Buradasınız
Aile Hekimliği Çalışanları Susmuyor!
İstanbul’dan bir grup UİD-DER’li hekim
Türkiye’de mevcut iktidarın “Sağlıkta dönüşüm projesi” adı altında emekçilere sunduğu sistemin bir ayağını aile hekimliği oluşturuyor. Eğitimden yargıya tüm devlet kurumlarında büyük sorunlar yaşanırken, sağlık sistemindeki yetersizlikler pandemiyle gün ışığına tekrar çıktı ve halkın sağlığının iktidardakiler tarafından zerrece umursanmadığının ispatı oldu. Vakti zamanında oy toplamak uğruna cilalanıp sunulan aile hekimliği sistemi de patlamış olan sağlık sistemi içinde artık yürütülemiyor. Her geçen gün ortaya yeni krizler ve sorunlar çıkıyor.
Türkiye genelinde yaklaşık 27 bin, İstanbul’da ise 4 bin 400 aile hekimi bulunuyor. Aile Sağlığı Merkezlerinde (ASM) görevli hemşire ve diğer işçileri de hesaba kattığımızda on binlerce çalışanı olan bir organizasyondan bahsediyoruz. Kısaca Aile Sağlığı Merkezi işleyişine değinecek olursak, aile hekimleri devletle 2 yıllık sözleşmeler imzalıyor. Kurulacak ASM’nin yerini seçmek, çalışan personelin maaşını ödemek, hatta kullanılan tıbbi malzemeleri edinmek bile hekimin görevi. Sağlık bakanlığı 2 yılda bir imzaladığı sözleşmelerle ilgili çıkardığı son yönetmelikte bazı değişiklikler yaptı. İhtar puan cetvelinde değişiklik yaparak adeta ortaya bir ceza yönetmeliği çıkardı. Yeni yönetmelikte yapılan değişikliklere baktığımızda tamamına yakınının Aile Hekimliği çalışanlarının aleyhine olduğunu söyleyebiliriz. Örnek olarak:
- Sağlık uygulamaları, işleyişle ilgili basında veya sosyal medyada izinsiz bilgi veya demeç vermek 50 ceza puanı! Kötü çalışma koşullarından bahsetmemiz veya sendikanın eylemine katılmamız bu cezayı almamıza neden olabilir. Düşünsenize sahte evrak düzenlemek veya işe alkollü gelmekle aynı ceza puanı! Aynı eylem ikinci kez yapılırsa 100 ceza puanı veriliyor.
- Herhangi bir sebeple 150 ceza puanı alındığında oluşturulan kurul iş akdine son verebiliyor.
- İki yıllık sözleşme süresi içinde 5 kez aynı veya farklı sebeple ceza puanı alındığında yine çalışanın iş akdine son verilebiliyor.
- Aile hekimliği çalışanları 2 yıllık sözleşme süresince 5 kez nöbete mazeretli veya mazeretsiz gitmediği zaman iş akdi sona eriyor. Yani bizler hasta olamayız, yakınımız vefat edemez, çocuğumuz hasta olamaz. Her türlü o nöbete gitmek zorundayız yoksa sözleşme feshediliyor.
- Bakanlık müfettişlerinin herhangi bir sebeple soruşturma başlatması ve sonuçta iş akdi sona erme tehdidi içeriyor.
- Herhangi bir sebeple açığa alınan Aile hekimliği çalışanı 4 aya kadar görevden uzaklaştırılabiliyor ve bu dönemde hiç ücret ödenmeyip yargısız infaz yapılıyor.
- İl Sağlık Müdürlükleri hem soruşturma başlatıyor hem ceza veriyor hem sözleşme feshi yapıyor. Bunlara itirazlar da yine İl Sağlık Müdürlüğüne yapılıyor.
- Günlük mesai saatlerinde istenilen oranda kronik hastalık izlemleri yapılmazsa yüzde 10’a varan kesintiler yapılıyor.
Haksız, hukuksuz, sağlık çalışanlarını sadece ceza puanı üzerinden değerlendiren bu yeni yönetmeliğin geri çekilmesi için aile hekimliği çalışanları bugüne kadar pek çok kez iş bıraktılar ve eylemlerine devam ediyorlar. Aile Hekimliği Çalışanları Sendikası Başkanı Dr. Gürsel Özer; “Hiç kimsenin keyfiyetle işten çıkarma yetkisi yoktur. Biz bütün bunlara karşıyız. Bu yüzden meydanlardayız. Bu yönetmelik bizim iş güvencemizi elimizden almıştır. Bu yönetmelik hakka, hukuka, uluslararası normlara tamamen aykırıdır” diyerek yönetmelik geri çekilmediği sürece eylemlerine devam edeceklerini belirtti.
İş bırakma dönemlerinde aile hekimliğine alınan randevular hastaların mağdur olmaması için yine aile hekimlerince çeşitli hastanelere yönlendirildi, yönlendiriliyor. Sonuçta her ne kadar egemenler hastalara kâr gözüyle baksa da biz hekimler olarak böyle bakamayız. İş bırakma gibi süreçlerimizi hastalarla paylaşımda bulunarak, sorunlarımızı ve taleplerimizi onlara anlatarak ilerletmemiz gerekiyor. Çünkü iktidarın uygulamalarının sonuçlarına sadece sağlık emekçileri değil hasta ve hasta yakınları da katlanmak zorunda kalıyor.
- Kadınlar Şiddete, Eşitsizliğe, Yoksullaştırma Politikalarına Boyun Eğmiyor
- BES Kandırmacası ve İptal Eziyeti
- As Plastik ve Bayraklı Belediyesi İşçilerinden Eylemler
- Polonez Direnişçileri: 100 Gündür Buradayız Kazanmadan Gitmeyiz!
- 5 Kardeş Neden Öldü?
- Esir miyiz?
- Hesap Sormadıkça İş Cinayetleri Devam Edecek!
- Belediye İşçileri Hakları İçin Mücadele Ediyor
- “Şehrin En Güzel Yerindeki Mezar”
- Toplumu Zıvanadan Çıkarttılar
- Ne Kadar Örgütlüysek O Kadar Nefes Alırız
- Bursa’da Gelirde ve Vergide Adalet Eylemi
- Belediye İşçileri ve Sağlık Emekçileri Ücret Gasplarına Karşı Eylemler Yapıyor
- Sesimizi Duyurmak İçin Grevdeyiz
- Bunlar Bu Cesareti Nereden Alıyorlar?
- Filistin Sendikalarından Eylem Çağrısı
- Taksim’de İsrail’in Saldırıları Protesto Edildi
- Direnişçi İşçilerle Omuz Omuza!
- İktidar ve Sermaye Sahipleri Doymak Bilmiyor
- Ankara Gar Katliamının 9. Yılında Barış Karanfilleri Anıldı
Son Eklenenler
- İspanya’nın Barcelona kentinde on binlerce emekçinin katılımıyla 23 Kasımda yüksek kira fiyatlarına karşı bir protesto gösterisi düzenlendi. Konut kiralarının düşürülmesi ve daha iyi yaşam koşulları talepleriyle bir araya gelen işçi ve emekçiler,...
- 25 Kasım Kadına Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında 23 ve 25 Kasımda dünyanın dört bir yanında emekçi kadınlar meydanlara çıkarak öfkelerini haykırdı. Kapitalizm altında çifte ezilmişliğe maruz kalan emekçi kadınlar, kadına şiddetin...
- Bizim mahallenin gençlerinin her birine okuyacakları kitaplar almak için Konak’tan Kemeraltı’na girdim. Kitabın adı Küçük Kara Balık, yazarı Samed Behrengi. Kitap her yaştan işçilere ve işçi çocuklarına dereden çaya, çaydan ırmağa, ırmaklardan...
- Yıllar önce çok sevdiğim, dertlerimizi, sevinçlerimizi paylaştığımız ama hayata dair fikirlerimiz ayrı olan bir arkadaşımla aynı dönemde hamile kaldık. Onu hamile olduğu için işten çıkardılar ve buna karşı çok fazla direnemedi. Patron bana da,...
- DİSK Genel Başkan Yardımcısı ve Genel-İş Sendikası Genel Başkanı Remzi Çalışkan ile Genel-İş Sendikası Mersin Şube Başkanı ve DİSK Çukurova Bölge Temsilcisi Kemal Göksoy’un 26 Kasımda sabaha karşı bir ev baskınıyla gözaltına alınmaları üzerine DİSK...
- Türkiye’deki grev ve direnişlere her geçen gün yenileri eklenirken işçilerin mücadelesi dayanışmayla büyüyor. Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmelerinin özelleştirilmesine karşı işçilerin başlattığı direniş devam ediyor. Genel Maden İşçileri...
- 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası Mücadele Gününde her yıl olduğu gibi bu yıl da emekçi kadınlar alanları doldurdu. Dünyanın dört bir yanında olduğu gibi Türkiye’de de kadınlar onlarca kent ve ilçede protesto yürüyüşleri, nöbet eylemleri...
- Yunanistan’da 20 Kasımda pek çok sektörden on binlerce işçi genel greve çıktı. Yunanistan İşçi Sendikaları Konfederasyonu (GSEE) ve Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’nun (ADEDY) çağrısıyla gerçekleşen grevle birlikte 70 şehirde protesto...
- Ankara’dan UİD-DER’li işçiler olarak özelleştirmeye ve hak gasplarına karşı eyleme geçen Çayırhan Termik Santrali ve Linyit İşletmesi işçilerini eylem alanlarında ziyaret ettik. 20 Kasımda maden işçileri iş bırakarak direnişe başlamış, ardından...
- “Eğer öleceksem, burada size karşı mücadele ederken öleceğim. Benim düşmanım sizsiniz. Vietnamlılar ya da Çinliler, Japonlar değil. Benim düşmanlarım ben özgürlüğümü istediğimde buna karşı duranlardır. Adalet istediğimde buna karşı duranlardır....
- Adana’da SASA Polyester’in PTA tesis şantiyesinde Gemont Endüstri adlı taşeron şirket bünyesinde çalışan inşaat işçileri gasp edilen 2 aylık ücretleri ve tazminatları için 20 Kasımdan beri fabrika önünde eylem yapıyor. Yapı ve Yol İşçileri...
- Hatay’ın Payas ilçesinde bulunan Atakaş Çelik fabrikasında Birleşik Metal-İş üyesi üç işçi, geçtiğimiz günlerde işten çıkarılmıştı. UİD-DER’li işçiler olarak fabrika önünde direniş başlatan işçilere direnişin beşinci gününde dayanışma ziyaretinde...
- “Her şeyin içinde ve her şeyin dışındayız”. Bu söz bir market çalışanı arkadaşımın ağzından işçilerin yaşamını özetleyen bir söz olarak döküldü. Uzun zamandır büyük bir mağazada çalışan arkadaşım, marketin günlük cirosunun rekorlar kırmasına rağmen...