Buradasınız
Tersane Cehenneminde İş Cinayetleri Devam Ediyor
Tuzla tersane cehenneminde yaşanan iş cinayetleri hızla artıyor. Haftalar, günler derken şimdi de aynı gün içinde iki işçi iş cinayetine kurban gitti. 17 Mayıs günü öğle saatlerinde Deniz Kaşıkeman, aynı günün akşamı ise mesaiye bırakılan Murat Çalışkan isimli işçi öldü.
Oysa iki işçinin iş cinayetine kurban gittiği 17 Mayıs gününün bir gün öncesinde Tersaneleri Araştırma Komisyonu Tuzla’da incelemelerde bulunmuştu. Başında AKP milletvekili Mehmet Domaç’ın olduğu bu komisyon, özetle şu açıklamayı yaparak alınması gereken önlemlere değinmişti: “Taşlama sisteminin değiştirilmesi, gaz kontrolünün daha sık yapılması, aşırı mesailerin son bulması, işçi eğitimine hız verilmesi, denetimlerin arttırılması ve çalışma alanının genişletilmesi gerekiyor.” Komisyonda yer alan Türk-İş eski başkanı Bayram Meral “Tuzla Nazi kampına benziyor. Tuzla Allah’a emanet. Müfettiş gitmiş, eksiklikleri tespit etmiş ama bir yaptırım yok” diye konuşmuştu. Komisyonun yetersiz de olsa tespit ettiği bu sorunlar neredeyse tüm tersanelerde mevcut olan sorunlardan bazılarıydı.
Bunlar başından beri var olan, patronlar tarafından da bilinen ve hiçbir şekilde önlem alınmayan sorunlardır. Bu sorunlar küçücük bir maliyetle giderilebilecekleri halde yıllardır önlem alınmıyor. İş yoğunluğu ve ölümlerin artmasıyla tersanelerde meydana gelen işçi mücadelesinin dile getirdiği talepleri kabul etmeyen, muhatap dahi almayan sermaye sınıfı, her zamanki yönteme başvurarak tepeden inme komisyonlarla sorunu sözde çözmeye çalışıyor. Üstelik komisyona ne sendika temsilcileri ne de işçi temsilcileri alınıyor. Oluşturulan komisyonun çare olamayacağı daha baştan bellidir. Komisyonun denetlemelerinin ertesi günü iki işçinin ölümü bunu doğrulamıştır. Alınmayan tedbirler ve yaşanan ölümler, işçilerin derhal harekete geçmesi gerektiğini ortaya koymaktadır. Tersane ve bölgedeki diğer işçiler örgütlü mücadele vermeden, oluşturulan bu tür komisyonların göz boyamaktan, kâğıt üstünde kararlar almaktan ileriye gidemeyeceği açıktır. İşçiler kendi güçlerine güvenmeli, bağımsız sınıf çıkarları temelinde örgütlenmeli ve ölümlere ve kötü çalışma koşullarına karşı mücadele bayrağını yükseltmeliler.
ASC sabunda işçi kanı!
Umur’da İşten Atmalar Sürüyor!
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
- Aşırı Sıcaklar İşçi Sağlığı ve Güvenliğini Tehdit Ediyor
- Teknoloji Çağındayız Ama İşçiler Çalışırken Ölüyor!
- Örgütsüzlüğümüzün Bedeli: Artan İş Cinayetleri
- Baret Bile Olmadığı İçin!
- 28 Nisan Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Gününden 1 Mayıs’a
- Çıraklık Okulları ve Örgütlenme İhtiyacı
Son Eklenenler
- UİD-DER’li işçiler, grevlerinin 9. gününde Mersen işçilerine dayanışma ziyaretinde bulundu. “İşçiler Boyun Eğmiyor Mücadele Ediyor! Yaşasın Sınıf Dayanışması!” pankartı arkasında grev çadırına yürüyen UİD-DER’li işçiler hep birlikte “Yaşasın Sınıf...
- Emekçi kadın kardeşimiz, nasılsın? Pek sorulmaz nasıl olduğumuz, neler hissettiğimiz ve en önemlisi ne istediğimiz. Bu düzende bir rol biçilmiştir biz emekçi kadınlara ve ona uygun davranmamız, rolümüzü iyi oynamamız beklenir bizden. Hem de öyle...
- Bizler kamuda çalışan sağlık emekçisi kadınlarız. 1 Mayıs yaklaşırken içimizdeki heyecan ve umutla bir araya geldik ve sağlık emekçileri olarak “neler talep ediyoruz?” diye konuştuk. Kadınların oldukça yoğun çalıştığı bir sektörde olmamıza rağmen...
- Sorunlarımız her geçen gün katmerlenerek büyüyor. Mutfak masrafları, faturalar, barınma sorunu, düşük ücretler… Ama yalnızca sorunları sıralamakla bir yere varamayız. Yaşadığımız sorunları çözüme kavuşturmak için öncelikle sorunun kaynağını...
- Mersin Çevre Platformu, MIP AŞ’nin limanı genişletmek amacıyla Atatürk Parkını kapatmasını Özgür Çocuk Parkında basın açıklaması ile protesto etti. Mersin halkı, şehir merkezinde bulunan Atatürk Parkının MIP A.Ş tarafından liman genişletme...
- 28 Nisan birçok ülkede iş kazalarında ve meslek hastalıklarında yaşamını yitirmiş işçileri anma günü olarak kabul edilmiş durumda. İlk defa Kanada Kamu Çalışanları Sendikası (CUPE), 1984’te kendi üyeleri için 28 Nisanı Yas Günü olarak ilan etti. Bir...
- ABD’nin New York şehrindeki Columbia Üniversitesi öğrencilerinin başlattığı Filistin halkıyla dayanışma eylemleri ülke çapındaki diğer üniversitelere de yayılarak büyüyor. ABD’nin 22 eyaletinde 40’tan fazla kampüste öğrenciler aynı taleplerle...
- Aralık 2023’te iktidara gelen faşist Javier Milei ve hükümeti, kemer sıkma politikalarıyla krizin faturasını Arjantinli emekçilerin sırtına yıkmaya devam ediyor. İktidara geldiği günden bu yana birçok protesto gösterisiyle Milei hükümetine...
- İşçi sınıfının kadınları olarak birçok sorun yaşıyoruz ve bu 1 Mayıs’ta bizim de yükselteceğimiz taleplerimiz var. Sohbetimiz sırasında emekçi kadın kardeşlerimiz hangi taleplerle 1 Mayıs’a katılacaklarını anlattılar.
- Bizler bir grup petrokimya işçisiyiz. Tüm sınıf kardeşlerimizi 1 Mayıs’ın birlik, mücadele ve dayanışma coşkusuyla selamlıyoruz.
- İşçilerin sendikalaşma hakkı, ücretleri patronlar tarafından gasp edilirken bu duruma itiraz eden, hakkını arayan işçiler cezalandırılıyor, darp ediliyor. Ancak saldırılara, baskılara boyun eğmeyen işçiler mücadeleyi sürdürüyor. İstanbul Finans...
- Tekirdağ Çorlu’da 8 Temmuz 2018’de meydana gelen tren katliamında 7’si çocuk 25 kişi yaşamını yitirmiş, 300’den fazla kişi yaralanmıştı. Katliama ilişkin davanın karar duruşması 25 Nisanda Çorlu Halk Eğitim Merkezi’ne kurulan 1. Ağır Ceza...
- Emekçi kadınlar olarak hayatın her alanında çeşitli sorunlarla karşılaşıyoruz. Bu sistem bizi sokakta katledip, savaşlarda öldürüyor. Emeğimiz yok sayılıp hayatımız değersizleştiriliyor. Bizler işçi sınıfının kadınlarıyız, ellerimizdeki hünerle...