Buradasınız
Donuk Omuz
Gebze’den bir gıda işçisi
Omuzlarda dayanılmaz bir ağrı… Kolları arkaya, yukarıya kaldırmakta zorlanma… Giderek kolların hiçbir iş yapamaz hale gelip adeta donması. Sonuç kolların ağrı içinde iki yana sarkması ve donuk omuz hastalığına yakalanmak.
İnsan kolu donma aşamasına nasıl gelir? Bu sorunun kısa bir cevabı var; donmanın karşıtı olan aşırı hareket yüzünden yani aşırı çalışmaktan! Maalesef çoğu işçi yakalandığı hastalıklarla yaptığı iş arasındaki bağı kuramamaktadır. Yakalandığı rahatsızlığı işteki acemiliğine, deneyimsizliğine veya vücudunun zayıflığına yormaktadır. Oysa donuk omuz rahatsızlığında da görüleceği üzere rahatsızlığın kaynağı yapılan işlerin süratli, yoğun ve ağır olmasından kaynaklanmaktadır. Bu üretim sisteminde en güçlü kollar dahi zamanla deforme olacak, sakatlanacak ve işlemez hale gelecektir. Böylece rahatsızlıklar, hastalıklar listesine bir tane daha eklenerek meslek hastalıkları sayısı her geçen gün artacaktır.
Çalışmanın başlangıcında son derece sağlıklı olan kol ve omuz bölgesi zamanla işlemez hale gelmektedir. Yoğun iş temposu zamanla etkisini gösterecek ve sağlıklı kol rahatsızlanacaktır. Yüksekte yer alan çeşitli aletler, bant ve üretim sistemleri yıllar boyu kullana kullana kolu deforme etmeye başlayacaktır. Kireçlenme, kas yırtılması ve kolun kaldırılamayacak seviyeye ulaşmasıyla işçinin rahatsızlığı iyice artacaktır.
Rahatsızlanan işçiyi bu durumdan kurtarmak nasıl mümkün olacak? Patronlar sakatlanan işçilerin rahatsızlığından hiçbir sorumluluk üstlenmemekte, sorunu işçinin bireysel tedavisine havale etmektedirler. Böylece sıradaki sağlıklı işçiyle işler son sürat devam edecektir. Oysa sorun olduğu gibi devam etmektedir. Eski işçi acılar içinde kıvranırken yeni işçi süratle kollarını çalıştırmaya başlayacaktır.
Türkiye’de meslek hastalığı olarak kabul edilen hastalıkların listesi son derece yetersizdir. Birçok hastalık meslek hastalığı sayılmamaktadır. Meslek hastalıkları nedeniyle sakatlanan ve böylece özürlü işçi durumuna düşen işçi sayısı son derece yüksektir. Fakat bu işçilere meslek hastalığı tanısı koyulmamaktadır. Patronlar sakatlanmış işçileri çalıştırmak istememekte, istihdamı sağlam işçiler üzerinden yürütmek istemektedirler. Oysa bu sorunun kaynağı sermaye sahiplerinin doymak bilmez kâr hırslarının neden olduğu üretim anlayışıdır. Biz işçilere düşen ise patronların kârını değil kendi sağlığımızı düşünmek ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi için mücadele etmektir.
İSTEMEM
- Kâr Hırsı Doğayı ve İşçileri Katlediyor
- Gençlerimiz Ölmeye Devam Ediyor
- Kocaeli’de “MESEM’e ve Çocuk İşçiliğine Son”Eylemi
- Sağlıksız ve Kötü Çalışma Koşullarına Karşı Birleşelim
- Mesleki Eğitim mi Kâr Hırsı mı?
- Hayatımızı Değiştirecek Parolayı Unutmayalım!
- Gizli Açlık Tehlikesi Büyüyor
- Biz Mücadele Edersek Her Şey Düzelir!
- Hasköy Sanayi Sitesinden Sonra Şimdi Sıra Kimde?
- Ya Beni İşten Atarlarsa?
- İSG-SEN Ankara’da Siyah Baret Eylemi Yaptı
- Patronların Prestiji Yangın Riskinden Daha Önemli
- “El Cerrahisi 7/24 Yanınızda”
- Yangından Haberimiz Bile Olmadı!
- TMO Silosundan Fabrikalara Patlamalar ve Yangınlar Ne Anlatıyor?
- Aşırı Sıcaklar İşçi Sağlığı ve Güvenliğini Tehdit Ediyor
- Teknoloji Çağındayız Ama İşçiler Çalışırken Ölüyor!
- Örgütsüzlüğümüzün Bedeli: Artan İş Cinayetleri
- Baret Bile Olmadığı İçin!
- 28 Nisan Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Gününden 1 Mayıs’a
Son Eklenenler
- Sarayları süsleyen altın, sultanların ve soyluların yaşamında zenginliğin en önemli ölçüsü olmuştur. Fakat bu zenginliği üreten zamanın köleleri ve günümüzün işçileri için bu maden her zaman acı, gözyaşı ve ölüm getirmiştir. Altın madenlerinde...
- Çalıştığım işyerinde uzun yıllardır çalışan ve EYT yasası çıktıktan sonra SGK’ya başvurup emekli olanlar var. Malûm, emeklilik maaşı iktidar eliyle kuşa çevrildi. Bizim patron da sayıları azımsanmayacak kadar çok olduğu için EYT’li işçileri bir an...
- DİSK, 3 Mayısta Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) Ankara’daki merkez binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Burada konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, TÜİK’in enflasyon sepetindeki maddelerin fiyat listesini 2 yıla yakın bir...
- Geçenlerde yeğenimle sohbet ederken “kolajenlerin içerisinde en kalitelisi hangisi bilgin var mı?” diye sordu. Ben de doğal olarak “bir sağlık sorunun mu var, neden kolajen kullanma gereği duyuyorsun?” diye sordum. O da yarı utanarak “hep güzel...
- Dünya genelinde yoksulluk ve baskılar büyüyor, emperyalist savaşın alevleri gün geçtikçe yayılıyor. Kapitalist sömürü düzeninin yarattığı sorunlar, krizler derinleşiyor. İşçi sınıfı ise kapitalist sömürüye karşı mücadele etmekten, birlik olup...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta Türkiye’nin dört bir yanında yüzbinlerce işçi ve emekçi alanlara çıktı, ekonomik yıkımın bedelini ödemek istemediklerini haykırdı. Sendikaların ve demokratik kitle...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs’ta bir kez daha dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanında işçiler meydanlara çıktılar. Kapitalist sömürüye, emperyalist savaşa, yoksulluğa, baskılara, eşitsizliğe, adaletsizliğe...
- İngiltere’de 7 Ekimden bu yana her Cumartesi ulusal çapta eylemler düzenleyerek Filistin halkının yanında yer alan işçi ve emekçiler, egemenlerin savaşına karşı meydanlarda yerlerini almaya devam ediyor. 20 Nisanda ülke çapında çeşitli kent...
- İtalya’da büyük işçi sendikaları iş cinayetlerine karşı binlerce işçinin katıldığı kitlesel bir miting düzenledi. 20 Nisan’da işçiler “Artık Yeter!” sloganıyla işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği, kamu sağlığı hakkı, adil vergi reformu ve...
- İşyerinde, sokaklarda, toplu taşıma araçlarında insanların yüzlerinden okunan yorgunluk ve mutsuzluk dikkatimi çekiyor. Öfke, mutsuzluk, umutsuzluk bir virüs gibi yayılmaya başladı. “Ama insanlar neden bu kadar mutsuz?” diye düşündüm kendi kendime....
- 1 Mayıs’ın gelmesiyle emekçiler, kadınlar, üniversiteli gençler, emekliler kendi taleplerini haykırmak için alanları doldurmaya hazırlanıyor. Ben de genç bir işçi olarak kendi talebimi haykırmak için alanda yerimi alacağım. Benim talebim çalışma...
- İşçi Sınıfının Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 1 Mayıs yaklaşırken UİD-DER Mersin temsilciliğinde de “Sermayenin ve İktidarın Saldırılarına Karşı 1 Mayıs Ruhuyla Mücadeleye!” başlıklı etkinlik gerçekleştirildi. Etkinliğe çeşitli...
- Bugünün stajyer öğrencileri, yarının sağlık işçileri olarak 1 Mayıs’ta sesimizi duyurmaya geliyoruz. Kimimiz ailelerinden uzakta farklı şehirlerden gelip yurtlarda kalan, kimimizse aileleriyle İstanbul’da yaşayan öğrencileriz. Biliyoruz ki stajyer...