Buradasınız
Öfke Paylaştıkça Çoğalır
Ankara’dan bir kadın işçi
Merhaba arkadaşlar, biz işçiler için hayırlı hiçbir uygulaması olmayan hükümet yine öyle bir şey yaptı ki öfkeden köpürmemek elde değil. Acılar paylaştıkça azalırmış ya, öfkemiz de paylaştıkça büyüsün diye içinde bulunduğum ruh halini sizinle paylaşmak istiyorum.
Evet yine bu sistem her zaman olduğu gibi bizi açlığa terk etti. Arkadaşlar insanlar asgari ücretle geçinemezken devletin bize reva gördüğü sefalet ücreti 39 lira 24 kuruş. Virüs nedeniyle işten çıkarıldıysanız ve işsizlik maaşı da alamıyorsanız devlet size 39 lira 24 kuruş verecek. Açıkça bu parayla ya geçinirsiniz ya da ölürsünüz diyorlar. “Ya gidip ek iş bul hastalıktan öl (Hani işyerimizde virüs var, bize de bulaşmasın diye kapandıydı ya. Yani bizi çok düşündükleri için. Yersen!) ya da verdiğim ücrete razı gel açlıktan evinde öl” diyorlar. Aslında şunu söylüyorlar: “Sen evinde kal ki ben de yarattığım krizi bir kılıfa uydurayım. Beni sorgulayıp meşgul etme ki ben de rahatça işime bakayım. Ama bu arada kuru ekmeğe de razı ol.”
Kardeşler biz bu kapitalistlerin umurunda değiliz. İster açlıktan öl, ister hastalıktan. Senin ölmen kapitalizmi bağlamaz. Senin ölümün hangi dinden hangi milletten olursa olsun yine senin gibi yaşayan sınıf kardeşini üzer. Diyebilirsin “o da yabancı, niye üzülsün?” Neden üzülür biliyor musun? Çünkü o da senin gibi açlığa, çaresizliğe itilmiş. Biliyor senin nasıl yaşadığını, ne zorluklarla mücadele ettiğini. Bunu bir anlasan, sınıfını bir bilsen, ayağa kalkıp gücünün farkına varsan, senin gibi yoksullukla mücadele edenlerle el ele verip sana bunu yaşatanlara karşı dursan. O zaman göreceksin ki kimse önünde duramaz. O zaman farkına varacaksın dünyanın nasıl yaşanası bir yer olduğunu, o dünyayı nasıl da nasırlı ellerinle yarattığını.
Haydi, hep birlikte el ele verip mücadeleyi büyütelim. O zaman güzel günler bizi bekler. Hiç bir acının olmadığı, hiçbir çocuğun aç kalıp da ölmediği, haksızlıkların olmadığı, savaşsız, sömürüsüz bir dünya yaratalım. Biz biliyoruz ki zincirlerimizden başka kaybedecek bir şeyimiz yoktur. Haydi, hep birlikte mücadeleye!
- Gevrek “Susamlı Tavuk”
- Koronavirüs Sınıf Ayrımı Yapmıyor mu?
- Salgında İşçi Sağlığı Hiçe Sayılıyor!
- Patrondan Covid-19 Önlemleri
- Koronavirüsle Geçirdiğimiz 9 Ayın Bilançosu
- Maskeye Emanet Edilmiş İşçi Sağlığı ve İşten Atmaların Yeni Bahanesi Maske
- Patronlar Koronavirüsü Tepe Tepe Kullanırken Asıl Faturayı Biz İşçiler Ödüyoruz
- Şantiyede Sözde Korona Önlemleri
- Hayat Eve Sığar mı?
- İşçi Sınıfıdır Bizim Asıl Ailemiz
- Bakan’a mı İnanalım Yaşadıklarımıza mı?
- Adımız Koronalıya Çıktı!
- Metal İşçileri: “İşçinin Hakkı İşçiye!”
- Sözde Pandemi Önlemleri ve Küresel Açlık
- “Hijyene Dikkat Edin Ama Fazla Su, Sabun, Peçete Harcamayın”
- “Yeni Normal” Koşullarında Öğrencilerin Sınav Maratonu
- Gebzeli İşçiler Koronavirüsün İşçiler Üzerindeki Etkilerini Anlatıyor
- Gebzeli İşçiler Yeni Normali Değerlendiriyor
- Koronavirüsle Yaşamayı Öğrenmeli miyiz?
- Yağlı Ekmekleri Ballandı!
Son Eklenenler
- Türkiye’nin dört bir yanında sendikalaşmak isteyen işçiler çeşitli engellerle karşılaşıyor, işten atılıyor, baskıyla sindirilmek isteniyor. Bursa’da Öz İplik-İş Sendikası’nda örgütlendikleri için işten atılan ve direnişlerine devam eden Durak...
- Türkiye tarihindeki en büyük işçi katliamı olan Soma Katliamı davasında daha önce yargılanmayan 28 kamu görevlisi ilk kez hâkim karşısına çıktı. Katliamın 10. yılında görülmeye başlanan kamu davasının ilk duruşması 8 Mayısta Soma 2. Asliye Ceza...
- Merhaba işçi ablalarım, abilerim. Ben İzmir’de yaşayan bir lise öğrenciyim. Ben de UİD-DER ile 1 Mayıs’a katılmak için İstanbul’da yaşayan teyzeme geldim. İlk defa 1 Mayıs’a katıldığım için sizlerle duygularımı paylaşmak istiyorum.
- Bu sene de 1 Mayıs’ı ağır şartlarda karşıladık. Bir tarafta ekonomik yıkım diğer tarafta savaş, göç sorunu ve işsizlik. Biz işçilerin birikmiş nice sorunu bulunuyor, toplum nefessiz bırakılıyor. İşte bu şartlar altında UİD-DER işçilere umut oldu,...
- Türkiye’de işçiler, reel ücretlerin düşmesi, çalışılmış günlerin ücretinin dahi patronlar tarafından gasp edilmesi gibi sorunlarla boğuşuyorlar. Diğer taraftan sağlık emekçileri ticarethaneye dönüştürülen sağlık sisteminin dayattığı ağır iş yüküyle...
- Geçen gün metal işçisi arkadaşımla bir araya geldik. Çayımızı içerken sohbet etmeye başladık. Konumuz toplu iş sözleşmesiydi.
- İlk kez UİD-DER’le 1 Mayıs’a gelen arkadaşımız, 1 Mayıs’ın daha önce duyduklarından, anlatılanlardan bambaşka bir şey olduğunu söyledi. Kadınlar, çocuklar, işçiler el ele halaylar çektik, hepimiz kardeş gibiydik.
- Merhaba, ben İzmir de yaşayan bir gencim. İstanbul’a UİD-DER’le 1 Mayıs’a katılmak için geldim. 1 Mayıs öncesi hazırlıklar için derneğe gittim. Çok sıcak bir ortam ve dayanışma duygusu sarmıştı her yeri.
- Sarayları süsleyen altın, sultanların ve soyluların yaşamında zenginliğin en önemli ölçüsü olmuştur. Fakat bu zenginliği üreten zamanın köleleri ve günümüzün işçileri için bu maden her zaman acı, gözyaşı ve ölüm getirmiştir. Altın madenlerinde...
- Çalıştığım işyerinde uzun yıllardır çalışan ve EYT yasası çıktıktan sonra SGK’ya başvurup emekli olanlar var. Malûm, emeklilik maaşı iktidar eliyle kuşa çevrildi. Bizim patron da sayıları azımsanmayacak kadar çok olduğu için EYT’li işçileri bir an...
- DİSK, 3 Mayısta Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) Ankara’daki merkez binası önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. Burada konuşan DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, TÜİK’in enflasyon sepetindeki maddelerin fiyat listesini 2 yıla yakın bir...
- Geçenlerde yeğenimle sohbet ederken “kolajenlerin içerisinde en kalitelisi hangisi bilgin var mı?” diye sordu. Ben de doğal olarak “bir sağlık sorunun mu var, neden kolajen kullanma gereği duyuyorsun?” diye sordum. O da yarı utanarak “hep güzel...
- Dünya genelinde yoksulluk ve baskılar büyüyor, emperyalist savaşın alevleri gün geçtikçe yayılıyor. Kapitalist sömürü düzeninin yarattığı sorunlar, krizler derinleşiyor. İşçi sınıfı ise kapitalist sömürüye karşı mücadele etmekten, birlik olup...