Buradasınız
“Biz Güçlüydük Sendikamız Vardı”
Esenyurt’tan bir kadın işçi
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
Hüseyin amca İSKİ’den emekli olmuş eski bir işçi. Sohbete başlıyoruz. “Emeklilik nasıl geçiyor? Kaç şehir kaç ülke gezip görebildin?” diye soruyorum. Anlatmaya başlıyor: “Ne şehri, ne ülkesi kızım, mahalleden dışarı çıktığım yok. Gidebildiğim tek yer mahallenin kahvesi. Günlerim evle kahve arasında geçiyor. Bir de arada hastanelere gidip geliyoruz. Memlekete bile gidemiyoruz. Çalışırken yaptığım gibi ev geçindirmeye devam ediyorum. Paranın hepsi eve harcanıyor, fazladan kalan bir şey yok.”
“Hüseyin amca sizin döneminizde işçilik nasıldı?” diye soruyorum bu kez. “Kızım, bizim dönemimiz başkaydı. Bir metal fabrikasına girdim Haliç’in kanarlarındaydı. Sendikamız yoktu, bir gün yine çalışıyoruz, dışarıda yürüyüş var, diğer fabrikaların işçileri yürüyor. Biz çalışıyoruz. Fabrikaya adamlar girdi. ‘Sizin patronunuz kim, nerde?’ diye sordular. Gösterdik, bir baktık ki patronun kulağından tutmuşlar getirdiler orta yere: ‘Fabrikayı hemen kapatıp paydos ediyorsun dediler.’ Patronun yüzü kıpkırmızı olmuştu, biz de şaşkın bir şekilde bakıyorduk. Patron işyerini kapattı. Bizi de alıp yürüyüşe kattılar. Bu olay 1970 yazında yaşandı. 15-16 Haziran Direnişi günlerinde yani.
Hüseyin amca biraz düşünüyor, sonra devam ediyor: “Sonralarda Elektro Metal fabrikasına girdim, burası da Haliç’in oralardaydı. O zamanlar fabrikalar buralardaydı hep, sonradan taşıdılar. Sendikalı bir yerdi, DİSK/Maden-İş vardı. Haklarımız çok iyiydi ve işçiler güçlüydü, müdürler işçileri hep idare etmeye çalışıyorlardı. Bir gün öğlen yemeğine çıktık, yemeğin altı yanmış. ‘Biz bu yemeği yemeyiz’ dedik. O zamanlar fabrikanın müdürü Turgut Özal’dı, evet o bildiğiniz Özal bizim müdürümüzdü. Ülkenin Başbakanlığını, Cumhurbaşkanlığını yapmış olan Kişi. ‘Arkadaşlar olmuş artık, yapacak bir şey yok, yiyin yemeğinizi. Her zaman olan şey değil sonuçta, evinizde hiç böyle bir şey olmuyor mu?’ dedi. Tabii bizi ikna edemedi. Yemek geri gönderildi ve yeniden yemek getirdiler. Biz o gün yanmış yemeği yeseydik, arkası gelirdi.”
“Yine bir gün çalışıyoruz. Bizde döküm var, demir eritiliyor. Kalıba sıcakken dökülmesi gerekiyor. Paydos oldu işi bıraktık. Özal geldi, bir sürü dil döktü. ‘Arkadaşlar yapmayın etmeyin bu burada böyle kalır soğursa bir işe yaramaz, zarar ederiz, yaptığımız iş boşa gider’ dedi. Kimseyi ikna edemedi, çünkü zaten çalışmıştık, yorulmuştuk ve dinlenmek hakkımızdı. Paydos edip gittik. Yani çok şey yaşadık, bizim zamanımız farklıydı. Ben bir maaşla ev geçindiriyordum, her türlü hakkımız vardı. İkramiyelerimiz vardı. Sendika çok güçlüydü, işçinin yanındaydı, başımızda Kemal Türkler vardı. Sürekli bize eğitim veriliyor, haklarımız öğretiliyordu. Çok iyi günlerdi. Sonra 12 Eylül 1980 darbesi oldu. Darbe olduğunda fabrika kapandı. İşsiz kaldık. İki yıl değişik işlerde çalıştıktan sonra İSKİ’ye girdim. Oradan da emekli oldum.”
Hüseyin amcanın da dediği gibi, geçmişte biz güçlüydük, güçlü sendikalarımız vardı, patronlar bizden korkardı. Bugüne bakıp aldanmayalım, böyle gelmedi böyle de gitmez gidemez. Bizler işçiler olarak dayanışmamızı büyütüp patronların yüreğine korku salmalıyız. Bizi küçümseyen, yok sayan, asgari ücrete mahkûm eden, işsizlikle korkutan bu sömürücüler sınıfının karşısına dikilmeli, haklarımızı istemeliyiz. Bu kavga sadece ekmek kavgası değil, onurlu bir şekilde yaşama kavgasıdır aynı zamanda…
İşçi Eylemleri Sürüyor
Son Eklenenler
- Aralık ayında tüketici fiyatlarının yüzde 1’in biraz üzerinde yükseldiği, yıllık enflasyonunsa azalarak yüzde 44 civarında gerçekleştiği açıklandı. Bu oranlara bakarak enflasyonun hız kestiğine, ücret zamlarının “beklenen enflasyona” göre belirlenip...
- 2025 yılı için asgari ücret zammı, TÜİK’in sahte rakamlarıyla açıklanan enflasyon oranının dahi altında kalan yüzde 30 olarak belirlendi. Patronlar da işçilere bu sefalet zammını dayatıyor. Şubat ayıyla beraber zamlı ücretlerin açıklanması sonrası...
- İş kazaları ve iş cinayetleri dur durak bilmiyor. Sermeyenin aç gözlülüğü işçileri yaşamından ediyor. Balıkesir’de bulunan ZSR Patlayıcı üretim tesisinde, 24 Aralık 2024’te gerçekleşen patlamada 11 işçi yaşamını yitirdi. Patlama sonrasında Balıkesir...
- Maraş ve Hatay başta olmak üzere 11 şehirde çok büyük yıkım yaratan, yaklaşık yüz bin insanın hayatını kaybettiği, on binlerce insanın yaralandığı, milyonlarca insanın yaşamının derinden etkilendiği 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti....
- Siyasi iktidarın ekonomi politikalarının hedefi belli: Ekonomik yıkımın bedelini işçi ve emekçilere ödetmek, on milyonlarca işçinin, emekçinin, emeklinin açlığa talim etmesi pahasına sermayeyi dizginsizce büyütmeye devam etmek. Soygunun, talanın...
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden iki yıl geçti. Aradan geçen zamanda depremlerin yarattığı yıkımın, ortaya saçılan yolsuzlukların, usulsüzlüklerin ve boş vermişliğin hesabı sorulmadı. Siyasi gelişmelerle, yaratılan yapay gündemlerle yaşanan felaketin...
- İzmir Büyükşehir Belediyesinde 158 işçinin ücretsiz izne çıkarılması üzerine DİSK/Genel-İş Sendikası İzmir 1, 2, 3 ve 9 No’lu Şubeleri 3 Şubatta direnişe başladı. Sosyal-İş Sendikasının örgütlendiği Turkcell Global Bilgi’nin Siirt Şubesinde 4 işçi...
- Adalet Peşinde Aileleri Platformu, 6 Şubat depremlerinin 2’nci yılında Kadıköy İskelesi önünde anma programı düzenledi. 2 Şubatta düzenlenen anmada “Rant Uğruna Ölenlerin Hesabını Sormaya Geldik! Susmak İhanettir, Hesap Sormak Görevdir!” yazılı...
- Çalıştığım işyerinde 60 yaşlarında bir abiyle sohbet ediyorduk. “Ne zaman emekli olacaksın?” diye sordu. “60 yaşında emekli olacağım” dedim. “Ooo senin işin çok zor yahu, o yaşa kadar çalışılır mı?” dedi. “Ama sen de emeklisin, hâlâ çalışıyorsun”...
- Sırbistan’da Belgrad ve Novi Sad başta olmak üzere ülke genelinde kitlesel protestolar devam ederken bir yandan da öğrenciler dersleri boykot ederek üniversiteleri işgal ediyorlar. Yunanistan’da 2023'teki tren kazasının yıldönümünde işçiler,...
- Birleşik Metal-İş Gebze 2 No’lu Şubenin örgütlü olduğu Kaynak Tekniği (Lincoln Electric) fabrikasında işçiler, 2024 Eylül ayından bu yana süren toplu sözleşme sürecinde, ücret ve sosyal haklarda anlaşma sağlanamaması üzerine greve çıktı. Sabah...
- Bazen gün ağarmadan, bir bardak çay bile içmeden, bir tabak yemek yemeden yeri geldiğinde hoş bir sohbeti yarıda bırakarak gözümüz sürekli saatte, servis bekleriz. Hastanede, okulda, düğünde, misafirlikte bile bir telaşımız oluyor, işyerinin...
- Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otelde göz göre göre gerçekleşen katliam, iktidarın bugüne kadarki denetimsizlik ve cezasızlık politikalarının yeniden sorgulanmasına neden oldu. İktidar sahipleri her zamanki gibi “bu meseleye siyaset karıştırmayın...