Buradasınız
Sel Değil Kapitalizm Felakettir
![](https://uidder.org/sites/all/modules/lazyloader/image_placeholder.gif)
Kapitalizmin doğanın tahrip edilmesi pahasına kâr ve sermayeyi büyütme tarzı ve bunun bir sonucu olan çarpık kentleşme yıkım ve acı yaratmaya devam ediyor. Temmuz ayı adeta sel felaketleri ayı oldu. Önce Batı Avrupa 14 Temmuzda başlayan ve günlerce süren aşırı yağışlara ve ardından sellere teslim oldu. Yüzlerce kişi kayboldu, yüzlerce ev yıkıldı, binlerce insan tahliye edildi. Almanya ve Belçika’da yüzlerce kişi öldü. Hem yetkililer hem de halk Batı Avrupa’da daha önce bu boyutlarda bir felaket yaşanmadığını dile getirdi. Selin ardından, Almanya’da Merkel’le birlikte afet bölgesini ziyaret eden ve ülkenin başbakan adayı olan Laschet’in keyifle güldüğü görüntüler akıllarda kaldı.
Aynı günlerde Türkiye’de de benzer manzaralar yaşandı. Rize’de 6 kişi öldü, 2 kişi kayboldu. Ülkenin en fazla yağış alan bölgesinde bu yağışların hâlâ sellere neden olması siyasi iktidarın umursamazlığını yeterince ortaya koyuyor. Dahası aynı siyasi iktidarın doğaya zarar veren projeleri sellerin artmasına, sıklaşmasına neden oluyor. Nitekim bu acı felaketin ardından 22 Temmuzda da kentin sokaklarını seller teslim aldı. Fakat 23 Temmuzda sel felaketinin yaşandığı Güneysu ilçesinde miting yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “ne olur şu yamaçlarda 5 kat, 10 kat binalar yapmayın” diyerek sorumluluğu halka atmaktan geri durmadı. Bugün vicdan ve izan sahibi herkesin Türkiye’nin şehirleşme ve altyapı başarılarını takdir ettiğini ileri sürdü.
21-22 Temmuzda ise bu kez Çin sellerin yarattığı yıkımın acısıyla sarsıldı. 376 bin kişi evinden oldu. Binlerce kişi kayboldu. Onlarca kişi öldü. Elektrik ve su kesintileri, ulaşımda aksamalar had safhaya ulaştı. Felaket o derece büyüktü ki sadece Hınan bölgesinde 46 nehir taştı. Metro istasyonlarını su bastı. Sular çekildikçe cesetler ortaya çıktı. Selin ülke ekonomisine verdiği zararın 11,3 milyon dolar olduğu açıklandı. Yılın bu dönemi Çin’de yağış mevsimi olduğu için uzmanlar her sene seller olduğunu ancak bu sene yağışların son 60 yılın en yüksek yağışı olduğunu söylüyorlar. Egemenler, “bu felaket öyle büyük ki baş etmesi imkânsız” diyerek yine suçu doğaya atıyorlar.
23 Temmuzda bu defa da batı Hindistan’da Muson yağmurlarının etkisiyle nehirler taştı, sel suları nice canlar aldı. Maharaştra eyaletinde ise heyelanlar meydana geldi. Yüzlerce kişi sel ve heyelanların kurbanı oldu. Şimdi balçık ve yıkıntılar arasında arama kurtarma çalışmaları yapılıyor ancak yeterli ekipler bulunmadığından bu çalışmalar için ordu devreye sokuldu.
Binlerce yıl önce büyük sellerin ve taşkınların olduğu, insanların çaresiz kaldığı bir çağda yaşamıyoruz. Gelişen bilim ve teknoloji sayesinde bugün tüm önlemleri almak mümkün. Eğer bu yapılmıyorsa, bunun nedeni kâr düzeni kapitalizmdir. Zaten küresel iklim değişimine yol açan da kapitalist üretim tarzıdır. Dolayısıyla bu denli farklı coğrafyalarda art arda bunca sel felaketi yaşanması tesadüf değildir, kapitalizmin üretim ve kentleşme anlayışının bir sonucudur. Günümüz dünyasında kapitalizm insanlığın ve doğanın felaketidir. İnsanlığın ve dünyamızın kurtarılması kapitalizm yıkılmasına bağlıdır.
- İş Cinayetinde Ölen Zafer Açıkgözoğlu Anıldı
- Sorunlarımızın Kaynağı Göçmenler mi?
- İnşaat, Depo, Belediye İşçileri, Çiftçiler Mücadeleye Devam Ediyor
- Hatay’da Barınma Hakkı Mitingi
- Grevdeki Befesa İşçilerine Dayanışma Ziyareti
- Onların Kârı Bizim Hayatımızdan Değerli Olamaz
- Aydınlık Günleri Getirene Dek
- Kemal Türkler Kavgamızda Yaşıyor!
- Sendika Düşmanlığına, Ücret Gaspına Karşı İşçi Mücadeleleri
- Kemal Türkler’i Anıyoruz, Mücadeleci Sınıf Sendikacılığı Anlayışına Sahip Çıkıyoruz
- Örgütlü Olan Kazanır!
- Eti Krom İşçilerinin Mücadelesi Kazanımla Sonuçlandı
- Belediyelerde İşten Atma Saldırısına Karşı İşçilerin Mücadeleleri Devam Ediyor
- KESK ve Emekli Örgütlerinden Türkiye Genelinde “Sefalete Teslim Olmayacağız” Eylemleri
- Sağlık Çalışanlarından Eylem: Kadına Şiddete Hayır!
- Elektrik Kaçağıyla Ölmek Kaza Değil Cinayettir!
- Eti Krom Patronunun Tutumu Ne Anlatıyor?
- Sendikal Baskılar Sürerken Mücadele Eden İşçiler Kazanıyor
- TÜİK’in Kayıp Sepeti
- Türk-İş, DİSK ve Hak-İş’ten Ortak Basın Açıklaması
Son Eklenenler
- Zafer Açıkgözoğlu, İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Hastanesinde taşeron olarak çalışan 26 yaşında gencecik bir işçiydi. Henüz 1 aylık işçi olduğu hastanede altyapı eksikliği yüzünden patlayan kanalizasyonda temizlik yapması istendi. İtiraz...
- Geçenlerde işe giderken serviste yine hayat pahalılığından, geçinememekten sohbet açıldı. Bir arkadaşım Türkiye’de milyonlarca göçmen olduğunu söyleyerek şöyle dedi: “6 milyon Suriyeli varsa bu her gün 6 milyon ekmek çıkması anlamına gelir. Ya da 6...
- İngiltere’de geçtiğimiz haftalarda üç çocuğun öldürülmesinin ardından bu cinayetlerden göçmenleri ve Müslümanları sorumlu tutan güruhlar sokaklara dökülmüştü. Ülkede göçmen ve Müslümanları hedef alarak ırkçı saldırılar başlatan faşist çetelere karşı...
- İstanbul Bakırköy Metro şantiyesinde Bayburt Group taşeronu Modüler Teknik firmasında çalışan DİSK Dev Yapı-İş üyesi inşaat işçileri ücretleri aylardır ödenmediği için 12 Ağustosta Bayburt Group önünde eyleme başladı.
- Herkesin dilinde olan basit, masum bir soru… Ama aynı zamanda soranın da cevaplayanın da belli düşünce kalıplarına hapsolduğunu gösteren bir soru: Senin memleket nere? Fabrikada yeni işe başlayan birine, sokakta, otobüste, parkta tanıştığımız birine...
- İki kız kardeş, 15 yaşındaki Esmanur Argun ve 18 yaşındaki ablası Elif Argun, Urfa Viranşehir’den tarım işçisi olarak Bursa’ya gelmişlerdi. İşe giderken onları taşıyan traktörün devrilmesi sonucu hayatlarını kaybettiler. Kısacık yaşamları gibi...
- Tekgıda-İş Sendikasına üye oldukları için işten atılan Polonez işçilerinin sendikalı çalışma hakkı ve işe iade talebiyle başlattıkları direniş sürerken 9 Ağustosta İstanbul Valiliği önüne giderek seslerini duyurmaya çalıştılar. Türk Harb-İş...
- Geçtiğimiz günlerde Cerrahpaşa Üniversitesine bağlı Murat Dilmener Hastanesinin su tesisatının patlaması üzerine, yeni doğan yoğun bakım ünitesinin tavanı çöktü. Solunum cihazına bağlı bir bebek hayatını kaybetti. Solunum cihazına bağlı olan ve...
- UİD-DER’e gelmeden önce de bu dünyada olup bitenlere karşı öfkeliydim. Bir şeyler yapmak istiyordum fakat ne yapacağımı bilmiyordum. Yani öfkemi doğru yerekanalize edebilmiş değildim. UİD-DER sayesinde kapitalist bir sistemde yaşadığımızı ve tüm...
- 31 Mart yerel seçimleri sonrası belediye işçilerine yönelik işten atma ve ücret gaspı saldırıları devam ediyor. İşten atılan işçiler işe iade talebiyle direnişe başlarken ücretleri gasp edilen, düşük ücret dayatılan işçiler de çeşitli eylemlerle hak...
- Sokak köpeklerinin katledilmesinin önünü açan yasa geçtiğimiz günlerde AKP’li ve MHP’li vekillerin oylarıyla Meclisten geçti. Yasa hazırlanırken ve oylanırken yaşananlara baktığımızda nasıl bir düzende yaşadığımızı daha iyi anlıyoruz. Yasa gündeme...
- 6 Şubat depremlerinin üzerinden bir buçuk yıl geçmesine rağmen deprem bölgelerinde barınma sorunu bile çözülmüş değil. Depremden sonra TOKİ, 18 ilde 674 bin 238 konut yapılmasını hedeflediğini açıklamıştı. Şimdiye kadar teslim edilen konut sayısı...
- İkinci Dünya Savaşının son aylarında ABD’nin Hiroşima’ya atom bombası atması ve yüzbinlerce insanın ölümüne neden olması insanlık tarihinin en büyük katliamlarından biri olarak acıyla hatırlanmaya devam ediyor. Bu büyük katliamın 79. yıldönümü olan...