Buradasınız
Fabrikamızdan Koronavirüs Manzaraları
Gebze OSB’den metal işçisi bir kadın
Uzun yıllardır birlikte çalıştığım, eşini tanıdığım, çocuğunun dünyaya gözlerini açısına şahit olduğum, yeri geldiğinde cebimdeki on lirayı bölüştüğüm arkadaşım hayatımda hiç unutamayacağım bir örnek yaşattı bana. Gece gündüz televizyondan söylenenler, onun da korku rüzgârına yakalanmasına neden oldu. İşbaşı yapmadan önce oğlunun fotoğrafını gösterdi bana. Ben de minicik bebeği görünce onu ne kadar çok özlediğimi fark ettim ve bunu dile getirdim. Aldığım cevap, “seni çok seviyoruz ama Ömer karantinada” oldu. Bu cevabı aldığımda gördüm ki egemenlerin yalanlarını inatla söylemesi, insanların arasına korku duvarları örmesi, geçmişimizi ve değerlerimizi silikleştiriyor.
Gerçeklerin üzerini örtmek için televizyon ekranlarından her gün daha fazla bağırıp daha çok konuşuyorlar. İnsanları her gün birbirinden biraz daha uzaklaştırmak istiyorlar. Biz arkadaşımla daha bu konuyu konuşamadan, başka bir arkadaşımız, hastanede yatan amcasına ziyarete gitmesi sonrası karşılaştığı tutumla fabrikanın ortasında kalakaldı. Sabah vardiyasına işe gelirken, serviste yanında oturan arkadaşına bu ziyaretten bahsetmiş. İşbaşı yapalı henüz on beş dakika olmamıştı ki, bu arkadaşımız yaka paça fabrikadan dışarı atıldı. Bağıran, arkasından “koronavirüs olmuş amcasını ziyarete gidiyor, üstüne bir de fabrikaya geliyor”, “aklını mı yemiş bu adam? Bizi de mi öldürecek?”, “Onunla selamlaşan, aynı servisle gelen herkes burayı terk etsin” gibi tepki gösterenler oldu. Aradan yarım saat geçmeden öğrendik ki, arkadaşımız zaten hastane bahçesinden ötesine hiç geçememiş.
Öyle günlerden geçiyoruz ki, doğrular yalana, yalanlar doğruya bulanıyor. Patronlar ve onların sözcülüğünü yapan medya, bir yalanı kırk doğruya saklıyor. Son dönemde, gündemden hiç düşürmedikleri, gecemizi, gündüzümüzü, hayalimizi, düşümüzü sardıkları koronavirüs meselesi işte bu yalanların son örneği. Sormak istiyoruz; ne oldu da daha düne kadar insanı merkezine koymayan, her şeye kâr gözüyle bakan egemenler insan sağlığını dillerinden düşürmez oldular? Açlıktan ölen yüz binlerce insanı görmezden gelirken, nasıl oldu da koronavirüse karşı topyekûn savaş ilan ettiler? Madem insan sağlığı önemli, neden insanların ruh sağlığını bozuyorlar? Madem büyük bir sağlık sorunuyla karşı karşıyayız, neden önleyici tedbirler yerine tedavi yöntemleri üzerine tartışıyorlar? Madem küresel bir sağlık sorunuyla karşı karşıyayız, neden bu süreçte işçiler işten atılıyor ya da ücretsiz izne gönderiliyorlar?
Bu soruların cevaplarını düşünürken, estirilen korku rüzgârlarıyla emekçi kitlelerin birbirlerinden nasıl yalıtıldığının örneklerini görüyoruz. Koronavirüs meselesini öyle bir hale getirdiler ki, vücut sağlığımızdan ziyade ruh sağlığımızı tehdit ediyorlar. Patronlar sınıfı yalanlarıyla işçileri etkisi altına alıp, evlerine kapatmak, korkutmak, sindirmek istiyor. Gerçeklerin üstünü yalanlarla, çarpıtmalarla kapatmak istiyorlar. Oysa asıl sorun patronlar sınıfının bu çürümüş ve kokuşmuş sömürü düzenidir. Çünkü her yanından pislik üreten bu düzen temelinden sarsılıyor. Bu nedenle asıl tedbiri, zihinlerimizi felce uğratan, korku ve paniğe kapılıp düşünmemizin, sorgulamamızın, mücadeleyi büyütmemizin önüne geçen egemenlere karşı almak zorundayız. Egemenler bu düzene karşı oluşabilecek öfkeyi bastırmak için bugün açısından koronavirüsü kullanıyorlar. Peki, ya yarın? Yarın, bugünden farklı bir gün ve mücadeleci işçilerin çabasıyla hiç de bugünkü gibi olmayacak. Yeter ki biz çabalamaktan vazgeçmeyelim. Bakın, bu gerçeklerin farkında olan işçiler olarak bizler, “karantinadayız” diyen arkadaşımızın evine gittik. Dünya tatlısı bebeğini de sevdik. Koronavirüs meselesine işçiler nasıl bakmalı, nasıl mücadele etmeli diye uzun uzun konuştuk. Diğer arkadaşımıza amcası için “geçmiş olsun” dileklerimizi ilettik. Gönül koymamasını isteyerek, aşırı tepkilerin kaynağını ona da, tepki gösterenlere de anlattık. Bu nedenle bizim birbirimize sırtımızı dönmememiz, evlerimizin, gönüllerimizin kapısını kapatmamamız bugünlerde çok daha büyük bir önem taşıyor.
- Gevrek “Susamlı Tavuk”
- Koronavirüs Sınıf Ayrımı Yapmıyor mu?
- Salgında İşçi Sağlığı Hiçe Sayılıyor!
- Patrondan Covid-19 Önlemleri
- Koronavirüsle Geçirdiğimiz 9 Ayın Bilançosu
- Maskeye Emanet Edilmiş İşçi Sağlığı ve İşten Atmaların Yeni Bahanesi Maske
- Patronlar Koronavirüsü Tepe Tepe Kullanırken Asıl Faturayı Biz İşçiler Ödüyoruz
- Şantiyede Sözde Korona Önlemleri
- Hayat Eve Sığar mı?
- İşçi Sınıfıdır Bizim Asıl Ailemiz
- Bakan’a mı İnanalım Yaşadıklarımıza mı?
- Adımız Koronalıya Çıktı!
- Metal İşçileri: “İşçinin Hakkı İşçiye!”
- Sözde Pandemi Önlemleri ve Küresel Açlık
- “Hijyene Dikkat Edin Ama Fazla Su, Sabun, Peçete Harcamayın”
- “Yeni Normal” Koşullarında Öğrencilerin Sınav Maratonu
- Gebzeli İşçiler Koronavirüsün İşçiler Üzerindeki Etkilerini Anlatıyor
- Gebzeli İşçiler Yeni Normali Değerlendiriyor
- Koronavirüsle Yaşamayı Öğrenmeli miyiz?
- Yağlı Ekmekleri Ballandı!
Son Eklenenler
- Sendikalı oldukları için işten atılan ve 5 aydır işlerine sendikalı olarak dönmek için mücadele eden Polonez işçileri, tüm yasaklara, baskılara, karalamalara rağmen mücadeleden vazgeçmiyor. İşçiler direnişlerinin 146. gününde Çatalca’dan Ankara’ya “...
- Sermaye sınıfının tatlı kârları uğruna işçileri sefalete, kölelik koşullarına mahkûm etmek isteyen siyasi iktidarsa MESS’e bağlı fabrikalarda bir kez daha “erteleme” adı altında grev yasağı ilan etti.
- Bartın’ın Amasra ilçesinde Türkiye Taşkömürü Kurumu’na (TTK) bağlı maden işletmesinde 14 Ekim 2022’de patlama meydana gelmiş, 43 maden işçisi yaşamını yitirmiş, 9 işçi de yaralanmıştı. Patlamaya ilişkin 4’ü tutuklu 23 sanığın yargılandığı davanın 10...
- Her yılın sonunda asgari ücret ve bütçe görüşmeleri yapılıyor, yıl bitmeden de karara bağlanıyor. İşçilerin büyük bir kısmı asgari ücret görüşmelerini yakından takip ediyor, çünkü asgari ücrete yapılan zam oranı tüm çalışanları ilgilendiriyor. Ama...
- Birleşik Metal-İş Sendikasının örgütlü olduğu fabrikalardan Hitachi Energy’nin ardından 13 Aralık Cuma günü GE Grid Solutions ile Schneider Elektrik’in Manisa ve Kocaeli fabrikalarında da MESS grevleri başladı. Schneider Elektrik ve GE Grid...
- Her açıdan zorlu bir yılı geride bırakıyoruz. Ama işçi ve emekçiler olarak neredeyse hepimiz 2025’in daha zorlu bir yıl olacağında hemfikiriz. Çünkü sermaye sınıfı ve iktidar, neden oldukları ekonomik yıkımın bedelini biz işçi ve emekçilere ödetmeye...
- Sevgili UİD-DER’li kardeşlerimiz; sizi daha önceden tanımadığımız için üzgünüz. Bu kadar birikimi bize sunduğunuz, mücadele ateşini bize taşıdığınız, desteğinizi hiç esirgemediğiniz için teşekkür ederiz. Çok değerlisiniz bizim için. İşçi Dayanışması...
- Türkiye’de emekçiler, büyüyen yoksullaşma dalgasının altında ayakta kalma mücadelesi veriyor. Bu mücadeleyi tek başına veremeyeceğinin farkına varan işçiler, birlikte mücadele etmenin yollarını arıyorlar. Çalışma koşullarını iyileştirmek ve...
- Güney Kore’de devlet başkanı Yoon Suk Yeol’un sıkıyönetim ilan etme girişiminin ardından kitlesel protestolar devam ediyor. Güney Kore’deki sendikaların, siyasi partilerin ve sivil toplum örgütlerinin çağrısıyla on binlerce kişi başkent Seul başta...
- İşçi Dayanışması Nisan 2008’de yola çıktığında tüm dünyada sarsıcı bir ekonomik kriz yaşanıyordu. Sermaye sınıfının hizmetindeki iktidarlar, krizin bedelini işçi sınıfına ödetmek için en yıkıcı politikaları hayata geçiriyorlardı. Aradan geçen...
- Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), 9 Aralıkta İstanbul Taxim Hill Otel’de düzenlediği basın açıklamasıyla DİSK Araştırma Merkezi tarafından hazırlanan Asgari Ücret Araştırması Raporu’nu ve DİSK’in asgari ücret taleplerini açıkladı.
- 8 Aralık Pazar Günü, İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçlerinin çağrısıyla binlerce işçi ve emekçi hayat pahalılığına, düşük ücretlere, vergi soygununa, kayyımlara, baskılara hayır demek için Kartal’da bir araya geldi. Mitingde DİSK ve KESK’e bağlı...
- Bizler çeşitli sektörlerde çalışan kadın işçileriz. Öncelikle İşçi Dayanışması bültenimizin 200. sayısını heyecanla bekliyoruz. Bültenimiz bundan 16 yıl önce, 2008 Nisanında çıktı ve ilk iş olarak mücadeleci işçi ve emekçileri 1 Mayıs’ta UİD-DER’le...