Buradasınız
Bakanın Gözü Emekli Ücretlerinde!
Yıllarca gece gündüz çalışan işçiler yaşlanıp çalışamaz duruma geldiklerinde bir güvence isterler, emekli olabilme umuduyla yaşarlar. AKP hükümetinin çıkardığı yasalar işçilerin bu hayalini ulaşılmaz hale getiriyor. Hükümetler emeklilik şartlarını iyileştirmek bir yana daha da ağırlaştırıyorlar. Emeklilik yaşı yükseltiliyor, prim gün sayısı arttırılıyor. Bu da yetmiyor, iktidardakiler yaptıkları açıklamalarla adeta işçilerle dalga geçiyorlar. Bu açıklamalardan birini Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu yaptı. Bakan Mehmet Müezzinoğlu emeklilik yaşı konusunda yaptığı açıklamada, emekli maaşları için devletin her yıl bütçeden 23 milyarlık bir sübvansiyon (devlet yardımı) ayırdığını, emeklilere ayrılan bu para nedeniyle bütçedeki açığın arttığını, bu açığı kapatmanın zor olduğunu ileri sürdü. Bakan yaptığı açıklamayla emeklilerin devlete yük olduğu, emekli ücretlerinin ekonomiyi kötü etkilediği, bütçeyi zorladığı algısı oluşturmak istiyor. Gerçekleri çarpıtıyor. Milyonlarca işçiden her ay SGK primlerini peşin peşin alan devlet, sıra emekli maaşı olarak bu parayı geri vermeye geldiğinde cimrileşiyor, yoksulluk ve krizden bahsediyor. İşçiler isteyince yük, sermaye isteyince yatırım oluyor!
Bakan aynı açıklamasında emeklilik yaşını yükseltmiş Avrupa ülkeleri ile Türkiye’yi karşılaştırıyor. Almanya’yı örnek olarak veren Bakan, Almanya’nın 65 yaşın altında bir emeklisinin olmadığını, şimdi 67 düzenlemesinin yapıldığını söylüyor. Türkiye’de emeklilik yaşı sanki çok düşükmüş gibi gösteriyor. Oysa Türkiye’de hem yaşlıların istihdam oranı Almanya’ya göre daha az, hem emekli olan kişi sayısı az hem de emeklilerin ücreti ve sosyal yaşamları son derece kötü. Bakan emeklilerin haklarını iyileştirmeye çalışacağına emeklileri toplumun, devletin sırtındaki kambur, yük olarak görüyor, gösteriyor. Türkiye’de 12 milyona yakın emekli var. Emekli aylığı 1350 liradan (346 avro) başlıyor. En düşük Bağ-Kur emeklisinin aylığı 1204 lira (308 avro), en düşük memur emekli aylığı ise 1752 lira (449 avro). Türk-İş’in Mart 2017 itibariyle açıkladığı açlık sınırı, yani dört kişilik bir ailenin sadece mutfak masrafı 1481 lira! Yani emeklilerin yüzde 70’i açlık sınırının altında yaşıyor. Yine Türkiye’deki emeklilerin yüzde 33’ü geçinemediği için çalışmak zorunda kalıyor. Çalışan emeklilerin yüzde 30’u 65 yaş ve üstü kişilerden oluşuyor. Tablo her şeyi anlatıyor: Emekli olup huzurlu bir yaşlılık geçirmesi gereken insanlar sefalete mahkûm ediliyor, adeta cezalandırılıyorlar.
Emekli olmak için gerekli prim gün sayısını doldurmuş çok sayıda işçi yaşı bekliyor. Bu işçilerin birçoğu geçinebilmek için işyerlerinde çalışmaya devam ediyor. Çalışamayanlar, iş bulamayanlar ise sosyal güvenlik kapsamı dışında kalıyor. Bu insanlar sağlık hizmetinden yararlanmak için her ay 53 lira GSS (Genel Sağlık Hizmeti) primi ödemek zorundalar. Devlet hem emekli etmiyor, hem istihdam etmiyor hem de işçi ve emekçilerin cebinden para ödettiriyor.
Erken yaşta emekli olmanın ülkenin gelişimini, refahını ve zenginleşmesini engellediği algısını yaratan Bakan, açıklamasını, emekli olmak için yaşı bekleyenlerin beklemeye devam etmeleri gerektiğini, biraz sabırlı olmaları gerektiğini anlatarak bitiriyor. “Bekleyin” demekle içinin acıdığını söylemekten çekinmiyor. Bu tutum tam bir ikiyüzlülüktür. Bakanlar, milletvekilleri kendileri için bir gecede jet emeklilik yasası çıkarırken işçi ve emekçiye “bekle, sabırlı ol” diyorlar. İşçi ve emekçiler erken emekli olmakla ülke ekonomisini zarara uğratmıyorlar. Ekonomiyi bu denli kötü hale getiren, krize sokan patronların ve hükümetlerin açgözlülüğüdür. Hükümet emeklileri sadece seçim dönemlerinde verdiği promosyonlarla hatırlıyor!
İşçiler yıllarca gece gündüz çalışarak devlete, patronlara para kazandırıyorlar. İşçiler olmasa hangi zenginlikten, ekonomiden bahsedilebilir? Zenginliği işçiler üretiyor, patronlar el koyuyor. Üstelik işçiler emekli de olamıyorlar. Emeklilik yaşının düşürülmesi, ücretlerin arttırılması ve çalışma şartlarının iyileştirilmesi için örgütlü mücadeleyi yükseltelim!
- Asgari Ücret Asgari Zam Gördü!
- Balıkesir’de ZSR Mühimmat Fabrikasında İşçi Katliamı
- İş Kazalarına Karşı Daha Fazla Örgütlenelim
- Hitachi Energy’de Anlaşma İmzalandı, Grev Sonlandırıldı
- TİS Yetki Sistemi, Sorunlar ve Çözüm Arayışları Toplantısı Düzenlendi
- Selçuk, 5 Küçük Kardeş ve Annelik
- DİSK Asgari Ücret Taleplerini Açıkladı
- Kartal’da Binlerce Emekçi Haykırdı: “İnsanca Yaşamak İstiyoruz!”
- Önümüzdeki En Büyük Engel Sömürü Düzenidir
- Kanatları Kesik Gençler Ülkesine Yolculuk
- 1-0 Önde Olmak İçin Örgütlü Mücadeleye!
- 2021 Tüm Emekliler Sendikası’ndan Tekirdağ’da Eylem
- Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri’nden Gözaltılara Karşı Eylem
- Kadınlar Şiddete, Eşitsizliğe, Yoksullaştırma Politikalarına Boyun Eğmiyor
- BES Kandırmacası ve İptal Eziyeti
- As Plastik ve Bayraklı Belediyesi İşçilerinden Eylemler
- Polonez Direnişçileri: 100 Gündür Buradayız Kazanmadan Gitmeyiz!
- 5 Kardeş Neden Öldü?
- Esir miyiz?
- Hesap Sormadıkça İş Cinayetleri Devam Edecek!
Son Eklenenler
- Bir an için zifiri karanlıkta kaldığımızı düşünelim. Yanımızı yöremizi görememenin huzursuzluğuyla korkuya kapılırdık. Ne yazık ki bugün milyonlarca işçi ve emekçi yüreğinde benzer bir korku taşıyor. Çünkü dünyamıza egemen olan kapitalist düzende,...
- İşçi Dayanışması’nın 197. sayısında, Emekçi Gençlik köşemizdeki “Yaşadım Diyebilmek İçin” yazısında şöyle deniyordu: “Öyle bir zamandan geçiyoruz ki her geçen gün daha fazla sayıda genç arkadaşımızın kendine “en güzel yıllarım bu mu?” diye sorduğunu...
- Merhaba, ben Polonez işçisiyim. Daha doğrusu işçisiydim. Direnişimizin 163. günündeyiz, son 21 gündür direnişimizi Çatalca Adliye Sarayı önünde yürütüyoruz. Geçenlerde bir gazeteci arkadaşımız “2025’ten beklentiniz nedir?” diye bir soru sordu. “...
- Sendikalı, sendikasız, hatta sigortasız çalıştırılan işçi kardeşlerim, her yılın son ayında hepimizin kulak kesildiği asgari ücret tiyatrosu başlar. Bu sene de aynı şekilde adeta bir tiyatro izledik. Sınıf temelinde örgütlü mücadelenin bir parçası...
- Yıllar önce fabrika önlerine gidip işçi kardeşlerimize vardiya çıkışlarında İşçi Dayanışması’nı ulaştırıyorduk. Bu fabrikalar arasında sendikalı olan da vardı olmayan da. Amacımız sendikalı ya da sendikasız olsun fabrikalardaki işçi kardeşlerimize...
- Kocaeli’de Gebze Organize Sanayi Bölgesinde üretim yapan Betek Boya (Filli Boya) işçileri Petrol-İş Sendikası Gebze Şubesinde örgütlendiler. Çoğunluğu sağlayarak yetki belgesini alan sendika, toplu sözleşme görüşmeleri için haftalardır patrona çağrı...
- 24 Aralıkta Balıkesir’de ZSR A.Ş’de meydana gelen patlamada 11 işçi hayatını kaybetti. Katledilen işçilerin kimi henüz hayatının baharında fidan, kimi ana, kimi babaydı. Hepsi bir ananın evladıydı. Patlamanın ardından şirket internet sitesinde...
- Birleşik Metal-İş’in Aralık ayında grev kararı aldığı işletmelerden beşincisi olan Green Transfo Energy’de 25 Aralıkta grev başladı. Kocaeli Çayırova’da bulunan fabrikada çalışan 263 işçi, “sefalet ücreti dayatmasına boyun eğmiyoruz” diyerek şalteri...
- Siyasi iktidar ve sermaye sınıfı temsilcileri, 2025 yılı için belirledikleri asgari ücreti düzenledikleri ortak toplantıyla açıkladılar. Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol ve Çalışma ve Sosyal...
- 11 fabrikada 2 bin işçiyi kapsayan toplu sözleşme görüşmelerinde metal işçilerinin MESS’e cevabı grev olmuş, Birleşik Metal-İş Sendikası, 4 Aralıkta Hitachi Energy’nin 4 fabrikasında, 13 Aralıkta Grid Solutions ve Schneider Elektrik fabrikalarında...
- Balıkesir’in Karesi ilçesinde bulunan ZSR A.Ş. mühimmat fabrikasında 24 Aralıkta sabah saatlerinde meydana gelen patlama sonucu 11 işçi hayatını kaybederken 3 işçi yaralanarak hastaneye kaldırıldı. Mühimmat, av, spor ve ses fişeği gibi patlayıcılar...
- Merhabalar dostlar. Yaklaşık 9 yıldır iş güvenliği uzmanı olarak çalışıyorum. Aslında yapmamız gereken çok daha fazla şey varken yasalar, yönetmelikler, patronların baskıları ve işçilerin canını umursamamaları nedeniyle temel olarak yapabildiğimiz...
- Birleşik Metal-İş üyesi 500 işçinin Hitachi Energy’nin Kartal, Tuzla, Dudullu ve Dilovası fabrikalarında 4 Aralıktan bu yana sürdürdüğü grev 20. gününde anlaşmayla sonuçlandı. 14 Aralıkta Cumhurbaşkanlığı kararıyla metal işçilerinin grevi “erteleme...