Buradasınız
Zeytin Karası Gözler, Çimen Yeşili Gözler...
İzmir’den emekli bir işçi

İki ay kadar önce hastane önünde tanık olduklarım insanlığını hepten yitirmemiş herkesi duygulandırırdı. Hastanenin dış kapısının duvarının dibinde çiçek satan karı koca bir çift oturuyordu. İkisi de ziyadesiyle esmerler. Erkek kısa boylu, elleri iri kemikli. Tırnaklarının arası tozdan, topraktan simsiyah, yaşı ancak kırk beş gibi. Kadının elleri hafif tombul ve küçüktü. Elleri nasırlı ve tırnak araları simsiyahtı. Kadının gözleri koyu çimen yeşiliydi. Romanlarda az rastlanır bir göz rengi. Her biri o an gelen, bir tam ekmek arası tavuk dönerlerini yemeğe başladılar. Bir arkadaşımı beklediğim için onlarla sohbet ediyordum. Yemeğe buyur ettiler. Aç olmadığım için kabul etmedim.
O sırada yanımızdan kucağında çocuğuyla bir kadın geçti. Kadın arkasına bakıp Arapça bir şeyler söyledi. 6-7 yaşlarında bir kız çocuğu gelip yemek yiyen karı kocanın önünde durdu. Kızın gözleri iri parlak kara zeytin gibi güzeldi. Çiçekçi kadın çocuğun aç olduğunu anladı. Isırmadığı taraftan tavuk dönerin yarısından çoğunu kopartıp çocuğa verdi. Aç çocuk hızlı yemiş olmalı ki boğazına takıldı lokması. Az ilerideki büfeden bir su alıp çocuğa içirdim. Annesi elli metre ileride çocuğa öncekinden çok daha sert ve endişeli şekilde bağırarak yanına çağırdı. Çocuğa “annen mi?” diye sordum. “Evet, annem” diye kırık bir Türkçeyle cevap verdi. “Ne dedi?” diye sordum. Çocuk “mefi, mefi, mefi muşgulat (yok yok, sorun yok) dedi. Sizin bana zehirli ekmek ve su verdiğinizden korkuyor” demişti. Annesi tekrar çağırdığında küçük kız hoplaya zıplaya annesinin yanına gitmişti. Roman kadın onlardan tarafa bakarak “abe yavrum benim. Ekmeğin çoğunu annesine verdi. Gördün mü Ramo?” dedi kocasına.
Aylar sonra Roman kadınla İZBAN’da karşılaştık. Selamlaştık. Hal hatır sordum. Başıyla iyi olmadığını söyledi. Çimen yeşili gözlerinden damlalar ardı ardına döküldü. “Abası hasta mı oldun?” diye sordum. Ağlamaktan zoraki konuşuyor. Yanındaki koltuk boşalınca yanına oturdum. Bir süre konuşmadık. Sonra anlatmaya başladı. “Abecim astanenin önündeki Suriyeli kızcağız atırlanın mı? O güzel gözlü yavruyu öldürmüşler. Geçen hafta annesi astanenin önüne geldi. Arapça konuşuyor. Çok ağlıyordu. Küçük çocuk kucağında, kız çocuğu yoktu. El işaretiyle küçük kızı sordum. Daha çok ağlamaya başladı. ‘Nana, Nana’ diyordu. Em konuşuyor, em ağlıyordu. Sanki Nana kızın adı. Kızın cesedi bir gün önce ormanda bulunmuş. Kadının sözlerinden tekini bile anlamadım. Ama onunla aynı acıyı yaşadım. Ciğerim yandı. Teselli etmek için kadına sarıldım. Birlikte ağladık. Bu nasıl kirli bir dünya? O bir lokma kızın kara gözleri gözümün önünden gitmiyor…” ağlayarak anlattı.
Dünyamızı kirleten sömürücü düzendir. İri kara gözlü minik Nana’nın katili binlerce Suriyelinin yerini yurdunu terk etmesine neden olan savaşı yürüten sömürücülerdir. Dünyamızı yeniden aralarında paylaşmak için Ortadoğu’yu kan deryasına çeviren kan emici haydutlardır. Halkların birbiriyle hiçbir sorunu yoktur. Birbirinin dilini bilmeyen, biri “Suriyeli” diğeri “Çingene” diye aşağılanan kadınlar, birbirinin ekmeğini de acısını da paylaşıyor.
Kim Bu “Türediler”?
SİBAŞ İşçilerinin Direnişi Sürüyor
- Grev Çocukları
- “Felsefe Yapma Birader!”
- Şeytanla Dost Olunmaz!
- Reklam Deyip Geçmeyelim!
- “60 Bin Maaşla Çoban Bulunmuyor.” Yersen!
- Bu Kandırmacalara Verilecek Cevabımız Var!
- İşçi Sınıfının Yareni Kim?
- Kapıldığımız Trendler ve Gerçek Sorunlarımız
- Her Yer Bizim Düzenimiz Olsun Diye
- Neden Bu Kadar Stresliyiz?
- “Beni Bırak, Gözünü Bebekten Ayırma Sakın”
- Huzurlu Bir Yaşam İçin Mücadeleye…
- “Bizim Hayallerimizi, Sizin Geleceğinizi Çaldılar”
- Bizim Mahallenin Gençleri
- Kişisel Gelişim Zırvasına Kanma, Sınıf Mücadelesine Sarıl
- Sömürü Düzenini Uçurumdan Atmak İçin Örgütlenelim
- Hindistan’da 250 Milyon Dolarlık Düğün ve Yoksulluk
- Emek Sömürüsü Kapitalizmin Fıtratında Var
- Sahip Olduğunuz Servet Bizden Çaldıklarınızdır!
- “Sayende Sigortalı Çalıştım, Emekliliğime Az Kaldı”
Son Eklenenler
- Nakba’nın 77. yılında dünyanın dört bir yanında işçi ve emekçiler, Filistin halkına yapılan zulmü protesto ediyor, şehir meydanlarında kitlesel gösteriler düzenliyor. Dünya genelinde yüzbinlerce işçi ve emekçi, 77 sene önce Filistin halkının...
- Adana ve Mersin’de faaliyet gösteren Toros Tarım tesislerinde çalışan 213 işçi 21 Mayıs sabahı greve çıktı. Kocaeli Dilovası OSB ve İzmir Çiğli’de üretim yapan DYO Boya fabrikalarında eş zamanlı grev başladı.
- Karabağlar, İzmir’de ikamet ettiğim ilçedir. Mahallelerinin büyük çoğunluğunda işçi ve emekçiler yaşar. Küçük bir kesimse tuzu kuru, küçük burjuvalardan oluşur. Belediye bu zengin semtlere gösterişli hizmetler sunarken, yoksul mahalleler hep ikinci...
- Grevdeki Temel Conta işçileri 22 Mayısta fabrika önünde kitlesel basın açıklaması gerçekleştirerek işverenin grev kırıcı uygulamalarını ve saldırgan tutumunu protesto etti. Eyleme Türk-İş’e bağlı sendikalar, KESK İzmir Şubeler Platformu, Genel-İş...
- Küçük bir işçi çocuğu. Elinde, üstünde “Kreşe Gidemediğim İçin Greve Geliyorum” yazan kartonuyla poz vermiş. Muhtemelen annesi tarafından grev yerine getirilmiş. En küçük olmanın verdiği şirinlikle bütün işçilerin göz bebeği olmuş. Kreşte...
- Bugün size, belki de her gün karşılaştığımız ama çoğu zaman duyulmayan, görmezden gelinen bir gerçeği anlatmak istiyorum. İstanbul’da ya da herhangi bir şehirde üniversite öğrencisi olmak, giderek zorlaşıyor. Hele de bu ekonomik şartlarda…
- İbni Sina Üniversite Hastanesinde çalışan SES ve Dev Sağlık-İş üyesi işçiler, yetersiz yemek, su ve hijyen koşullarına karşı 16 Nisanda üç gün süren yemekhane boykotu yaptı. Genel-İş Sendikasının örgütlü olduğu İzmir’in ilçe belediyelerinde işçiler...
- Kardeşlerim, ben emekli bir işçiyim. Bu yıl da UİD-DER’le 1 Mayıs kortejinde yürüdüm. Bahtiyarım. Bir sene ayağım kırıldığından 1 Mayıs’a katılamamıştım. Yaşım itibariyle, onca mitinglere katıldım, başka kortejlerde yürüdüm, ama her defasında UİD-...
- Petrol-İş Sendikası’nın örgütlü olduğu TPI Compozit fabrikalarında yaklaşık 2300 işçi, 13 Mayısta greve çıktı. Çoğunluğu Menemen’de, bir bölümü de Çiğli Sasalı’da çalışan işçiler, İzmir Serbest Bölgede (İZBAŞ) uygulanan grev yasağı nedeniyle, greve...
- Sevgili işçi kardeşlerim, Bu mektubu yazmama bir grevci işçinin sorusu vesile oldu. TPI Composit grevinde bir işçi kardeşimiz, “Abi, sen deneyimli bir işçiye benziyorsun. Sence grevi nasıl sürdürmeliyiz?” diye sormuştu. Pek çok kez grev yaşamış,...
- UİD-DER’li işçiler, 19 Mayısta Portakal Plastik ve Porvil Çatı işçilerini grevlerinin 13. gününde ziyaret etti.
- Filistin halkıyla dayanışmayı ve emperyalist savaş karşıtı mücadeleyi büyütmek üzere sayısız protesto ve işyeri eylemleri düzenleyen İngiltereli işçi ve emekçiler 27. kez ulusal gösteri gününde bir araya geldi. Ülkenin dört bir yanından başkent...
- Felsefe yapmak, olgular, olaylar, süreçler, varlıklar üzerine düşünce üretmektir, neden ve sonuçlar üzerine düşünmektir, sormaktır, açıklama getirmektir. Ama sıradan insanlar, mesela örgütsüz işçiler gerçek manada düşünmeyi, düşünce üretmeyi...