kelebeğin hikâyesini bilir misiniz? Bir adam ormanda yürürken, bir kelebeğin kozasından çıkmaya çalıştığını görür. Saatlerce, kelebeğin küçücük bir delikten çıkmak için verdiği mücadeleyi izler. Ancak bir süre sonra...
- Yalova’da bulunan Sefine Tersanesi işçileri, patronun çalışma koşullarında yaptığı tek yanlı değişikliğe karşı direnişe geçti. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) grevi beşinci gününde anlaşmayla sonuçlandı. Artvin Şavşat Belediyesinde...
- Milyonlarca kamu emekçisinin ve emeklisinin taleplerini boşa çıkaran 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci, Kamu Hakem Kurulu tarafından karara bağlandı. Hakem Kurulu, 2026 yılında ilk altı ay için yüzde 11, ikinci altı ay için yüzde 7; 2027 yılı için ise...
- 1 Eylül Dünya Barış Gününde Diyarbakır’dan Ankara’ya pek çok kentte eylemler düzenlendi. Ankara’da Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla Kolej Meydanında bir araya gelen kitle sloganlar, alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde Sakarya Meydanına...
- Bazı zenginlerin “ölmeden yapılacaklar listesi”nde dünyanın en yüksek tepesi olan Everest’e tırmanmak vardır mesela. Zaman zaman sosyal medyada bu insanların “başarı”larını anlatan çeşitli videolar, haberler çıkar karşımıza.
- Şeker-İş Sendikasının örgütlü olduğu Kütahya Şeker Fabrikasında, Mart ayından bu yana süren toplu sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine 30 Ağustosta başlayan grev, 3’üncü gününde sürüyor.
- İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri’nin çağrısıyla İstanbul Kadıköy’de yapılan mitinge binlerce kişi katıldı. Kadıköy Söğütlüçeşme’de toplanan kitle, “Savaşa ve Sömürüye Karşı Demokrasi ve Barış Kazanacak” pankartı arkasında rıhtımdaki miting...
- Türk-İş’e bağlı Koop-İş Sendikasının örgütlü olduğu Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın (SYDV) Türkiye genelindeki 1003 kurumunda çalışan 10 bin kamu işçisi 29 Ağustosta greve çıktı.
- Güvenliğin ve danışmanın olduğu katta her 5 dakikada bir “sistemsel hata ve arıza olduğu için tüm katlarda hizmet verilemiyor” şeklinde anonslar yapılıyordu. Önce güvenliğe gidip bu yapılanın yanlış olduğunu, insanlara memurların iş bıraktığının...
- Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca adlı romanında Yaşar Kemal, sömürülenlerle sömürücüler arasındaki büyük çelişkiyi anlatır. “Çünkü” der, “sömüren güçlü azınlıkla, sömürülen ve güçsüz sanılan çoğunluk, her çağda vardı. Ama bu çelişki...
- İktidarın “Kamu Çerçeve Protokolü” sürecindeki tutumunu protesto etmek için yapılan bir eylemin ardından bir kadın işçi çevresindeki insanlara sordu: “Bu sene hiç kiraz yediniz mi?” Bu soruya evet diyen tek bir kişi çıkmadı. Kilosu 700 lirayı aşan...