Buradasınız
Covid-19’dan Değil Ama Dayanışmanın Gücünden Korkuyorlar!
Gebze’den bir işçi

Tuhaf zamanlardan geçiyoruz. Egemenler bir taraftan ölüm sayacını ekranlardan “şeffafça” çalıştırırken diğer taraftan koro şeklinde “evde kal, hayat eve sığar” diyerek toplumu korkuya boğuyorlar. İşyerleri kapanıyor, işsizlik çığ gibi yükseliyor. Diğer yandan ise prensler, kraliçeler, devlet başkanları, bakanlar, ünlü futbolcular ve onların teknik direktörleri basın karşısına çıkıp koronavirüs hastalığına yakalandıklarını söyleyerek paniği daha da arttırıyorlar. Haberler ve tartışma programları aralıksız olarak salgın ve etkilerini adeta nefes nefese, abartarak sunuyor. Fakat işçiler tezgâh ve bantlarda omuz omuza, kötü şartlar altında çalışmaya devam ediyorlar.
İlk önce fabrikalarda, sonra olur olmaz her yerde, mesela sokak başlarında, ana yol ve bağlantı noktalarında yol kesiyorlar. Uzun kuyruklar, trafik çilesi oluşturarak sözde vücut ateşimizi ölçüp bizi bezdiriyorlar, fiilen sokağa çıkma yasağı uyguluyorlar. Hayatı bilerek ve isteyerek kendi elleriyle yavaşlatıyorlar. Bizden “gönüllü olarak sokağa çıkmamamızı” istiyorlar. Hâlbuki sokağa çıkmazsak çalışamayız, çalışmazsak aç kalırız. Bizim alnımızın teriyle birikmiş, işçiye helal olan işsizlik fonumuzun kapıları işverenleri kurtarmak için sonuna kadar açılıyor. Patronlara haram zıkkım olsun!
Bu köhnemiş sömürü sistemi köklerinden çatırdıyor. Bundan çok değil birkaç zaman önce birileri çıkıp “IMF bizden 5 milyar dolar borç para istedi. Ben de verin dedim. Baktılar biz vereceğiz, sonra vazgeçtiler” demişti. Şimdi fonlarımız delik deşik olmuş durumda. İşçiden her ay tıkır tıkır daha elimize geçmeden kesilen vergiler iptal edilmiyor ama patronlara bu süreçte her şey mubah. Sınırsız destekler patronlar sınıfına veriliyor. Zamanında güçlü devlet, güçlü millet demagojisi ile afra tafra yapanlar şimdi utanıp sıkılmadan, IBAN “numarası” ile halktan para topluyorlar. Önce toplayacak sonra tekrar halka mı dağıtacaklar? Oysa muhalif belediyelerin dayanışma organizasyonlarını bloke ediyorlar. Dayanışmada bulunmayı, “ayrı bir devlet kurmak” veya terörle iltisaklı olmakla bir tutan cümleler kuruyorlar.
Dayanışmadan korkuyorlar çünkü dayanışma duygusu bir yangın gibi hızla yayılır, bunu biliyorlar. Dayanıştığında yalnız kalmazsın, zorda kaldığında dostların olduğunu, el uzatacaklarını, beraber çözümler yaratabileceğinizi onlar da biliyorlar. Evet, Covid-19 ile yaratılmak istenen asıl şey, salgınla mücadele ederek onu yok etmek değil, korku ve paniği yayarak toplumların kendi içerisine kapanmasını sağlamak ve insanları birbirinden izole etmektir. Dayanışma ise filizlenmeden bastırılmalıdır.
O hale gelmişiz ki hak ettiğimiz ücretlerimizi, yine alın terimiz ile biriktirdiğimiz işsizlik fonundan alıyoruz. Yani işçinin birikimi sermayeye peşkeş çekiliyor. Nasıl ki içinden geçtiğimiz bu ağır ekonomik krizi biz işçiler yaratmadıysak, virüsü de biz işçiler yaratmadık. Buna sebep olan, bir krize çeviren şey yeryüzünü yaşanılmaz hale getiren, her şeyi kâr üzerine kuran bu kapitalist sistem değil mi?
Bizi hangi günlere hazırlıyorlar acaba, planladıkları ne? Korku imparatorluğu yaratıp kendilerine doğru gelen tehlikeyi savuşturmak istiyorlar. Bunu egemenler tüm dünyada aynı anda yapıyorlar. Evet, sürekli korku ikliminde yaşatılan toplumu virüs bahanesi ile sindirmek istiyorlar. Devlet kurumlarının tüm aygıtları ve yandaşları ile bu karanlık iklimi daha da yayarak derinleştirmeye uğraşıyorlar. Koronavirüs karşısında tedbir olarak emekçilere tavsiye etikleri tek şey, “ellerini yıka, temiz ol”dan başkası değil! Ancak oynadıkları bu büyük oyunla bile yaklaşan büyük krizin ve oluşacak sonuçlarının önüne geçemeyeceklerinin farkındalar, sadece zaman kazanmaya çalışıyorlar.
Panzehir Bizde, UİD-DER’de!
“Korona Düşman Ama Biz Bir Aileyiz”
- Gevrek “Susamlı Tavuk”
- Koronavirüs Sınıf Ayrımı Yapmıyor mu?
- Salgında İşçi Sağlığı Hiçe Sayılıyor!
- Patrondan Covid-19 Önlemleri
- Koronavirüsle Geçirdiğimiz 9 Ayın Bilançosu
- Maskeye Emanet Edilmiş İşçi Sağlığı ve İşten Atmaların Yeni Bahanesi Maske
- Patronlar Koronavirüsü Tepe Tepe Kullanırken Asıl Faturayı Biz İşçiler Ödüyoruz
- Şantiyede Sözde Korona Önlemleri
- Hayat Eve Sığar mı?
- İşçi Sınıfıdır Bizim Asıl Ailemiz
- Bakan’a mı İnanalım Yaşadıklarımıza mı?
- Adımız Koronalıya Çıktı!
- Metal İşçileri: “İşçinin Hakkı İşçiye!”
- Sözde Pandemi Önlemleri ve Küresel Açlık
- “Hijyene Dikkat Edin Ama Fazla Su, Sabun, Peçete Harcamayın”
- “Yeni Normal” Koşullarında Öğrencilerin Sınav Maratonu
- Gebzeli İşçiler Koronavirüsün İşçiler Üzerindeki Etkilerini Anlatıyor
- Gebzeli İşçiler Yeni Normali Değerlendiriyor
- Koronavirüsle Yaşamayı Öğrenmeli miyiz?
- Yağlı Ekmekleri Ballandı!
Son Eklenenler
- Mersin’in Tarsus ilçesi 1. Organize Sanayi Bölgesi’nde faaliyet gösteren PMS Tıbbi Cihazlar fabrikasında 12 işçi, sendikaya üye oldukları için işten çıkarıldı. Tüm Taşıma İşçileri Sendikası (TÜMTİS), 16 Ağustosta fabrika önünde basın açıklaması...
- Sakarya Hendek’te bulunan, Birleşik Metal-İş Sendikasının örgütlü olduğu Koç Holding’in şirketlerinden Türk Traktör’ün tedarikçisi olan SAG Hidrolik fabrikasında bir işçinin işten çıkarılması sonrası 12 Ağustosta direniş başladı. TEKSİF Sendikasına...
- İsrail’in Filistin halkına yönelik saldırıları ve açlık politikası tarifsiz acılar yaşatmaya devam ediyor. Siyonist rejim, iki milyon Filistinlinin bölgeden sürülmesi anlamına gelecek olan Gazze’yi tam işgal planıyla saldırılarını tırmandırıyor....
- Pakistan’da binlerce tekstil işçisi, hakları için haftalardır mücadele ediyor. Arjantin’de emekliler her Çarşamba günü düzenledikleri protestolar devam ediyor. Tunus’un en büyük işçi sendikası Tunus Genel İşçi Birliği (UGTT) üyesi toplu taşıma...
- Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu KESK, 2026-2027 yıllarını kapsayan 8. Dönem Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerine dair, Kamu İşveren Heyeti teklifinin açıklanmasının ardından, 13 Ağustos Çarşamba günü Türkiye’nin pek çok kentinde ortak basın...
- Artık ben de anlıyorum ki; bir işçi hayata bu pencereden bakmaya başlar, işçi sınıfının bir ferdi olduğunu kavrar, hayatını buna göre dizayn etmeye çalışır, örgütlü davranır, mücadelenin ve dayanışmanın gücünden beslenirse gözleri hakikati görmeye...
- Egemenler zenginlik, güç ve iktidar uğruna kavga ederken bunun bedelini hep işçilere ödettikleri için oyunlarında, şiirlerinde işçileri emperyalist savaşa karşı çıkmaya çağırıyordu Brecht. Kendisi 1898’de doğmuştu ve çocukluğu dünyanın da Almanya’...
- 12 Ağustos gece saatlerinde Evrensel Gazetesinin İzmir/Alsancak’ta bulunan bürosuna silahlı saldırı gerçekleştirildi. Gazetenin tabelası hedef alınarak 7 kurşun sıkıldı. Saldırının ortaya çıkmasının ardından bir kişi gözaltına alındı.
- Trendyol Go işçileri, artan iş yükü, düşen kazançlar ve şirketin aldığı tek taraflı kararlar nedeniyle 11 Ağustos’ta Bursa’da eylem gerçekleştirdi. HepsiJet işçileri işyerindeki ağır çalışma koşulları, sendikal örgütlenmeye yönelik baskılar, ücret...
- Kamu İşveren Heyeti 4 milyon kamu emekçisini ve 2,5 milyon emekliyi ilgilendiren 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde ilk zam teklifini 12 Ağustosta açıkladı. İktidar 2026 yılının ilk altı ayı için yüzde 10, ikinci altı ayı için yüzde 6, 2027...
- 7 Ekim 2023’ten bu yana 61 binin üzerinde Filistinlinin hayatını kaybettiği Gazze Şeridi’nde İsrail’in soykırımı ve işgali ilerliyor. Hastaneleri, okulları, ibadethaneleri, insani yardım dağıtım bölgelerini hedef alan İsrail, öldüremediklerini aç...
- Türkiye’de rejim ekonomik krizin bütün yükünü işçi ve emekçilerin sırtına yıkmaya odaklanmış durumda. Her alanda darboğazı yaşayan emekçiler bir de vergi yükü altında ezildikçe eziliyor.
- DİSK/Sosyal-İş Sendikası 8 Ağustosta Kadıköy Süreyya Operası önünde gerçekleştirdiği basın açıklamasında mağaza ve market çalışanlarının sorunlarını ve taleplerini dile getirdi. Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Edremit Şubeler...