Buradasınız
İp Üstünde Cambaz Sürüsü
Gebze’den bir petrokimya işçisi

Hayatımızı altüst eden ekonomik kriz yerinde durmuyor, büyüyor. Üstelik birilerinin söylediği “kriz mriz yok, bunlar manipülasyon” lafıyla dalga geçercesine, “ben krizim arkadaş siz beni nasıl hafife alırsınız?” dercesine, bu kez teğet falan da değil resmen içimizden geçiyor.
Medyada yalanlarla dolu klişe laflar havada uçuşuyor. “Krizden ülkemiz, sektörümüz güçlenerek çıkabilir mi?”, “Krizden güçlenerek çıkmak için ne yapmak lazım?” Bu gibi sorular tüm haber ve televizyon programlarının gündeminde. Hükümet yetkilileri, medya kalemşorları ilk başta sorun yok diyor, ekonomik krizi tüm yönleriyle gizlemeye, yokmuş algısı yaratmaya çalışıyor. Fakat ne hikmetse herkes cümlenin sonunu “krizi fırsata dönüştürmeye” bağlıyor.
Krizi fırsata çeviren çevirene! Patronlar ve hükümet krizi bir fırsat olarak görüyor ve birbirleriyle uyum içinde bunun gereğini yapıyorlar. Ücretler dondurulmaya, lütfedilip arttırılacaksa bile enflasyon oranının altında arttırılmaya, mümkünse daha çok azaltılmaya çalışılıyor. Çalışma saatlerini uzatmanın, az işçiyle daha fazla iş yapmanın hesapları yapılıyor. İnsanı sayı veya masraf olarak gören patronlar birçok sektörde ekonomik krizi bahane ederek işçi çıkarıyor, bazen de aynı işi daha az sayıda işçiye yaptırmaya çalışıyorlar. İğneden ipliğe her malzemeye ardı ardına zamlar yapıldı. Açıktan zam yapamayanlar örneğin 250 gram ekmeği ikili yaptık diye 500 gram yapacak yerde toplamda 400 gram yaptılar. Bunu gören marketler durur mu? Onlar da ambalajlı ürünlerinin çoğunda gramajı düşürdüler.
İktidar “kriz mriz yok” söylemiyle kendi sorumluluğunun üstünü örtmeye çalışırken, işçi haklarına dönük saldırılara, haksız zamlara hız veriyor. Krizi inkâr ediyor, ama krizi gerekçe gösteren patronların güvenli limanı olmayı ihmal etmiyor. Bir taraftan şirketlerin vergi borçlarına kalem çekiliyor, batan bankalara teşvikler, fonlar veriliyor. Diğer taraftan çıkarılan kanun ve kararnamelerle sömürü katmerleniyor. Aşırı kâr güdüsüyle patronların yol açtığı krizin faturasını hiçbir kabahati olmayan işçiler ödüyor, patronlar ve sıralı yandaşları hep bir ağızdan “kriz mriz yok’ diye çığırıyor. Öyle bir düzen ki, hile içinde… Bir ip üzerinde cambaz sürüsü oynuyor.
Fıkra bu ya; işçinin biri vefat etmiş ve cennete gitmiş. Meleklerin eşliğinde cennetin kapısına doğru yürürken içerisinde bir sürü saat dolu, büyük bir odanın önüne varmışlar. İşçi merakından sormuş: “Bu saatler ne böyle?” Bir melek cevap vermiş: “Bunlar üçkâğıtçılık ve düzenbazlık saatleri. Dünyadaki her kesimin bir saati var. Her üçkâğıtçılıkta saatteki ibre hareket eder.” İşçi bir saati işaret ederek: “Peki bu kimlerin saati?” Melek: “Bu siz işçilerin saati, ibre hiç bir zaman oynamadı, yani hiç üçkâğıt yapmadınız, işinize hile karıştırmadınız.” “Muazzam!” demiş işçi, göğsü kabararak. “Peki, bu kimin saati?” diye sorunca “Bu patronların saati, ibre sıklıkla hareket etti, patronlar her dönem hile ve düzenbazlık yaptılar. Hele kriz dönemleri; ekmeğin gramajını düşürdüler, haksız zamlar yaptılar, işçi haklarına saldırdılar, krizi bahane ederek suçsuz günahsız işçileri işten attılar. Birçok hile ve üçkâğıda başvurdular” cevabını almış. Son olarak işçi dayanamamış ve sormuş: “Peki, siyasetçilerin saati nerede?” Melek cevaplamış: “Siyasetçilerin saati bizim ofiste, fır dönüyor, onu vantilatör olarak kullanıyoruz.”
İşçi kardeşlerim, anlamamız gereken şeyleri anlamamızın zamanı çoktan geldi de geçiyor bile.
Başkaldıran Mutfak Köleleri
- Biz Bu Masalları Ayaküstü Çok Dinledik
- Ekonomik Sorunların Kaynağı Bulundu: İşçi ve Emekçiler!
- Vergiler Patronlardan Kesilsin!
- Soğanı Bile Lüks Hale Getiren Bu Rejim Gitmeli!
- Bakandan Dâhiyane Buluş: Kış Tatili!
- Bizim Yoksulluğumuz, Onların Yalanları Büyüyor
- Nasıl Küçüldük, Kimi Büyüttük?
- Bir İşçi Çocuğunun Gözünden Hayat Pahalılığı
- “2023’ü Beklerken” Neler Oldu?
- Zamlardan Haberi Olmayanlar da Var!
- Enflasyonu Asgari Ücret Zammı mı Arttırıyor?
- Büyüdüğümüzü Hissedebiliyor musunuz?
- Evsiz Kalmak mı Mücadele Etmek mi?
- Ekmeğimizi Büyütmek İçin!
- Haklı Olan Biziz!
- İktidarın Enflasyon Masalı
- Yağa Neden Zincir Vuruluyor?
- Yüksek Elektrik Faturalarına Tepkiler Sokaklara Taştı
- İşten Çıkarma Yasağı Sona Erdi, Saldırılar Başladı!
- Doların Yükselmesi Bizi İlgilendirmez mi Dediniz?
Son Eklenenler
- Modern tıbbın temel kurallarından biri elleri çok iyi yıkamak, el hijyenine dikkat etmektir. Peki, el yıkamanın bile geçmişte mücadele konusu olduğunu biliyor muydunuz? Ignaz Semmelweis, 1840’lı yılların sonunda, Viyana’daki bir kadın doğum...
- Hayat pahalılığı ve yüksek enflasyon karşısında işçi ücretleri erimeye devam ederken kamudan özel sektöre işçiler, düşük ücretlere karşı mücadele ediyor. Harb-İş Sendikası, 11 Temmuzda Ankara’da basın açıklaması yaparak sefalet zammı dayatmasına...
- Kamu çerçeve protokol süreci uzadıkça uzuyor. Savunma sanayi sözleşmesi hakem heyetine gönderildi. Diğer işkolları ise 3. teklifi bekliyor. Kamu çerçeve protokolü kamu işçilerinin asgari ücretini belirleyen bir protokoldür. Nisan 2024’te Anayasa...
- İspanya’nın Cadiz kentinde 23 Hazirandan bu yana süresiz grevde olan metal işçileri, 8 Temmuzda eylemlerini sonlandırdılar. Yetkili sendika UGT sendikasının işverenle imzaladığı ön anlaşmayı kabul etmeyen yaklaşık 30 bin metal işçisi, 18-19...
- 600 binden fazla kamu işçisini ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokolü (KÇP) görüşmelerinde siyasi iktidarın dayattığı düşük zam oranları sağlık işçileri tarafından “sefalet dayatması” olarak değerlendiriliyor. Yüksek enflasyon ve ağır vergi yükü...
- Gebze Sendikalar Birliği, geçtiğimiz hafta İsrail’in Filistin’deki zulüm ve katliamını protesto etmek için bir eylem organize etti. Biz de UİD-DER’li işçiler olarak, zulme uğrayan Filistinli işçi ve emekçilerin haklı mücadelesine destek olmak için...
- 9 Temmuzda Hindistan genelinde milyonlarca işçi, emekçi, çiftçi ve genç, Modi hükümetinin işçi düşmanı politikalarına karşı ülke çapında greve çıktı. Kentlerden köylere, fabrikalardan tarlalara kadar yaşamı durduran dev grev, Hindistan’daki tüm...
- Annem, ablamla birlikte dördüncü katta oturur. Sokağa inmez ama mahallede, köyde, Almanya’daki akrabalarda ne olup bittiğini mutlaka bilir. Evden her çıktığımda balkonundadır. Selamlaşır, iki laf ederiz. Başımda bazen UİD-DER yazılı kırmızı şapkam,...
- Karanlık ve aydınlık… Ölüm ve yaşam… Emek ve sermaye… Sonsuz evrenimizde her şey karşıtıyla birlikte var. Sömürü ve zulüm varsa isyan da var. Sınır, din dil, ırk farkı tanımadan dünya meydanlarında tek ses tek yürek olan işçiler, işçi sınıfımız var...
- Emperyalist savaşın alevlerini büyüten, milyonlarca masum insanı, doğayı katleden, kentleri yok eden egemenler ne yaparlarsa yapsınlar emekçilerin birbirleriyle dayanışmasının önüne geçemiyorlar. İşçi ve emekçiler fabrikalardan limanlara,...
- İzmir Büyükşehir Belediyesi grevinde yaşananlar hakkında Marksist Tutum’da bir makale okudum. Tam da içimden geçenleri, cümlelere dökemediklerimi noktasına virgülüne kadar yansıtan bir yazıydı. Konuyu derinlemesine ele alan bu yazı her mücadelede...
- Zeytinlik alanları maden ve enerji işletmeciliğine açacak yasa teklifine karşı tepkiler sürüyor. Çeşitli illerden Ankara’ya gelen köylüler, talan yasasına karşı TBMM yakınında bulunan Cemal Süreya Parkı’nda direniş nöbetindeler.
- Türkiye işçi sınıfının mücadele tarihinde önemli mücadeleler, dönemeç noktaları vardır. 1970 Haziran’ı bu tarihte önemli bir yere sahiptir. Bugün halen aşılamamış bir zirve olan 15-16 Haziran direnişi sürecinde, işçi sınıfı yapay kutuplaştırma...